Bölüm 116: Krallık Şövalyesi

avatar
9948 29

True Martial World - Bölüm 116: Krallık Şövalyesi


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: bezald35

   


Zhang Tan, Yi Yun’un ve Tao Yunxiao’nun yanıtlarından memnun kaldı ve, “Güzel, savaşınız otuz dakika içinde başlayacak. Tao Yunxiao kazanırsa bir Jin Long Wei eliti olarak atanacak.” dedi.


Bunu duyan Tao Yunxiao hem şaşırdı hem de sevindi.


Jin Long Wei eliti!


Normal koşullar altında yalnızca ön plana çıkan Mor Kan savaşçılar, bir Jin Long Wei eliti olarak göreve başlardı. Jin Long Wei eliti olduktan sonra, onlara normal askerlere göre daha fazla kaynak verilir, daha fazla imkan sağlanırdı. Yollarına kırmızı halılar serilirdi.


Zhang Tan, başlangıçta Ölümlü Kan’ın ilk sırasını alana bu vaatte bulunmuştu ve Yi Yun’un ilk iki turda birinciliği kazanmasıyla Tao Yunxiao, son savaşı kazansa bile Zhang Tan’ın onu Ölümlü Kan’ın birincisi olarak kabul etmeyebileceğini düşünmüştü. Ama beklenmedik bir şekilde şans yüzüne gülmüştü ve Zhang Tan, Yi Yun’u yenerse onun bir Jin Long Wei eliti olarak kabul edileceğine söz vermişti.


Tao Yunxiao nasıl olur da heyecanlanmazdı?


Neyse ki yadigâr ona verilmişti. Yadigârın yardımıyla gücü ikiye katlanırken Yi Yun’u yenmesi de zor olmazdı.


Şu anda heyecanlı olan sadece Tao Yunxiao değildi, Tao kabilesinin tüm kıdemlilerinin de gözleri parlamıştı. Tao Yunxiao, Jin Long Wei eliti olursa Tao kabilesinin engin yabandan kurtulmasına büyük bir destek sağlayabilirdi.


Ama Zhang Tan’ın sözlerinin devamı, Tao Yunxiao’yu ve Tao kabilesi kıdemlilerini büyük bir şaşkınlığa uğrattı. Başlangıçtaki heyecanları kaybolmuştu, hatta bir süre boyunca konuşamadılar.


“Bu son savaşta Yi Yun yenilse bile Jin Long Wei eliti olacak. Kazanırsa Krallık Şövalyesi unvanını da kazanacak.”


‘Krallık Şövalyesi unvanını kazanacak’ sözleri herkesi şok etti.


Yenilirse Jin Long Wei eliti olacaktı.


Kazanırsa Jin Long Wei eliti olmakla kalmayacak, Krallık Şövalyesi de olacaktı.


Tai Ah Kutsal Krallığı’nın Krallık Şövalyesi? Kutsal imparatorun altında soylular vardı ve soylular da yedi sınıfa ayrılmıştı: Prens, Dük, Marki, Kont, Vikont, Baron ve Şövalye.


Ve Yi Yun için bahsedilen unvan, işte o şövalyeydi.


Krallık Şövalyesi soylular arasında en alt tabaka olsa da, değersiz olduğunu düşünmemek gerekirdi. Tüm soylular, kraliyet ailesi tarafından takdis edilirdi.


Tai Ah Kutsal Krallığı geniş bir ülkeydi. Ve bu ülkenin kurucu imparatoru bir bilgeydi, bu yüzden de kontrol altında tuttuğu toprakların büyüklüğünü ölçmek dahi zordu.


Engin genişlikteki Bulut Çölü, Tai Ah Kutsal Krallığı’nın kuzey bölgesindeki ıssız bir mecraydı sadece ve pek de değerli bir yer değildi.


Tao kabilesi ise Bulut Çölündeki pek çok kabileden sadece biriydi. Bölgesi sadece bin mil kadardı.


Böylesine büyük topraklara hükmeden bir  krallıkta, kraliyet ailesi tarafından soyluluk bahşedilmesi sözde bile olsa büyük bir onurdu.


Soyluluk unvanı, önemsiz bir şey değildi. Soylular ile sıradan insanlar arasındaki fark, engin yabanın tüm yerleşimlerinde muazzam bir değerdeydi.


Daha önce Lian Chengyu’nun yalakaları sık sık, “Lian Chengyu bir Krallık Şövalyesi olacak.” demişti ve Lian Cuihua ve diğer kadınlar da Lian kabilesinde, Krallık Şövalyesi’nin ne kadar güçlü olduğuna dair bilgileri yaymıştı. İnsanlar da Lian Chengyu’nun hemen Krallık Şövalyesi olacağını düşünmüştü. Ama gerçekte Krallık Seçmeleri’ni geçmek ve Krallık Şövalyesi olmak alakasız şeylerdi.


Normalde bir Krallık Şövalyesi olmak için savaşta büyük bir başarı sergilemeniz gerekirdi veya üstlerinizin fark edeceği kadar çarpıcı yeteneklere sahip olmanız.


Jin Long Wei’den örnek vermek gerekirse; Jin Long Wei savaşçılarının %99’u unvana sahip değildi. Mevkileri sıradan insanlarla aynıydı, soylu değildiler.


Jin Long Wei Binbaşısı olan Zhang Tan bile bir Krallık Şövalyesi idi sadece.


Soyluluk sıralaması açısından Yi Yun’a verilecek unvan, Zhang Tan’ınki ile aynı olacaktı.


Zhang Tan, Yi Yun’a Krallık Şövalyesi unvanı verme yetkisine sahip değildi ama Yi Yun’un ‘Mor Hava Doğudan Gelir’i etkinleştirmesi, parlak bir geleceğe sahip olduğu ve gelecekte dük veya prens olacağı anlamına geliyordu.


Gelecekte dük olabilecek biri için Krallık Şövalyesi unvanı verseydi ne olurdu sanki?


Zhang Tan, Yi Yun’a Krallık Şövalyesi unvanı vermek için Jin Long Wei’nin kıdemlilerine danışmış, onların müsaadelerini aldıktan sonra Krallık Şövalyesi unvanını vaat etmişti.


Bu unvanın resmileşmesi için başkente gidilmeliydi. Aslında birine Krallık Şövalyesi gibi bir unvanın verilmesi, Jin Long Wei’nin yetkilileri tarafından kararlaştırıldığında kesinleşirdi. Resmileşmesi için başkente gitmek bürokratik bir süreçti sadece.


“Yi Yun, Genç Efendi Yunxiao’yu yenerse Krallık Şövalyesi olacak.” Tao kabilesi savaşçıları, Krallık Şövalyesinin anlamını açıkça biliyorlardı elbette. İnanamadıkları şey, küçük bir kabileden gelen sefil bir çocuğun böyle saygın bir asil olabileceğiydi.


Birkaç gün sonra, onu gördüklerinde boyun eğmek zorunda kalacaklardı.


Onlar için bu, küçük düşürücü bir olaydı.


“Tsk, bu sadece Genç Efendi Yunxiao’yu yenerse gerçekleşecek. Genç Efendi Yunxiao, kabilemizin yadigârını kullanma iznini aldı bile. Yadigâr ellerindeyken isteyip de başaramayacağı şey yok.” dedi bazı Tao kabilesi savaşçıları öfkeyle. Bu savaşçılar, küçük bir kabileden gelen sıradan birine böyle bir unvanın verileceğini kabul etmekte zorlanıyorlardı. Çok gururluydular ama Yi Yun gururlarını ayaklar altına almıştı.


“Doğru ya, Yi Yun unvanı kazanmak için genç efendimizi geçmek zorunda. Kabilemizin yadigârı, sayısız antik metruk hayvanı katletmişken Yi Yun ona nasıl dayanabilir ki?”


Krallık Şövalyesi unvanı herkesin kıskançlıktan yeşile dönmesine neden oldu, çünkü bu unvan boş laftan ibaret değildi, inanılmaz yararlar sağlayacak bir şeydi.


Tai Ah Kutsal Krallığı, Krallık Şövalyelerine her yıl bir miktar kaynak verirdi. Ayrıca merkez topraklarda kendine bir ev inşa etmesi için küçük bir arazi de verecekti.


Engin yabandaki her insanın arzusu buydu.


Doğal olarak bir Krallık Şövalyesi’nin mal varlığı oldukça iyi olurdu. Güçlü olduğundan saygın bir statüye de sahip olurdu. Bu nedenle pek çok insan emri altına girecekleri, sığınacakları bir Krallık Şövalyesi arar, onların hizmetçisi olmak amacıyla mülklerini, servetlerini verirlerdi.


Birçok güzel ve genç kadın, onlara hizmet etmek ve bedenlerini satmak için kendisini paralar, diğerleriyle rekabet ederdi. Efendisi tarafından fark edilecek kadar şanslıysa bir cariye veya bir metres olabilirdi. Bu da büyük bir lütuftu.


Bu kuralsız dünyanın mevcut hâli buydu. Bu dünyadaki sıradan insanlar o kadar zor hayatlar yaşıyorlardı ki, sırtlarını bu kodamanlara dayamak için özgürlüklerinden vazgeçip köle hayatı yaşasalar da o zor hayatlarından kurtulmuş oluyorlardı.


Lian Chengyu’nun daha önce aşiretten bahsettiği zaman kastettiği şey buydu. Bir Krallık Şövalyesi olursa kendi küçük topraklarına sahip olabilir, hizmetçiler ve güzel kızlar edinebilir ve muhteşem zenginliklerin tadını çıkarabilirdi.


Bu olağanüstü vaat, Lian kabilesi insanlarını heyecanlandırmıştı. Bu acı çeken insanlar için, Lian Chengyu’yu Tai Ah Kutsal Krallığı’nın merkez bölgelerine dek takip edebilmek; kıtlıktan, hastalıktan ve vahşi hayvan saldırılarından korkmadan, emeklerinin karşılıklarını alabilecekleri bir hayat anlamına geliyordu. Böyle bir hayat, cennette yaşamak gibi olurdu.


Ama Lian Chengyu’nun hayalleri de bedeni gibi ezilmişti. Asla gerçekleşmeyecekti.


Buradaki ironi ise, Lian Chengyu’nun tutkun olduğu hedeflerin Yi Yun tarafından gerçekleştirilmesiydi.


Yi Yun bir kez Krallık Şövalyesi olduğunda, bir grup insanı merkez bölgedeki kendi topraklarına getirebilirdi. Evler inşa edebilir, hizmetçiler alabilir ve gerçek bir lord olabilirdi.


On iki yaşındaki bir soylunun düşüncesi bile kıskançlık vericiydi. Parlak bir gelecekten başka bir şey olarak tanımlanamazdı.


Yi Yun’un yakışıklı olduğu gerçeği de göz önüne alındığında, bir Krallık Şövalyesi olursa, Tao kabilesinin pek çok kızı Yi Yun hayranı olurdu. Hu Ya ile Tao Yunxiao’nun hayranları bile onlara sırt çevirip Yi Yun’un hayranlarından biri olmak için çırpınırdı. Krallık Şövalyesi unvanının gücü buydu işte.


Tao Yunxiao’nun kıskançlıktan bağırsakları düğümlendi.


Başlangıçta Yi Yun’u yenerek bir Jin Long Wei eliti olmaktan büyük bir gurur duyacağını düşünmüştü.


Ama başka bir açıdan bakıldığında, Zhang Tan’ın Yi Yun’a olan sözü, onun gururunu ayaklar altına alıyordu.


Yi Yun kaybetse bile yine de Jin Long Wei eliti olacaktı. Ama kazanırsa Krallık Şövalyesi olacaktı!


Tao Yunxiao’nun tutkuları da Lian Chengyu’nunkiler gibiydi. O da servet, metresler, büyük bir güç ve ihtişam istiyordu. Tao Yunxiao’nun arzuları, Lian Chengyu’dan daha büyüktü sadece.


Ve arzularını gerçekleştirmeye biraz bile yaklaşamamışken Yi Yun ilk adımı atmıştı. Bu da onu kıskandırıyordu.


“Krallık Şövalyesi mi? Bir Krallık Şövalyesi olmana nasıl izin verebilirim ki? Rüya görmeyi bırak, ne olursa olsun seni yeneceğim.” Tao Yunxiao bunları düşünürken dişlerini gıcırdattı ve yumruklarını sıktı.

 

Jin Long Wei eliti olmak istiyor ve elbette Yi Yun’un bir Krallık Şövalyesi olduğunu görmek istemiyordu. Bunun için, son savaşı kazanmak zorundaydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr