True Martial World - Bölüm 27: Hasta

---

 

Yi Yun, tüm gece metruk kemiklerin enerjisini özümseyerek enerji rezervini doldurdu. Gün içinde savaşçı hazırlama kampını gözetler ve gizlice Yao Yuan’ın Ejder Kaburgası Kaplan Kemik Yumruğu öğretisini dinlerdi.

 

Savaşçı hazırlık kampı yasak bölge değildi. İnsanlar için gidip gelmek sıradandı. Yi Yun dikkatli olduğu sürece keşfedilmezdi.

 

Becerileri öğrendikten sonra, gelişimi için dağın arkasına giderdi. Metruk kemiklerin enerjisini sindirerek bedeniyle birleştirirdi. Böyle bir yetiştirme ritmi harikaydı.

 

Birkaç gün içinde Yi Yun, Thunderous aleminde daha da sağlam oldu. Su altında neredeyse bir yunus gibi 25 dakika kalabilirdi.

 

Tai Ah Kutsal Krallığı’nın savaşçı seçiminden yaklaşık bir ay önce, Yi Yun ile kemikleri arıtan bir adam hasta oldu.

 

Yi Yun zehirli mavi ışık enerjilerini özümsemiş olmasına rağmen, yine de diğerlerinin bedenlerine biraz mavi ışık noktaları giriyordu ve sözde tifoya yakalanmalarına neden oldu.

 

Hasta olan ilk insandan sonra Yi Yun da hasta hissetti ve onun hastalığı son derece ciddiydi.

 

Yi Yun artık metruk kemikleri arıtamazdı. Jiang Xiaorou’ya göre ishali vardı, yüzü solgundu ve son derece zayıftı. Yataklara düştüğünde Jiang Xiaorou onun adına müsaade almak zorunda kaldı.

 

Zhao Tiezhu, Jiang Xiaorou’nun açıklamalarını dinlemek için kendini zorladı. Gülümsemesini bastırırken başkalarının acılarından zevk almanın muhteşem hissine kapıldı: “Ah benim küçüğüm ishal mi olmuş? Yüzü mü solmuş? Güçsüz mü düşmüş? Tsk tsk tsk, oldukça güçlü değil miydi? Bu zamanda nasıl yataklara düşebilir?”

 

Zhao Tiezhu garip bir sesle söyledi. Jiang Xiaorou’nun yüzü buz gibi oldu, sanki öfkeden köpürmüştü. Aslında, sadece yapmacık davranıyordu. Tabi ki Yi Yun’un iyi olduğunu ve hasta numarası yaptığını biliyordu.

 

“Kardeşin normalde de zayıf. Ölse bile umurumda olmazdı. Ama genç efendi Lian gerçekten yüce gönüllü, hapları bana teslim etti.” Zhao Tiezhu, isteksizce kalçasından bir kırmızı hap çıkarırken söyledi.

 

Zhao Tiezhu’nun Yi Yun’a hap verme niyeti yoktu. Sadece Yi Yun’un ölümünü arzuluyordu ama Lian Chengyu’nun gözünde Yi Yun’un neden çok önemli olduğunu ve özellikle Yi Yun’a verilmesi için kendisine neden hap verdiğini bilmiyordu. Yi Yun’un hapı yediğinden emin olmak istiyordu.

 

Genç efendi Lian, gerçekte bu küçük piçi bu kadar çok düşünüyor musunuz?

 

Zhao Tiezhu böyle düşününce bozuldu.

 

“Genç efendi Lian, böylesine iyi bir adam.”

 

“Genç efendi Lian çok nazik.”

 

Bu arada, metruk kemikleri arıtan insanlar birbiri ardına hasta olurken, birçok kişi hap elde etmek için toplanmıştı. Zhao Tiezhu’nun, Yi Yun’a ölümden geri döndürebilen hapı verdiğini gören insanlar Lian Chengyu’yu övmeye başladı.

 

Bu insanlar daha önce Lian Chengyu’nun onları umursamadığını düşünmüştü. Ama Yi Yun gibi işe yaramaz bir velede hap verdiğini gördüklerinde evlerindeki güçlü adamlar için de bir hap alabileceklerini düşündüler.

 

Özellikle Zhao Tiezhu’nun diğer elinde tuttuğu pastırma bulunduğunu düşündükleri şişkin çantaya baktılar. İnsanlar daha da heyecanlandı. Kalabalık neredeyse kontrol edilemez bir coşkunluk durumuna girdi.

 

“Lord Zhao, evimin erkeği çok hasta düştü!”

 

“Lord Zhao, çocuğumun babası ağır hasta. Üç gündür kusmakta!”

 

Bir hap ve biraz da pastırma alma umuduyla kalabalık Zhao Tiezhu’nun etrafına toplandı. Gözleri umutla doluydu. Neredeyse Zhao Tiezhu’ya secde ediyorlardı.

 

Zhao Tiezhu insan kalabalığının övgülerinden zevk alarak memnun oldu. Genç efendi Lian’ın çok yumuşak kalpli olduğunu hissetti. Bu sefil halka böyle kıymetli haplar ve pastırma verilmesi israftı.

 

Zhao Tiezhu aslında gizlice bir hap yemek istemişti ama Lian Chengyu onu daha önce uyarmıştı, bu yüzden bu düşüncesinden vazgeçmek zorunda kaldı. Gerçek şu ki, Yi Yun maymununa bizzat bir hap verdiği için Zhao Tiezhu çok üzgündü.

 

“Yaygara yapmayı kesin! Gerçekten hasta olduğunuz sürece, sizin için her şey orada olacak!” Zhao Tiezhu kumaş çantasını açtı ve insanları saydıktan sonra hap ve pastırma dağıttı.

 

Pastırma ve hap almış kim varsa minnettar bir şekilde dedi: “Lord Zhao, teşekkürler! Lord Zhao, teşekkürler!”

 

“Niçin bana teşekkür ediyorsunuz? Genç efendi Lian’a teşekkür etmelisiniz. Genç efendi Lian kabile için yaptığınız fedakarlığı hatırlar. Kemik arıtmada sıkı çalıştığınız sürece, genç efendi Lian ve kabile sizi yarı yolda bırakmayacak.”

 

Zhao Tiezhu başarı duygusuyla söyledi. Lian kabilesinin üst kademelerini temsil ettiği düşüncesindeydi. Aslında o anda, üst kademedekilerden biriymiş gibi hissetti.

 

“Evet, evet, teşekkürler genç efendi Lian!” Bazı insanlar diz çöktü ve kabile liderinin evine doğru secde etti.

 

Zhao Tiezhu bu sonuçtan memnun oldu. Hapların ve pastırmanın çoğunu dağıtmıştı. Biri büyük, diğeri daha küçük iki parça pastırma kaldı.

 

Tabi ki büyük parçayı kendine ayırdı. Lian Chengyu pastırma dağıtmak için onu görevlendirdiğinde en büyük parçayı kendine saklamıştı.

 

Pastırma parçaları sayılıydı, bu yüzden bir parça az olması sorun olurdu. Çözüm olarak ikinci en büyük pastırma parçasını ikiye böldü.

 

Tabi ki bu pastırma parçası en küçüğüydü ve bu parçayı Jiang Xiaorou’ya verdi.

 

“Bu senin.” Zhao Tiezhu dosdoğru söyledi.

 

“Sen…” Jiang Xiaorou küçücük pastırma parçasını görünce Zhao Tiezhu’nun maksadını anladı. Ancak münakaşa etmenin anlamsız olduğunu biliyordu, bu yüzden pastırma parçasını kabul etti.

 

Yun’er uzun süredir et bulamamıştı.

 

“Kardeşin nasıl?” Zhao Tiezhu en büyük parça pastırmayı tutarken miskin miskin sordu.

 

“Daha önce söyledim ya!” Jiang Xiaorou hızla yanıtladı.

 

“Hehe, seni geri götürmeme izin ver. Ne yapabilirim, muhteşem bir kalbe sahibim ve vatandaşlarla ilgiliyim.” Kendisini halktan ayırırken söyledi. Onun ağzından çıkan vatandaş kelimesi kulağa rahatsız edici geliyordu.

 

Kısmen Lian Chengyu’nun talimatlarından dolayı Yi Yun’u görmek istedi ve bu da epey rahatsız ediciydi. Zhao Tiezhu, Lian Chengyu’nun bu küçük maymunla neden ilgilendiğini anlamıyordu.

 

Aslında Lian Chengyu, Zhao Tiezhu’ya ciddiye almadan, tesadüfen söylemişti zaten. Her şeyden önce sonsuz zenginliğin tadını çıkaran ve göklerden de yükseği arzulayan lordlardan biriydi. Neden Yi Yun gibi önemsiz bir veletten rahatsız olsun ki?

 

O sadece Yi Yun’un bu kadar süredir neden ölmediğini merak ediyordu.

 

İlk önce bitki toplarken uçurumdan düşmüştü. Gömüldükten sonra kendini kurtarmak için kazmayı bile başardı.

 

İkinci sefer Yi Yun’un bedenine gizlice ölümcül Yuan Qi aktardığı zamandı ama Yi Yun yine ölmedi.

 

Lian Chengyu, metruk kemik arıtmadan gelen donmuş zehir ile kan inceltme hapının zehri birleştiğinde Yi Yun hala hayatta olabilecek mi bilmek istiyordu.

 

Lian Chengyu’ya göre, Yi Yun hamam böceği gibiydi. Hamam böceği küçük ve zayıf olmasına rağmen yaşama sıkı sıkı sarılırdı. Ezilip organları patladıktan ve hareket kabiliyetini kaybettikten sonra bile veya yiyecek ve su olmadan hamam böceği hala yaşayabilirdi.

 

Yi Yun da buna benziyordu. Çok güçsüz olmasına rağmen, çok sayıda ölüm deneyiminden kurtulmuştu.

 

“Peng!”

 

Avlu kapısı tekmelenerek açıldı. Jiang Xiaorou öfkeli bir sesle sordu: “Ne yapıyorsun?”

 

“Haha, kardeşini görmeye geldim.” Zhao Tiezhu kasılarak içeri girdi ve yatakta yatan Yi Yun’u gördü.

 

Yi Yun’un yüzü terle kaplıydı. Saçları ıslaktı ve alnına yapışıyordu. İğrenç bir koku yayan, kusmuk içerdiği görülen bir kap oradaydı.

 

“Hassiktir, bu fena!” Zhao Tiezhu burnunu kapattı ve Yi Yun’a kan inceltme hapını verirken konuştu:“Genç efendi Lian’dan özel muamele görmek için nasıl bir köpek şansına sahipsin bilmiyorum. Dilencilerden daha kötü görünüyorsun. Sana bakmak beni hasta ediyor. Çabuk ol da hapı zıkkımlan!”

 

Yi Yun cansız bir ifade ile battaniyenin üstündeki kan inceltme hapını aldı. Jiang Xiaorou aceleyle bir kase su getirdi.

 

Yi Yun kan inceltme hapını tuttuğunda, hapın enerjik özelliklerini hissedebildi.

 

Acınacak miktarda enerjisi vardı. Herhangi bir değerli bitki içermiyordu ama birçok zehirli madde içeriyordu.

 

İyi bir hap içinde enerji barındırırdı. Kişi tükettiğinde bedenine, hapın tıbbi özü yayılırdı. Sonrasında doğal olarak yaraları iyileşir ve kişiye yaşam için ikinci bir şans bağışlanırdı.

 

Ama kan inceltme hapı gibi kötü bir hap neredeyse hiç enerji içermezdi. Kişinin potansiyelini uyandırmak için, sonuçlar için herhangi bir endişe duymadan toksik madde kullanırdı.

 

Yani bunu yedikten sonra hızlıca iyileştirmesine rağmen kişinin hayatını epey kısaltırdı.

 

Yarardan çok daha fazla zarara sebep olduğu için Yi Yun elbette onu yemeyecekti.

 

Zhao Tiezhu’nun bakışları üstünde olsa da Yi Yun’un onu kandırması zor değildi. Hapı yedi ve ağız dolusu su içti. Çok su içmiş gibi görünüyordu ama kaseyi kaldırdığında tüm suyu içine geri tükürmüştü.

 

Bunu takriben Yi Yun yutmakta zorlanmış gibi göründü ama ağzında hiç su yoktu, doğal olarak hiçbir şey yutmadı.

 

Hemen ardından suyu içmekte bile zorlanarak ve şiddetle öksürerek bedeni zayıfmış gibi davrandı.

 

Jiang Xiaorou, Yi Yun’un ağzını silmek için bir bezle öne çıktı. Ağzını silerken Yi Yun hiçbir iz bırakmadan kan inceltme hapını beze tükürdü.

 

Bezin buruşması ile hiçbir şey görünemez oldu.

 

Zhao Tiezhu umursamazlık ve sabırsızlıkla doluydu, bu yüzden Yi Yun’un davranışını göremedi. Gelen Lian Chengyu olsaydı bile muhtemelen Yi Yun’un hapı tükürdüğünü göremeyecekti.

 

Sonuçta Yi Yun on iki yaşında görünüyordu. Böyle bir hareket yapabilecek yeteneğe sahip olduğunu kim düşünürdü ki?

 

“Yat kalk haline şükret! Bu hapı yedikten sonra, sadece senin hayatını kurtarmayacak ayrıca seni daha enerjik yapacak. Hastalanmış bir çöp gibi görünmenden daha iyi!” Zhao Tiezhu ayrılırken söyledi.

 

Zhao Tiezhu gittikten sonra, Yi Yun gözlerinde bir parıltı ile bezdeki kan inceltme hapını inceledi. Bu Lian Chengyu çok acımasız. Metruk kemik setini arıtarak çok sayıda insanı öldürmeye hazırlıklıydı.

 

Bu garip dünya, Dünya’ya benzemiyordu.

 

Dünyada, bir çocuk başka bir çocukla kavga ettikten sonra onu bıçaklamak için okula bıçak getirmesinin örnekleri olabilirdi. Bu gibi durumlar nadirdi ve sadece Tencent gibi haber ağlarında görülürdü.

 

(ÇN: İnternet portallarına, mesajlaşma programlarına ve oyunlara sahip bir çin firması bu tencent. Baya zenginler, belki duymuşsunuzdur, son zamanlarda riot game’i satın aldılar. )

 

Ama bu güç odaklı garip dünyada bazı sözler üstüne birilerinin öldürülmesi önemsizdi. Hâlâ bir sorun olarak etiketlenmiş olabilir mi?

 

Dünyada hukukun barışçıl üstünlüğü nedeniyle öldürmek büyük bir olaydı ama burada öldürmek sığır boğazlamak kadar sıradandı.

 

Aslında çoğu kez birilerini öldürmek için nedene ihtiyaç yoktu. Bu işler yeterli bir nedene bakmıyordu…