Bölüm 64: Buğulanmış Çörek

avatar
4629 8

God and Devil World - Bölüm 64: Buğulanmış Çörek


 

Çeviri ve düzenleme: Arthas

  Tiger’ın silahı vardı ama çok fazla mühimmatı yoktu. Seçtiği silahlı adamlar güçlü kuvvetli ve zombilerle savaşacak kadar cesur adamlardı. Kurtulanların arasında savaşmaya cesaret edemeyen adamlar da vardı. Onlar sadece yabani otları temizlemede ve yiyecek toplamada iyiydiler. En düşük statü onlarındı. Yue Zhong yerde kırbaçlanmış bir kadın gördü. Kaşlarını çattı ve sordu “Sorun ne?”   Chen Si ona bir kırbaç darbesi daha verdi ve “Ah, Yue Zhong!”dedi. Güldü ve Yue’a doğru yürürken “Büyük bir olay değil. Bu kirli fahişe ellerini kirletmiş. Buğulanmış bir çörek çalmıştı ve suçüstü yakalandı ayrıca suçunu kabul etmek için de bitkin düşmüş. Bırak adamlar ona ne olacağını görsünler.”dedi. Bu sırada yerde kıvranan kız bir kırbaç daha alırken oldukça delici bir ses tonuyla yalvarıyordu.   Yue Zhong’un takımındaki kadınlar buna dayanamazdı.   Guo Yu ve Wang Lan yerde kıvranan kıza baktılar kemikten ayrılmış et onların gözünde dehşet vericiydi. Böyle acınası bir duruma gelmek istemediler.   Yue’nun yanında duran Zhang Xin yardım etmedi ama “Sadece buğulanmış bir çörek, bu kadar abartacak bir şey yok.”diye ağzından kaçırdı.   Chen Si’nin kaşları kalktı. “Biz adamlar konuşurken, sen, kadın bölmeye cesaret mi ediyorsun? Bakın burada kırbaçlanmak isteyen biri daha var çocuklar!”dedi.   ÇN: Bunlardan sıkıldım ben ya.   Chen Si oldukça ağır bir katil havasına sahipti ve bu hava Zhang Xin’i korkuttu. Birkaç adım geri çekildi ve başka bir şey söylemeye cesaret edemedi.   Chen Si, Yue’ya baktı ve ona kadınları eğitmek hakkında bir şeyler söyledi “Yue Zhong, harika yeteneklere sahipsin ama hâlâ kadınları eğitmek hakkında eksiksin. Şu anda dünyanın yolu nedir? Kadınları uysal ve dürüst olana dek dövmeliyiz. Biz dışarıda yemek bulmak için ölümüne dövüşürken onlar evde endişelendikleri için söyleniyorlar. Babacığın kadınları arasında bir tane kapitalist olmaya çalışan vardı babacıkla her zaman gönülsüzce beraberdi, her zaman şikâyet ederdi ve oldukça küstahtı ama birkaç kere dövüldükten sonra eğitimli köpek gibi oldu, babacığın ayaklarını bile yalıyor.”dedi.   ÇN: Burada babacık oldukça garip bir şekilde(!) Chen Si.   Kadınlara davranış biçimi hakkında Chen Si’nin Yue’ya tavsiyesini duyan Ji Qing Wu, Chen Yao ve Lu Wen’in yüzleri oldukça çirkin bir hâle geldi.   Bu gruplar arasında Yue’nun askeri daha üstündü. Chi Yang da onun ölümüne takipçisiydi ve Chen Si’nin dış görünüşünü feci bir şekilde değiştirmek istiyordu. Neredeyse hiçbir kadın onun şiddetine dayanamazdı. Bu dağılan dünyanın son aşamasında hiçbiri Yue’nun nasıl davranacağını kestiremiyordu.   Bu kadınlar dünyanın sonunda düzenli olarak Yue’nun desteğini kabul etmişlerdi. Buna rağmen güçlü insanların güvenliği artıracağını biliyorlardı. Fakat onlar bile dışarı dünyanın bu raddede korkutucu olacağını tahmin edememişlerdi. Bazı erkeklerin içinde saklı olan karanlık dünyanın bir anda son bulması ile ortaya çıkmıştı.   Ji Qing Wu ve Chen Yao Yue’nun yanı sıra savaşan tek kişilerdi. Önceden asla Lei Jiang yolunda çıldırmış hırsızlardan kaçacaklarını tahmin etmemişlerdi.   Yue’nun sessizliği Chen Si’nin dikkatini bölmedi.   “Onu kümese taşıyın.”dedi.   “Tamam, onu kümese gönderin”   Militan onu dövmekten yorulmuştu, sonunda elini indirdi ve yanındaki adam onu kucakladı.   Always Bright Köyündeki kadınlar beşe ayrılıyordu. Birincisi güzel ve genç kadınlar direk olarak dört lidere kendi özel zevkleri için gidiyordu. İkinci tip tüm militanlar tarafından paylaşılan kadınlardı. Tiger ayrıca militanlara harika servisler yapılması için kadınlarla ödüllendirmişti. Bunlar militanların özel mülküne giriyordu. Lider bile onu kullanamazdı. Üçüncü tip sebze meyve toplayan, balık yakalayan, tavuk ve domuzlara bakan kadınlardı. Bu kadınlara sadece hayatta kalmaları için yetecek kadar küflü yemek verilirdi. Militanlar bu kadınlara düşünmeden dokunamazdı. Dördüncü tip Always Bright köylülerinin eşleriydi. Tiger Wang de militanlarına bu kadınlara dokunmamalarını tembihlemişti tabi çeteye belli bir katkı yaptıkları sürece. Beşinci tip ise kümes kadınlarıydı. Tüm militanlar bu kadınlara istediklerini yapmakta serbestti. Ve bu da onları en düşük statülüler yapıyordu.   Bu sırada 30 yaşından büyük bir adam grubun içine daldı ve militanın ayağına kapanarak kalabalığa durmaksızın boyun eğmeye başladı “Lütfen yapmayın! Lütfen yapmayın! Amcalarım, size yalvarıyorum! Karımın kümese gitmesini istemiyorum. Sizin önünüzde diz çöküyor ve size yalvarıyorum! O açlıktan ölmek üzereydi. Hepinize yalvarıyorum karımı serbest bırakın!”dedi.   Chen Si’nin gözleri parladı ve kalabalığa doğru hızla ilerleyip sebze toplayıcı adamı tekmeledi. “Hırsızlar, kadın olanlar kümese gönderilir ve erkek olanların eli kesilip köyden dışarı atılır bu büyük kardeş Tiger’ın koyduğu bir kuraldır!    Kurallar için bir istisna yoktur. Başını eğsen bile Da Gou bu bir işe yaramayacak.”dedi.    İÇN: Da Gou aynı zamanda büyük köpek anlamına da geliyor.   Da Gou yerde dizlerinin önünde sürünürken aynı zamanda defalarca başını Chen Si’nin önünde eğdi: “Kardeş Chen Si, büyükbaba Chen Si! Sana yalvarıyorum lütfen karımı bağışlayın! Onu kümese göndermeyin. Garanti ederim bir daha asla çalmaya cesaret edemeyecek! Yalvarırım!”   Chen Si hemen 81 tip tüfeğini çekti ve Da Gou’nun kafasına dayadı “Ya hemen basıp gidersin ya da hemen burada ölürsün!”dedi.   Yerde kıvranan kadın zayıfça konuşarak “Da Gou… Git!”dedi.   Always Bright Köyündeki tüm militanlar kötücüldü. Sadece zombilerle savaşacak cesarete sahip değildiler ayrıca insanları öldürmekte de tereddüt etmezlerdi. Tüm bu Always Bright Köyünün “baş belaları yüzünden” köy oldukça kirlenmişti.   Da Gou yere çöktü ve ağlayarak “Ah Ying… Çok üzgünüm! Ah Ying!”dedi.   ÇN: Bu arada kızın ismi Ah galiba.   Chen Si soğukça “Götürün onu buradan.”dedi.   İki militan sonrasında açık seçik bir şekilde güldü ve kadını alıp gittiler.   Bu soğuk manzara başka bir soğuk davranış ve kadınların kalbinden sempati getirdi. Onlar bir serada dünyanın sonunun terörünü ve zalimliğini ilk defa tadan bir çiçek kadar aptallardı.   ÇN: Bu cümleyi evirdim çevirdim çekiştirdim falan ama en fazla bu çıktı   Ji Qing Wu’nun yüzü renk değiştirdi ve soğuk bir ışık parladı. Yumruğunu sıktı, yardım edemezdi ama ileriye doğru ileriye doğru bir adım atabilirdi.   Yue da aynı zamanda ileri doğru bir adım attı ve Ji Qing Wu’nun bedenini durdu ve “Yavaşça.”dedi.   Chen Si bakışlarını Yue’ya doğru çevirdi ve “Yue Zhong bu Always Bright Köyünün meselesi karışmak istediğine emin misin?”dedi.   Yedi tane militan Chen Si’nin etrafını çevirdi ve silahlarını kaldırdılar ve onlara avını izleyen bir kaplan gibi gözlerini diktiler.   Altı tane militanda Yue’nun arkasında toplandı. Birkaç adım geri atıp Yue’ya doğru büyük bir düşmana bakıyormuş gibi baktılar.   Yue’nun cesareti şimdiden her yere yayılmıştı. Bu militanların hepsi Yue’dan korkuyordu. Her nasılsa kendilerini kaybetmeyip silahlarını Yue’ya doğrultmamayı başarmışlardı.   Yue’nun yanındaki kadınlar inanılmaz derecede korkmuşlardı. Eğer iki taraf çarpışırsa sadece birkaç kişinin hayatta kalmasından korkuyorlardı.  





Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr