Cilt 6 Bölüm 26: Entrika

avatar
6999 9

Coiling Dragon - Cilt 6 Bölüm 26: Entrika


 

Bu zor olacaktı..

 

Eğer sarayın içinde olursa, Linley önce zehri içirmeliydi. Sonrada hem sorgulamalı hemde onu öldürmeliydi.(Clayde)

 

"Katil olarak damgalanmayı umursamasam bile saraydan Clayde i öldürüp kaçmak çok zor olucak." Linley in aklında bir olasılıktan diğeri geçiyor, sonrada elenip yeni bir tane oluşuyordu.

 

Linley sonunda bir sonuca ulaştı...

 

"Zehri sarayın içinde kullanıp sonrada kaçmak olasılık olarak imkansız." Linley saray fikrini ve olasılığını aklından tamamen sildi. Sonuçta, sarayda ciddi şekilde çok sayıda usta vardı. Sadece ejderformuna geçse bile ucu ucuna saraydan kaçabilir ve kendini belki kurtarabilirdi. Belki!

 

Fakat Linley ejderformunu göstermeye henüz hiçte hevesli değildi.

 

"Kesinlikle sarayın dışında bir yer olmalı." Linley başının ağrıdığını hissetti.

 

 

Sarayın dışında bir yer olarak, neresi Clayde in onunla yalnız olmasını sağlardı. Ve bu yer yeterince sakin ve tenha olmalıydı. Bu oldukça zordu. Clayde sonuçta ne olursa olsun, bir kraldı! Eğer biri kralla görüşmek isterse bu kişi kesinlikle saraya gitmek zorundaydı.

 

Linley de sonuçta birini gönderip kral ı ayağına çağırtamazdı.

 

Linley hayatı boyunca hiç birinin kralı ayağına çağırabildiği bir durum duymamıştı. Bu olay kesinlikle olasılıkdışıydı. Ve zaten Clayde ona yüz verip kabul etse bile Clayde muhtemelen şüphelenir ve ekstra korunurdu.

 

Ve Clayde korumalarıyla bir aradayken Linley için başarı şansı neredeyse olmuyordu.

 

"Onunla baş başa kalabileceğim bir fırsata ihtiyacım var. Fenlai Şehrinde uzun zamandır yaşamasına rağmen şimdiye kadar Kralla hiç bire bir durumda yalnız kalmamıştı.

 

Genel olarak konuşursak Clayde ve Linley hep kutlamalar ve yemeklerde görüşmüştü.

 

Ve Linley de hamlesini bir etkinlikte(kutlama) herkesin içinde yapamazdı, değil mi?

 

"Ne yapmam lazım?"

 

Linley canı sıkkın bir hale girmeye başladı.

 

Aralığın Başları..

 

Fenlai şehrinin sıcaklığı bir anda düştü ve ilk kar taneleri de toprağa ulaştı. Tüm Fenlai şehri bembeyaz ve teni neredeyse ısıran bir kar-soğukla kaplandı. Bu soğuk soyluların bile evden çıkmayıp dışarı çıkmak istememelerine sebep oluyordu.

 

Hala bol ve gevşek cübbesinin içinde, Linley iki korumasıyla sokaklarda geziyordu.

 

"Crunch.Crunch." Kardan seken ayak sesleri duyulabliyordu.

 

Karla kaplı Fenlai Şehri çok göz alıcı ve çekici gözüküyordu. Kapıların ve soyluların evlerinin her tarafı, Yeşil Yaprak yolunun(Linley in kaldığı evin olduğu yerde bulunan yol) heryeri buzlanmıştı. Güneş le birlikte gz alıcı bir yansıma buzlanmış yerlede oluştukça tüm manzaradaki her şey daha da güzel gözüküyordu.

 

Ama yüksek ağaçların üzerinde oluşan dalgalı buzlu görüntü diğer her şeyden ayrı daha da göz alıcıydı.

 

Manzara çok güzeldi.

 

Fakat Linleyin modu oldukça bozuktu.

 

"Bu Clayde şimdiden 9. Seviye bir savaşçı. Ne kadar 9. Seviyeden Aziz seviyeye geçmek zor olsa da belki de bir gün o seviyeye çıkabilecek. Ve o zaman, her şey daha da umutsuz olucak." Linley gerçekten artık beklemek istemiyordu.

 

Ne kadar erken hamlesini yaparsa başarı şansıda o kadar fazla olacaktı.

 

Fatak bir fırsata ihtiyacı vardı.

 

"Patron, bak. Yakındaki malikanelerin çoğu yenilenip yeniden dekore edilmiş." Bebe nin sesi Linleyin aklında yankılandı.

 

Yürürken Linley in aklı başka yerde olunca Linley doğal olarak fark etmemişti. Fakat Bebenin sözlerini duyunca Linley de fark etti. YeşilYaprak yoluncaki evler gerçekten biraz farklı gözüküyordu.

 

"Bu.." Linley soruyla karışık sordu.

 

"Biraz kaldır. Güzel. Şimdi biraz da sola hareket ettir.." Bir ev çalışanı yaındaki bir evde inşaat altında çalışan bir işçiye talimatlar veriyor ve süslemeler astırtıyordu.

 

"Bunlar..Yulan Çiçekleri!" Linley asılan süsleri fark etti. Bu süslemeler aynen Yulan Çiçekleri gibi gözüküyordu.

 

Bir anda Linley neler döndüğünü anladı.

 

"Tabi ya..! Aralıktayız. Yulan Festivali neredeyse gerçekleşmek üzere. Ve bu 1000. Yıl Yulan Festivali!" Linley bu olayın ne kadar büyük bir olay olduğunu biliyordu.

 

Yulan takvimindeki 1000. Yıl. Bu belkide en önemli anlardan biriydi. Ve belkide tüm kıtadaki en büyük festival havasının yaşanacağı anda olabilirdi.

 

Her soylunun birçok süsleme ve yenileme yapmamasına şaşmamak gerekiyordu.

 

"Crunch."

 

Merdivene ayaklarını koymuş çalışanlardan birinin ayağını koyduğu yer kırıldı. Çalışan Hizmetkar bir şey yapamayıp kaydı, düştü ve taş zemine kafasını çarptı. Tüm zemin kan içinde kalmıştı.

 

Yakındaki tüm hizmetkarlar çılgına dönüp telaşlandılar.

 

"Sen...iyi misin?" Hepsi de düşen adamı ayağa kaldırıp iyi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

 

"Biraz ..biraz rhtsız..kötüyüm" Yaralı adam zayıf bir sesle konuştu. Şansına merdiven çok yüksek değildi ayrıca düşerken kafasının yere çarpma şiddetide azdı. Bu iki sebep hayatta kalmasını ucu ucuna sağlamıştı.

 

"Hadi. Bugünlük senin işin bitti. Eve git ve dinlen. Kohl[Ke'er], gidip onunla ilgilen. Ahhh, o kadar yüksektede değildin ama genede bu şekilde düşüp kendini yaralamayı başardın." Hizmetkarların başında duran görevli kafasını çaresizce iki yana sallıyordu.

 

Kahl isimli çalışan hemen yaralı arkadaşına yardımcı olup yürümesini sağladı.

 

Bunları görünce Linley donakaldı.

 

"Lord.. Lord Linley?" Ancak o zaman yandaki görevli Linley i fark edip yanına koşarak saygılarını sundu. Bu malikane Dük Bonalt a aitti. Ve Linley daha önce buraya geldiği için Görevli tabi ki Linley i tanıyordu.

 

"Günaydın, Lord Linley." Görevli kafasını eğerek selam verdi.

 

Ve ancak bu selamla Linley donmaktan kurtulup etrafına bakabildi.Linley in suratında heyecanlı ve canlı bir gülümseme oluştu. Önündeki görevli adama baktı ve güldü. "Haha, sana da günaydın tabi ki. Haha, Neyse şimdi eve gitme zamanı."

 

Heyacanla Linley anında etrafında dönüp yanındaki korumalarını yönlendirdi.

 

"Hey, Neden Lordumuz bu kadar mutlu ki?" İki koruma aralarında kısık seslerle birbirlerine sordular.

 

Linley in sabahtan beri olan kötü modunu görmüşlerdi. "Ne" onu bu kadar mutlu yapabilmişti?

 

"Bu methot oldukça basit. Neden daha önce düşünemedim ki? Haha! Linley dayanamayıp kafasına hafifçe vurdu. Gerçekten gereğinden fazla kafayı takıp kötü bir duruma düşmüştü.

 

Ama şimdi Clayde in onu ziyeret etmesi için çok kesin ve rahat bir metot bulmuştu. Bu metot...hasta olmaktı.!

 

"Sadece, ki antremanım sırasında kazayla kendime zarar vermiş gibi davranıcam. Eğer bunun gibi bir şey yüzünden yaralanırsam Clayde kesinlikle beni görmeye ayağıma kadar gelir."

 

Linley artık kontrol edilemez şekilde mutlu hissediyordu. Sonuçta hamlesini yaptığı sürece kendi malikanesinde olucaklardı. Ve burada Clayde i kıstırmak oldukça da kolay olucaktı.

 

"Ve Kutsal Birlikten gelen zenginlikle statü ye gelirsek te zaten onları umursamıyorum. Clayde i sorgulayıp sonrada öldürdükten sonra Dawson Ticaret Birliğinin kanallarını kullanarak kaçabilirim." Linley oldukça mantıklı bir plana sahipti.

 

Kutsal Birlik Linley e hiçbir şey ifade etmiyordu.

 

O anda Linley in tek ve son akrabası da O'Brien İmparatorluğundaydı. Kutsal Birlikte Linley in ayrılmasını önleyebilecek hiçbir engel yoktu.

 

Clayde i öldürürken hiç dikkat çekmemek tabii imkansızdı. Bu yüzden bunu başarırken küçükte bir şeyi kaybedebilirdi. Ve bu kaybedeceği Kutsal Birlik topraklarıda aslında Linley e hiçbir şey ifade etmiyordu.

 

Linley in Malikanesi- Sıcak Kaplıca Bahçesi..

 

Linley çok hafif çimli toprakta bacaklarını bağdaş kurarak oturmuştu. O an EjderKanı savaş ki si ile çalışma yapıyordu. Okyanusun kontrol edilemez dalgaları gibi EjderKanı enerjisi tüm damarlarında etinde kemiklerinde ve her parçasında geziyordu.

 

Aslında, ortalama olarak normal bir 7. Seviye savaşçı bu kadar ağır bir "ki çalışmasını kaldıramazdı. Ama Linley oldukça farklıydı. Yaşayan güçlü bir ejderden kan içmişti. Genel olarak bakarsak normal insanlar bile bir ejderin

 

kanını vücudunun dışına sürünce çok güçlü bir dayanıklılığa sahip olabilirdi. Ama Linley bunun da ilerisinde kanı midesine kadar dolu dolu içmiş ve içsel olarak tüm vücuduna müthiç bir güç ve dayanıklılık katmıştı.

 

"paaah!"

 

Linley birden öksürerek ağzından kan kustu. Yüzü bembeyaz olmuştu.

 

"Aaaaaaargh!" Acılı iç parçalayan bir çığlık Linley in ağzından çıktı.

 

O anda tüm kadın hizmetçiler rahatlıkla Linley in Sıcak Kaplıca dan gelen çığlığını duymuştu. Ve hepside kapılara kulaklarını dayayıp ne olduğunu anlamaya çalıştılar.

 

"Lord Linley..görünüşe göre acı içinde?" Diğerlerine göre daha küçük ve cılız bir hizmetçi soru dolu söyledi.

 

"Sanırım öyle." Başka biri onaylar gibi kafa salladı.

 

Ama hiç biri içeri girmeye cesaret etmedi!

 

"Lord Linley?" Zafır hizmetçi içeri doğru seslendi.

 

"Gel..İçeri gel..." Linley in sesi duyuldu.

 

İki hizmetçi bir an bakıştılar ve kapıyı ittirip hemen içeri girdiler. Ama içerideki çimli bahçeye adım attıklarında da ödleri koptu. Yerde bir havuzu dolduracak kadar fazla kan birikintisi vardı. Ve Linley de yüzü kül gibi yerde çökmüştü.

 

"Odama gitmeme yardım edin." Linley kısık sesle söyledi.

 

"Evet, Evet.."

 

İki hizmetçide biraz korkmuştu. İkiside Linley e hemen yardım edip özel odasına kadar götürdüler.

 

"Lordum, Işık Stili bir büyücüyü çağıralım mı?" Zayıf hizmetçi sordu.

 

"Gerek yok. Benim yaralarımın hepsi iç organlarımla ilgili. Büyü bu tür yaralarda işe yaramaz. Sadece yavaşça iyileşmem lazım." Linley derin bir nefes aldı ve meditasyon pozisyonu alıyormuş gibi yatağın üstünde pozisyon alıp gözlerini kapattı. "İkinizde şimdi çıkabilirsiniz."

 

"Tabi Efendim. İki hizmetçide dışarı kafalarını eğip dışarı çıktılar.

 

Hem Işık hemde Su stili iyileştirme büyülerinin fiziksel yaraları iyileştirme özellikleri vardır. Ama iç organları etkileyen ağır yaraları onlar bile iyileştiremezler.

 

.....

 

Linley in odası...

 

Sadece Linley ve Yale ordaydı.

 

"3. Kardeş. Sen yaralanmış değil misin?" Yale in kafası karışmıştı. "Eğer yaralı değilsen neden öyleymiş gibi davranıyorsun? Ayrıca da benimle bu kadar acil buluşmak istiyorsun." Linley yaralanmadan bile önce Yale e birini göndermiş ve çağırmıştı.

 

Linley kısık sesle konuştu. "Patron Yale, bu davranışım intikamımla ilgili. Patron Yale şimdi sana söyleyebilirim. Clayde yüksek ihtimalle annemi öldüren kişi."

 

"Anneni öldüren kişi?" Yale irkildi. "3. Kardeş sen şimdi ...planlıyors...?"

 

"Evet. İntikam." Linley hiçbir şeyi saklamadı.

 

"Clayde denen kişi 9. Seviye bir savaşçı değil mi. Nasıl ondan intikam alabiliceksin ki? Ve üstelik Fenlai Krallığının da kralı." Yale Linley in girişiyle şaşkınlıktan ne yapacağını ve söyleyeceğini şaşırdı.

 

Linley güvenilir bir şekilde söyledi, "Endişe etme. Clayde ile ilgilenme konusunda şimdiden tamamen kendime güvenim var. Fakat onu öldürdükten sonra Radient Kilisesi beni öldürmeyip yaşamama izin verseler bile hayatım muhtemelen acınası olucak. Bu yüzden de Clayde i öldürdüğüm an Kutsal Birlik topraklarından ayrılmam gerek.

 

"Kutsal Birlikten ayrılmak mı ? Yale bir an sarsıldı. Ama hızlıca toparlandı. "Tamam anladım. Senin hızlıca ayrılman gerekiyor. Bunu bana bırak. Dawson Ticaret Birliğinin erişilmez gücü tüm Kutsal Birliğe yayılmış durumda. Hiç izleyici olmadan burada birini dışarı çıkarmak çok kolay bizim için.

 

"Dahası, Dawson Ticaret Birliği de usta seviyesinde çalışanları var." Yale kesin bir güvene sahipti.

 

Linley de Dawson Birliğinin ne kadar güçlü olduğunu biliyordu. Tüm Yulan kıtasının 3 büyük Ticaret Birliğinden biri nasıl küçümsenicek bir organizasyon olabilirdi ki?

 

"Biliyorum. Bu yüzden Patron Yale beni Yeşilyaprak Yolundaki otelden alabilecek birini ayarlamanı istiyorum. Sonradan ayrıldığımda beni oradan Kutsal Birliğin dışına çıkarılmamıda ayarlayabilirsin."

 

Linley Clayde i öldürdükten sonra otel e hızlıca ve gizlice gidebileceğinden neredeyse tamamen emindi.

 

"Sıkıntı yapma bile." Yale kafasını salladı.

 

"3. Kardeş." Yale kaşlarını çattı. "Dikkatli olmak zorundasın."

 

Linley Yale e bakarak gülümsedi. "Patron Yale bana karşı güvenin olmalı."

 

 

..

 

Linleyin yaralandığıyla ilgili haberler çok hızlı yayıldı. Bu haberi alan ilk kişiler Fenlai Krallığının yöneticileri değildi. Direk olarak Işık kilisesi Kardinali, Guillermo'ydu.

 

Ama çok kısa süre sonra Kral Clayde dahil değişik seviyelerde tüm asiller Linley in içsel bir yaralanmaya sahip olduğunu öğrendiler. Antreman sırasında kendini yaralamak çok sık olan bir şey olmasa da duyulmamış bir şey de değildi. Genel konuşursak antremanları aşırı ağır olan ve vücut limitlerini aşan kişiler bu antremanlar yüzünden yaralanır ve iç organlarına

 

zarar verirdi. "Şu an yapılacak tek şey sadece sakince Kral Clayde i beklemek. "Bol bir cübbe giyerken Linley yatak odasındaki sandalyeye oturdu. Yüzü kül rengi, çok solgundu.

 

Bebe hemen yandaki başka bir sandalyede kıvrılmıştı.

 

"Lord Linley." Kadın Görevlilerden biri dışarıdan içeriye seslendi.

 

Linley in gözleri birden canlandı. Ama anında bilerek rol yaparak zayıf bir ses çıkardı. Gelen görevliye(çn:hizmetçi mi yoksa evin kahyası gibi biri mi bu anlamadım. Çevirisinde ikisi çok karıştırılmış)

 

"Ne var."

 

"Efendim Kardinal Guillermo geldiler." Kadın görevli hızlıca konuşmuştu.

 

"Oh?" Linley in kalbi bir anda sıkıntıyla doldu.

 

Guillermo un ziyareti beklenen bir şey olsa da, Linley istemeden Guillermo buradayken Clayde de aynı anda gelirse diye düşündü. O zaman tüm oyunum beklenenden çok daha sıkıntılı olucak.

 

Sonuçta Guillermo 9. Seviye bir büyücüydü. Linley in kullanacağı Kanbozan zehri sadece . seviye ve altı Savaşçılar" için kullanılabiliyordu. Ve büyücüler üzerinde herhangi bir etkisi yoktu.

 

"Linley!" Tam o anda, Guillermo nun sesi odanın dışından duyuldu...

 

 

///***Çevirinin yarısını bahsettiğim çevirmen arkadaş yapsada..edit yapmada ve yazım kuralları ile birlikte çevirerek yazma konusunda çok kötü olması yüzünden ben devamını getirdim. Kendisi küçük çeviriler yaparak kendini geliştirmek isteyen hevesli bir arkadaştı ama fazla heves..fazla hevestir sadece :D o da fark etti olmadığını. Bundan sonra çeviriye daha çok zaman ayırıcam. Çünkü Simbiyoz isimli hikayemde biraz sıkıntı yaşıyorum. Yazmada problemlerim var. Bundan dolayı henüz Simbiyoza başlamadığımdan bari Coiling Dragon Türkçe çevirimiz devam etsin.

 

Bu arada cd de 20. Kitap İngilizce de bitti. Ve 21 e daha dün geçildi. Bende okudum. Ve size söylemem gerek hiç sıkmadan çok güzel şeyler oldu. Cd okumayı kesmemeniz için spoiler vermiyorum ama inanın bu ilk 6 kitapta lan tüm heyecanlı şeylerin toplamı 10. Kitaptan sonraki her bölüme ancak denk ..:D

 

...İyi Eğlenceler...

 

Tepedeki resim bulduğum en iyi Yulan Haritası bu arada :D

 

BEN DENİZ RESİM FELAN YOK SİZE :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44225 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr