God and Devil World - Bölüm 16: Uyuşmazlık

---

 

Çeviri için USELESS'a, düzenleme için FULLBRİNGER'a teşekkürler.

 

Okul otobüsü ileri doğru hızlandı ve yoldaki sayısız Zombi’yi ezdi.

Yue: "Seviye atlamıyorum. Bir araç kullanırken level atlayamıyor muyum? Görünüşe göre level atlama kurallarını öğrenmem gerekecek."

Yue araba çarpınca uçan hatta kafaları ezilen Zombilere baktı ama cesetlerinden çıkan beyaz ışık göremediğinden kaşlarını çattı ve düşündü.

Aslında Yue zombileri kolayca öldürebilmek için Hummer, Yol Silindiri ve diğer ağır iş makinelerini gibi güçlü ağır araçlar arıyordu. Ama şuan görünüşe göre bu plan konu dışı kalmıştı.

Okul otobüsü hızlı bir şekilde küçük süpermarkete vardı.

Yue: “Chen Yao sen burada kal ve otobüsü çalıştırmaya hazır ol. Wang Fang, Cai Xiao siz ikiniz malzemeleri taşıyacaksınız. Ben ve Ji Qing Wu da korumadan sorumluyuz."

Yue hızlıca düzenlemeleri yaptı ardından otobüsten dışarı atladı.

Ji Qing Wu da zarif bir şekilde otobüsten atladı.

Wang Fang, Cai Xiao birbirlerine baktılar ardından küçük süper markete koştular.

Wang Fang: “Yue! Süpermarket bloke edilmiş."

Wang Fang and Cai Xiao küçük süpermarkete girmeden önce süpermarketin her türlü enkaz ile bloke edildiğini gördüler.

Yue: "Beyaz İskelet kır burayı!"

Yue süpermarkete baktı ardından parmağıyla köşedeki direği işaret etti ve Beyaz İskelete emretti.

Beyaz İskelet baltasını salladı ve Yue'nin gösterdiği yere vurdu.

"Bang!" "Bang!"

Çok yüksek bir sesle beraber sayısız cam kırığı ve toz düştü ve büyük bir delik ortaya çıktı.

Süpermarket camla çevriliydi ve yıkım gücüne karşı koyamıyordu. Bu yüzden Yue burayı yardım gelene kadar kale olarak kullanmayı seçmemişti.

Beyaz İskelet baltasını kullanarak birkaç kez şiddetle vurdu ardından yer parçalanmış cam ile doldu ve süpermarketin içi tamamen ortaya çıktı.

Chen Gang: “Yue, sen misin?"

Aynı anda süpermarketin içinden Chen Gang'ın şaşkınlık sesi geldi. Kısa süre içinde Chen Gang, Sun Yu ve Wang Shuang dışarı çıktı.

Sun Yu: “Ji Qing Wu! Merhaba benim adım Sun Yu. Ben bir 3.sınıf öğrencisiyim."

Ji Qing Wu'yu görünce Sun Yu'nun gözleri parladı ve hemen öne çıkıp kendini ona tanıttı.

Ji Qing Wu ona baktı ardından umursamadan konuştu.

"Merhaba!"

O sırada Chen Gang Yue'nin yanına geldi ve okul otobüsüne bakarken tutkuyla konuştu:

Chen Gang: “Yue sen gerçekten harikasın. Okul otobüsünü buraya getirebilmişsin. Bununla birlikte biz kesinlikle okuldan kaçabiliriz."

(ÇN: Yüzsüz hiçbir halt yapmadı biz diyor bide :D )

Yue onu göz ardı etti ve Cai Xiao ve Wang Fang'a bakıp kalın bir sesle emretti.

"Malzemeleri getirin. Önceliği su ve yiyeceğe verin."

Cai Xiao ve Wang Fang hızla süpermarkete girdiler ve malzemeleri taşımaya başladılar.

Sun Yu, Yue'nin ikisine emrettiğini görünce ileri bir adım attı ve onu suçladı:

Sun Yu: “Yue sen bir centilmen değilsin! Sen nasıl kızların böyle ağır işler yapmalarına izin veriyorsun? Sen bir erkeksin yani malzemeleri taşımakta daha etkin olmak gerekmiyor mu? Kızlar malzemeleri alırken sen burada dinleniyorsun bunun utanç verici olduğunu bilmiyor musun?"

Wang Fang, Cai Xiao hemen durdular ve Yue'ye baktılar.

Yue onlara bakış attı ve hor görerek konuştu:

Yue: "Bu bizim grubumuzun işi sen bir yabancısın ve çeneni hemen kapatmalısın. Eğer onlar benim uygunsuz bir şey yaptığımı düşünüyorlarsa hemen ayrılabilirler, ben onları durdurmayacağım. Wang Fang, Cai Xiao eğer benim haksız olduğumu düşünüyorsanız burada kalıp bu üçüyle birlikte durabilirsiniz. Ben kesinlikle sizi durdurmayacağım."

Cai Xiao küçültücü bir bakışla Sun Yu'ya baktı ve konuştu:

Cai Xiao: “Sun Yu çeneni kapatmalısın. Bizi almak için onun ne kadar zombi öldürmesi gerektiğini bilmiyorum. O da bir insan ve o da yoruluyor. Biz doğrudan zombilere karşı savaşamıyoruz ama hala bu sıradan işleri yapabiliriz. Eğer yeteneğin varsa o zaman zombi öldürmeye git!"

Cai Xiao konuşmayı bitirdikten sonra süpermarkete girdi ve malzemeleri taşımaya devam etti.

Wang Fang alayı bir şekilde Sun Yu'ya baktı. Ona göre Sun Yu eğer şımarık bir çocuk olmaktan vazgeçmezse bu dünyada çok uzun süre hayatta kalamazdı.

Chen Gang Yue'ye bakarken yüzü soldu ve konuştu.

"Yue bizi seninle götürmeyeceğini mi söylemek istedin?"

Yue Chen Gang'a baktı ve soğukça konuştu:

Yue: "Tabi ki. Ben size okul otobüsünü almamda bana yardım etmek mi yoksa burada kalıp yardım beklemek mi istediğinizi sorduğumda siz burada kalıp ordunun sizi kurtarmasını bekleyeceğinizi söylediniz. O zaman bunun için yavaşça bekleyin. Ben hükümetin siz kurtulanlar için birilerini göndereceğini düşünüyorum. Benim aracım çok küçük o çok fazla kişilik değil."

Yue en çok katkıda bulunmadan ve risk almadan emek meyvesini paylaşmak isteyenlerden nefret ederdi. Özellikle şımarık velet Sun Yu bunu anlamadı.

Sun Yu'nun yüzü tamamen soldu ve yüksek sesle bağırdı:

Sun Yu: "Nasıl biri bu kadar bencil olabilir. Bizim birbirimize yardım etmemiz gerekmiyor mu? Eğer ben binmek istersem sen ne yapacaksın? Okul otobüsü sana değil okula ait!"

(ÇN: Yue bence zamanı geldi. Hep zombi öldür nereye kadar dimi ama....)

Sun Yu konuşmayı bitirdikten sonra otobüse doğru koştu.

Yue hemen ilerledi ve Sun Yu'nun yüzüne bir tokat atıp yüzünü şişirdi ve onu yere düşürdü.

Yue iğrenme ile Sun Yu'ya baktı ve yüksek sesle bağırdı.

Yue: "Bu tek okul otobüsü değil. Eğer okul otobüsü istiyorsan gidip zombilerin ağzından onları al. Ben bu okul otobüsünü zombilerin ağzından aldım ve sen hiçbir katkıda bulunmadın. Ben senin bu otobüse binmene izin vermeyeceğim. Kaybol!"

Yue'nin sözüyle birlikte Beyaz İskelet ilerleyip baltasını bir yıldırım gibi Sun Yu'nun önüne devirdi ve baltadan gelen güçlü rüzgar Sun Yu'nun yüzünü korkudan beyazlaştırdı.  

 

Yue'nin yanındaki Beyaz İskeleti görünce Chen Gang, Wang Shuang ve Sun Yu bir şey söylemeye korktular.

Dünya artık değişmişti ve polis çağırmak artık işe yaramayacaktı bu yüzden ek bir yardım elde edemeyeceklerdi.

Yue: “Ji Qing Wu onlara göz kulak ol. Ben şiddetli bir savaşa gideceğim. Onlara çabuk olmalarını söyle fazla zamanımız yok."

Yue üçlüye göz attı ve Ji Qing Wu'ya söyledi.

Okul otobüsünün motorunun sesinden çekilmiş bir grup Zombi sendeleyerek onlara doğru geliyordu.

Ji Qing Wu üçlünün önünde Acemi Sopasını salladı ve Yue'ye söyledi:

Ji Qing Wu: "Burayı bana bırak. Dikkatli ol."

Daha sonra Beyaz İskelet ve Yue okul otobüsünden fırladı.

Zombilere taarruz ettikten sonra Yue bir kaplan gibi elindeki İmitasyon Tang Kılıcı ile zombilerin kafalarını keserek onları birer birer öldürdü.

Beyaz İskelet baltasını sallarken sanki sebze hasat ediyordu ve engellenemiyordu.

Beyaz ışık topları aralıksız Beyaz İskelet ve Yue'nin bedenine giriyordu.

 

-------ÇEVİRMEN NOTU------

Burada bırakalım. Bu üçlü ilk uyuz olduğum karakterlerdi. Buraya gelenler diyecek tüm Zombiler tek yiyor ne eğlencesi var. Ama merak etmeyin bunlar çerez Zombi. Zombi filmi izlemişsinizdir kesin başta çıkan Zombiler zamanla evrimleşir falan çok dehşet olurlar aynı o şekil buradakilerde. :D :D  

Gelelim neden bukadar az bölüm olduğuna. Normalde tüm planlarım tutsa ve aksilik çıkmasaydı GADW serisini 100. Bölüme getirmek istiyordum. Ama olmadı aksilikler çıktı. Neyse dedim 50 ye geliriz. Ama ATG de atacağım toplu da çıkan büyük aksilik ki o da Eray'ın kolunu çıkarması her şeyi değiştirdi. Bunu bitirip onlara da yardım etmem gerektiğinden şimdilik bu kadar da bırakalım. Ama bu seri kısa her ne kadar yazım tarzı hoşuma gitmese de bölümler diğerlerine nazaran hızlı gelir gibi. Topluda ilk bunu okursunuz büyük ihtimal. Thief dede 1 mesaj yazacağım. Ona şaşırabilirsiniz. Görünce ben şok olmuştum çünkü. :D

Vasıfsız üçlü neler yapacak? Kızlar neler taşıyacak? Yue level alacak mı? Yue item kazanacak mı? Zombiler ne zaman evrim geçirecek? Merak mı ediyorsunuz? Abi bu sefer bekleyin okuyun ve öğrenin. :D