Bölüm 171: Uzay-Zaman Şeytan Canavarı

avatar
7589 5

Tales of Demons & Gods - Bölüm 171: Uzay-Zaman Şeytan Canavarı


Çeviren: AllenWalker  -  Düzenleyen: Dunklesplatz

 

Nie Li içeri girince etrafta hızlı bir tempoda gezmeye başladı. Biraz şaşırmıştı. Şehir Lordu Konağının Hazinelerinin için bu kadar fazla antik zamandan gelen hazine olacağını hiç tahmin etmemişti.

"Ben bunları alabilir miyim?" diye sordu.

"Enn." evet anlamında kafasını salladı Ye Ziyun. Nie Li babasını kurtarmıştı ve bu tür bir iyilik bir kaç tane eşyayı vermekle ödenmezdi. Bir kaç eşyayı geç, Ye Ziyun, Nie Li kendisinden ne isterse istesin yapacağına dair kendisine söz vermişti zaten.

"O zaman, ne istersem alacağım." dedi Nie Li.

Nie Li gerildi ve gözleri hazinelerin arasından bir kaç tane taş parçasına takıldı. Elini uzatıp onları aldı ve incelemeye başladı.

Nie Li bu kadar fazla parlayan hazine arasından sıradan görünen bir kaç tane taş parçasını aldığı zaman Ye Ziyun şaşırmıştı. "Onlar ne?" diye sordu.

"Bunlar İlahi Muhafız Taşları. İlahi Kıtanın kuzey ucunda olan bir madenden çıkarıldığı söyleniyor, şu anda şeytan canavarları tarafından istila edilmiş vaziyette. Desen Ustaları elde ettikleri zaman üstüne desen çizebiliyorlar. Ruh gücünü taşa yönlendirdiğin zaman etrafında küçük bir bariyer ortaya çıkıyor. Bu İlahı Muhafız Taşını yanına al. Üstüne Kara Altın seviye desen çizilmiş, Kara Altın Seviye uzmanların iki atağını engelleme kapasitesine sahip. Fakat desen biraz eskimiş, tekrar düzenlenmesi gerekiyor." Nie Li nazikçe altı tane taşı aldı ve şeytan canavarı kanı kullanarak desenleri onarmaya başladı. Onardıktan sonra üç tanesini kendisi aldı diğer üç tanesini Ye Ziyun'a verdi.

"Bu..." Ye Ziyun avucundaki taşa bakıyordu. "Çok değerli bir eşya!" dedi.

"Bu senin ailene ait zaten. Yani ben alıyorsam sen neden almayacaksın?" dedi gülümseyerek ve dolaşmaya devam etti.

Ye Ziyun, İlahi Muhafız Taşlarını alırken yanakları kızarmıştı.

Nie Li hazinelerin etrafında gezmeye devam etti ve bir hazine dağının önüne geldi. Buradan nasıl olurda elleri boş gidebilirdi ki? Nie Li burada Efsane Seviye Yasaklanmış Teknik olup olmadığını merak ediyordu. Eğer varsa tereddüt etmeden hepsini almayı planlıyordu. Şu anda gücü kendisini tatmin edecek kadar fazla değildi, fakat bu hazinelerin yardımıyla kendisini sigorta altına almak istiyordu.

Gözüne takılan ve savaş sırasında kullanılabilen herhangi bir eşyayı tereddüt etmeden Uzaysal Yüzüğüne koyuyordu veya Ye Ziyun'a eşyanın nasıl kullanıldığını anlatıp ona veriyordu.

Belli bir süre geçtikten sonra Nie Li, yüzlerce hazineyi bir haydut gibi yağmalamıştı.

Eğer Ye Zong bu olanları görseydi muhtemelen kalp krizi geçirirdi. Nie Li bu hazine odasında sanki kendi yeriymiş gibi dolaşıyordu.

"Yazık, gözüme çokta bir şey takılmadı, burası sanki biraz fazla boş bir yer" dedi, hayal kırıklığına uğramış gibi bir yüz ifadesine sahipti.

Ye Ziyun, Nie Li'nin söylediklerini duyunca ne söyleyeceğini bilemedi. Gözüne takılan hiç eşya yok mu? Sen şimdiye kadar yüzlerce eşya almadın mı?

Nie Li şimdiye kadar on beş tane Efsane Seviye Yasaklanmış Teknik bulmuştu.  Ne yazık ki, bunlar iyi korunamamıştı. On tanesi kullanılamaz hale gelmişti. Diğer beş tanesi de onarıldıktan sonra kullanılabilir durumdaydı. Beş tanesini onardıktan sonra Nie Li üç tanesini Ye Ziyun'a verdi ve diğer ikisini kendisi aldı.

Nie Li bedenini esnetmeye başladı. Gözüne takılan ne varsa hepsini almıştı. Bu kadar hazineyi aldıktan sonra anca rahatlamıştı.

Dn: Bu nasıl rahatlamak la dişinin kovuğuna etmemiş gibi bence daha çok.

Aniden, Nie Li'nin gözleri geride kalan hazineler arasından gizemli bir yumurtaya takılmıştı. Bu yumurtanın boyutu bir değirmen taşının üçte biri kadardı ve rengi kızıl ve altın rengiydi. Üstünde de çok fazla gizemli desen vardı.

Nie Li kendi bilgisinin ansiklopedik olduğuna inanıyordu fakat yumurtanın üstündeki hiç bir desenin ne işe yaradığını bilmiyordu. Tamamen gizemli bir eşyaydı.

Bu desenlerin hiç biri kendisine tanıdık gelmemişti, Daha önce bu desenlerden bir tanesini bile görmemişti.

Nie Li bakışlarının yumurtanın üstüne kaydığını gören Ye Ziyun meraklı bir ses tonuyla "Nie Li, o nedir?" diye sordu.

"Hiçbir fikrim yok!" Nie Li nazikçe gülümseyerek kafasını kaldırdı. Nie Li dışarıda ki şeytan canavarlarının büyük bir çoğunluğunu biliyordu fakat onun bu yumurtanın hangi canavara ait olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Üstündeki desenleri ise tamamen gizemli bir durumdu ve Nie Li yumurtaya dokunmaya bile tereddüt ediyordu.

Nie Li'in onun hakkında hiçbir fikri yok mu? Bu yumurta tam olarak nedir? Ye Ziyun şaşırmıştı. Onun düşüncelerine göre Nie Li her şeyi biliyordu. Ye Ziyun, bu dünyada Nie Li'nin bilmediği bir şeyin olmadığını inanmıyordu.

"O zaman ne yapmalıyız?" diye sordu Ye Ziyun Nie Li'ye bakarak.

Nie Li gizemli yumurtaya hala bakıyordu. Nie Li, yumurtadan yayılan aurayı zor da olsa hissediyordu, yumurtanın içindeki yaratık hala canlıydı. Bu aura Nie Li'ye gizemli bir baskı uyguluyordu.

"Tam olarak nedir bu?" diye düşündü Nie Li.

Nie Li bir şeyler düşündü, yavaş hareketlerle ruh bölgesindeki ruh gücünü ince bir iplik haline getirdi ve yumurtanın içine doğru gönderdi. Onun yumurtanın içindeki şeytan canavarının ne olduğuna dair herhangi bir fikri yoktu, fakat ruh gücünü bir kere absorbe ederse, ruh gücünün yardımıyla onu evcilleştirebileceğini düşünüyordu.

Ruh gücünü enjekte ettiği zaman yumurtadan yayılan auranın ruh gücüne direndiğini hissetti, galiba Nie Li'nin ruh gücünü ret ediyordu. yumurta etrafında bir çeşit bariyer oluşturdu ve Nie Li'nin ruh gücünü engelledi.

Bariyerin gücünü hissettiği zaman Nie Li şaşırmıştı. Bu kesinlikle yüksek seviye Şeytan Canavarıydı büyük ihtimalle bu dünyadan değildi.

Eğer Şeytan Canavarı yumurta halindeyken böyle bir bariyer kullanıyorsa genelde en az Tanrı seviye olduğu ortaya çıkıyordu.

Nie Li, sayısız kere ruh gücünü yumurtaya aktardı fakat her defasında bariyer tarafından engellendi. Bu durum biraz cesaretini kırmıştı. Aniden Nie Li, göğsündeki, Zamansal İblis Ruhu Kitabının hafif bir ışık yaydığını fark etti.

Bu yumurta Zamansal İblis Ruhu Kitabına tepki veriyor olabilir miydi?

Nie Li, Zamansal İblis Ruhu Kitabının artık sayfasını dışarı çıkardı. Artık sayfa havada süzülmeye başladı ve yumurtaya doğru ışıklar yayamaya başladı. Parlak ışık yumurtanın üstündeki desenlerde hızlı bir şekilde dolaşmaya başladı. Aniden yumurta ve artık sayfa altın renginde ışıklar yaymaya başladılar.

Bu gizemli sahne Nie Li ve Ye Ziyun'un şaşırmasına neden olmuştu.

Zamansal İblis Ruhu Kitabı mı?

Bu yumurtanın Zamansal İblis Ruhu Kitabıyla bir bağı olabilir mi?

"Şeytan Canavarı. Uzay-Zaman Şeytan  Canavarı." diye mırıldandı Nie Li. Aniden garip bir düşünce kafasında belirdi. Acaba bu yumurtanın içindeki şeytan canavarı Efsanevi Uzay-Zaman Şeytan Canavarı olabilir miydi? Bu şeytan canavarı, Şeytan Canavarları arasında en gizemli varlıklar olarak değerlendirilirdi. Bu şeytan canavarının bilgisi sadece bir kaç  dokümanda geçiyordu.

Bu şeytan canavarlarının efsanevi olarak adlandırılmasının sebebi yakalaması oldukça zor olmasından kaynaklanıyordu. Üstüne birde Uzay-Zaman Şeytan Canavarı yumurtasının sayısı çok çok daha azdı. Herhangi bir dokümanda rastlayamazdınız.

Antik zamanlarda, bazı insanlar bu şeytan canavarlarının izine rastlamışlardı. Bunlardan birisi Uzay- Zaman Geyiği olarak adlandırılmıştı. Diğer Uzay-Zaman Şeytan Canavarlarına göre daha yaygın olarak rastlanılıyordu. Bu canavarlara birileri rastladığı zaman genellikle çimen yiyorlardı. Genellikle çevrelerinde Uzay-Zaman portalları bulunuyordu. Birisi bu şeytan canavarına yakınlaştığı zaman, bu canavar aniden Uzay-Zaman Portalına girip kayboluyordu. Portaldan içeri girdikleri zaman uzakta bir çimenlikte tekrar gözüküyorlardı veya tamamen kayboluyorlardı.

Kayboldukları zaman Uzay-Zaman Geyiğinin izleri yüzyıllar sonra aynı yerde kalmaya devam ediyordu hatta binlerce yıl sonra bile izlerine rastlamak mümkündü. Bunun sebebi bu şeytan canavarlarının zaman nehrinde istedikleri gibi dolaşmalarından dolayıydı. Fakat, Uzay-Zaman Geyiği insanlarla veya diğer şeytan canavarlarıyla fazla iletişime geçmezdi ve tarihin akışına etkilemezlerdi.

Uzay-Zaman Geyiğinin dışında bazı kayıtlarda geçen başka Uzay-Zaman Şeytan Canavarları da vardı. Bunlardan bir tanesi Uzay-Zaman Kutsal Kurtlarıydı diğer ise Uzay-Zaman Aslanlarıydı. Bu şeytan canavarları Uzay-Zaman Geyiğini avlayarak besleniyorlardı.

Fakat bu üç şeytan canavarının da yumurtası yoktu.

Zamansal İblis Ruhu Kitabının artık sayfasından yayılan ışıklar yumurtaya doğru yayılmaya devam ediyordu. Yumurtanın üstündeki ışıklar bazen parlıyordu bazen sönükleşiyordu. Nie Li ruh gücünü tekrar iplik haline getirdi ve bariyerde bir delik aramaya başladı. Yumurtadan yayılan ışık sönükleştiği zaman bariyerde bir çatlak buldu ve ruh gücünü içeri gönderdi.

Booom!!!

Nie Li kafasını patlayacakmış gibi hissediyordu. Başı çok hızlı bir şekilde dönmeye başladı, zihni sanki yüzyıllar boyunca seyahat etmişti. Önceki hayatında ki bütün anılar bir anda gözünün önünde geçemeye başladı.

Gizemli yumurta Nie Li'nin ruh gücünü absorbe etmeye başladı, ve tamamen boşalttı.

Nie Li ruh gücünün bittiğini hissetti, şaşırmıştı ve hızlıca ruh gücünü geri çekmeye başladı. Nie Li, yumurtanın daha fazla ruh gücünü absorbe etmediğini hissedince rahatlamıştı. Nie Li aniden esrarengiz bir hisse kapılmıştı. Yumurtadan yayılan aura daha da güçlenmiş gibiydi, dahası Nie Li, yumurta ile kendi arasında garip bir bağın oluştuğunu hissetti.

"Bu yumurtayı alacağım ve üstünde çalışacağım!" dedi Nie Li Ye Ziyun'a bakarak.

"Tamam." dedi Ye Ziyun kafasıyla onaylayarak. Nie Li, hazinelerin arasından istediğini alabilirdi.

Nie Li yumurtayı uzaysal yüzüğüne koydu. Bu yumurtanın ne kadar gizemli olduğunu zorda olsa hissediyordu ve gelecekte bu gizemi çözmeyi başarıp başaramayacağını merak ediyordu.

Daha sonra artık sayfayı alıp göğsüne koydu ve Ye Ziyun'la birlikte dışarı doğru hareketlendiler.

Aniden, gökyüzünde bir ses yankılanmaya başladı. Nie Li kafasını kaldırdı ve gökyüzünden büyük bir kuşun kendilerine doğru geldiğini fark etti.

Bu Kurucu Ata Ye Yan idi.

Nie Li'nin kalbi hareketlendi gökyüzünde uçan ruh kuklasını gördüğü zaman.

Kurucu Ata Ye Yan depresif bir ses tonuyla "Nie Li veledi, gelecekte bu tür işleri daha fazla yapmayacağım. Bu kesinlikle sıkıcı bir iş."

"Kurucu Ata Ye Yan, bu Kara Loncanın üyeleri kural tanımıyorlar. Canları ne isterse yapıyorlar. Şanlı Şehrin bu tümörden kurtulmasına yardım ediyorsun. Bu çok onurlu bir görevdir." dedi Nie Li ve gülümsedi.

"Binlerce yıldır ölü olmama rağmen torunlarım beni rahat bırakmıyor. Kara Loncayı kurarak resmen ölümlerine davetiye çıkarttılar." Ye Yan'ın düşüncesine  göre Şanlı Şehirdeki bütün aileler Kara Loncada dahil kendi torunlarıydı.

 

Lütfen yorum yapıp bizi sevindirmeyi unutmayınız :D






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44262 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr