Çeviri: wizard Düzenleme: Kharsmi

Okul otobüsü yolda ilerlerken gittikçe hızını artırıyordu. Yue sırt çantasından iki tane tatlı çörek çıkardı, bir tanesini Chi Yang'a verdikten sonra diğerini hızlıca yedi. Bütün sabah savaştıktan sonra aç ve yorgun hissediyordu.

Lu Wen, Yue'ye: ”Büyük kardeş Yue ben de açım bana da bir tatlı çörek ver.” dedi.

Yue çantasından başka bir tatlı çörek daha çıkardı ve Lu Wen'e verdi.

Lu Wen, Yue'nin yanına oturdu ve tatlı çöreği yemeye başladı.

Onlerı tatlı çörek yerken görünce Su Ru Xue ağız dolusu tükürük yutkundu. O günden beri yemek yememişti.

Su Ru Xue bir süre tereddüt ettikten sonra Yue'ye: ”Lütfen bana yiyecek bir şeyler ver, ben bir gündür bir şey yemedim.” dedi.

Yue, Su Ru Xue'ye baktı sonra çantasından Eight Treasures Congee çıkarıp Su Ru Xue'ye verdi.

// İng. çevirmenden Eight Treasures Congee'nin resmi

“Teşekkür ederim!” Su Ru Xue kibarca teşekkür ettikten sonra hemen kutuyu açtı. İmajını umursamadan ağzına tıkıştırmaya başladı. Çocukluğundan beri yediği en lezzetli yemek olduğunu düşünmeye başlamıştı.

Okul otobüsü Yun Hua Üniversitesine hızlıca vardı.

Okul otobüsünün sesini duyan zombiler okul otobüsüne doğru ilerlemeye başladılar. Düzinelerce zombinin üzerinden geçtikten sonra sonunda kız yurdunun önünde durdu.

Sesi duyan kız yurdunun etrafındaki zombiler sese doğru ilerlemeye başladılar.

Yue ve Chi Yang Tip 79 hafif makineli silahlarını çıkarıp emniyetlerini açıp zombilere doğru ateş etmeye başladılar.

İki hafif makineli silahın ateşiyle çevredeki zombiler biçilmişti.

Ateş etmeyi bıraktıktan sonra mermi isabet etmiş zombiler ya ayağa kalkarak ya da sürünerek Yue ve Chi Yang'a doğru ilerlemeye başladı.

Zombileri sadece beyinlerine zarar vererek öldürebilirsin. Yue ve Chi Yang yüzlerce mermi harcamışlardı ama sadece 5 zombi öldürmüşlerdi. Onların nişancılığı eğitimli askerlerle karşılaştırılmaya değmezdi bile.

“Ateşli silahları kullanarak herhangi bir exp alamıyorum!” Yue tekrar ayağa kalkan zombilere baktı ve kaşlarını çattı. Nişancılığı korkunç olsa bile yoğun ateş altında birkaç zombi düştüğü yerden kalkmamış olduğunu görebiliyordu. Ancak vücuduna doğru giden beyaz bir ışık görmemişti.

Ayrıca mermilerle öldürülen zombilerden bırakın bir şey düşmesini yaşam parası bile düşmemişti. Yue acemi sopasını ve imitasyon tang kılıcını kullandığında en azından 1 tane yaşam parası düşüyordu.

“Ateş etmeyi kes! Chi Yang, hadi gidelim!” Yue hemen ateş etmeyi kesmesi için Chi Yang'a seslendi.

Chi Yang başını salladı, Tang kılıcı aldı ve Yue ile birlikte zombilere doğru ilerlemeye başladı.

Güçlendirilmesinden sonra Beyaz İskelet rakipsiz hale gelmişti. Yue ve Chi Yang zombi grubuna girmeden önce, elinde baltayla olan Beyaz İskelet zombi grubunun içinde dans eden bir kasırga gibiydi. Beyaz İskelet tarafından başından vurulan zombiler anında parçalanıyordu.

“Canavar! Son derece korkunç!” okul otobüsünün içinden Beyaz İskelete bakarken Su Ru Xue gözleri şaşkınlıktan genişçe açılmıştı.

“İnanılmaz! Yue nin İskeleti o kadar güçlendi mi?” Otobüsün içinde Chen Yao Beyaz İskeletin engelsiz bir şekilde zombi grubu boyunca ilerlemesini izliyordu. Beyaz İskeletin tek başına zombi katliamı yaptığı görünce gözlerine inanamamıştı. Beyaz İskeletin daha önce ne kadar güçlü olduğunu biliyordu. Beyaz İskelet ortalama bir insandan biraz daha fszla güce sahipti. Bununla birlekte gücü şuan sıradan insanlardan çok daha ileri seviyedeydi.

Kız Yurdu çevresindeki onlarca zombi Beyaz İskelet, Yue ve Chi Yang tarafından hızlıca yok edildi. Beyaz İskelet 20'den fazla zombi öldürürken Yue ve Chi Yang'ta diğerlerini öldürdüler.

Onlarca zombi birkaç düzine yaşam parası ve biri Vitality Elması ile azıcık katkı sağlamışlardı.

Chi Yang arkada okul otobüsünü korurken Yue de yurda doğru ilerleyip merdivenleri çıkmaya başladı.

4. kattaki bir yurt odasında kapıdan gelebilecek saldırıları engellemek için çeşitli eşyalar kapının önüne istiflenmişti. Dört kız bir yatakta ve gözleri ise korku ve tükenmişlik ile doluydu.

Odada sessizlik hakimdi.Atmosfer son derece iç karartıcıydı. 4 kız zombilerin seslere doğru yöneldiklerini açıkça anlamışlardı. Bu yüzden yüksek sesle konuşmaya cesaret edemiyorlardı.

Chen Ying fısıldayarak sordu: ”Zhang Li, ben açım, yiyecek bir şey kaldı mı?”

Zhang Li alaycı bir gülümseme ile: ”Son çikolata parçasını bu sabah yemek için bölmedik mi?”

“Zhang Li bize öleceğimizi mi söylüyorsun?” Aniden Lin Qi bu sözleri Zhang Li'ye bakarak söylemişti. Kalbi korku ve endişe ile doluydu.

Zhang Li rahatlatmak için: ”Endişelenmeyin.Biz kurtulacağız, yakında birisi gelecek ve bizi kurtaracak.Yue bize geri döneceğini söyledi, değil mi? Bizim ona inanmamız gerek.”dedi.

Bunu söylemesine rağmen aslında Zhang Li içten içe herhangi bir umut olmadığını hissediyordu. Sonuçta dünya böyle bir halde iken birinden, başka birini kurtarmak için kendi hayatını riske atmasını beklemek saçmaydı.

//Kesin yukarıdaki cümleyi yanlış çevirdim.

“Şimdi kim beni kurtarırsa, onun kız arkadaşı olacağım.” konuşan Uzun siyah saçlı, oval yüzlü, iri ve güzel gözlü, uzun boylu Yuan Ying adlı bir  kızdı.

Yuan Ying, Yun Hua üniversitesi müzik bölümündeki en güzel kızdı. Onun bir sürü takipçisi vardı. Kendisini yüce gördüğünden, gururlu ve bir kuğu gibi olduğunu düşündüğünden yüksek standartları bir erkek arkadaşa sahip olamasına izin vermemişti. (İng. çevirmen notu:Basitçe söylersek  kızın gerçekten yüksek standartları var)

Zhang Li alaycı bir tavırla: ”Bizim kuğu prensesin erkek arkadaşı olmak, kim o kadar şanslı olabilir bilmiyorum?” dedi.

“He He! Ying Ying sen üniversitede iken bir erkek arkadaş istemediğini söylememiş miysin?”

“……”

Yurt odasının içindeki boğucu atmosfer değişmişti. Kızlar o anda korkularını unutup sessizce gülmeye başlamıştı.

Tam o anda aniden kapıya isabet eden bir zombinin sesi geldi. Dört kız aniden susup birbirlerine tutunurken gözlerinden korku hissediliyordu. Zombinin vücuduyla kapının parçalanacağı düşüncesiyle titriyorlardı. Odanın kapısı kırılırsa hepsi zombiler için yiyecek olacaklardı.

Kısa bir süre dışarıdan okul otobüsünün motor sesi geldi. Yurt odasının önündeki zombi sesi hızla kayboldu.

“İnsan var! Birisi bizi kurtarmaya geldi!”  okul otobüsünün sesini duyunca, dört kızda aniden sevinç dalgası yükseldi. Hemen dışarı bakmak için banyonun yanındaki pencereye koştular.

“Bu Yue Zhong! Yue bizi kurtarmak için geri döndü!” Zhang Li Uzaktan okul otobüsünün içindeki Yue'nin figürünü gördüğünde göz yaşlarını tutamadı.