Bölüm 1.13: Şafak (2)

avatar
5160 6

Stellar Transformations - Bölüm 1.13: Şafak (2)


Çevirmen: Darcack

Editör: ÇHY

 

Qin Yu, kaplıcanın içinde, gözlerinde kararlı bir ifadeyle dikilmişti.

 

Tabii ki, şu an kaplıcada yıkanmıyordu. Bunun yerine su direnci altında patlayıcılık antrenmanı yapıyordu. Su direnci altında patlayıcılık antrenmanı, vücudun patlama yeteneği için geliştiriciydi. Bu antrenmanı gölde yapmak ve kaplıcada yapmak karşılaştırıldığında kaplıca daha kullanışlıydı, öncelikle göldeki direnç kaplıcada da vardı, ikincisi kaplıca Qin Yu'nun vücudunu devamlı olarak besliyordu. Bir taşla iki kuş.

 

 Yumruk! Geri çekil!

 

 Tekme! Geri çekil!

 

Qin Yu'nun yumrukları ve tekmeleri, su altında bile çok hızlıydı ve her vuruşunda en yüksek hıza ulaşabilmek için bütün patlayıcı gücünü kullanıyordu. Qin Yu at duruşu aldı ve suyun içinde sallanmıyordu bile. Bu yeteneğe, uzun süredir at duruşuna çalışması sayesinde sahipti.

 

Kaplıca suyu çalkalanıyordu. Suyun kendi akımı vardı. Qin Yu yumruklarını ve ayaklarını en yüksek hıza yükseltmek için sürekli saldırıyordu, doğal olarak suyu delen yumruklarının ve bacaklarının hareket edişleri değişmeye başladı. Bir yumruk nasıl atılmalıydı?

 

Direkt?

 

Eğimli?

 

İkisi de değil! Hiç biri tam değil. Direk bir yumruk, kavisli ile birleşmeliydi. Her şey yumrukları hızlandırmak, güçlendirmek ve su direncini minimuma indirmek içindi. Her şey gittikçe daha güçlü bir saldırı kuvvetine ve saldırı hızına sahip olmak içindi. Qin Yu durmadan saldırıyordu.

 

Hatta aynı zamanda Qin Yu'nun kollarına ve bacaklarına küçük demir parçaları bağlıydı…

 

 

Qin Yu, eğitim alanında, üstünde bir şort ile at duruşu yapıyordu. Yanında bir koruma vardı. Adam tahta bir sopa tutuyordu. Qin Yu şu anda saldırı direnci antrenmanı yapıyordu. Vücut sadece devamlı dövülerek ve tıbbi şarap uygulaması yapılarak daha sert hale getirilebilirdi. Qin Yu eğer direnç eğitiminin zirvesine ulaşırsa gerçek silahlara bile karşı koyabilirdi.

 

Yang amca biraz daha sert.” dedi Qin Yu yanındaki adama, Yang Shan, bu durumdan çok hoşnutsuzdu.

 

Yang Shan konuştu: “Üçüncü Prens, bu zaten yeterli. Darbe alma antrenmanını bitirme zamanı.” Qin Yu'nun vücudundaki şerit şerit kırmızı izleri ve yüzündeki kayıtsız ifadeyi gören Yang Shan, çok endişeliydi. Qin Yu 6 yaşındayken, Yang Shan ve meslektaşları onunla beraber Sisli Köşk'e gelmişti. Son 3 senedir bu çocuğun büyümesini izliyorlardı. Hangi biri ona vurmak isterdi ki?

 

Ama Yang Shan, Qin Yu'ya vurmak zorundaydı çünkü bu dışsal tekniğin saldırı direnci antrenmanıydı.

 

Bana vurmanı istedim, bunu yap. Pekâlâ, ben kendime vururum.” Qin Yu başını salladı ve bir kahkaha attı. Bunu söyleyip tahta sopayı işaret etti.

 

Yang Shan bunu görür görmez hemen geri çekildi. Kararla Qin Yu'nun sopayı almaması için aceleyle konuştu: “Tamam tamam, vurmaya devam edeceğim. Biraz daha sert, değil mi? Anladım.” Yang Shan, Qin Yu'nun kendi kendine vurmasına izin vermeye cesaret edemedi. Eğer Qin Yu kendisine vurursa, bunu bütün gücüyle yapardı. Yang Shan, Qin Yu'nun vücudunun tamamen hasar gördüğü o günü hatırladı.

 

Pa! Pa! Pa! Pa!

 

Sopa devamlı olarak Qin Yu'nun vücuduna çarpıyordu. Qin Yu at duruşu almış, dudaklarını inlememek için sıkıca kapamıştı ve korkusuzca darbeleri alıyordu. Birer birer, vücudundaki şerit şerit kırmızı izler daha da belirginleşiyordu ve bu Yang Shan'e kötü hissettiriyordu. Şu anda asker olsa da, 9 yaşındayken köyünde sığır sürüyordu. Ama Doğu Fatihi Prens'in üçüncü oğlu Qin Yu, hiçbir dakikayı boşa harcamıyordu ve durmadan insan vücudunun sınırlarına ulaşmak için çabalıyordu.

 

Qin Yu'nun gözleri yıldızlar gibi parladı. Gözlerindeki görünümden, onun kararlılığının ne kadar büyük olduğu tahmin edilebilirdi. Büyük bir dağ gibi sarsılmaz bir kararlılık.

 

 

Xiao Yu, bugünkü antrenmanın biraz fazla yüklüydü. Yarın birazcık azalt.”

 

Qin Yu yatakta uzanıyordu. Başında beyaz saçları olan yaşlı bir adam, ona masaj yaparken derinden endişeli bir şekilde onunla konuşuyordu. Bu yaşlı adam Weng Xian'dı, bir tıp uzmanı. O Doğu Fatihi Prensi'in konağının en iyi tıp uzmanlarından biriydi. Qin De onu Sisli Köşk'e gönderdiğinde, konaktaki insanlar, prensin böyle bir tıp uzmanını, bir köşke göndermek istediğini görünce şaşırmışlardı.

 

Önemli değil Büyükbaba Weng, özel tekniklerinle bana masaj yaparsan, tıbbi şarapla birlikte, yarın normale dönerim.” Qin Yu dudaklarını büktü. Tamamen umursamıyordu.

 

 Weng Xian'ın elleri çok hızlı hareket etmiyordu, bir desen çiziyor gibiydi, bazen yoğuruyor, bazen çırpıyor, bazen okşuyor, bazen dürtüyordu. Bütün teknikleri birbirinden farklıydı. Üstelik Weng Xian'ın elleri tıbbi şarapla bulanmıştı. Özel gizli masaj teknikleri sayesinde, tıbbi şarabın etkili ilaçları Qin Yu’nun vücuduyla çok hızlı bir şekilde kaynaşmaktaydı.

 

Weng Xian, Qin Yu’nun umursamaz ifadesini görünce kafasını bir gülümseme ile salladı. Aynı zamanda gizli masaj tekniğini uygularken, içsel enerjisini aktarmaktan kaçınamıyordu.

 

Çok iyi hissettiriyor.” vücuduna giren sıcak enerji patlamalarını hisseden Qin Yu, yavaşça inlemeye engel olamıyordu.

 

Weng Xian gülümsedi. Eğer istekli olmasaydı, çok yüksek bir statüye sahip biri bile olsa, bütün gücünü bu şekilde kullanmazdı. Birazcık içsel enerjiyi bile esirgerdi. Ama Weng Xian, Qin Yu'yu çok önemsiyordu. Her şeyden öte, çocuğun her gün bu kadar zorlu çalışmasını görüp de nasıl ona karşı yumuşak ve düşkün olmazdı?

 

Pekâlâ Xiao Yu, antrenman yaparken hayatını riske atman gerekmiyor. Şu Zhao Yunxing çok abartıydı. Sınır eğitimi de nedir? Sisli Köşk'ün kaplıcası, şarabın etkili şifası ve benim masajlarım olmasaydı, senin gibi bir çocuk nasıl bu ağır antrenmanları kaldırabilirdi?” Weng Xian iç çekerek konuştu. Açıkçası Zhao Yunxing'den memnun değildi.

 

Qin Yu, Wang Xian'a parlak bir şekilde gülümsedi ve konuştu: “Biliyorum. Sen en iyisisin Büyükbaba Weng. Yatağa biraz daha erken gitmelisin. Bay bay Büyükbaba Weng!” Weng Xian gülümsedi ve başını salladı. Qin Yu'yu bir kez daha tavsiye verdi. Ardından Qin Yu, Weng Xian'ın yanından ayrıldı.

 

Bu gece gökyüzü çok açıktı ve yıldızlarla doluydu.

 

Ustam gitti. Her gün çalışmamla birlikte vücudum gittikçe daha da güçlendi. Antrenman yükümü daha da yükseltmeliyim. Üstüne farklı antrenman metotları eklemeliyim.” Qin Yu yıldızlı gökyüzüne bakarak düşündü.

 

 Ardından, kuzey bahçenin altındaki gizli katına indi. Bu katın çeşitli koruma cihazlarının açılışına çok aşinaydı.

 

 Gizli kitapların saklandığı gizli odaya girdi. Çeşitli gizli kitaplar masanın üzerinde duruyordu. Qin Yu bu kitapları toparlamamıştı. Sadece o ve Lian Yan gizli odayı açmayı biliyordu. Qin Yu hemen 28 gizli dışsal kitaba baktı.

 

 Bu 28 gizli dışsal kitap çeşitli antrenman metotlarına sahipti. Qin Yu kendisi için uygun metotlar bulmak istiyordu.

 

 Birden, Qin Yu gözleri bilinçsizce, gizli kitapların içindeki tek altın kitaba ilişti. 96 gizli kitabın içinde, sadece tek kitap altın sayfalara yazılmıştı, dolayısıyla bu kitap göz alıcıydı. Bu Ataların Ejderha Sanatı kitabıydı.

 

Birden Qin Yu'nun aklına bir fikir geldi.

 

 Bir zamanlar içsel teknikleri çalışamıyordum, ama şimdi bir seneden fazladır vücudumu çalıştırıyorum. Geçmişten çok daha güçlüyüm. Belki dantian sorunum kendiliğinden kaybolmuştur.” diye düşündü Qin Yu. Her şeyden önce, genellikle, sağlıklarıyla ilgili sorunları olan insanlar, dövüş sanatları uygulayarak hastalıklarını otomatik olarak tedavi edebiliyordu.

 

 

 Ama Qin Yu, dantian sorununun diğer sıradan insanların problemlerinden farklı olduğunu unutmuştu. Bu bir hastalık değildi. Aksine, doğuştan gelen bir engellilikti.

 

 Ama Qin Yu, hâlâ bir çocuktu. Üstelik her zaman gücünün hızla artacağını umuyordu. Bu yüzden, böyle bir düşünceye kapılması normaldi.

 

 “Ne olursa olsun, önce bir deneyeyim. Ne de olsa bir kaç saati boşa harcamış olmayacağım.” Qin Yu hemen masanın üzerinde oturdu ve bağdaş kurdu. Ataların Ejderha Sanatı kitabını aldı ve ilk sayfadaki içeriklere göre çalışmaya başladı. Ruhani bir hale girdi sonra zihni belirsiz bir boşluğa kapıldı…

 

 Kısa bir süre sonra, Qin Yu, vücudunda kendisi tarafından emilen sıcak bir akım formundaki evrenin kutsal enerjisini hissetti. Üstelik bu akım bir yıl önceki akımla karşılaştırıldığında açıkça daha büyüktü.

 

 “Beklediğim gibi, vücudum daha güçlü olunca evrenin kutsal enerjisini daha hızlı emiyorum. Hadi akımı dolaştıralım.” Qin Yu hemen bu sıcak akımı vücudunda dolaştırmak için zihnini kullandı. Ataların Ejderha Kitabı'nın Küçük Çember yoluna göre akım sürekli olarak yön değiştirerek dantian ile karışırdı.

 

 Qin Yu heyecanlanmaya başladı. Dikkatlice, bu içsel enerjinin küçük akımı, dağılacak mı yoksa dantianında kalacak mı diye hissetmeye çalıştı.

 

Dağılmamalısın. Dağılmaman gerekiyor.” Qin Yu en iyi ihtimali düşünüyordu ve dikkatini daha da odaklıyordu. Bütün zihnini bu içsel enerjinin küçük akımını hissetmek için kullanıyordu. Sınır eğitiminde, en çok eğitilen şey zihindi. Uzun süredir çalıştığı için, Qin Yu'nun zihni sıradan bir insandan çok daha güçlüydü. Aynı zamanda Qin Yu'nun sınır eğitimine başladığı zamandan da çok daha güçlüydü şu anda.

 

İçsel enerjinin dantianından dağıldığını açık bir şekilde hissetti. Ardından enerji vücudun bütün yönlerine doğru yayıldı.

 

Ah be, yine başaramadım.” Qin Yu sızlandı.

 

 Birden–

 

Hayır bu doğru değil!” Qin Yu, dünyayı sarsacak bir sırrı keşfetmiş gibi bağırdı. Tüm zihnini, dağılan içsel enerji hatlarına odakladı. Bu içsel enerjinin çoğu vücuttan ayrılarak havaya dağılmıştı fakat beklenmedik bir şekilde küçük bir kısmı vücudun et ve kemikleriyle kaynaşmıştı.

 

Benzetme yapmak gerekirse Qin Yu'nun eti ve kemiği kumlu bir toprak gibiydi ve bu içsel enerji ise bir dere gibi. Bu dere kumlu toprağın üzerinden aktı, fakat suyun bir kısmı toprak tarafından emildi. Bu bir gerçek. Qin Yu'nun içsel enerjisi etrafına yayılmış olsa da, bir kısmı vücudu tarafından emilmişti.

 

Qin Yu'nun gözleri parladı.

 

Çok iyi. Çok iyi. Çok iyi.” Qin Yu o kadar heyecanlıydı ki bütün vücudu titriyordu. “Vücudumun eti, tıbbi şarabın etkili ilaçlarını emerek güçleniyor olsa da, bu nasıl içsel enerjiyle karşılaştırılabilir? Ben içsel enerjiyi biriktiremiyorum ama etim bu enerjiyi emebiliyor. Etim daha güçlü olursa, daha hızlı dışsal teknik çalışabilirim!”

 

 Qin Yu aşırı derecede heyecanlıydı. Şiddetli kalp atışını bile duyabiliyordu.

 

Baba, kesinlikle başaracağım.” Qin Yu'nun gözleri ışık demetleri saçıyordu. Hiç bu kadar kendinden emin olmamıştı.

 

Qin Yu'nun ilerlediği tehlikeli dışsal teknik yolunda, kasvetli tan ağarıyordu…

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr