Bölüm 117: Uçurum Şeytanı

avatar
4282 2

Tales of Demons & Gods - Bölüm 117: Uçurum Şeytanı


 

Çeviri: Nameless Customer Düzenleyen: Accoladia

 

Tai Yi Öldürme Düzenini yerleştirdikten sonra Nie Li hızlıca İlahi Şimşek Düzenini de oluşturdu. Bu iki Öldürme düzeni Lordun Konağının 5 te 1 kapsayacak kadar büyüktü. Nie Li Ye Ziyun ve Ye Xiu in ruh gücünüde bu düzenlere işledi. Bu nedenle bu düzenleri Nie Li dahil Ye Ziyun ve Ye Xiu de kullanabilecekti.

 

Ye Xiu acı bir gülümsemeyle "Nie Li bu Öldürme düzenlerinin kontrolünü Ye Zong'a da ver." dedi. Her şeyden önce Konağın gerçek sahibi Ye Zong'du.

 

Nie Li "Ayağıma gelip yalvarmadıkça asla vermem." diye bağırdı.

 

Ye Xiu Nie Li ile Ye Zong arasını yapmanın kolay olmayacağını anladı. Bu mesele nasıl çözülecekti? Ye Xiu biraz endişeliydi. Sonuçta Ye Zong'un Nie Li'ye yalvarması imkansız bir şeydi. Ancak Nie Li'den böyle bir cevap aldığı için bunu rapor etmeliydi.

 

Ye Xiu ayrıldıktan sonra Nie Li bahçede pratik yapmaya devam etti.

 

Gece yavaş yavaş derinleşti.

 

Devriye muhafızlarının ayak sesleri ve kuşların kanat çırpışları dışında tüm Konak ölü bir sessizlik içinde kaldı.

 

Nie Li Göksel Tanrı geliştirme tekniğini kullanıyor ve ruh gücünü absorbe ediyordu. Gecenin içinde , Nie Li'nin ruh gücü Nie Li'yi merkez almış bir girdap gibi dönüyordu. Nie Li'nin gelişim hızı şok ediciydi. Sanki Nie Li geceyle birleşmişti.

 

Aynı zamanda  Lordun Konağının bir köşesinde birkaç figür birbiri ardına ortaya çıktı. Hepsi tamamen siyah giyinmiş ve karanlık içinde saklanmışlardı.

 

"Siz araştırmayı bitirdiniz mi? Gördüğümüz sütunlar ne için kullanılıyor?"

“Hala emin değiliz. Tek bildiğimiz o çocuğun bu sütunları kullanarak Ye Zong'u yere yapıştırdığı…”

“Bir genç sütunları aktive etti ve Ye Zong gibi bir Kara Altın Seviye Şeytan Ruhçusunu mağlup etti öyle mi? Bu nasıl mümkün olabilir?“


“Kendi gözlerimle gördüm.”


“Long Sha’nın bizden Lordun Konağını araştırmamızı istemesine şaşmamalı.”

“Hali hazırda Karanlık Loncanın sahip olduğu güç ve olağanüstü tekniklerle Şanlı Şehri ortadan kaldırmak zor değil. Neden Şeytan Lordu harekete geçmiyor anlamış değilim.“


“Şanlı Şehri ortadan kaldırmak zor değil mi? Şanlı Şehri çok fazla küçümsüyorsun! Şanlı Şehirdeki aileler bu kadar zaman nasıl ayakta kaldı, sence herhangi bir hayatta kalma methodu geliştirmediler mi? Gerçekten klanlarının yok olma tehlikesi ile karşılaştıklarında ortaya çıkaracakları gücü asla hafife alma! Bu sefer biz 7 kişi Lordun konağına saldırmak için geldik ve çok dikkatli olmalısınız.”
dedi en öndeki siyah giyinmiş adam. ‘”Buraya sütunları yok etmeye ve o çocuğu yakalamaya geldik.”


‘”Büyük kardeş endişelenmemelisin. Biz yedimiz karşısında Kara Altın Seviye Şeytan Ruhçusuları bile duramaz.”

 

Yedi siyah giyinimli kişilerden bazıları iblis canavarına dönüştü. Siyah Tilki, Yanan Kaplan, Kırmızı Yılan, Mirket, Kar Ayısı, Kar Rüzgarı Ceset Solucanı. Vücutları bu canavarların özelliklerine sahip olduktan sonra karanlıkta kayboldular.

 

Aynı zamanda, Lord konağının güney kısmı en zayıf noktasıydı. Burası Lord Konağının dövüş sanatları eğitim alanıydı. Geceleri tamamen boş olurdu. Burada bina olmadığı için yoğun bir korumaya da ihtiyaç yoktu.

 

Burada 60 tane siyah giymiş adam bir araya gelerek bir çember oluşturdular. Çemberin merkezine birbirinden karmaşık yazıt kalıpları bulunuyordu.

 

Bu yazıtlar etrafa garip bir mavi ışık saçıyordu. Gecenin bu vaktinde oldukça dikkat çekiciydi.

 

60 kişi yazıtları birbiri ardına aydınlatmak için karmaşık bir büyü kullanıyorlardı.

 

Bu sırada devriye gezen 3 muhafız koridorun ucundan ışığı görüp kontrole geldiler.

 

3 muhafız çokta dikkatli değildi. Onların düşüncesine göre Lordun Konağında kim sıkıntı çıkartmak isterdi ki ? muhafızlar "Millet siz kimsiniz? Burada ne işiniz var?" diye seslendiler.

 

Aniden muhafızların arkasında 3 siluet belirdi .

 

"Puff Puff Puff" Taze kan etrafa yayıldı…

 

Bu üç muhafız sadece Gümüş rütbeli uzmanlardı ancak onları öldürenlerin hepsi en azından Altın rütbeli uzmandı. Gardiyanlar öldürüldüler ve en küçük bir ses bile çıkmadı. Muhafızlar kendi kanlarında boğulmaya bırakıldılar.

 

60 kişi sanki hiçbir şey olmamış gibi büyü yapmaya devam ettiler.

 

Hong! Boom! Boom!

 

Zeminde parçalanmalar meydana geldi.


"Serbest kal Uçurum Şeytanı!"
Siyah giyinmiş adamlardan biri bağırdı.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Dövüş sanatları sahasının yüzeyi çatlaklarla dolmuştu. Çatlak kısımlardan lavlar çıkmaya başladı. Çıkan lavlar bir kafa şeklini alarak yükseldi. Sonra bu lav derildi ve ortaya saçılan lavlar küçük ateşli şeytanlara dönüştüler. Sayılamayacak kadar çoklardı. Geçtikleri yerlerin zeminini yakıyorlardı.

 

Yüz metre yüksekliğinde ki dev bir iblis lavlardan çıktı. Arkasında kocaman kanatları vardı. Eli dev bir alev kılıcı tutuyordu.

 

"Hahaha, ortalığı yakıp dök Uçurum Şeytanı." diye bağırdı siyah giyinimlerden biri.

 

Uçurum şeytanı bir anda çan şeklindeki gözlerini açtı. Elindeki dev yanan kılıç sarsıldı. Yakınındaki siyah giyinimli adamlar saniyeler içinde yanıp kül oldular ve çığlıkları bile duyulmadı.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Kocaman bir patlama yaşandı. Lordun Konağının güney kısmı tamamen kaosa sürüklenmişti.

 

Aynı anda Ye Ziyun'un bahçesinde antrenman yapan Nie Li güney kısımda ki karmaşayı hissettiğinde gözlerini açtı ve güneye doğru baktı. Güney kısım da gökyüzüne ulaşmış alevler yükselmişti. Bağırtılar geliyordu. Sanki bir savaşın ortasında gibiydi.

 

Nie Li'nin kalbi bir anda endişeyle kaplandı. Birisi Lordun Konağına mı saldırıyordu?

 

Ye Ziyun binasından koşarak çıktı "Nie Li ne oldu?" diye sordu. Uzaktaki yangına endişe içinde bakıyordu. Saldırı altında mıydılar? 

 

Nie Li kaşlarını çatı. Geçmiş hayatında Şanlı Şehir İblis canavarları tarafından saldırıya uğramadan önce Lordun Konağı herhangi bir saldırıya uğramamıştı. Görünüşe göre yeniden doğumunda yaptığı bazı şeyler kelebek etkisi yaratmıştı. Güneydeki koruma zayıf olmasına rağmen saldırıda orasının merkez alınması mantıklı değildi. Bu bölgeden saldırıya başlamanın bir anlamı yoktu.

 

Bunun tek açıklaması bunun bir hedef saptırma operasyonu olduğuydu.

 

Muhafızların dikkatini çekmek için güney bölgesine saldırmışlardı.

 

O halde asıl sebep.....

 

Nie Li'nin gözleri parladı. Saldırganların hedefi şüphesiz kendisiydi. Bu süre zarfın da Nie Li'nin ortaya koyduğu yetenek Karanlık Loncanın dikkatini çekmek için yeterdi. Karanlık Lonca yanı sıra Aziz Ailesi de uzun süredir Nie Li'yi ortadan kaldırmak için plan yapıyordu.

 

“Hmph ! Karanlık Lonca in beni bu kadar çok istediğini bilmiyordum. Beni yakalamak için Lordun Konağına saldırmayı bile göze almışlar” diye düşündü. Ye Ziyun'a ve Xiao Yu'ya döndü ve “Ziyun lütfen Xiao Yu ile gizli bölmeye gidin ve orada saklanın.“ dedi.

 

Ye Ziyun sertçe “Hayır“ dedi. Lordun Konağı saldırı altındayken nasıl saklanabilirdi?

 

"Sen 5 Yıldızlı Gümüş Seviye desin bu adamların dengi değilsin."

Ye Ziyun endişeyle “Ben değilsem sende değilsin.” dedi.

 

Nie Li hafifçe gülümsedi ve “Onlar benim peşimdeler. Bununla birlikte kendimi korumak için yöntemlerim var. Onları Tai Yi öldürme düzenine ve İlahi Yıldırım öldürme düzenine çekip öldürmeye çalışacağım. Bu öldürme düzenlerinin gücünü biliyorsun. Senin baban bile bunların karşısında duramadı.” dedi.

 

Ye Ziyun bir süre sessiz kaldı.

 

Nie Yu yüzünde büyük bir endişeyle ‘”Nie Li abi ben seninle geleceğim.“ dedi.

 

“Xiao Yu endişelenme. Eğer beni takip edersen bana yük olmaktan başka bir şey yapmazsın. Şimdilik sen Ye Xiu ile gizli bölmeye gidin. Bu işleri hallettikten sonra hemen yanınıza döneceğim.” dedi ve sonra Ye Ziyun a dönerek “Ziyun, Ziao Yu'yu sana emanet ediyorum.“ dedi.

 

Ye Ziyun, Xiao Yu'ya baktı ve zorlukla başını salladı. Sonra Xiao Yu'yu alıp avluda ki gizli bölmeye doğru koştu.

 

Şehir Lordunun kızı olarak avlusunda onun güvenliği için her türlü önlem alınmıştı. Avlusunda tehlikeli durumlar için gizli bölmesi vardı. Ye Ziyun Nie Li'ye yardım edemeyeceğini anlamıştı.

 

Nie Li, Ye Ziyun ve Xiao Yu'nun gittiklerini görünce hemen Gölge Şeytanı İblis ruhuyla birleşti. Vücudunu hızla değiştirdi ve karanlığa karıştı.

 

Gece Gölge İblisi Şeytan Ruhunun hüküm sürdüğü zamandı!

 

Aynı anda güney kısımda bir çok muhafız toplanmıştı. Silahlarını sallıyor, küçük alevli iblisleri engellemeye çalışıyorlardı. Bu muhafızların çoğunluğu savaşçıydı. Yalnızca 10 kişiden biri Şeytan Ruhçusu uzmanıydı. Bununla birlikte uzmanlar hızlı bir biçimde Şeytan ruhlarıyla birleşip savaştaki ana güç haline geldiler.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Ateşler havada uçuyor, silahlar çarpışıyordu.

 

Orada bulunanlar arasında Uçurum Şeytanı en korkunç ve en güçlü varlıktı. Uçurum Şeytanı dost ve düşman ayırt etmeden saldırırdı. Uzun kılıcını kaldırıp savurdu. Uzun bir kuleyi paramparça etti. Kule çökerken içinde ki okçu muhafızlar çığlık attılar.

 

Woosh! Woosh! Woosh!

 

Yoğun bir ok bulutu Uçurum Şeytanına doğru uçtu.

 

Bütün alan son derece kaotikti.

 

Ye Xiu ile 3 tane Kara Altın Seviye Şeytan Ruhçu savaş alanına ulaştılar. Hemen şeytan ruhlarıyla birleşip savaşa katılmaya hazırlandılar.

 

Kara Altın Seviye Şeytan Ruhçularından biri Ye Xiu'ya baktı ve "Ye Xiu ne yapmalıyız?" dedi.

 

Uçurum Şeytanının seviyesi Efsane seviyenin altında olmayan bir varlıktı. Uçurum Şeytanının yavaş hareket edebilmesi ise Lordun konağının tesellisiydi.

 

Ye Xiu kısa bir süre sesiz kaldıktan sonra "Onu batıya götürelim. İlahi yıldırım Öldürme Düzeni ile onu öldüreceğim." dedi.

 

Bu yapılabilecek mantıklı şeydi. Aksi takdirde Şehir Lordunun Konağı yok edilecekti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44235 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr