King of Gods - Bölüm 208: Yolculuk

---

Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

 

Zhao Feng avlusundan dışarı çıktı ve Yang Gan ile buluştu.   Onu yarım aydır görmüyordu, Yang Gan’ın aurası hiç şüphesiz daha güçlüydü.6.Sema yetişimiyle o baş öğrencilik pozisyonundaydı.   Yang Gan da onu inceledi.Yetişiminde bir yükselme olmasa da, Zhao Feng’in aurası daha tuhaf bir hal almıştı, o bile bu auranın tam olarak özünü göremiyordu.   Yang Gan bu küçük kardeşini küçümsemeye cesaret edemedi. Sınav bittiğinden beri 1.Elder Zhao Feng’e büyük önem veriyordu ve onun gücü inanılmaz güçlüydü, Hai Yun Ustanın bütün öğrencilerini neredeyse silip süpürmüştü.   Kısa bir süre sonra ikili 1.Elder ile buluştu.   “Feng’er, auran biraz tuhaf.” 1.Elder sakince konuştu.   “Usta, görev sırasında bir zihinsel enerji yeteneği aldım ve bana bir şey bulaştı ama ondan kısa bir süre sonra kurtulacağım.” Zhao Feng küçük detayları saklamadı.   İskeletin gizemli yeteneği tarafından vurulmuştu ve ona yapışmış olan kötü bir hissiyata sahipti.   Şimdi bile bu his ortadan kaybolmamıştı ve onun izlerini sol gözüyle bulabilse de, ondan kurtulamıyordu.   Zhao Feng bunun Sınıf Lideri tarafından yerleştirilen “Hayalet İzi” olduğundan haberi yoktu ve bu iz genelde 3 yıl sonra kaybolurdu.   Tabii ki Zhao Feng’in zihinsel enerji konusundaki hızlı gelişimini düşününce bu izi kendi kendine çözme ihtimali yüksekti.   “Bakmama izin ver.”   1.Elder Ruhani Görüşünü kullanarak Zhao Feng’in vücudunu sardı ve taradı.   Zhao Feng buna direnmedi ve sadece soy gücünü deveran ederek sol gözüne erişimi engelledi.   Onun soy gücü kanında ve gerçek gücünde gizliydi.Eğer birisi bunun açığa çıkarmak isterse bu oldukça zor olacaktı.Dahası, Zhao Feng ustasının soy gücünü bulacağından endişeli değildi, en fazla sadece zihinsel enerji konusundaki kabiliyetini bulabilirdi.   “O bir zihinsel ize benziyor ama çok karmaşık bir yapısı var, sanki birisi tarafından işaretlenmiş gibisin.” 1.Elder mırıldandı.   Fakat 1.Elder gibi güçlü birisi bile onun icabına bakamazdı.   “Bu kişinin yetişimi muhtemelen “Gerçek Lord Derecesi” seviyesinde ve zihinsel enerji de benim en güçlü özelliğim değil.Kadim Mabetten insanlar bunu silebilir ama onlar bunu kolayca yapmayacaktır.”   1.Elder’in kaşları kırıştı, bunun sıkıntıya neden olacağını biliyormuş gibiydi.   “Gerçek Lord Derecesi? Bu çok korkunç! Son bir kaç yüzyılda 13 Klan içinde hiç kimse o seviyeye ulaşamadı!” Yang Gan şok oldu.   Gerçek Ruh Alemi üç dereceye ayrılıyordu: Gerçek İnsan, Gerçek Mistik ve Gerçek Lord.   Şuan hiç bir Elder Gerçek Mistik Derecesine bile ulaşamamıştı.   Gerçek Lord Derecesi Kuzey Kıtasında zirve noktasıydı ve bu derecede olanlara “Gerçek Lord” ünvanı verilirdi.   Zhao Feng de bundan etkilendi, 1.Elder sadece Gerçek İnsan Derecesinin zirvesindeydi ve diğer Elderler ise Gerçek İnsan Derecesinin erken ya da son aşamalarındaydılar.   “Feng’er, dikkatli olmalısın.Bu kişinin niyetinin ne olduğunu bilmiyoruz.Birlik Ziyafetinden sonra Kadim Mabetten yardım isteyeceğim.” 1.Elder iç çekti.   “Usta, rahat olun, Kadim Mabedi bulmanıza gerek yok.Bunun icabına kendim bakabileceğime inanıyorum.” Zhao Feng kendinden emin bir şekilde konuştu, ama ne 1.Elder ne de Yang Gan buna inandı.   Gerçek Lord Derecesi zirve seviye varlıktı.Bu seviyedeki biri sayısız hayatı kontrol edebilir ve gökleri yerle bir edebilirdi.   Gerçek İnsan Derecesi ve Gerçek Lord Derecesi arasındaki fark 1.Sema ile 7.Sema arasındaki fark gibiydi.   Bir saat sonra.   1.Elder ikiliyi Merkez Şubeye götürdü.   Hai Yun Usta ve Bei Moi de oradaydı.   Onların dışında Büyükanne Liuyue de orada bulunuyordu.O hap yapımı ve ilaçlardan sorumluydu.   3 Elder ve 3 çekirdek öğrenci toplanmış oldu.   “Hmm?”   Zhao Feng’in gözleri Bei Moi’nin üzerinde durunca hafiften ifadesi değişti.Sadece yarım aylık sürede bu herif 5.Semaya ulaşmayı başarmıştı.   Son dövüştüklerinde Bei Moi sadece 4.Semanın zirvesindeydi.   Böylesine bir ilerleme hızı onun kabiliyetinin göstergesiydi.   Zhao Feng’in bilmediği şey o Hai Yun Ustanın bütün öğrencilerini neredeyse yendikten sonra Bei Moi çılgınca yetişime odaklanmıştı.   Sadece rekabet yoluyla bir kişi kendini geliştirebilir ve mucizeler yaratabilirdi.   Eğer Zhao Feng olmasa Bei Moi potansiyelini bu kadar hızlı açığa çıkaramayacaktı.Aynı zamanda eğer Bei Moi olmasa Zhao Feng de şuan ki durumuna ulaşamayacaktı.   Baş öğrenci Yang Gan bile baskı hissetti.Bei Moi Miras almış biriydi ve şimdi de 5.Semaya ulaşmıştı, yani artık ona tehdit oluşturuyordu.   3 Klan Partisine katılacak kişiler şekillendi.   Baş öğrenci, Yang Gan, 6.Sema.   Çekirdek öğrenci, Bei Moi, 5.Sema.   Çekirdek öğrenci, Zhao Feng, 4.Sema.   “Ayrılmaya hazırlanın.”   1.Elder elini salladı ve bir kartalın tiz çığlığı duyuldu.Dev bir altın kartal havada uçuyordu.Kanatları rüzgar dalgaları gönderiyordu.   “Bu Altın Kül Dev Kartalı mı?”   Zhao Feng onu incelemeye başladı.   Altın Kül Dev Kartalı 7-8 metre kanat genişliğine sahipti ve küçük bir bahçeyi tamamen örtebilirdi.Kolaylıkla 10 kişiyi taşıyabilirdi.   Güç anlamında bu kartal 7.Semaya denkti, ama saf hız konusunda ise Gerçek Ruh Aleminin normal yetişimcilerini aşardı.Ne de olsa Gerçek Ruh Alemindekiler kısa bir süreliğine uçabiliyordu.   1.Elder grubu kartalın sırtına götürdü.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi aniden kendini gösterdi ve etrafını merakla incelemeye başladı.   Zhao Feng ve kedi kartalın sırtına adım attığı anda, kartal hafiften titredi ve bir korku belirtisi gösterdi.   “Hmm?”   1.Elder ve Hai Yun Usta da bunu hissetti.1.Elder Altın Kül Dev Kartalı okşadı, bu onun korkusunu yenmesini sağladı.Diğer taraftan Hai Yun Usta küçük hırsız kediye bakarken bakışları giderek ateşli bir hal almaya başladı.   Altın Kül Dev Kartal vücudunda bir kadim soy izleri barındırıyordu ve o Kırık Ay Klanındaki en güçlü hayvandı.Böylesine bir hayvan şu kediden korkmuştu.   Tabii ki Hai Yun Usta Zhao Feng ve kedinin aynı anda kartalın sırtına adım attığını fark etmemişti ve kartalın hangisinden korktuğu belli değildi.   Ama Hai Yun Usta Zhao Feng’in varlığını önemsemedi.   “Miyav miyav!”   Küçük hırsız kedi gözlerini devirerek havada çevik bir hareketle döndü ve Hai Yun Ustanın omzuna indi.   Ehhh?   Zhao Feng ve diğerleri duraksadı.   Hai Yun Usta başta şaşırdı ama daha sonra aşırı mutlu oldu.Küçük hırsız kedi de kimin daha güçlü olduğunu biliyor olabilir miydi?   Huhu---   Altın Kül Dev Kartal kanatlarını çırptı, bu altın rüzgardan bir fırtınaya sebep oluyordu ve daha sonra gökyüzüne uçtular.   “Çok hızlı!”   Zhao Feng kartalın sırtında dikildi ve aşağıdaki dağları ve nehirleri izledi.   Bir yıl önce hala Zhao ailesindeyken bir yıl sonra böyle olacağını hayal edebilir miydi?   Bir gün, kendi gücümü kullanarak bu gizemli kıtayı baştan başa gezeceğim.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi Hai Yun Usta ile iyi anlaşıyor gibiydi ve Hai Yun Usta mutluluktan havalara uçuyordu.Eğer kediyle iyi bir ilişki kurarsa Zhao Feng onun önereceği satın alma ücretini reddedemeyecekti.   Zhao Feng bunu önemsemedi, küçük kedinin çok yüksek standartları vardı ve Hai Yun Ustayı takip etmesi söz konusu bile değildi.Kesin aklında bir plan vardı.   Hai Yun Usta mutluydu ve bütün Ruhani haplarıyla kediyi besledi.   Miyav miyav!   Karnının doyduğunu hissedince kedi tatmin olmuş bir şekilde başını aşağı yukarı salladı ve yüzünde alaycı bir gülümsemeyle Zhao Feng’in omzuna sıçradı.   Hai Yun Ustanın yüzündeki gülümseme dondu, kedi sadece ondan yiyecek çalmak için gelmişti!   Bir süre sonra.   “Yeşim kolyem!”   Hai Yun Usta vücudunu tararken ifadesi değişti.   “Sorun ne, Kardeş Hai Yun?”   1.Elder ve Büyükanne Liuyue o tarafa doğru baktı.   “Üzerimde Kalp Şeytanını bastıma becerisine sahip bir “Yeşim Kolye” vardı, ama şimdi gitmiş! Bu o! Bu kedi yanıma geldiğinde onu almış olmalı.”   Hai Yun Usta gözlerini kısarak küçük hırsız kediyi işaret etti.   Bu nasıl mümkün olabilir?   Kartalın sırtındaki herkes bunun inanılmaz olduğunu hissetti.Bu kedi sadece avuç büyüklüğündeydi, nasıl bir Elderin yeşim kolyesini çalabilirdi? Dahası, onun gibi Gerçek Ruh Alemindeki birisi bir şeyi çalınırken nasıl bir şey hissetmezdi?   Miyav miyav!   Küçük kedi Zhao Feng’in omzunda durdu ve masum bir ifadeyle sürekli başını sağa sola sallıyordu.Hatta gözleri de yaşarmaya başladı, herkesin sempatisini kazanıyordu.   Ama Hai Yun Usta ve öğrencisi buna inanmadı.   “Kedi yapmış olmalı.” Bei Moi kendinden emin bir şekilde konuştu, bu kedinin ne kadar kurnaz olduğunu biliyordu.   Zhao Feng başını çaresizce sağa sola salladı: “Eğer Hai Yun Usta inanmıyorsa, benim uzaysal bileziğimi arayabilir.”   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi başını sağa sola salladı ve patilerini de sallıyordu, bunu istemediğini gösteriyordu.   “Hmph, tıpkı düşündüğüm gibi…”   Hai Yun Usta Zhao Feng’e doğru yürüdü.   “Eh...Hai Yun Usta, kedinin demek istediği şey ya hiçbir şey bulamazsanız? Bir kedinin itibarını zedelemiş olmayacak mısınız?”   Zhao Feng ister istemez kedinin anlatmak istediklerini ‘tercüme’ etti.   Ne de olsa küçük hırsız kedi onun hayvanıydı ve bu nedenle kedinin ne düşündüğünü biliyordu.   “Bu…”   Hai Yun Usta durumun biraz sıkıntılı olduğunu hissetti, Zhao Feng 1.Elderin öğrencisiydi ve onu arayıp yeşim kolyeyi bulursa bir sıkıntı yoktu, peki ya bulamazsa? Bu 1.Eldere hakaret sayılmayacak mıydı?   “Şuna ne dersin, eğer bulursam kedi benim olur, ama eğer bulamazsam sana 100 düşük derece ilkel kristal taş vereceğim ve biraz da kedi için yiyecek.” Hai Yun Usta konuştu.   100 düşük derece ilkel kristal taş?   Herkes bundan biraz etkilendi, bu oldukça yüksek bir miktardı.   “Tamam.”   Zhao Feng küçük hırsız kediyle bakıştı ve daha sonra başını aşağı yukarı salladı.   Bir süre sonra.   Hai Yun Usta 100 ilkel kristal taşı Zhao Feng’e teslim etti ve karanlık bir ifadeyle bir kenara yerleşti.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi muzaffer bir ifadeyle gülümsedi ve patilerini Zhao Feng’e doğru salladı.   “Tamam tamam, yarı yarıya bölüşeceğiz.”   Bunu duyunca herkes neredeyse bayılacak gibi oldu.   Hai Yun Usta ve Bei Moi’nin ifadesi çirkindi ve yolculuk boyunca hiçbir şey söylemediler.

//Bağış toplusu 1.part (1/3)   Bağış yaparak destek olan takipçimize teşekkür ediyoruz ;)   not: 2.part yarın