Bölüm 11: Yeşil Başlı Kaplan Kral

avatar
15328 63

King of Gods - Bölüm 11: Yeşil Başlı Kaplan Kral


  Çeviri: RassNt Düzenleme: Berkay Lamba   Shoosh--

Ok arkasında ardıl görüntü bırakarak havayı deldi, havadaki “Metal Gagalı Kartal”a doğru yöneldi. Bu ok Kesintisiz Meteor Okları yeteneğini içeriyordu ve sol göz tarafından hazırlanan rotayı takip ediyordu.

Cıyaaaaakkkk-----

Kartaldan öfkeli bir cıyaklama sesi gelmişti. Sonra Zhao Feng kartalın karnına saplanmış okla ona doğru geldiğini gördü.

“Bu iyi değil!”

Bunu görünce Zhao Feng’in ifadesi değişti ve Hafifçe Yüzen kayığı kullanarak hızlıca sınırlara doğru kaçmaya başladı.

Zhao Feng’in oku hedefini vurmuş olsa bile, hayati noktalarından birine denk gelmemişti.

Metal Gagalı Kartalın reaksiyonu, uçma hızı ve savunması normal hayvanların çok üstündeydi. Ölümcül hayvanlara neredeyse denkti. Bu yüzden ok hayati derecede bir hasar bırakamamıştı.

Teng!

Zhao Feng orman boyunca uçarken atik bir kuş gibiydi.

Yine de sol gözü kartala kilitlenmeyi unutmuyordu.

Shou---

Hemen sonra bir ok daha fırlattı. Fakat ok kartalı boğazından vurmuş olsa bile tüylerini delmeyi başaramamıştı.

“Boğaz normal hayvanların genelde zayıf noktasıdır. Okun tüyleri delemediğini göz önüne alırsak, bu kartalın savunması akıl almaz derecede güçlü.”

Zhao Feng kısa bir süreliğine duraksadı ve sonra Metal Gagalı Kartalın yere doğru düştüğünü gördü. Bunun nedeni Zhao Feng’in oklarının zehirli olmasıydı, zehir yayılmıştı ve kartalı öldürmüştü.

Zhao Feng derin bir nefes aldı ve yüzünde mutluluk belirdi. Bu kartal 700-800 gümüş değerindeydi.

Altın Şeritli Yılanı da sayınca Zhao Feng’in serveti bin gümüşü aşmıştı.

Hayatı boyunca hiç bu kadar parayı bir arada görmemişti.

“Fakat bu kadarı hala değerli kaynakları almam için yeterli değil.”

Zhao Feng bir an heyecanlanmış olsa da sonra tekrar sakinleşti.

Sonraki üç gün boyunca, Zhao Feng sürekli Gök Bulutu Ormanında gezmişti.

Yayını her gerişinin ardında acı dolu bir çığlık yükseliyordu.

“Beş Zehirli Çıyan, son derece zehirli. Şarap yapımında ve vücudu güçlendirmede kullanılabilir. 200 gümüş değerinde…”

“Yeşil Rüzgar Kuşu, gücü 3.derecenin zirvesine eşit. 900 gümüş değerinde…”

“Siyah Benekli Vahşi Domuz, gücü 3.dereceye yakın. 400 gümüş değerinde…”

Mümkün olduğunca çok hayvan öldürmek için, Zhao Feng Hafifçe Yüzen Kayık ve Kesintisiz Meteor Oklarını mümkün olduğunca en yüksek derecede kullanmaya çalışıyordu.

Tüm bu çabanın sayesinde, Hafifçe Yüzen Kayık düşük seviyeye ulaşmıştı.

Hızı muhtemelen tarikattaki bütün 3.dereceleri aşmıştı ve 4.derecedekilere yaklaşmıştı.

Kesintisiz Meteor Okları ise kolayca yüksek seviyenin zirvesine ulaşmıştı.

Zhao Feng kendisinin doğuştan okçu olduğunu düşünmeden edemiyordu.

Eğer Metal Gagalı Kartal ile tekrar karşılaşırsa, onu öldürmek için tek vuruşu yetecekti.

Son üç gündür, çok fazla kazanmıştı. 2 tane daha Metal Gagalı Kartal öldürmüş ve bunun yanında da 7-8 farklı hayvanın işini bitirmişti.

“Şuanda sahip olduğum hayvanlar toplamda 3-4 bin gümüş değerinde.”

Zhao Feng iki büyük çantasını düzenlerken yüzünde tatmin olmuş bir ifade vardı.

Geri dönerken hala sol gözünü avlanmak için kullanıyordu.

Bunu nedeni, görüşü ağaçlar tarafından engelleniyordu bu yüzden de kaçırdığı hedefi olup olmadığına emin olamıyordu.

Kükreme---

Tam o anda, Gök Bulutu Ormanının kuzeyinden güçlü bir kükreme sesi geldi. Bu kükreme Zhao Feng’in kulaklarını acıyla çınlatmıştı.

“Nasıl bir hayvan böyle? Çok güçlü.”

Zhao Feng hemen sol gözünü kullanarak baktı, 4-5 mil ilerde, 4 metre uzunluğunda bir Yeşil Başlı Kaplan vardı.

Yeşil Başlı Kaplan normal kaplanlardan iki kat daha büyüktü ve yıkıcı bir aurası vardı. Kükremesi 10 kilometrelik çapın içerisindeki bütün hayvanların korkuyla titremesine neden olmuştu.

Gelişimleri savaşçı yolunun 2. ve 3.derecesi arasında değişen beş ya da altı tane genç korku içinde kaçıyordu.

“Herkes farklı yönlere kaçsın!”

Grubun lideri yüzünde yara izi olan bir gençti.15-16 yaşlarındaydı ve 3.derecenin zirvesine ulaşmıştı. Kaplanı duraklatmak için elinde uzun kılıç tutarken bir ağacı kolaylıkla kesti.

Boom!

Kaplanın pençesini sallamasıyla ağaç paramparça olmuştu.

“Ölümcül hayvanların gücü çok tehlikeli.” diye düşündü Zhao Feng.

Bir vahşi hayvan ölümcül hayvan seviyesine geçtiğinde, sadece 4.derece ya da daha üst derecedeki dövüş sanatçıları onlarla baş edebilirdi.

Kaplan kralın gücü 2-3 tane Zhao Feng’i tek pençeyle dümdüz edebilirdi.

“Xin Fei! Dikkat et!” gençlerden biri bağırdı.

Yeşil Başlı Kaplan Kral en güçlüleri olan yaralı yüzlü gence doğru geliyordu.

“Soyadları Xin mi? Onlar Güneş Tüyü Şehrinin en büyük üç ailesinden biri olan Xin ailesinden mi?”

Zhao Feng daha sonra tahminini doğrulayan elbiselerindeki sembolü gördü.

Boom---

Yeşil Başlı Kaplan Kralın geçtiği her yer onunla birlikte gelen yıkıma direnemiyordu, onun kudretine direnebilecek hiçbir şey yok gibiydi.

Normal Savaş Acemileri muhtemelen korkudan ölürdü. Fakat Zhao Feng şu “Xin Fei”nin son derece güçlü olduğu fark etmişti. O bir bıçak fırlatma yeteneği ve bunun yanında bir de ayak hakimiyeti yeteneği öğrenmişti ve ikisi de yüksek derece dövüş sanatlarıydı.

“Şu Xin Fei’nin bıçağı ağaçları kolayca doğrayabiliyor. Muhtemelen onun gücü normal bir 3.derece uygulayıcının gücünün iki katı. O muhtemelen Zhao Yijian’dan bile güçlü.”

“Çabuk! Xin Fei’yi kurtarın!”

Xin ailesinden iki öğrenci yaylarını çekerek Yeşil Başlı Kaplana saldırdı.

Fakat bütün saldırıları etkisiz olmuştu ve kaplan konsantrasyonunu dağıtmakla kalmıştı.

Kaplanın savunması Metal Gagalı Kartalınkinden 2-3 kat daha sağlamdı, bu yüzden 4.derecenin altındaki uygulayıcılardan gelen saldırılar onu sadece gıdıklamıştı.

“Eğer bu Yeşil Başlı Kaplan Kralı öldürebilirsem, muhtemelen 20-30 bin gümüşe satabilirim, bu 40 tane hayvana denk.”

Zhao Feng tehlikeli bir plan yaptı.

Teng! Teng! …

Hafifçe Yüzen Kayığı kullanarak hızlıca olay yerine yaklaştı. Zhao Feng vardığında, Xin ailesinin 6 öğrencisi büyük baskı altındaydı.

“Çatlatan Rüzgar Kılıcı!”

Uzun kılıcını kaplanın alnına doğru saplarken Xin Fei’nin gözleri parladı.

Ne tehlikeli bir kılıç!

Zhao Feng kılıcın tüm hareketini görmüştü. Onun gücü 3.derecedeki 2 normal uygulayıcıyı anında öldürebilirdi. O bile bunu engelleyemezdi.

Ayrıca Xin Fei’nin vücudundaki zayıf yeşil aurayı görmüştü. Bu İçsel Kuvvetin yakında şekilleneceğinin belirtisiydi.

Shuah---

Kılıç Yeşil Başlı Kaplanın kafasını yarım inç kesebilmişti ama bunun kuvveti Xin Fei’nin kan kusmasına neden olmuştu.

Kılıcın gücü neredeyse bir 4.derecenin gücüne denkti. Bir ölümcül hayvana bile zarar verebilmişti!

Kükreme---

Yeşil Başlı Kaplan bağırarak Xin Fei’ye doğru daha hızlı bir şekilde atıldı.

Xin Fei 3.derecenin zirvesindeydi ve yüksek derece dövüş sanatını kullanarak saldırıdan kaçındı.

Fakat kılıç saldırısı çok fazla enerji tükettiği için neredeyse kaplanın karşı saldırısına yakalanacaktı.

“Çatlatan Rüzgar Kılıcı!”

Kanlar içindeki Xin Fei aynı hareketi bir daha kullanarak kaplanın alnında bir tane daha kanlı iz bıraktı.

Xin Fei’nin vücudu bir kez daha savrulmuştu.

Kükreme!

Yeşil Başlı Kaplan Kral çenesini açarak Xin Fei’ye doğru atıldı. İkincisini çok yorgun olduğundan atlatamayacaktı.

“Xin Fei!”

Diğer öğrenciler çığlık attı, ama tam o sırada.

Sou---

Aniden havayı kırbaçlayan bir ok, dalların ve yaprakların içinden geçerek kaplana vurdu.

Kükreme--

Kaplan kederle inledi. O anda yaşayan tüm canlılar titremişti.

Tek gözüne ok saplanmış kaplana bakarken Xin öğrencileri afallamıştı.

Kaplanın savunması çok güçlü olsa da, gözleri onun en zayıf noktasıydı.

Kaplanın “suçluyu” bulmak için etrafında dönmesiyle Xin Fei kaçabilmişti.

Fakat etrafı aramıştı ama suçlu neredeydi?

“Çok yakın!”

Zhao Feng büyük, kadim bir ağacın ardında saklanıyordu, kaplandan sadece 100 metre uzaktaydı.

Kaplan suçluyu bulmaya çalışırken, Xin ailesi öğrencileri koşmaya başladı.

Fakat kaplan hedefini bulamayınca, daha öfkeli bir şekilde saldırmaya başladı.

“Ahhhh….”

2.derece bir gencin paramparça olurken attığı çığlık duyulmuştu. Çok uzakta olmayan Zhao Feng bunu görünce bir anlığına dondu.

Bunun hemen ardından bir diğer Xin ailesi öğrencisi tehlikedeydi…

Sou---

Başka bir ok havada uçarak kaplanın diğer gözüne doğru gitti.

Kükreme!

Kaplan kükredi ve gözlerini kapattı. Ok kaplanın göz kapağına zar zor bir çizik atabilmişti.

“Ai…”

Zhao Feng kafasını sallayarak iç çekti.

Bunun nedeni okçuluk yeteneklerinin yeterince yüksek olmamasından değildi, Kaplan bu kez tetikteydi ve bu da bazı hilelerin başarılı olmasını zorlaştırıyordu.

“Çatlatan Rüzgar Kılıcı!”

Bu kısa süreyi değerlendirerek Xin Fei başka bir kılıç saldırısı daha yapıp aynı noktaya tekrar vurdu.

“İyi fırsat.”

Zhao Feng’in gözleri parladı ve okları çekerek fırlatmaya başladı, her atışında ok kaplanın alnındaki yaraya vuruyordu.

Zamanla, kaplanın saldırı hızı düştü.Bunun nedeni ilk olarak ağır yaralanmasıydı. İkincisi de okların zehirli olmasıydı.

Gelinen bu noktada, kaplan dönerek Gök Bulutu Ormanının derinliklerine doğru kaçmaya başladı.

“Takip edin!”

Xin ailesi öğrencileri dişlerini sıkarak kaplanı öldürüp arkadaşlarının intikamını almaya yemin etti.

Kaplan ağır yaralı olsa da, hızı 2. ya da 3.derece uygulayıcıların yetişebileceği türden değildi.

Sadece Xin Fei zar zor yetişebiliyordu ama o da yorgun olduğundan çok fazla enerjisi kalmamıştı.

“Hahaha! Şansa bak… Nereye kaçıyorsun?”

Zhao Feng Hafifçe Yüzen Kayığı kullanarak kaplana kolayca yetişirken gülüyordu.

Onun gözünde kaplan, 20-30 bin gümüş taşıyan bir torba gibiydi…

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr