Bölüm 172: Ejder Runları

avatar
10084 29

True Martial World - Bölüm 172: Ejder Runları


 

Çeviri: bebebiskuvisi

 

   

Yi Yun ve arkadaşlarının eğitimi güneş batana dek devam etti.

 

Yi Yun da dahil, hepsi bitkin düşmüştü. Derileri yüzülmüş gibi hissediyorlardı.

 

Eğitimin sonunda, İlk Ok’u kaldırmayı on kişi başarabilmişti. Zhou Kui ile Yi Yun’dan başka, Xuanwu Ordusu’ndan sekiz kişi daha, uzun süre dinlendikten sonra oku kaldırabilmişti. Ama hiç kimse oku, mor volfram duvarın bir ayaktan daha derinine saplayamamıştı.

 

“Bugünden sonra, istediğiniz zaman bu okul alanına gelebilirsiniz. Bu mor volfram duvar sizin kullanımınız için burada! Otuz gün! Size otuz gün vereceğim, o zamana kadar birisi üç İlk Ok’u mor volfram duvara sokarsa, ona ödül olarak Kutsal Yaban Göksel Salonu’nda iki saatlik yetişim fırsatı sunacağım!” Bugünlük eğitimin bitişinin ardından Keltoş Qin tarafından söylenen bu sözler, herkesi heyecanlandırdı.

 

Kutsal Yaban Göksel Salon’da yetişim ödülü mü?

 

Sadece Yi Yun değil, herkes Göksel Salon’da yetişim yapmayı arzuluyordu. Oradaki ilk tür heykelleri onlar için çok faydalıydı! Ara sıra da olsa oraya girebilirlerse yetişim seviyeleri çok hızlı bir şekilde artardı!

 

Ama...otuz gün içinde mor volfram duvara üç adet İlk Ok saplamanın kolay bir iş olmadığı muhakkaktı. Ve... Keltoş Qin’in vaat ettiği ödül sadece iki saatti.

 

Ya Keltoş Qin çok cimriydi ya da Göksel Salon’a girip yetişim yapmak çok değerli bir şeydi.

 

“Eğitmen Qin, Göksel Salon’a ejder runlarıyla girmek istersek ne kadar ödememiz gerekir?” Birisi sormadan edemedi.

 

Eğitmen Qin gülümsedi. “Heh! Şimdiden yenilgiyi kabul etmiş gibisiniz! Kabaca söylemek gerekirse, şimdiki hâlinizle Göksel Salon’a girmeniz kaynak israfı! Göksel Salon’u sadece oradaki baskıya dayanmak maksadıyla kullanıp, bedeninizi güçlendirip kanınızı yoğunlaştırmayı mı düşünüyorsunuz? Bir hazineyi böyle israf etmek…!”

 

“Göksel Salon’daki en önemli şey, ilk şehir lordunun ardında bıraktığı hakikattir. Ne kadar küçük olursa olsun bunun hakkında bir fikir edinebilirseniz, işte o zaman dövüş sanatları yoluna girmiş olursunuz. O küçük başarı, büyük bir avantaj olacak, ama...bu hakikat hakkında bir şey öğrendiniz mi?”

 

Eğitmen Qin şahin gibi gözlerle etrafı taradı.

 

Gençlerin çoğu başını indirdi. Bu hakikate ulaşmanın çok uzağındaydılar.

 

Sonuçta Göksel Salon’a ilk girişleriydi. Yetişim seviyeleri de düşüktü. İlk türün baskısı da dayanılmazdı. Kutsal Yaban Göksel Salonu’nun baskısına dayanmak için tüm güçlerini kullanırlarken, hakikati anlamak için gereken zihinsel gücü nereden bulacaklardı ki?

 

Birçoğu küçük düştüğünü hissetti. Kendi şehirlerinde gururlu dahilerdiler ama Tai Ah Kutsal Şehri’nde hiçbir şey başaramamışlardı.

 

Bir genç, “Bir dahaki girişimizde kesinlikle bir fikir edineceğiz!” diye mırıldandı.

 

Keltoş Qin’in önünde kendinde güç bulamadığından nefes almakta zorluk çekiyordu.

 

“Hehe!” Keltoş Qin bir küçümseme ifadesiyle gülümsedi. Az önce konuşan genç, kendini sonbaharın son demlerinin soğuk esintisiyle ürpermiş bir cırcır böceği gibi hissetti. Tek bir söz daha söylemeye cesaret edemedi.

 

“Bir dahaki sefer mi? Kutsal Yaban Göksel Salonu’na iki saatliğine girmek, bin ejder runu. Bir dahaki seferinizin ne zaman olacağına dair bir fikrim yok! Boş konuşmadan önce bin ejder runu kazanın!”

 

Az önce konuşan genç iyice ezilip büzüldü. Kel adama cevap yetiştirmeye cesaret edemedi.

 

“Bin ejder rununun ne kadar ettiğini bilmiyoruz... Bin ejder runu kazanmak ne kadar zor?” diye sordu gençlerden biri.

 

Yi Yun da düşünüp sordu: “Eğitmen Qin, ejder runu kazanmanın en kolay yolunun ne olduğunu söyleyebilir misiniz?”

 

Gençlerin çoğu Göksel Salon’a tekrar girmek istiyordu, ancak bu arzusu en yoğun olan kişi, Yi Yun idi!

 

Göksel Salon’a her girişi, gücünü çok hızlı bir şekilde arttıracaktı! Kimse, Göksel Salon’da Yi Yun’dan daha kazançlı olamazdı.

 

İlk türden çektiği enerjinin çoğunu özümsemişti bile. Yetişim seviyesinin, Mor Kan’ın ortalarına yaklaştığını hissedebiliyordu.

 

“Ejder runu kazanmanın altı bilinen yolu var. İlki, metruk hayvan öldürmek ve öldürdüğün metruk hayvanın bedenini Tai Ah Kutsal Şehri’ne getirip ejder runlarıyla takas yapmak. Güçlüyseniz, çok hızlı bir şekilde ejder runu kazanabilirsiniz! Ama bir metruk hayvan avlamak için gereken güç az buz değildir! Göksel Salon’da iki saat geçirince yamulan insanlar, avlanmak için kutsal yabana giderlerse, metruk hayvanlar için yemek olmaktan başka bir şey yapamazlar!”

 

“İkinci yöntem de hızlı. Diğer insanlardan ejder runu kazanmak. Örnek vermek gerekirse, başkalarıyla ticaret yapabilirsiniz veya bahis dövüşlerine katılabilirsiniz. Tai Ah Kutsal Şehri’nin dövüş arenalarında ejder runlarını da onur puanlarını da bahse yatırabilirsiniz. Ama bunu da yapmanızı önermem. Şimdiki gücünüzle kurbanlık koyundan farksızsınız. Bir kurt sürüsünün önünde her şeyinizi kaybedersiniz.”

 

“Üçüncü yöntem, onur listelerine girmektir. Her ay sıralama tekrar hesaplandığında, çok büyük miktarda ejder runu verilir. Elbette listeye girmeniz şart! Ama önümüzdeki iki yıl boyunca pek girebilme şansınız yok…”

 

“Dördüncü yöntem, bir rekoru kırmak veya doğa kanunları hakkında bir anlayış kazanmak gibi belli başlı başarılar göstermektir. Bir defaya mahsus yığınla ejder runu kazanabilirsiniz, ama...elbette bu yöntemle işiniz olmaz.”

 

“Beşinci yöntem, eğitmeninizden ödüller almaktır. Ama böyle vasıflara sahipken sizi ejder runlarıyla ödüllendirecek hâlim yok ya!”

 

“Son yöntem de, madencilik, bitki toplamak ya da başkalarının antrenman partneri olmak gibi çeşitli işler yapmanız. Bu yöntemle elbette çok kısa zamanda çok büyük meblağlar kazanamazsınız, ama...özel niteliklere sahip olmadan da bunu yapabilirsiniz.”

 

Keltoş Qin’in sözleri, onların zayıf olduğu gerçeği üzerine kuruluydu. Bu genç savaşçılar, bu sözleri duyduklarında şaşkına döndüler.

 

Sonunda, bu en yaygın altı yöntem arasından ilk beşinin onlara göre olmadığına karar verdiler. Keltoş Qin’in sadece vakit öldürmek için bu yöntemlerden bahsetmiş olduğunu düşündüler.

 

Ejder runu kazanmanın en makul yolu, en azından teoride, sonuncu yoldu; çeşit çeşit işler yaparak ejder runu kazanmaktı!

 

Ejder runu kazanmanın yavaş oluşu kulağa iyi gelmiyordu, ama Tai Ah Kutsal Şehri’nde kendilerini geliştirmeden önce çeşitli işleri yapmaları gerekiyordu!

 

Yetişimleri için bu işlerde çalışmak zorundaydılar. Sonuçta Tai Ah Kutsal Şehri, bir savaşçı yerleşkesiydi. Sıradan insanlar hiç yoktu ve güçsüz savaşçıların sayısı da azdı. Yani bu işlerde çalışacak kim vardı ki? Elbette onlar! Sonuçta, büyük ihtimalle şehirdeki en zayıf gruptular.

 

“Eğitmen Qin...bu işleri yaparsak günde kaç ejder runu kazanırız?” diye sordu gençlerden biri.

 

“O, yaptığınız işe bağlı. Genellikle günde yirmi civarında…”

 

Eğitmen Qin’in sözlerini duyan gençler, kendilerini on bin bineğin çamurlu ayakları altında eziliyormuş gibi hissettiler.

 

Günde yirmi civarında mı?

 

Bir iki ay çalışıp, runları hiç harcamazlarsa Kutsal Yaban Göksel Salonu’nda iki saat geçirebilirlerdi!

 

Bu bir şaka olmalı!

 

Tai Ah Kutsal Şehri’nde Göksel Salon dışında pek çok yetişim kaynağı olduğunun farkındaydılar. Ve ejder runlarının başka kullanım alanları da vardı.

 

Tai Ah Kutsal Şehri’ndeki yetişim kaynaklarının %90’ını kullanabilmek için ejder runları gerekiyordu. Göksel Salon’a girebilmek amacıyla ejder runu biriktirmek için yiyip içmekten kısmaları mümkün değildi.

 

Keltoş Qin’in, “Bir dahaki seferin olup olmayacağı veya ne zaman olacağı belli olmaz!” demesi boşuna değildi yani.

 

Böyle devam ederlerse bir daha hiç Göksel Salon’a giremeyeceklerdi. Gerçi Tai Ah Kutsal Şehri’nde Göksel Salon’a benzer başka değerli yetişim kaynakları da vardı, ama onlar için de binlerce, on binlerce ejder runu gerekiyordu!

 

“Anlıyorum...Tai Ah Kutsal Şehri’ne gelen acemilere Göksel Salon’da iki saatlik yetişim süresi tanınmasının sebebi bu. Kutsal Şehrin güzel şeylerle dolu olduğunu acemilere göstermek! ‘Yeteneğiniz varsa gelip bunu alın!’ demek.”

 

“Bunun da amacı acemilerin moralini arttırmak. Acemilerin iki saatte kurucu şehir lordunun ardında bıraktığı hakikat hakkında bir anlayış geliştirebileceklerine inanmıyorlar.”

 

Yi Yun durumu kavradı. Tai Ah Kutsal Şehri’nin kanun koyucuları bunu yapmakta birçok yarar görmüştü.

 

Ama genç savaşçıların çoğu umutlarını bir parça kaybetti.

 

“Heh! Kutsal Şehir’deki kaynakların sizi beklediğini mi düşünüyordunuz? Burada pek çok yetişimci var ama üst düzey kaynaklar sınırlı, başka nasıl paylaştırılabilir ki? Tai Ah Kutsal Şehri’nde katı bir ayrım var. Burada uzmanların %10’undan azı kaynakların %90’ından fazlasını elinde tutuyor!”

 

“Tüm bu yetenekli insanların Tai Ah Kutsal Şehri’nde toplanmasının nedeni nedir sizce?”

 

Oh?

 

Keltoş Qin’in sorusu herkesi afallattı.

 

Bir genç zayıf bir sesle cevapladı. “Buraya, Tai Ah Kutsal Şehri’ne toplanmamızın maksadı bizi yetiştirmeye odaklanmak, değil mi?”

 

Onlara göre, Tai Ah Kutsal Şehri’nin kaynakları, kendileri gibi yetişimciler içindi.

 

“Yetiştirmeye odaklanmak mı?” Keltoş Qin güldü. “Aslında doğru. Yetiştirmeye odaklanmak için! Ama bu yöntem, senin düşündüğünden farklı. Zehirli solucan yetiştiriciliğini duydunuz mu? Onları yetiştiren insanlar, her türden zehirli solucanı bir kavanoza koyarlar. Sonra solucanları her türden zehirli gıda ile besleyip büyütürler. Sonrasında da yiyecek vermeyi kesip kavanozu mühürlerler. Böylece solucanlar birbirlerini yemek için savaşmaya başlar! En sonunda yüzlerce solucandan geriye sadece bir tane kalır. Sona kalan, solucanların kralıdır! En zehirli solucan!”

 

“Şu anda, siz de yakalanmış solucanlarsınız. Kutsal Krallık sizi yetiştirmek istiyor, ama sadece çok az bir kısmınızı yetiştirmek istiyor. Geri kalanların kaderi saf dışı kalmak! Onların kaderi, Cennetin Gururlu Evlatları olacak olanların basamak taşları olmak!”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44252 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr