Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba 

Bir kaç gün sonra Huang Yun, Xu Ren, Zhao Feng, Lin Fan ve Xiao Sun’dan oluşan grup Xing ailesinin bulunduğu yere geldiler.

Burası Ülke sınırının yakınlarında bir kanyondu ve dış dünyayla çok bağlantısı yoktu.Normal insanlar burayı bulamazdı, ama Kırık Ay Klanı bu ülkeyi kontrol ettiğinden dolayı ülkedeki hiç bir güç onlardan saklanamazdı.


1-2 mil uzaktan 5 kişilik grup kanyonun üzerinde durdu ve aşağı baktı.Her yer korkutucu derecede sessizdi.Sanki oradaki herkes ölmüş gibiydi.


5 kişinin hepsi de tuhaf bir aura hissettiler ve aceleci bir hareket yapmaya cesaret edemediler.Raporlara göre burada bir veba yayılmıştı ve insanların yarısından fazlası ölmüştü.


Bunun dışında aile lideri Xing Chen de bir kaza sonucu ölmüştü.


“Zhao Feng, Lin Fan siz ikiniz gidin ve aşağıdaki durumu kontrol edin.” Kaptan Huang Yun emir verdi.


5 kişinin içinde Huang Yun en yüksek yetişime sahip olan kişiydi ve lider oydu.Yolda gelirken de Zhao Feng ve Lin Fan’a en sıkıntılı işleri yaptırmıştı.


Xu Ren o ikilinin gittiği tarafa bakarken gözlerinde bir nefret parıltısı belirdi.İkili ayrıldı ve farklı yönlere doğru gittiler.


Teng!


Zhao Feng çıkılabilecek en yüksek nesnenin üzerine çıktı ve etrafı kolaçan etti.Göz bandını hafiften açmasıyla azur gözü ortaya çıkarak Xing ailesinin bütün bölgesine baktı.


Shua!


Anında bir “harita” zihninde belirdi.Şuan bu bölgenin tabiatı hakkındaki bilgisi burada doğmuş bazı insanlardan bile daha iyiydi.


Rapordaki veba Sağlamlaştırma Aleminin 7.derecesinin altındakileri etkilemişti, bunun üstündekilere pek bir etkisi yoktu.


Yükselme Aleminde olduğundan normal bir veba onu etkilemeyecekti.Zhao Feng hiç tereddüt etmeden kanyonun içine doğru gitti.


O sadece Huang Yun ve Xu Ren’e işini yaptığını gösteriyordu.


Kanyonun içinde bir ölüm sessizliği vardı.Ara sıra Sağlamlaştırma Aleminin 7.derecesinde insanlar görüyordu, ama onlarda yerde uzanmış son nefeslerini veriyordu.


Zhao Feng onları sol gözüyle inceledi ve organlarında onların hayatını emen zayıf mor bir aura gördü.


Daha da derinliklere gittikçe bir kaç hektarlık alan kaplayan bir bina gördü ve içinde bir çok canlı insan vardı.


Oradaki insanların çoğu 7.derece ve üstündeydi ve Zhao Feng’in sol gözünün görüşüne Yükselme Aleminde olan bir tane de yaşlı adam takıldı.


“Yanılmıyorsam o Xing ailesiyle ilgilenen uşak olmalı ve bizden talepte bulunan kişi.” Zhao Feng düşündü.


Daha sonra Lin Fan da başka bir yönden geldi ve Xing ailesinin uşağıyla konuşmaya başladı.


“Ben Xing ailesinin uşağıyım, soyadım Li, ve sizi burada gördüğüm için son derece minnettarım.”


Bu ikilinin niçin geldiğini bilen yaşlı adamın yüzünden sevinç göz yaşları süzüldü.Daha sonra vebanın nasıl bir şey olduğunu ve aile liderinin nasıl öldüğünü anlattı.


Veba yarım yıl önce başlamıştı ve kanyona kimse farkına varmadan bulaşmıştı.Şuan her yeri sarmıştı.Neyse ki Xing ailesinin yaşadığı yer ıssız bir yerdi ve veba yayılmamıştı.Xing Chen’in ölümü ise 1 ay önce gerçekleşmişti.


“Gece vaktiydi, aile lideri tek başına dışarı çıktı ve ağaçlığın oradan savaşma sesleri duyuldu.Oraya vardığımızda aile lideri çoktan ölmüştü…” Uşak Li bütün hikayeyi anlattı.


En sonunda dizleri üstüne çöktü ve yalvardı: “Size yalvarıyorum bu vebanın kaynağını bulun ve o kişiyi bulun!”


Zhao Feng duyduklarından sonra derin düşüncelere daldı.Görünüşte aile liderinin ölümü veba ile aynı zaman zarfında olmuştu.


Tüm bunların arkasında bir güç olabilirdi ve onlar diğer ülkelerden gelen, veba yayabilecek ve Yükselme Aleminin 2.Semasında olan birini öldürebilecek biri olabilirdi.Bu raporun analizinden farklıydı.


Bir kişi neden aile liderini öldürüp Xing ailesi için sorun çıkarırdı? Zhao Feng’in aklına hemen bir kelime geldi: İntikam!


Kısa bir süre sonra.


Huang Yun ve diğer ikisi oraya ulaştı ve Zhao Feng ve Lin Fan elde ettikleri bilgileri paylaştılar.


“Dövüşün yapıldığı ağaçlığa gidelim.”


Huang Yun’un gözlerinde bir ışık parladı.Ağaçlardaki savaş izleri hala silinmemişti, oraya bilerek bırakıldığı anlamına geliyordu.


Savaş alanında dururken Zhao Feng tuhaf bir hisse kapıldı.Bu yüzden hemen sol gözüyle etrafı taradı, ama hiçbir şey söylemedi.


Huang Yun’un gözleri parıldadı ve hemen analiz yaptı: “İzlere bakılırsa, katilin yetişimi de aile lideri gibi Yükselme Aleminin 2.Semasının zirvesinde.”


“Kardeş Huang Yun haklı.”


Xu Ren ve Xiao Sun hemen onayladılar.Yolda gelirken Huang Yun ne derse her şeye katılmışlardı.


Huang Yun daha sonra aile liderinin cesedini görmek istedi.Ama ceset yarım ay önce gömülmüştü ve iki genç efendi buna karşıydı.


Xu Ren onlara soğukça baktı ve 2.Sema aurasıyla baskı yaptı.İki genç efendi daha Sağlamlaştırma Aleminin 8. ve 9.derecesindeydi, buna nasıl karşılık  verebilirlerdi?


Daha sonra Zhao Feng ve diğerleri aile liderinin çürümüş cesedini gördü. Omzunda ve göğsündeki kemik kırıklarının yanında  bazı diğer izlerde vardı.


Vücutta herhangi bir şey bulamadılar.Ne de olsa, yüzünün biçimi çoktan bozulmuştu.Sadece Zhao Feng’in gözleri pırıldadı, ama hiçbir şey söylemedi.Konuşsa bile diğerleri onu dinlemekle uğraşmayacaklardı.


Aynı gün, grup başka izler aradı ama bir ilerleme kaydedemediler.


“Bu gece burada kalacağız.Zhao Feng ve Lin Fan, bu gece nöbet sizde.” Huang Yun emrini verdi.


Lider oydu ve herkes onu dinlemeliydi.Kaptanın ödülü pay etme hakkı bile vardı.


Zhao Feng Lin Fan ile göz göze geldi ve dışarıyı gözetlemeye karar verdi.


“Kardeş Zhao, herhangi bir iz buldun mu?” Lin Fan sordu.


“Hayır.”


Zhao Feng bir gülümsemeyle cevapladı ama Lin Fan onun bir şeyler bulduğunu hissetmişti.Diğer dördü içinde sadece azur saçlı tek gözlü genç tahmin edilemiyordu.


Shua!


Siyah bir gölge gözlerinin köşesinde şimşek gibi çaktı.


“Kim var orada!?”


Lin Fan bağırdı ve Huang Yun,Xiao Sun, Xu Ren’in yanı sıra iki genç efendi ve uşağı uyandırdı.


“Şu yöne giden siyah bir gölge gördük!” Lin Fan hemen konuştu.


Siyah gölge?


Huang Yun bunu duyunca gözleri parladı.Eğer katili yakalayabilirlerse ekstra ödül alacaklardı.


“Gidelim! Onu takip ediyoruz!”


Onun figürü yeşil bir lekeye dönüşerek gölgenin arkasından süratle yola koyuldu.Xiao Sun ve Lin Fan Huang Yun’un nasıl hareket ettiğini bile görememişti.O kişi 2.Semadaki iç saha öğrencilerinin seçkinlerinden biriydi.


Huang Yun’un liderliğinde diğerleri de hemen takibe başladı.Kısa bir süre sonra Huang Yun önünde siyah gölgeyi gördü, onun hızı Huang Yun’dan biraz daha yavaştı.


“Nereye kaçacaksın!?” Huang Yun bağırarak koyu kırmızı gerçek gücünü deveran etti, bu ona giderek daha da yaklaşmasını sağladı.


“Zezezezezeze…”


Siyah gölge tuhaf bir şekilde güldü ve aile liderinin öldüğü ağaçlıkta kayboldu.Huang Yun’un yüzünde temkinli bir ifade oluşarak ağaçlığa gelince durdu ve oraya hemen girmedi.


Diğerleri de oraya vardı ve onlar da aceleci davranmaya cesaret edemediler.


“Lin Fan ve Zhao Feng , gidip keşif yapın.Biz arkanızdan destek olacağız.” Huang Yun soğuk bir şekilde emrini verdi.


Lin Fan’ın öfkesi kabardı, Huang Yun onları piyon gibi mi kullanacaktı?


“Gidiyor musun gitmiyor musun? Liderin emrine karşı gelmeye mi cüret ediyorsun!?” Xu Ren yandan bağırırken Xiao Sun alaycı bir şekilde güldü.


5 kişilik grup çıkmaza düşmüştü.


“İlk önce benim gitmeme ne dersiniz?” Zhao Feng kayıtsız bir şekilde konuştu.


Bunu duyunca diğerleri bir an duraksadı.


Herkes siyah gölgenin orada bir şeyler planladığını anlayabiliyordu. Üstelik aile lideri de orada ölmüştü.


“Eğer tereddüt etmeye devam edersek, katil kaçacak.” Zhao Feng gülümsedi.


Azur saçları rüzgarda uçuştu ve tek gözüyle de birleşince oldukça gizemli görünüyordu.


“Tamam.”


Huang Yun Xu Ren ile bakıştıktan sonra başını salladı.


Lin Fan bir şey söylemek istedi ama Zhao Feng’in gülümseyişini görünce yapmadı.


Shua!


Zhao Feng ağaçlığa atlayarak sessiz bir gölgeye dönüştü.


“Hmm!? Şu çocuğun hareket yeteneği oldukça iyi.”


Huang Yun’un yüzünde şaşkınlık ifadesi belirerek onu takip etti.


Zhao Feng önden gidiyordu, diğer 4 kişi ise belli bir mesafeden arkasından onu izliyordu.


Hepsi de Yükselme Alemine ulaşmış yetişimcilerdi ve görüş yetenekler iyiydi.Ama tabii ki gece olduğundan gündüz vakti gibi değildi.


“Orada!” Zhao Feng aniden siyah figürü gördü ve hemen onu kovalamaya başladı.


“Kaçmasına izin vermeyin!” Huang Yun da onu gördü ve keyiflendi.


Shua!


Herkes sadece Zhao Feng’in temposunun arttığını ve geceye karıştığını hissetti.


“Kardeş Zhao!”


“Kardeş Zhao, neredesin?”


Dörtlü bağırdı, ama karanlık geceden hiç bir yanıt gelmedi.


Zhao Feng sanki karanlık tarafından yutulmuş gibiydi.


“Yoksa Zhao Feng şimdiden öldü mü?” Xu Ren aynı zamanda hem endişeli hem de mutluydu.


Dörtlü grup uzun süre boyunca etrafı aradı, ama Zhao Feng hiçbir yerde yoktu.


“Bunların hepsi ölümden korkan siz piçlerin yüzünden oldu! Kardeş Zhao daha 14 yaşındaydı ve onu önden gönderdiniz!”


Lin Fan öfkeyle konuştu, ama Zhao Feng’in ortadan kayboluşuyla ilgili bir şeylerin anormal olduğunu hissetti.


“Lider Huang, bu yer çok tuhaf.Geri çekilip sabah gelmeliyiz.” Xiao Sun öneride bulundu.


Bunun duyunca Huang Yun ve Xu Ren başını salladı.


“Hahahaha….Kaçmak mı istiyorsunuz? Aklınızdan bile geçirmeyin!” Ağaçlıktan tuhaf bir gülme sesi yankılandı.


Boom--


Tüm orman sanki deprem oluyormuş gibi sallanmaya başladı.


Bu iyi değil!


Dörtlünün yüzü anında solarak bembeyaz oldu.