Bölüm 164: Kontrolsüz Alev Patlaması

avatar
7141 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 164: Kontrolsüz Alev Patlaması


 

Çeviri: Allenwalker Düzenleme: Dunklesplatz

 

Kar Rüzgarı şeytan canavarlarının olağanüstü bir gücü vardı. Onlar bir küçük kaya parçalarını çok uzun mesafelere zorlanmadan atabilecek güce sahiplerdi. Eğer gökyüzü onların attığı kaya parçalarıyla kaplansaydı büyük bir problem ortaya çıkardı.

Bu sahneyi gören Ye Zong ve diğer Patriklerin yüz ifadeleri değişmişti. Kara Altın Seviye uzmanlar bu saldırı karşısında fazla etkilenmeye bilirlerdi ama bütün alanı da koruyamazlardı. Üstüne Şanlı Şehrin bu kısmının surları onlarca kilometre uzunluğundaydı.

"Ne yapacağız?" Tüm Patrikler birden sıkıntıya düşmüşlerdi.

Shen Hong bile içten içten korkmaya başlamıştı. Karşılarında bilgeliğini açan bir şeytan canavarları vardı ve bundan sonra ne olacağını tahmin edemiyordu. Şanslı ki zeki olduğundan bu durumun geleceği daha önceden görmüştü ve Kara Loncayla iş birliği yapmıştı. Şanlı Şehir yıkıldığı zaman Aziz Aile gizlice Kara Locayla birlikte Cehennem Hapsi Bölgesine kaçacaklardı. O, Kara Loncanın bahsettiği Cehennem Hapsi bölgesinin gerçekten var olup olmadığını onaylayamamıştı fakat önünde başka seçenek olmadığından dolayı kabul etmişti.

Ye Xiu hızlıca Nie Li'yi aramaya başladı ve bulduğu zaman yanına gidip "Nie Li, şimdi ne yapacağız? Eğer saldırmaya başlarlarsa biz perişan oluruz!"

"Görünüşe göre kullanabileceğimiz tek seçeneğimiz kaldı." dedi ve Ye Xiu'ya baktı. "Lord Ye Xiu, bizim beş bin metre uzaklığa atış yapabilen kaç tane dev yayımız var?" diye sordu.

"Dev yaylar mı? Bizim elimizde ondan çok var fakat bu dev oklar sadece sıradan şeytan canavarlarıyla baş etmek için kullanılıyor. Onlarda sadece şeytan canavarlarının bir kaçına etki eder. Gümüş, Altın ve daha üst seviyedeki şeytan canavarlarını öldürme ihtimali çok düşük."

"Bizim dev yayların gücüyle bir işimiz yok. Bunları beş bin metre mesafesi olan okların üstüne bağlayın." dedi Nie Li ve Kan İnfilakı Şeytani Şişelerini gösterdi. Son bir kaç gündür Simyacılar Derneği bu şişelerden on binlerce hazırlamıştı. Ve hepsi kullanıma hazır haldeydi.

"Bu şişeler bu kadar güçlümü?" Önceki patlama düzenine şahit olduktan sonra Ye Xiu daha fazla Nie Li'nin yöntemlerini küçümsemeye cüret edemiyordu.

"Gücü oldukça makul. Bir şişesi bir kaç tane Gümüş Seviye Şeytan Canavarını öldürmeye yeter." dedi Nie Li.

"Bir kaç tane mi?" Ye Xiu'nun kaşları çatıldı. Bu güç basitçe korkutucuydu. O hızlıca Kar Rüzgarı Ailesinin uzmanlarını buldu ve "Çabuk bütün Dev Okları buraya getirin." dedi.

Çok hızlı bir şekilde Dev Yaylar surların üstüne dizilmişti. Şeytan Canavarları hala hazırlık aşamasındayken bütün oklar ateşe hazır bir hale getirilmişti.

Bir grup Şeytan Canavarı Dev Yayların atış mesafesine girmişti, ve kaya parçalarını atmaya hazırlanıyorlardı ki, Ye Xiu hızlıca bir tane Dev Yayın tetiğine bastı. (Silah tetiği gibi düşünmeyin :))

Wosshhhh!!

Ok gökyüzünde büyük bir yay çizdi. Siyah Altın Seviye Şeytan Ruhçusu olarak bu yayları ateşlemek onun için önemli bir görev değildi. Ok bir grup Şeytan Canavarının ortasına düştü ve ucundaki Kan İnfilakı Şeytan Şişesi anında patladı. Bir anda gökyüzü kanlarla kaplanmıştı.

Kan İnfilakı Şeytan Şişesinin korkutucu yanı patladıktan sonra ölen Şeytan Canavarlarının kanını da patlatma özelliğine sahipti. Bundan dolayı bir dizi halinde çok fazla patlama gerçekleşti. Şeytan Canavarlarının sayısı ne kadar fazla olursa patlamanın etkisi de o kadar büyüyordu.

Bir anda çok fazla sayıda Şeytan canavarı hayatını kaybetmişti. Fakat bu Kan İnfilakı Şeytan Şişesinin Altın Seviye ve üstündeki Şeytan Canavarlarına herhangi bir etkisi yoktu.

Bu sahneyi gören herkesin ağzı açık kalmıştı. Bu şişelerin hasar gücü az önceki patlamalardan bile daha iyiydi.

Şeytan Canavarlarının taşları fırlatması için gereken mesafe bin metre civarıydı. Fakat bu dev yayların atış mesafesi beş bin metre civarıydı.

Wosshhhh1! Wooshhh!!! Wooshhh!!

Çok sayıda ok gökyüzünü kapladı ve Şeytan Canavarı ordusuna doğru harekete geçti. Bir dakika içinde çok sayıda patlama gerçekleşti.

Şeytan Canavarları bu saldırılar karşısında sinirlenmiş gibi duruyorlardı. Öfkeli kükremeler tüm surları kapladı ve surlara doğru hareket etmeye başladılar. Bazı Altın Seviye Şeytan Canavarları saldırılardan etkilenmemişti. Ellerine kaya parçalarını aldılar ve şehre doğru fırlattılar.

Kaya parçaları Şanlı Şehre doğru gelirken, Altın Seviye ve Kara Altın Seviye uzmanlar büyük kılıçlarını çekip gelen kaya parçalarını engellemek için harekete geçtiler. Gelen kaya parçalarının çoğunu engelleseler de bir kaç kaya parçası aradan geçip bir çok muhafızın ölmesine sebep oldu.

Savaşçıların engelleyemediği kaya parçaların ufak bir kısmı muhafızların olduğu bölgeye düşmüştü. Eğer Kan İnfilakı Şeytan Şişesi olmasaydı Şanlı Şehrin üstü tamamen kaya parçalarıyla kaplanabilirdi.

Savaş iyice şiddetleniyordu ve bununla beraber insanların endişeleri daha da artıyordu. Dalgalar halinde sürekli Kan İnfilakı Şeytani Şişeleri Şeytan Canavarlarının üzerine doğru atılmaya devam ediyordu ve çok kısa bir sürede on binlerce şeytan canavarı öldürülmüştü.

Bir kaç dalgadan sonra şeytan canavarları daha fazla dayanamadı ve bir kaç bin metre daha geriye çekildiler.

Bu savaş ilk defa Şanlı Şehrin insanları şeytan canavarı sürüsüne karşı baskın gelmişlerdi. Geçmişte şeytan canavarı sürüsü saldırıya geçtiklerin bir şekilde surları geçip Şanlı Şehrin sokaklarında kaosa sebebiyet veriyorlardı. Sayısız ev yıkılıp, on binlerce insanı öldürmeyi başarıyorlardı. Fakat bu sefer sadece bir kaç bin insan hayatını kaybetmişti. (R.İ.P.) Yararlı insanların sayısı ise on bin civarıydı ve bu rakamlar inanması güç rakamlardı.

Tüm bu başarının sebeni Nie Li idi. Onun taktikleri olmadan Şanlı Şehrin bu kadar kolay bir şekilde şeytan canavarı sürüsüne karşı baskın gelmesi imkansızdı.

Roooaaaarrr!!!!

Kara Altın Seviye Şeytan Canavarları daha fazla geride durmak istemediler ve öfkeli kükremelerle birlikte Şanlı Şehre doğru koşmaya başladılar. Onların dev bedenlerinden dolayı her adımlarında yer titriyordu.

Sıradan Şeytan Canavarları şehir surlarına yaklaşamamışlardı ve tek saldırı gücü olarak Kara Altın Seviye şeytan canavarları kalmıştı.

Kabaca on ile yirmi metre boyunda olan şeytan canavarı surlara doğru hareket etmeye başlamıştı.Birkaç şişe Kan İnfilak Şeytani Şişesi saldırıya geçen şeytan canavarlarına çarpıp patladı fakat herhangi bir hasara sebep olmadılar. Kara Altın Seviye Şeytan Canavarlarının hızı çılgınca koştuklarından dolayı çok fazlaydı. Anında Şehir Surlarının alt tarafına gelmişlerdi.

Bu sahneyi gördükten sonra Ye Zong, Ye Xiu, Huyan Xiong ve diğer Kara Altın Seviye uzmanlar kılıçlarını çekip saldırıya geçmeye başladılar.

Boooom!!!

Kara Altın Seviye Şeytan Canavarı zıpladı ve Şehir Surlarının üstüne indi.

Boooom!!!!

Şehrin Surlarının bir kısmını yıktı. Bu sahneyi gören bir kaç şehir muhafızı bağırarak kaçmaya başladılar. Beş Kara Altın seviye uzman şeytan canavarına saldırmak için harekete geçti.

Bannng!! bannng!! baaang!

Şiddetli bir dövüş şehir surlarının üstünde patlak verdi.

Kara Altın Seviye Şeytan Canavarları gökyüzünden şehir surlarına düşmeye devam etti ve bir kaç tanesi hiç beklemeden şehre doğru ilerlemeye devam etti.

Şanlı Şehrin Kara Altın Seviye uzmanları beş kişilik gruplar halinde bir tane şeytan canavarıyla dövüşmeye başladılar.

"Çabuk, engelleyin!!!"

Gelişim seviyesi düşük olan bazı savaşçılar Kara Altın Seviye Şeytan canavarlarından yayılan aura tarafından uçurulmuştu.

Şehir Surlarının bir kısmı parçalandı ve parçalanan kayalar surların yakınında olan evlerden bir kaçının parçalanmasına sebep olmuştu.

Kara Altın Seviye Şeytan Canavarlarının bedenleri çok sağlamdı. Sanki çok sert bir metalden yapılmış gibiydi. Kara Altın Seviye uzmanların saldırıları bile bedenlerinde ufak bir yaralanmaya sebep oluyordu.

"Şehir Lordu Konağına doğru çekin!!" dedi Ye Zong. "Ye Xiu sen burada kal ve burayı yönet!"

Shen Hong bir kaç dakika tereddüt etti fakat o da kılıcını çekti. Kar Rüzgarı Ailesi tarafından bastırılmış olsalar da hala o kadar güçsüz değillerdi. Kar Rüzgarı ailesi kendi ailesini yargılayacak bir kanıt bulamadıklarından dolayı bir yaptırım uygulayamamışlardı. Bundan dolayı kendisi göstermelik olsa da bir kaç saldırıda bulunmak zorundaydı.

Kara Altın Seviye Şeytan Canavarları yollarındaki her şeyi yok eden bir kaleye benziyorlardı.

Nie Li, Şeytan Canavarlarının rast gele saldırmadıkları fark etmişti. Kar Rüzgarı Dev Maymunu görünüşe göre onları yönlendiriyordu.

Nie Li, Lu Piao'ya döndü ve "Siz burada kalın ve Şehir Surlarını koruyun!" dedi.

Konuştuktan sonra Nie Li, Dev Maymunun olduğu tarafa doğru gitti.

Bu Dev Maymunun gücü çok fazla gibiydi. Muhtemelen Efsane Seviyeden bir adım uzakta gibiydi.

Ye Zong'da Dev Maymunun şeytan canavarları arasındaki en güçlüleri olduğunu fark etti. Kükredi ve hızlıca Siyah Pullu Yeryüzü Ejderiyle birleşti. Dev Maymuna doğru ilerlemeye başladı.

Booom!! Booom!! Boooom!!

İki büyük güç çarpıştı ve yoğun bir enerji etrafa yayıldı. Yayılan enerjiden dolayı bir kaç ev yıkılmıştı.

Dev Maymun öfkeli bir şekilde kükredi ve Ye Zong'a doğru atıldı. Korkutucu bir aura Dev Maymundan yayılmaya başladı sanki Ye Zong'u parçalara ayırmak istiyor gibi duruyordu.

Ye Zong aniden şiddetli bir kavgaya başladı.

Shen Hong'da kılıcını çekti ve Dev Maymuna saldırmaya başladı, Fakat tüm gücünü kullanmıyordu. Açıkçası gözlerinde hastalıklı bir bakış vardı. Eğer Ye Zong Dev Maymun tarafından öldürülseydi mükemmel olurdu.

Nie Li bir köşede durmuş Ye Zong'u izliyordu. Shen Hong'un göstermelik saldırısını gördükten sonra gözlerinde soğuk bir bakış belirdi.

Dev Maymunun büyük avucu Ye Zong'a çarptı. Ye Zong sadece fiziksel gücünün yardımıyla Dev Maymun ile omuz omuza savaşabilirdi. Dev Maymunundan gelen korkutucu fırtına saldırısından sonra Ye Zong'un ağzının kenarından kan dökülmeye başladı. Dev Maymunun gücü açıkçası devasaydı.

Shen Hong kanı gördükten sonra soğuk bir şekilde gülümsemişti. Ye Zong'un gücünün çok fazla olduğunu biliyordu fakat Dev Maymuna karşı çok ta bir şey yapamıyordu. Sadece bu saldırısı bile Ye Zong'un acı çekmesine sebep olmuş gibi duruyordu.

Eğer Dev Maymunu engelleyemezse onun elinde kaç insanın can vereceğini tahmin edemiyordu. Bundan dolayı Ye Zong geri çekilmeye hevesli değildi. Shen Hong kenarda avına odaklanmış bir kaplan gibi Ye Zong'u izliyordu.

Dev Maymunu öldürmek açıkçası çok zordu. Ye Zong dövüşürken yavaş yavaş Dev Maymunu Şehir Lordunun Konağına doğru çekmeye başladı.

Dev Maymun Konaktaki dev sütunları görünce bir an durakladı ve kükremeye başladı. Görünüşe göre bir şeyler hissetmişti. Şehir Lordu Konağının yakınlarında olan Kara Altın Seviye Şeytan canavarları birden geri çekilmeye başladı.

Dev Maymun bir şeyler sezmiş olabilir mi?

Şeytan Canavarının bilgeliği korkutucuydu!
Ye Zong öfkeyle kükredi ve kılıcını sürekli savurmaya başladı. Dev Maymunu Konağa doğru götürmeye çalışıyordu. On Bin Şeytan Canavarı Düzeni taşınamıyordu ve Ye Zong'un canavarı onun içine doğru götürmekten başka seçeneği yoktu.

Dev Maymun, Ye Zong'un kılıç saldırıları karşısında biraz zorlanıyordu. Bedenindeki yaraları görmezden geldi ve Ye Zong'a doğru atıldı.

Booom!!!

Maymunun dev bedeni Ye Zong'a çarptı ve onu onlarca metre geriye uçurdu.

"Şehir Lordu, iyi misiniz??!!"

Ye Zong'un gözlerinde öfke parıltısı oluştu ve kılıcını kavrayıp Shen Hong'a baktı. Shen Hong daha fazla yaklaşmaya cesaret edemedi.

"Şerefsiz Shen Hong'un niyeti kötü. Eğer böyle devam ederse durum baya kötüleşecek. Dev Maymunu öldürmek için bir şeyler düşünmeliyim." diye düşündü Nie Li. Karanlık köşede saklanırken Efsane Seviye yazıt kağıtlarını çıkardı. Elini ısırdı ve bir kaç damla kan kağıdın üstüne düştü. Kağıttan bir demet kırmızı ışık yayıldı.

Kırmızı ışık hızlı bir şekilde büyük ateş topuna dönüştü.

Ateş topundan yayılan ısı dalgaları önüne çıkan her şeyi eritebilecek gibi duruyordu.

"Efsane Seviye Yasak Teknik, Kontrolsüz Alev Patlaması!!"

Kontrolsüz Alev Topu bir yay çizerek Dev Maymuna çarptı!!

Dev Maymun hala Ye Zong ile savaşıyordu. Dev maymun ateş topunu görünce kaçmaya çalıştı fakat Ateş Topu hemen yolunu değiştirip dev maymuna doğru atıldı.

Roaaarrr!!

Dev Maymun kükredi ve hemen bedeninin etrafında kalın bir buz duvarı oluştu.

Boooom!!!

Korkunç bir patlama oldu. Ateş topunun patlamasından sonra Dev Maymun bile Ye Zong ve Shen Hong gibi düzinelerce metre geriye savruldu.

Şok dalgası bile bu kadar şiddetliyse patlamanın merkezini bile düşülemezdi. Ateş topu Dev Maymunun oluşturduğu kalın buz tabakasına çarptığı anda buz tabakası yok olmuştu. Bundan dolayı ateş topu direk Dev Maymuna çarpmıştı. Dev Maymun patlamanın etkisiyle uçarken sayısız evin içinden geçip hepsinin yıkılmasına sebep oldu. Tüm bedeni simsiyah olmuştu.

Acaba Lord Ye Mo geri mi döndü? Shen Hong'un tüm bedeni bu fikirden dolayı titremişti.

Böyle korkunç bir tekniği kullanmak için bir Efsane Seviye uzman olması lazımdı. Şanslıydı ki az önce Ye Zong'a karşı herhangi bir saldırıda bulunmamıştı. Aksi halde Efsane Seviyeye ulaşmış birisi onu tek hamlede öldürebilirdi.

Ye Zong omuzunu tutarak yavaşça ayağa kalktı. Efsane Seviye teknik çok korkunçtu Ye Zong bile açığa çıkan güçten korkmuştu. Sadece Efsane Seviye bir uzman bu gücü açığa çıkarabilir.

Acaba bu Lord babam olabilir mi? Hayır, Lord babam Kar Rüzgarı tipindeki gelişim tekniğini çalışıyor. Onun bu ateş tipindeki gücü açığa çıkartması imkansız!!

Şanlı Şehirde başka kim bu gücü açığa çıkartabilir?

Ye Zong'un aklına bir anda birisi geldi. O olabilir mi? Gizemli uzman?

Ye Zong olduğu yerde biraz düşünde ve daha sonra rahatladı. Büyük ihtimalle o uzman kendisini kurtarmak için harekete geçmişti. Eğer gerçekten o uzman yardım etmeye karar verdiyse gerçekten kutlamaya değer bir durum olurdu. Artık Şanlı Şehrin bir tane daha Efsane Seviye koruyucusu olmuştu. Nie Li ve Yun'er'in arasının iyi olmasından dolayı gelecekte başka bir saldırıyla karşılaştıklarından dolayı gizemli uzmanın yardım etmesi muhtemeldi.

Gerçek ise, Ateş topunu açığa çıkartıp Dev Maymunu uçurduktan sonra Nie Li mekanı terk etmişti. Ye Zong iyi olduğu sürece Shen Hong kendisini açığa çıkartacak herhangi bir harekette bulunmaya korkacaktı. Bundan dolayı Ye Zong kesinlikle iyi olacaktır.

Shen Hong, Ye Zong'a baktı. Onun gözleri etrafı taradı ve utanmış bir şekilde gülümseyerek "Lordum iyi misiniz?" dedi.

Ye Zong, Shen Hong'a baktı ve gülümseyerek "Endişeniz için teşekkür ederim. Ben iyiyim." dedi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr