Bölüm 80: Zhang Xiang’ın Ölümü

avatar
4411 6

God and Devil World - Bölüm 80: Zhang Xiang’ın Ölümü


 

Çevirmen: Arthas Düzenleyen: Arthas

 

White Bones’un bedeni tüm kurşunları karşılarken parladı. Ardından baltasını salladı ve militanın kafasının olması gereken yerden gökyüzüne doğru kan fışkırdı.

 

Yue onu çağırdığından beri White Bones sadece zombi kafası kesmişti. Şimdi onun dövüş tarzı kurbanlarının kafasını uçurmaya yönelik olarak değişmişti.

 

“Canavar! Canavar!”

 

Ölümcül ve keskin olan White Bones ile yakın dövüşe girmek ayrıca bunu liderleri ölmüşken yapmak cesaret isterdi. Militanların savaş arzusu oldukça hızlı bir biçimde düştü ve her tarafa dağıldılar. Vücut ağırlıklarını azaltmak için 79 tip ve 81 tip silahlarını yere attılar. İtibarlarını yere attıkları gibi başlıklarını da yere attılar. Biri bu sahneyi görseydi kesinlikle çok utanç duyulacak bir yerleşim yeri diye düşünürdü.

(İÇN: Başlık atmak birinin hayatını kurtaracak bir seçeneği atmak veya birinin gururunu kırmak anlamına gelebilir.)

(ÇN: son cümle biraz saçma oldu :/)

 

Yue’nun emri altındaki güçlü White Bones baltası ile aynı Grim Reaper gibi gözüküyordu.

 

Silahını hâlâ atmamış militanların tamamı birkaç saniye sonra kafasız olarak ölmüşlerdi.

 

Yue, White Bones’un militanların kafasını uçurmasında geçen zamanı fırsat bilerek kendi villasına doğru koşmaya başladı.

 

White Bones kafa fantezisini bitirince Yue’ya yetişmek için aceleyle villaya doğru ilerledi.

 

Yue’nun ayrılışından kısa bir süre sonra Liu Yan ve dört adamı da villaya vardı.

 

“Kardeş Yue gerçekten harika!” Liu Yan ve takımının diğer dört üyesi köydeki kafasız cesetlere baktı. Kalplerinde hem korkuyu hem de şansın onlardan yana döndüğünü hissettiler. Şanslı olduklarını hissettiler çünkü doğru seçimi yapmışlardı.

 

Liu Yan ve adamları yerdeki silahları toplarken bir yandan bunu fırsat bilerek malzeme çalmaya çalışanları acımasızca vuruyorlardı.

 

Zhang Xiang, Yue ve grubunun olduğu yere varmıştı ve vardığından gördüğü şey kapının arkasına saklanmış bir Chen Yuan oldunca öfkeden kudurarak “Chen Yuan ne halt ettiğini sanıyorsun sen?! Neden eve saldırmadın?” dedi. Bir şey yapamazdı ama Chen Yuan’ı lanetleyebilirdi. Eğer Chi Yang ve Yue’nun diğer kadınlarını alamazsa Always Bright Köyünü ele geçirme planı suya düşerdi.

 

Chen Yuan ağlayarak “Kardeş Xiang! Chi Yang’ın silahı var! İki kardeşimiz şimdiden öldürüldü. İçeri giremeyiz.”dedi.

 

Zhang Xiang’ın bakışları keskinleşti, silahını kavradı ve Chen Yuan’ın kafasına dayadı ardından “O zaman onu salaklığınız ile vurun. Babacık için hemen içeri girin ve Chi Yang’ı getirin! Diğerlerini de getirin. Aksi halde babacık sizi vuracak.”diye bağırdı.

 

Zhang Xiang diğer adamlarına döndü “Ve sizde! Herkes içeri girsin ya da hepimiz öleceğiz!”dedi.

 

“Tamam kardeş Xiang!” Chen Yuan dişlerini birbirne çarptı. Yüzü ekşidi ardından kapıya dönüp koştu ve içeri daldı.

 

Militan ardına militan kapıdan içeri girmeye başladılar.

 

Chi Yang gölge de saklanıyordu. Chen Yuan ve grubu girdiği anda Chi Yang tetiği çekmeye başladı. Şarjörünü bir kere boşaltınca ardından girişten yoğun bir ateş başladı. Girmiş olan üç militan yere yatmıştı. Chen Yuan da bir kurşun tarafından vurulmuştu ama hemen yan tarafa atmıştı kendini.

 

Chi Yang’ın boş şarjörünü fırsat bilerek diğer militanlar da ateş açmaya başladı ve Chi Yang’ın olduğu yeri taradılar. Bu gizil ateş altında militanlar bahçeyi istila etti.

 

Chi Yang kenara yuvarlandı asıl yerini terkketti ve villanın içine saklandı. İkinci derece koruyucu giysisi küçük kalibreli kurşunları durdurabilse de kurşun geçirmez değildi. Kafasından vururlursa ölürdü.

 

Evin içinde saklanan kadınlar ölüm korkusuyla titiriyorlardı. Militanlar iç bahçeye girince sarı renkli bir büyü toprağın üstünde belirdi ve üç metrelik bir diken yerden patladı. Diken bir militanı delip geçti. Dikenin ucundan kan damlıyordu.

 

Birden yerden çıkan diken militanları panikletti ve ardı ardına hepsi kaçmaya yeltenmeye başladı.

 

Chi Yang bir ateş patlaması ile avantajı eline aldı. İki militanı indirmesinden sonra Chi Yang hemen yana yuvarlandı.

 

Chi Yang yana yuvarlandığı anda bir kurşun demedi onun bulunduğu yerde bir sürü  delik bıraktı.

 

Zhang Xiang dişlerini gıcırdatarak “Lanet olsun! Chi Yang’ın bu kadar dişli çıkacağını düşünmemiştim.” dedi.

 

Chi Yang’ın mesleği askerdi. Silah Kontrol yeteneği ile onun atış derecesi Zhang Xiang’ın emri altındaki aptallar ordusundan çok daha yukarıdaydı.

 

Zhang Xiang’ın emrindekiler yavaş yavaş ellerinde olan mühimmat fazlalığı advantajını kaybediyordu. Yakından ellerinde hiç kurşun kalmayacaktı. Adam başı yüzlerce kurşun harcanmıştı.

 

Zhang Xiang “Çabuk! Yakalayın onu!” diye bağırdı ve saklandığı yerden çıkarak villanın içine daldı. Onu yakalamyı ertelemek şuan için en olmayacak şeydi. Hâlâ beş kişiydiler yani sayı avantajı hâlâ onlardaydı. Eğer yakalayamazlarsa bu sorun olabilirdi.

 

Zhang Xiang’ın yanından buz gibi bir ses “Kimi yakalamak istiyorsun sen!” dedi.

 

Zhang Xiang’ın kalbi tekledi ve hemen kenara yuvarlandı. Hemen ardından yoğun bir silah sesi çıktı ve bu silah sesi ile birlikte gelen kurşunlar beş militanı ölümleri ile buluşturdu. Beş militan yere düştü.

 

Yue bir elinde 79 tip silahı diğer elinde İmitasyon Tang kılıcı ile bahçeye girdi. Militana çita gibi atıldı ve bir kesişle adamın kafasını atmosfere gönderdi.

 

White Bones bir gölge gibi Yue’nun yanında belirdi ve diğer militana atılarak onun kafasını da uçurdu.

 

Tüm bahçede bir tek Zhang Xiang kaldı.

 

Zhang Xiang yüzü panikle kasıldı ve diz çökerek Yue’ya yalvarmaya başladı. “Lütfen beni öldürme! Beni öldürme! Teslim oluyorum! Yue Zhong! Teslim olup senin köpeğin olmaya gönüllüyüm! Sana bir sürü güzel kadın vereceğim. Yalvarırım beni öldürme!”

 

Zhang Xiang acımasız ve kibirli gözükebilirdi ama gerçek doğası ölümden çok korkuyordu. Bir şeyler yanlış gittiği anda diz çöküp Yue’ya yalvarmaya başlamıştı.

 

Yue soğukça Zhang Xiang’a baktı ve kılıcını bir sallaması ile Zhang Xiang’ın kafasını uçuşa gönderdi.

 

Zhang Xiang’ın başı gözleri korkuyla dolu bir şekilde yerde yuvarlandı.

 

Zhang Xiang ve grubunun Chi Yang’a hissettirdiği baskı çok büyüktü. Chi Yang’ın zombilere karşı hissettiği baskı bu silahlı adamların verdiği baskı karşısında hiçbir şeydi.

 

Always Bright köyünün dört şefi en büyük dört savaş gücünü oluşturuyordu. Tiger Wang’in grubu köpekler tarafından yok edilmişti. Lei Zhen ve Zhang Xiang’ın savaş gücü direkt olarak Yue’nun elinde yok edilmişti. Geriye sadece Chen Yan’ın savaş gücü kalmıştı.

(ÇN: Ne zaman gelecek bu Orklar, Dinazorlar.)

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44261 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr