Bölüm 1.12: Şafak (1)

avatar
5278 6

Stellar Transformations - Bölüm 1.12: Şafak (1)


Çevirmen: Darcack

Editör: ÇHY

 

Uçsuz bucaksız Vahşi Doğa, yüksek dağlarla ve sık, büyük ormanlarla kaplıydı. Birçok büyülü canavar buranın derinliklerinde saklanıyordu. Vahşi doğa kimsenin ölçemeyeceği, çok büyük bir alanı kaplıyordu. 3 doğu bölgesi ülkesi 400.000'i vahşi doğanın sınırlarında konuşlanmış toplamda 600,000 kişilik güçlü bir ordusu olduğunu açıkladı.

 

Diğer 200,000 asker Kara Su Dağlarına konuşlandırılmıştı. Kara Su Dağları’nda yaklaşık 200,000 haydut bulunuyordu. Burası haydutlar için dünyadaki bir numaralı yerdi. Bu haydutlar Kara Su Dağları arazisine çok aşinaydılar ve coğrafi pozisyon olarak avantajlı oldukları için, Doğu Fatihi Prensi'nin 200,000 askeri burada, Kara Su haydutlarını korkutmak için konuşlandırılmıştı.

 

Vahşi Doğa’nın sınırındaki Tiefeng Şehri’nde, gizli bir konak vardı. Doğu Fatihi Prens Qin De, bu konaktaki odasında sessizce kitap okuyordu.

 

Kapının dışındaki Zhao Yunxing başını eğdi ve Majesteleri,” dedi.

 

Qin De sakince kafasını kaldırmadan konuştu Yunxing, içeri gel.” ardından Zhao Yunxing başı eğik bir şekilde odaya girdi. Sessizce odanın bir kenarına geçti ve Qin De'nin konuşmasını bekledi. Doğu Fatihi Prensi'ne çok büyük saygı duyuyordu.

 

Qin De kitabı elinden bıraktı ve Zhao Yunxing'e döndü. Gülümseyerek konuştu: “Yunxing, Yu'er'i 1 yıl boyunca eğittin. Söyle bana, Yu'er için dış teknikler konusunda hiç umut var mı?”

 

Majesteleri, Üçüncü Prens son derece çalışkan ve inatçı. Onun iradesi çoğu yetişkinden daha güçlü.” diye cevap verdi Zhao Yunxing. Bunu duyan Qin De hafifçe gülümsedi. Zhao Yunxing devam etti. “Ama dış teknikleri zirveye ulaşmış, çoğu son derece yetenekli insanlarla karşılaştırılınca, Üçüncü Prens’in yetenekleri sadece ortalamanın üzerinde kabul edilebilir. Fakat Sisli Köşk’ün sıcak kaplıcası ve sık sık değerli, şifalı yemekleriyle beslenmesi sayesinde, Üçüncü Prens’in zirveye ulaşma şansı vardır.”

 

Dış tekniklerin zirvesi Houtian seviyesinin zirvesi demekti ve Xiantian seviyesine yakındı. Bazı dış teknik çalışan insanlar, erken seviye içsel Xiantian uzmanlarına, onları eğitmeleri için iyi paralar veriyordu.

 

Qin De Ne kadar sürer?” diye cevapladı.

 

Zhao Yunxing bir süre düşündü ve konuştu: “Belki 30 yıl ve bu, sadece Üçüncü Prens devamlı, azimle çalışırsa gerçekleşebilir. Dışsal teknik yolunda ne kadar ilerlersen, gelişmek o kadar zorlaşır. Mesela güçten bahsedelim. 10 yıllık çalışmayla, Üçüncü Prens tek koluyla 300 ya da 400 jinlik ağırlığı kolaylıkla kaldırabilir. Dış tekniğin zirvesindeyken, 700-800 jin gücünde bir kola sahip olması gerekir. Ama bu sona yaklaştıkça daha da zorlaşır. 30 yıl, gerçekçi düşünürsek bu sürede zirveye ulaşabilir.”

 

Qin De başını salladı ve iç çekti. “30 yıl çok fazla. Ama 10 yıl sonra kendini koruyabilecekse, kötü sayılmayabilir.”

 

Pekâlâ Zhao Yunxing sen gidebilirsin.” Qin De gülümseyerek söyledi. Zhao Yunxing hemen eğildi ve konuştu: “Ekselansları izninizle gidiyorum.” ardından Qin De'yi odada yalnız bırakarak çıktı. Qin de bir süre sonra derin bir iç çekti…

 

***

 

Qin Yu şelalenin güçlü akıntısının altında at duruşu yapıyordu. Gayretle şelalenin altındaki mavi kayanın üzerinde durmaya çalışıyordu.

 

Şelalenin akış gücünü hissederken, gizlice seviniyordu. Şanslıydı ki, eğitimine yeni başladığında Zhao Yunxing, vücudun saldırılara karşı direncine büyük önem vermişti. Buna ek, sürekli olarak bütün vücuduna tıbbi şarap uygulaması yaptırıyordu. Bunlar Qin Yu'ya saldırılara karşı oldukça yüksek bir direnç kazandırmıştı. Yoksa, şelalenin güçlü akışının altında böyle sabit duramazdı.

 

Israrla devam.”

 

Qin Yu devamlı zihninde kendisine emir verdi. Zhao Yunxing artık burada değildi yani artık ona emir verecek birisi yoktu. Bir an Qin Yu tembellik düşüncesine kapıldı. Bundan sonra kendi başına antrenman yapacaktı, yani tembellik yapsa bile onu azarlayacak birisi yoktu. Üstelik o hâlâ bir çocuk.

 

 Fakat... Bu düşünce belirir belirmez, hiçliğin içinde boğuldu.

 

 Büyük abisi, ortanca abisi ve babası bile onların hiç biri tembel değildi ve hiç biri zayıf değildi.

 

 Qin klanının ve Doğu Fatihi Prens'in bir ferdi olduğu için, doğal olarak o da zayıf olmamalıydı.

 

Çabala!

 

Israrla devam! Israrla devam!” bacaklarının zayıflamaya başladığını hisseden Qin Yu, zihninde sürekli kendisini cesaretlendiriyordu. Hatta bacaklarının titrediğini hissediyordu. Ne zaman uzun süre inatla devam etse, kaslarının derinliklerinden güç akışı ortaya çıkardı.

 

Bir anda Qin Yu'nun bacakları uyuştu ve gürültülü bir çarpışla göle düştü.

 

 

Eğitim alanında 6 tane kum torbası bulunuyordu. Qin Yu sakince onların ortasında duruyordu.

 

Hah!”

 

Qin Yu bağırdı ve bir kum torbasına güçlü bir yumruk attı. Neredeyse aynı anda 3 kum torbasını parçaladı. Bu kum torbaları hemen sallandı ve diğerlerine çarptı. Bir anda, bütün kum torbaları etrafta sallanıyordu.

 

Torbaların hareketleri tamamen dengesizdi. Başta önüne doğru gelen bir kum torbası diğeriyle çarpışıp tamamen farklı bir tarafa yönelebiliyordu.

 

Bam! Bam! Bam! Bam! Bam!

 

Qin Yu parlayan gözleriyle, ona doğru gelen tüm kum torbalarına, elleriyle saldırdı. Bu refleks hızını eğitmek içindi. Refleks hızı ve kol kasları bağlantılıydı. Aynı zamanda refleks hızı ve çalışanın tepkileri de bağlantılıydı. Ve eğitim sırasında, refleksler geliştirilebilirdi.

 

İki uzman birbiriyle ölümüne savaşırken, daha hızlı reflekse sahip olan diğerini göz açıp kapayıncaya kadar öldürebilir.

 

Qin Yu'nun hızlı saldırıları yüzünden, kum torbaları gittikçe daha hızlı sallanmaya başladı. Bir süre sonra basıncın oluşumunu hissetti. Aninden, bir kum torbası arkasına çaptı. Birden dengesini kaybetti ve 3-4 kum torbası daha aynı anda vücuduna çarptı.

 

Çat!

 

Qin Yu birden yere yapıştı ama hemen yuvarlanarak kalktı.

 

Sss!”

 

Qin Yu şaşkınlıkla nefes nefese kalmıştı ve sonra dizlerine baktı. Dizleri çok kötü bir şekilde sürtünmüştü ve kanıyordu. Yerde biraz kum ve çakıl taşı vardı. Belli ki dizleri düştüğünde kuma ve çakıllara çarpmıştı.

 

Burası neden temizlenmemiş?” Qin Yu yapabileceği hiçbir şey yoktu. Alanı eğitimden önce kendisi süpürmüştü. Nasıl düzgün temizlenmediği için şikâyet edebilirdi?

 

Devam.”

 

Qin Yu, yaralara aldırmadan kumu ve çakılları süpürdü. Sonra kum torbasının ortasına geçti ve yeniden refleks antrenmanına başladı.

 

 

Qin Yu avlunun ortasında, sadece şortla koltuğa uzanmıştı, bir kitap tutuyordu. Bütün vücudu tıbbi şarapla kaplıydı. Şu an avluda bir kaç tane lamba vardı, bir tanesi Qin Yu'nun yanındaydı. Lambalar, kitabı okumaya yetecek kadar parlaktı.

 

Qin Yu, ustası Zhao Yunxing ayrılmış olsa da, hiç bir gereksinimini azaltmadı. Hatta daha da sıkılaştırmıştı. Her gün şafaktan akşama kadar antrenman yapıyordu. Akşamları, gece yarısına kadar kaplıcada yıkanarak vücudunun beslenmesini ve iyileşmesini sağlıyordu. Bu periyot aynı zamanda Qin Yu'nun uyku zamanıydı.

 

Weng Xian tarafından tıbbi şarap uygulandıktan sonrası ise okuma vaktiydi.

 

Uzun zamandır dağın üstünden yıldızları izlemiyordum.” Qin Yu başını salladı ve sonsuz yıldızlı gökyüzüne, hafif bir gülümsemeyle baktı,' ama avludan izlemek de fena değilmiş.

 

“Xiao Hei sence? Hey Xiao Hei, sen bir kartal mısın, değil misin? Neden bu kadar yavaş büyüyorsun? Neden başının üstünde altın tüyler var?”

 

Konuştuktan sonra yanındaki Xiao Hei'yi okşadı.

 

Xiao Hei'nin gözleri parladı. Qin Yu'nun, kafasını okşamasına izin vermiyormuş gibi kanatlarını tekrar tekrar çırptı. Sonra kafası gururlu bir şekilde kaldırdı, çok kibirli görünüyordu.

 

Qin Yu hemen bir kahkaha patlattı.

 

Pekâlâ, seninle zaman harcamaktansa, ciddi bir şekilde kitap okusam daha iyi olur. Yarın antrenmanlarıma devam etmek zorundayım.” Qin Yu ardından iplik bağlı kitabı okumaya başladı. Bu tıbbi bir kitaptı. Qin Yu, Zhao Yunxing'in, eğer gerçek bir dışsal uzman olmak istiyorsan, tıp sanatıyla haşır neşir olmalısın lafını çok net hatırlıyordu.

 

Avlunun kenarındaki kapıda, Lian Yan gölgede saklanarak, sakince Qin Yu'yu seyrediyordu.

 

Özellikle Qin Yu'nun, Xiao Hei ile oynamakla vakit harcayamam lafını duyduğunda, onun için daha da üzülmüştü. Qin Yu yalnızca 9 yaşındaydı ama günün bir dakikasını bile boşa harcamıyordu. Her dakikadan, en fazla verimi almaya çalışıyordu. Yaptığı her şey, onun acı verici eğitimi içindi. Ama ne için antrenman yapıyordu?

 

Qin De'nin, Sisli Köşk'ü son ziyareti uzun zaman önceydi.

 

Kitabını okurken, havanın aydınlandığını fark etmemişti. Qin Yu yanında, sandalyedeki keki farkında olmadan yemişti.

 

 

Kitabını bıraktı ve yukarı baktı. Halsiz belini mutlu bir şekilde gerdirdi ve yüzünde geniş, ışıltılı bir gülümsemeyle: “Şafakla beraber bir gün başlıyor. Yeni bir gün doğuyor. Qin Yu, çok çalış! Çok çalış ve sonunda başaracaksın.”

 

Yeni bir günün antrenmanı başlamıştı…

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr