Bölüm 94: Korku Sanatının Muazzam Gücü

avatar
4412 5

God and Devil World - Bölüm 94: Korku Sanatının Muazzam Gücü


 

Çeviren ve Düzenleyen: Arthas

 

 

Zhao Li’nin gözleri kısıldı ve acele bir şekilde “Parayı yemek fişleri ile değiştirmek için ne yapabilirim?” diye sordu.

Zhao Li, Long Hai şehrinde ticaret ve değiş tokuş yapabilmek için yanında her zaman altın ve nakit para ile dolu olan bir çanta taşıyordu.

Chen Zhiguang sade bir biçimde “5 kilogram yemek fişi için 10.000 RMB. 1 kilogram altına da 10 kilogram yemek fişi. Ayrıca yine 1 kilogram elmasa 10 kilogram yemek fişi.”dedi.

Zhao Li’nin kaşları kırıştı. Güçlü kadın karakteri bir patlama yaşadı ve “Ne! 10.000 RMB sadece 5 kilogram yemek fişi mi! Bu değiş tokuş kabul edilir gibi değil. Bana liderinizi getirin! Ben Duo Li Fen hazır yemek zincirinin yönetici başkanıyım!”dedi.

Duo Li Fen restoran zincirinin mali değeri yüz milyondan fazlaydı. Z-Çağından önce oldukça popüler yerlerden biriydi. Ve de Zhao Li bu şirketin yönetici başkanı olarak oldukça ünlü biriydi. Yue’nun grubunda oldukça dikkatli davranıyordu fakat hükümet sistemine gelir gelmez havalanmaya başlamıştı.

Chen Zhiguang küçümseyici bir biçimde Zhao Li’ye bakarak “Gerek yok. Lider benim. İster yap ister yapma ama bunu sen kampa girdikten sonra yapmayacağım.”dedi.

Chen Zhiguang, Zhao Li’ye bir daha bakmadı ve yönünü Yue’ya çevirerek “Long Hai Kampında silah taşımaya yetkiniz yok. Üzerinizdeki her Tanrı ve İblis Eşyası kampa devredilmelidir. Aksi halde malzeme ve silah kaçırma suçlarını işlemiş sayılacaksınız. Şimdi de kadınlar şu tarafa ve erkekler şu tarafa gidecek. Eşyalarınız aramak için bir işlem başlatacağız.”dedi.

Konuşmasını bitiren Chen Zhiguang, Yue ve adamlarını küçük bir odaya götürdü.

Kadın bir hükümet yetkilisi de Zhao Li’yi başka bir odaya götürdü.

Zhao Li, Chen Zhiguang’ın ayrıldığını görünce panik yaptı ve hızlıca çantasını kaparak adamın önüne gelip “Bekle bir saniye! Değişim yapacağım!  Yemek pulları için değişim yapacağım!”dedi.

Zhao Li kampın içinin nasıl olduğunu bilmiyordu fakat yemek fişi olmazsa hayatta kalamayacağının farkındaydı. Ne kadar olduğunu önemsemeden elindeki her şeyle yemek fişi alacaktı. Aksi hâlde oğluyla kampta hayatta kalması çok zor olurdu.

Chen Zhiguang oldukça iyi gelişmiş kadına baktı. Elindeki kâğıt parçasını ona verirken yüzündeki gülümseme ile “Şimdi pek yardım etme havamda değilim ama gece geç saatlerde bana uğrarsan bunu düşünebilirim.”dedi.

Zhao Li kâğıt parçasını aldı. Yüzü bembeyaz olmuştu. Kâğıtta bir adres ve kapı numarası yazıyordu. Hayatta oldukça deneyim yaşamış biri olarak Chen Zhiguang’ın ne demek istediğini oldukça açık bir şekilde anlamıştı.

Zhao Li ile daha fazla ilgilenmeden Chen Zhiguang, Yue ve adamlarını küçük odaya girdirdi.

Zhao Li kağıdı avucunda sıkarken “Gerçekten durum böyle mi?”dedi. Yüz ifadesi oldukça asıktı. O hükümetin hüküm sürdüğü yerlere ulaşınca sosyal düzende en rahat yaşayacak kişilerden biri olduğuna inanıyordu. Ama gelir gelmez basit bir devlet memuru gözlerini onun bedenine dikmişti. Bu kalbini korku ve gelecek hakkında bir kuşku ile doldurmuştu.

Chen Zhiguang ve üç adamı, Yue ve ekibinin eşyalarını karıştırmaya başladılar.

Dört adam da kirli elleri ile Yue ve grubunun ceplerindeki sigaraları ve şekerleri araklamaya başladı.

Kurtulanları içeri alma işi oldukça dolgun bir işti. Gelenlerin eşyalarında aşırdıklarının haddi hesabı yoktu.

Da Gouzi, Chen Zhiguang’ın sigaralarını çaldığını görünce “Bir saniye! Onlar benim!”dedi.

Chen Zhiguang’ın yüzü asıldı. Da Gouzi’ye gözünü dikerek “Hangiler? Bunlar benim. Buna bir itirazın mı var. Dikkatli ol yoksa seni iftira atmak ile  suçlayabilirim. Ve bu da tüm takımının parmaklıklar arkasında yaşamasına neden olur!”dedi.

(ÇN: Kaşınıyor.)

Da Gouzi sonsuz bir öfkeyle “Yani siz busunuz! Sadece haydut!”dedi.

Chen Zhiguang soğukça gülerek “Ne yani? Onaylamıyor musun? Eğer patronu onaylamıyorsan o da seni görünmez yapar! Çünkü patron hepinizi içeri almak için çok çalışıyor. Eğer patron ödüllendirilmeyecekse söylesene kim ödüllendirilecek. Eğer yapabilirsen git ve beni şikâyet et.”dedi.

Diğer üç çalışan bu sözler üzerine güldü. Z-Çağından önce halkın şikâyetleri hiçte önemli değildi. Kaos ortamı Z-Çağında ise bahsedilmeye bile değmezdi. Çok büyük bir şey yapmadıysan, hükümet böyle küçük şeylerle ilgilenmiyordu.

Da Gouzi hâlâ bir şeyler söylemek istiyordu ama Yue’nun ona baktığını görünce direkt olarak çenesini kapadı.

Chen Zhiguang, Da Gouzi’nin sustuğunu görünce memnun oldu. Yue’nun elindeki iki yüzüğü gördü ve gözleri parladı. Hiç tereddüt etmeden “Sen o yüzükleri çıkar. Onları geçmişte dikkatsiz bir anımda düşürmüştüm ve sen hâlâ bana vermemeye cüret mi ediyorsun!”dedi.

Yue’nun gözlerinden soğuk bir ışık geçti ve “Düşürdüğüne emin misin?”diye sordu.

Chen Zhiguang cömert görünmeye çalışarak “Hiç şüphesiz ki öyle. Onları çıkar ve bana ver. Yüzüklerimi çaldığın için ortalığı velveleye vermeyi hiç istemiyorum. Long Hai şehrinde hırsızlık büyük bir suçtur. Hırsızlık yapan insanlar yakalandığı anda tereddütsüz vurulur. Benim iyi bir kalbim var bu yüzden kan dökmek istemiyorum. Yüzükleri verirsen seni serbest bırakırım.”dedi.

Yue gülümsedi ve gözlerindeki soğuk ışık gittikçe daha fazla parıldadı. Korku Sanatı yeteneğini Chen Zhiguang’ın üstünde kullanmıştı! İnanılmayacak derecede nefret dolu bir enerji Yue’nun bedeninin etrafında yayıldı ve Chen Zhiguang’ın bedeninin etrafını kapladı.

Chen Zhiguang’ın yüzü bembeyaz oldu ve gözlerini feri söndü. Kendisinin iki metre uzunluğundaki bir canavar tarafından yakalanmış olduğunu gördü. Canavar onu kesmek için elektrikli testere kullanıyordu. Her kesişinde kan her tarafa sıçrıyordu. Acı çok yoğundu ama onun ağlamak dışında yapabileceği bir şey yoktu. Yere çöküp af dilemeye ve ağlamaya başladı.

Chen Zhiguang’ın gözleri kan kırmızısına dönmüştü ve yerde paralize olmuş bir şekilde yatarken “Canımı bağışlayın! Kurtarın beni!”diye bağırıyordu. Bedeni soğuk soğuk terliyordu ve acı vücudunun en derin noktalarına kadar ulaşmıştı.

Chen Zhiguang’ın bu hâlini gören diğer adamlarının yüzlerinin rengi değişti. Hemen eşyaları çalmayı bırakıp yere diz çöküp “Özür dileriz! Özür dileriz! Sizin bir yetişimci olduğunuzu bilmiyorduk! Amacımız sizi kızdırmak değildi!”dediler.

Böyle yeteneği olan yetişimciler onlar gibi küçük adamların uğraşabileceği bir şey değildi. Özellikle de Yue gibi bir bakışı ile, hiçbir yarı olmaksızın, Chen Zhiguang’ı bu kadar korkutan bir yeteneği ilk defa görüyorlardı. Long Hai Şehrinde böyle bir yeteneği hiç duymamışlardı.

Yue kimseyi öldürmek istemiyordu bu yüzden Korku Sanatı yeteneğini kapattı.

Chen Zhiguang yeteneğin etkisi üzerinden kalkınca zar zor kendini toparladı ve daha da zor bir biçimde ayakta durmaya çalıştı ve korkuyla Yue’ya baktı. Daha fazla numara yapmaya cesaret edemeyerek, titrerken “Büyük kardeş, tek yapman gereken ilk önce bir form doldurmak ve o form buradan gittikten iki saat sonra bu işlerle uğraşan ve yeteneklerine göre yaşadığın yere karar verecek biri gelecek.”dedi.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr