Bölüm 1.11: Sınır Eğitimi (2)

avatar
5203 7

Stellar Transformations - Bölüm 1.11: Sınır Eğitimi (2)


Çevirmen: Darcack

Editör: ÇHY


Parmak gücünü geliştirmenin en iyi yolu, amuda kalkarken Tek Parmak Meditasyonu yapmaktır. Fakat şu an senin parmakların hâlâ çok zayıf bu yüzden öncelikle Avuç İçi Demir Kum metoduyla başlayacaksın. Bu, ilahi ipek eldiven. Bunu giyeceksin. Parmak gücünü eğitirken kaslarına ve derine zarar vermemelisin.” Zhao Yunxing, Qin Yu için bir çift ilahi ipek eldiven hazırlamıştı.

 

 Qin Yu eldivenleri mutlu bir şekilde aldı ve bir kerede ellerine geçirdi.

 

Bu beyaz kum, bir kumsaldan alındı. Ellerini zorla içine sokman gerekiyor. Dibine kadar sok. Sakın çıkarma. Ben çıkar diyene kadar çıkarma.” Zhao Yunxing yakınındaki demir kazanın içindeki kumu işaret etti.

 

 “Tamam usta!”

 

Qin Yu antrenman zamanını aynı zamanda bir oyun gibi algılıyordu. Fakat bacakları gerçekten çok kötü ağrıyordu. Dişlerini sıkıp acıya dayanarak demir kazanın yanına vardı. İlahi eldivenleri giyen Qin Yu, ellerini kumun içine doğru durmadan ittirdi. Her itişinde kazanın en dibine kadar ulaşmaya çalışıyordu.

 

Ah!”

 

Qin Yu kendini tutamadı ve inledi. Parmakları ilahi ipek eldiven sayesinde korunuyordu ama eldiven sadece kumun parmaklara değmesini önlüyordu, bu yüzden elini kumun içinde ittirdiğinde, uyguladığı kuvvet ellerini tamamen etkiliyordu.

 

Çok hızlı bir şekilde ittirdikçe, beyaz kumun baskısı Qin Yu'un parmaklarını daha da acıtıyordu. Uyguladığı kuvvetin azalmasına engel olamadı. Başlangıçta ellerini en alta kadar sokmuştu fakat şimdi biraz daha geri çekti. Bunu yapınca daha da rahatlamıştı çünkü dipteki baskı daha kuvvetliydi.

 

Dibine kadar sok. Gevşeme.”

 

Zhao Yunxing soğukça söyledi.

 

Qin Yu korkuyordu fakat dişlerini sıkıp dayanmaktan başka seçeneği yoktu.

 

Qin Yu sınırlarını aştığında yaşadığı hissi sevse de parmak uçlarındaki sinirler kalple bağlantılıdır.  Parmaklarındaki devamlı ağrı muazzam bir acı çekmesine neden oluyordu. Her şeyden önce o sadece 8 yaşındaki bir çocuktu. Dahası, o Doğu Fatihi Prens'in yüce, zengin bir statüye sahip olan üçüncü oğluydu ve daha önce böyle bir acıyla karşılaşmamıştı.

 

Pu!”

 

Birden elleri en dibe indi. Şiddetli acılar Qin Yu'nun gözünden istemsizce yaşlar gelmesine sebep olmuştu.

 

Zhao Yunxing soğukça izliyordu. Önünde ellerini durmadan kumun içine ittiren gözleri yaşlı 8 yaşındaki çocuğu izliyordu fakat merhameti yokmuş gibiydi, hala durmadan zorluyordu.

 

Qin Yu gözyaşları döküyordu fakat ittirmeye devam etmek zorundaydı.

 

 

Yarım yıl boyunca her gün antrenman yapıyordu, üstüne çalışma iştahı gittikçe daha da artıyordu, Qin Yu'nun vücudu şimdi eskisinden çok daha güçlüydü.

 

Donglan Dağı'ndaki bir şelalenin altında.

 

Hah!”

 

Uçan bir tekmeyle, Zhao Yunxing beklenmedik bir şekilde birkaç koca kayayı suya düşürdü. Ve hemen ardından şelalenin altında bu kayalardan oluşan, bir insanın üzerinde durabileceği bir alan oluştu. Şelale çok yüksekten aktığı için, su bu kayalara çarptığında, sayısız beyaz köpük etrafa saçılıyordu.

 

Bacakların bir dağ gibi sabit olmalı ve bir yıldırım gibi hareket etmeli. Bu büyük bir şelale değil. Uzun süredir squat yaptığın için bacakların, şelalenin altında at duruşu alabilecek kadar güçlü olmalı.” Zhao Yunxing mavi bir kaya gösteri ve dedi ki: “Şunun üzerinde dur. Sımsıkı durman gerekiyor.”

 

Büyük bir şelale değil mi?” Qin Yu çok yüksekte akan şelaleye baktı. Muazzam bir momentumla, su kayaları parçalıyor, gökyüzünü sarsan bir gürültüye sebep oluyordu. Bu büyük bir şelale değilse, acaba büyük olan nasıldı?

 

Yarım senedir squat yapmak, Qin Yu'nun bacak kaslarını eskisinden çok daha güçlü hale getirmişti.

 

Tamam!” Qin Yu hemen yavaşça mavi kayanın kenarına dikildi. Su aşağıya dik bir şekilde aktığı için kayanın kenarlarındaki basınç çok fazla değildi. Qin Yu kayanın kenarında at pozisyonu aldı ve basınca karşı gayet rahat durabiliyordu.

 

Merkezde dur!” dedi Zhao Yunxing soğukça.

 

Qin Yu'nun bacaklarını yavaşça hareket ettirip kayanın merkezine geçmekten başka seçeneği yoktu. Merkeze yaklaştıkça, suyun kuvveti daha da artıyordu. Qin Yu vücudunun neredeyse devrileceğini hissediyordu fakat merkeze ulaşmak zorundaydı.

 

Bu hiç iyi değil!”

 

Qin Yu titrediğini hissediyordu. Ayakları onu daha fazla taşıyamadı. Birden gölün içine düştü.

 

Zhao Yunxing kayıtsızca Devam!” dedi.

 

 

Akşam, Qin Yu kaplıcanın içinde uzanmıştı. Göz kapakları yavaşça kapanıyordu. Her gün, kaplıcaya girdiği an, en çok keyif aldığı andı. Eskiden bu tarz hissetmiyordu. Ama şimdi, her gün sınırlarını geliştiriyordu, bu yüzden, antrenmanlardan sonra kaplıcaya, ağrı ve sızılarıyla beraber girdiğinde kendini çok rahat hissediyordu.

 

Xiao Hei son yarım senede birazcık büyümüştü. Ama başının üstünde biraz altın tüy görünüyordu. Vücudunun geri kalanı hala siyah tüylerle kaplıydı. Xiao Hei diğer sıradan kartallardan çok daha yavaş büyüyordu. Şu an kaplıcanın kenarında ilgisizce takılıyordu.

 

Qin Yu uyuya kalmıştı. Kaplıcanın içinde uyuyordu.

 

Her gün, gün boyu antrenman yaptıktan sonra, akşamları altı saat boyunca kaplıcada yıkanıyordu. Özellikle kaplıcanın içine üzerinde uyuyabilmek için bir şezlong yerleştirmişti. Gece yarısından sonra tıp uzmanı Weng Xian ona masajlar yapıyordu ve tıbbi şarap uygulaması yapıyordu. Daha sonra da Qin Yu kitaplarla ilgileniyordu.

 

Bir dakika bile boşa zaman geçirmediği söylenebilirdi.

 

2 siluet, birden kaplıcanın yanında belirdi. Bunlar Zhao Yunxing ve Lian Yan'dan başkası değildi. Kütük gibi uyuyan Qin Yu'yu izliyorlardı.

 

Xiao Yu daha 9 yaşına bile girmedi. O hâlâ bir çocuk.” Qin Yu'nun ağzından akan salyayı ve çocuksu yüzünü gören Lian Yan onun için çok üzgün hissediyordu. Qin Yu'yu küçüklüğünden beri büyüten Lian Yan onu kendi torunu gibi görüyordu.

 

Zhao Yunxing hafifçe gülümsedi, Qin Yu'ya baktı ve başını sallayarak konuştu: “Xiao Yu son derece kararlı bir çocuk, verdiğim eğitim onu kesinlikle gerçek limitlerine itti. Her sınırını aştığında vücudu çökme noktasına yakın oluyor. Buna dayanabileceğini düşünmemiştim... Bir zamanlar Ekselansları orduyu eğitmemi istediğinde, 100,000 kişilik güçlü bir orduya sınır eğitimi verdim. Ancak sadece 1000 tanesi bir yıl boyunca dayanabildi ve ortalama bir askerin zirve seviyesine ulaştı.”

 

Zhao Yunxing ordu eğitiminden sorumluyken, askerlerin çoğu sıradan askerdi. Qin Yu'nun aksine, onlar değerli şifalı yiyecekler yiyemiyorlardı, yorgunluğu atacak kaplıcalara girmiyorlardı, profesyonel tıbbi uzman masajları yaptıramıyorlardı.

 

Ama Qin Yu sadece çocukken, bu askerlerin hepsi yetişkindi. Böyle bir çocuk, Zhao Yunxing'i hem şaşırtıyor hem de tatmin ediyordu.

 

Qin Yu'nun uyuyuşunu izleyen Lian Yan ve Zhao Yunxing, yüzlerinde gülümsemeyle, uyuyan Qin Yu'yu arkada bırakarak terk ettiler, ziyaret edildiğinden haberi olmayan Qin Yu, hafifçe küçük ağzını açtı ve mutlu, tatlı bir şekilde gülümsedi. Ağzının köşesinde, akan salyası parladı.

 

Belki de... Rüyasında babasıylaydı.

 

Babası, 2 yıl geçmişti ve Qin Yu'yu bir kere bile ziyaret etmemişti.

 

 

Ağırlıklarla koşu, ağırlıklarla squat, şelalenin altında at duruşu yapma, devamlı olarak engellerle patlayıcı hareketler çalışma, su altında silahsız dövüş teknikleri, ağırlıklarla gün boyu antrenman, esneklik ve dayanıklılık eğitimi, parmak eğitimi, duyarlılık ve tepki çalışması, çeviklik antrenmanı...

 

Bunlar, Zhao Yunxing'in Qin Yu’yu kapsamlı olarak eğitmek için belli kurallara göre kullandığı çeşitli eğitim teknikleriydi. Zhao Yunxing'in vesayeti altında, Qin Yu devamlı olarak sınırlarını aşmıştı. Vücut kapasitesi de aynı zamanda çok hızlı bir şekilde gelişmişti.

 

 Bir yıl sonra…

 

9 yaşındaki Qin Yu'nun bağrı açıktı ve pantolon giyiyordu. Bütün vücudu kaslarla şişiyordu ama neredeyse mükemmel bir şekle sahipti ve bir avcı leopar gibi görünüyordu.

 

Xiao Yu, sen çok kararlı birisin. Sınır eğitiminde, gerisi çok önemli değildir. En önemli şey kararlılıktır.' Zhao Yunxing, Qin Yu'ya baktı ve hiç yapmadığı bir şekilde gülümsedi.” artık ustanın, orduya dönme zamanı… Sınırları unutma, sınırlarla mücadele etmeyi unutma ve sınırları aş. Durmaksızın sıkıca uğraştığın sürece, sonunda başarıya ulaşacaksın.

 

Qin Yu önündeki ustasına baktı. Geçen sene boyunca, Qin Yu, ustasının merhametsizliğine, her antrenmanda durmadan gözyaşı dökmesine neden olmasına kızmıştı. Ama bugün, ustasının yüzündeki o harika gülümsemeyi görünce, her şeyi anlamıştı.

 

Usta, seni kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacağım.” Qin Yu, Zhao Yunxing'e baktı ve kararlılıkla konuştu.

 

Zhao Yunxing gülümsedi ve başını salladı. Sonra birden arkasını döndü ve uzun adımlarla terk etti, direkt olarak Sisli Köşk'ten ayrıldı. Bir vahşet kaplanı kükremesinin ardından, Qin Yu'nun gözleri hafifçe kızardı. Artık biliyordu ki, bugünden sonra kendi kendini eğitecekti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr