Bölüm 164: Sıralama Turnuvası Davet Mektubu

avatar
14454 35

Against The God - Bölüm 164: Sıralama Turnuvası Davet Mektubu


 

Çeviren Useless – Düzenleyen 1ghostdreamer – Yayıncı: Useless

 

Yer parçalandı, tavan çöktü ve etrafa tozla kayalar dağılmıştı ve Yun Che’nin etrafındaki alanı tamamen çevreleyerek bir şey görmeyi imkansız hale getirmişti.

 

“Ah?” Ling Jie şok içinde bağırdı çünkü kılıcıyla olan bağlantısının aniden yok olduğunu fark etti. Aynı zamanda kum fırtınası içindeki gümüş uzun kılıcı büyük bir yay çizerek döndü ve Ling Jie’nin önüne indi. O yere indiğinde orijinalde sağlam olan kılıç kırılgan bir cam gibi parçalandı ve parçalar etrafa dağıldı.

 

Ling Jie sersem sersem ayakları altındaki uzun kılıç parçalarına baktı ve şoktan uzun süre kendine gelemedi.

 

Kum fırtınası sonunda dağılmaya başladı. Yun Che ağır kılıcını sürükleyerek yavaş adımlarla yürüdü. Onun yüzü tamamen sakindi ve demin gücünün tamamını harcadığının bir belirtisini görebilmek imkansızdı.

 

“Küçük kardeş Ling Jie ben 3. saldırını karşıladım….sen….yenildin!” Yun Che, Ling Jie’nin önüne yürüdü ve yavaşça konuştu. 3. saldırıyı engellemek son derece nefes kesiciydi ve aynı zamanda biraz hile şüpheleri vardı. Çünkü o Ling Jie’nin tek darbesinden kurtulmak için art arda Düşen Ayın batan Yıldızını ve Gökyüzü Kurdu Kesişini yani 2 tane farklı saldırıyı kullanmıştı. Ancak Ling Jie bunca zaman onun 3 saldırısını engellemesini söylese de onun kaç saldırı kullanabileceğini söylememişti.

 

Ling Jie, Yun Che’ye baktı ardından yeniden parçalanmış kılıcına baktı ve biraz şaşkın şekilde konuştu. “Ben aslında yenildim….Sen benim Güneş Delenimi engelledin….ve kılıcımı kırdın.”

 

“Villada bu saldırımı karşılayabilen çok kişi var ama onların kaynak güçleri benimkinden yüksek ve yaşları da benden büyük yani bu çok sıra dışı değil. Ama sen açıkça Gerçek Kaynak Alemindesin yine de bu saldırıyı karşıladın…” Buraya kadar konuştuğunda Ling Jie’nin gözlerinde garip bir ışıltı oluştu ve sabit gözler ile Yun Che’ye baktı. “Sen basitçe çok güçlüsün! Sen Gerçek Kaynak Aleminde bu kadar güçlüsün eğer Ruhsal Kaynak Alemine gelirsen ben kesinlikle senin rakibin olmaya uygun olmam. Bu kadar güzel olan Prenses Ablanın senden hoşlanmasına şaşmamalı sen Prenses Ablaya oldukça yakışıyorsun.”

 

Yun Che’nin ağzı büküldü ve konuştu. “Tüm bunları demek nafile. Sen yenilirsen yapacaklarını unutmadın değil mi? Gerçek yetişkin bir adam olarak sözlerinin sorumluluklarını almalısın! Aksi halde sen bir adam olarak çağırılmaya layık olmazsın.”

 

“Hmph!” Ling Jie  burnunu dikti ve gösterişsiz bi şekilde konuştu. “Ben, Ling Jie doğal olarak söylediğim sözlerden dönmeyeceğim. Sadece seni patronum olarak tanıyacağım bunda büyütülecek ne var?”

 

Konuştuktan sonra içtenlikle ileri bir adım attı ve afacan bir gülümseme ile konuştu. “Öksürük, öksürük. Ben, Ling Jie bahsi kaybettiğimi kabul ediyorum şuandan itibaren ben senin küçük kardeşinim. Mn, Patron sen Gerçek Kaynak Aleminde nasıl bu kadar güçlendin? Patronun olarak bu açıdan cimri olmamalısın sen bu küçük kardeşine biraz yol göstermelisin! Eğer senin kadar güçlü olabilirsem abime belki de şimdi meydan okuyabilirim! Ben artık kanlı bir burun ve şişmiş bir yüze sahip olana kadar dayak yemek zorunda kalmam!”

(Ç.N: İyi çocuk bu Jie :D )

 

Ling Jie’nin bu kadar temiz ve rahat şekilde kabul etmesi Yun Che’yi biraz şaşırtmıştı. Onun görünüşüne bakılırsa hiç yapmacık yada isteksizlik yoktu onun sadece meraklı bir ifadesi ve saygı duyan bir bakışı vardı.

 

Belli ki Gerçek Kaynak Aleminde olan birinin onun kozunu karşılaması ve kılıcını kırması zihinsel bir şok olmuştu.

 

Yun Che kıkırdayarak konuştu. “Ah, bu, bunun için nitelikli olup olmadığını görmek zorundayız. Eğer nitelikliysen ve bu patronu memnun edersen belki sana söyleyebilirim.”

 

Ling Jie’nin gözleri ışık hızıyla parladı ve duyguyla bağırdı. “Gerçekten mi? Waaaaaaah, eğer sen gerçekten bunu söyleyebilirsen bırak senin küçük kardeşin olmayı sana öğretmenim olarak bile saygı gösterebilirim.”

 

Ling Yun oraya yürüdü ve Yun Che’ye hafifçe gülümseyerek içtenlikle konuştu. “Kardeş Yun biz buraya geldiğimizde her yerde senin hakkında söylentiler duysak ta başta bunlara inanmamıştık ama şimdi buna bizzat şahit olduğumdan bu söylentilerin hepsini tamamen aştığını biliyorum. Ben Küçük Jie’nin yenilgisi hakkında tamamen kendini adamış ve neşeli olduğuna inanıyorum.”

 

Konuştuktan sonra Ling Yun anlamlı bir şekilde bir an için Yun Che’ye baktı ardından Lan Xueruo’ya dönerek konuştu. “Prenses biz kardeşlerin buraya gelmesinin sebebi bu davetiyeyi asil kraliyet ailesine vermek. Prenses bunu lütfen kabul edebilir mi?”

 

Ling Yun açık altın renkli bir davetiye çıkardı ve onu Lan Xueruo’nun ellerine teslim ettikten sonra konuşmaya devam etti. “Yarım yıl içinde biz İmparatorluk Ailesini Cennetsel Kılıç Villasına ziyaretinde karşılayacağız! Eğer Prenses de bizzat gelme şerefini bize yaşatırsa bu da harika olur. Prenses yanınızda Yun Che gibi şok edici bir dahi varken inanıyorum ki 3 yıl sonra İmparatorluk Ailesinin adı parlayacak. Bu davetiyeyi verdiğimize göre biz kardeşlenin görevi tamamlandı. Biz artık müsaadenizi isteyelim.”

 

O Lan Xueruo ve Yun Che’ye doğru selam verdi ve Lan Xueruo’nun cevabını beklemeden Ling Jie’yi sürükledi. “Küçük Jie gitmeliyiz.”

 

“Ah? Gitmek mi? Ama ben hala patronun Gerçek Kaynak Aleminde nasıl bu kadar güçlü olduğunu öğrenemedim…Ahhh!”

 

Ling Jie abisinin garip hareket yeteneği ile sürüklenerek uzaklaştırılmadan önce cümlesini tamamlayamadı. Bir sonraki an Ling Jie’nin sesi büyük salonun uzağından geldi. “Patron eğer zaman bulursan Cennetsel Kılıç Villasına gelmelisin. Ben o çocuklara gerçek bir Gerçek Kaynak Alemi dâhisinin nasıl olduğunu göstereceğim… Ahhh, Abi beni böyle çekmek zorunda değilsin…”

 

Ling Yun davetiyeyi çıkarıp konuştuktan sonra Ling Jie’yi alarak gitmişti ve tüm bu olay çok hızlı geliştiğinden Lan Xuetuo hazırlıksız yakalanmış ve onlara veda edememişti. O salonun girişine doğru baktı ve şok içinde konuştu. “Ling Yun’un mizacı her zaman çok sakin ve cana yakın olmuştur neden bu kadar acil şekilde ayrıldı? Acil bir şey olmuş olabilir mi?”

 

O konuşmayı bitirdiğinde yanında duran Yun Che sallandı ve ağır kılıcının desteği ile dizlerinin üstüne düştü. Onun yüzü soldu ve kan tükürerek önündeki zemini kırmızıya boyadı.

 

“Ah! Küçük Kardeş Yun?” Lan Xueruo’nun ten rengi soldu. Aceleyle Yun Che’nin kalkmasına yardım etti ve endişeyle konuştu. “Küçük Kardeş Yun ansılsın? Yaralı mısın? Yaraların ciddi mi?”

 

Yun Che ağırlığının çoğunu ağır kılıcına bindirip kafasını salladı ve soluk yüzüyle gülümseyerek konuştu. “Merak etme Kıdemli Kız Kardeş ben iyiyim. Ling Jie’nin saldırısı…inanılmaz derecede eziciydi. Her ne akdar zorla engellemiş olsamda yine de iç yaralanmalar aldım. Ling Yun’un böyle aceleyle gitmesinin sebebi….benim zorla yaralarımı bastırdığımı fark etmesiydi.”

 

Lan Xueruo aceleyle orta sınıf bir Cennet Geri Döndürücü Hap çıkarıp Yun Che’ye verdi ve onun hapı tüketmesini izledi. Biraz zaman geçip Yun Che’nin ten rengi düzelmeye başladığında sonunda derin bir rahatlama nefesi aldı ve konuştu. “Ben Küçük Kardeş Yun’un Ling Jie ile bahse girme cesaretini gösterdiğinde senin kesinlikle tam bir kontrole sahip olduğunu biliyordum ama yine de demin endişeden ölüyordum. Ling Jie her ne kadar genç olsa da Cennetsel Kılıç Villasından olanların hepsi biraz anormal. Onların güçleri sağduyu ile hesaplanamaz. Ancak yenmen ve onu küçük kardeşin yapman aslında iyi oldu.”

 

Buda’nın Büyük Yolu onun yaralarını şaşırtıcı bir hızla iyileştiriyordu. Lan Xueruo’’nun sözlerini dinlerken kafasını salladı ve konuştu. “Ben sadece Ling Jie’nin saf ve olgunlaşmamış mizacını gördüğüm için bu planı geliştirdim. Her ne kadar ben kazansam ve o da bunu kabul etse de bunun bir bağlayıcılığı yok. Ben sadece bunun gelecekte benim işlerimi kolaylaştırabileceğini umut ediyorum sonuçta o Cennetsel Kılıç Villasının Villa Efendisinin oğlu.”

 

“Doğru. Ling Yun’un getirdiği davetiye….o olabilir mi?”

 

Lan Xueruo davetiyeyi çıkardı. “Babamın tahminleri doğruymuş. Bu bir dahaki Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvası için davetiye. Davetiyeler katılanların hazırlıklarını tamamlayabilmesi için her zaman turnuvadan yarım yıl önce gönderilir.”

 

“Yani sen Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasına hala yarım yıl olduğunu mu söylüyorsun?” Yun Che bağırdı.

 

“Mn.” Lan Xueruo başıyla onayladı. “Gerçekten hala yarım yılık bir süre var ama Küçük Kardeş Yun sen aslında bu turnuvaya katılmak zorunda değilsin diğerine katılabilirsin.”

 

“Dİğeri mi? Neden?” Yun Che’nin kaşları seğirdi. Ardından Ling Yun’un söylediği “Yun Che gibi şok edici bir dahi varken inanıyorum ki 3 yıl sonra İmparatorluk Ailesinin adı parlayacak.” sözünü düşündü…. 3 yıl sonra? Ling Yun da bir dahaki sıralama turnuvasından bahsetmiş olabilir mi?

 

“Her sıralama turnuvasına katılan yaklaşık 500 farklı güç olur ve bu güçlerin hepsi en fazla 3 öğrenci ile katılabilir. Onların Sıralama Turnuvasındaki sırası katılan öğrencilerinin aldığı en yüksek sıraya göre belirlenir. Katılan yarışmacıların yaş aralığı 16-20 arasıdır ve 16 yaşından gençler ile 20 yaşından büyükler turnuvaya kesinlikle katılamaz. Turnuvadan önce yaşları kontrol edildiğinden hiçbir türlü hile söz konusu olmaz. Bu yüzden maksimum savaş gücünü sağlamak için katılanların çoğu 20, 19 yada 18 yaşındadır ve 18 yaşından düşük olup yarışmaya katılan kişi sayısı çok azdır. Küçük Kardeş Yun bu sene sen 17 yaşında olacaksın ve başlangıç noktan çok düşük bu yüzden şimdi ki sıralama turnuvası için uygun değilsin. Ama 3 yıl sonra 20 yaşında olacaksın ve 3 yıllık birikimin ile birlikte o zaman olacak olan turnuvaya katılmak senin için harika bir fırsat olacak.”

 

“Yani durum bu.” Yun Che başıyla onayladıktan sonra kısa süreliğine sessiz kaldı ve ardından sordu. “Kıdemli Kız Kardeş en son Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasının 1. sırasında olan kişinin kaynak gücü neydi?”

 

Lan Xueruo’nun bunun için düşünmeye ihtiyacı olmadığından doğrudan konuştu. “Geçen seferki Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasını kazanan kişi demin tanıştığın Ling Yun’du.”

 

“O mu?” Yun Che mırıldandı.

 

“Küçük Kardeş Yun, Ling Yun hakkında ne düşünüyorsun….o nasıl biri?” Lan Xueruo sordu.

 

Yun Che biraz düşündü ardından yavaşça konuştu. “Ling Jie’nin yeteneği son derece şok edici ve onun anormal olarak kabul edilebilirsin ama ben onun 3 saldırısına karşı koymaya cesaret edebildim. Ama Ling Yun’un bana verdiği his derin ve ölçülemez. Onun saf ve pisliksiz micacı bile birisinin ona karşı kötü niyet taşımaya dayanamamasını sağlayabilir. Genel olarak ona…..kusursuz diyebilirsin.”

 

“Senin değerlendirmen de babamın ki ile benzer. Lan Xueruo duygusal olarak iç çekti ve konuştu. “Babam da onunla karşılaştığı sene onun için ‘kusursuz’ değerlendirmesi yapmıştı. Eğer bir aksilik olmazsa o bu sıralama turnuvasına katılacak.”

 

“Oh.” Yun Che cevapladı ardından kaşlarını şok içinde kaldırdı. “Sen onun katılacağını mı söylüyorsun? Yani o henüz 20 yaşını geçmedi mi? O zaman…”

 

“Bu doğru. O geçen Mavi Rüzgar Sıralama Turnuvasını kazandığında sadece 17 yaşındaydı.” Lan Xueruo konuştu. “O sene onun kaynak gücü 9.seviye Ruhsal Kaynak Alemindeydi!”

 

On yedi yaşında 9.seviye Ruhsal Kaynak Alemi…..Yun Che soğuk havayı içine çekti.

 

“Herkesin kabul edeceği gibi on yedi yaşındaki birinin o seviyede olması şok edici ama onun gerçek gücü 9.seviye Ruhsal Kaynak Alemini fazlasıyla aşıyor. En son ki turnuvada finallerdeki rakibi Donmuş Bulut Asgard’ın 1 numaralı öğrencisi Mu Lingxue idi. Mu Lingxue o sene 20 yaşındaydı ve kaynak gücü 10.seviye Ruhsal Kaynak Aleminin zirvesindeydi. Ama Yeryüzü Kaynak Alemine yarım adım atmış olan Mu Lingxue finallerde Ling Yun’un ellerinden….sadece 7 saldırıya karşı koyabildi…Ve orada olan durum Ling Yun’un tüm gücünü bile kullanmadığı bir durumdu!”

 

(Ç.N: Ling Jie’nin niye dayak yediği belli oldu :D )

 

Yun Che: “…”

 

“O zamandan üç sene geçti yani doğal olarak Ling Yun’un gücü daha şok edici bir yüksekliğe ulaşmış olmalı. 20 yaşın altında Mavi Rüzgar İmparatorluğunun 1 numarası o ve bu gerçeği kimse inkar edemez. Bu Sıralama Turnuvasına bir çok güç katılacak hepsi güzel bir sıra için mücadele edecek. Özellikle Donmuş Bulut Asgard, Yanan Cennet Klanı ve Xiao Tarikatı ikincilik için ellerinden geleni yapacaklar yine de birinciliği Cennetsel Kılıç Villasından alabileceklerini hiç düşünmeyecekler. Çünkü Cennetsel Kılıç Villasının asla değişmeyecek bir şey. Sonuçta 20 yaşın altında Ling Yun’un rakibi olabilecek kimse yok.”

—-ÇEVİRMEN NOTU—–

Ling Yun baya güçlü anlaşıldığı gibi :D Bakalım devamı nasıl gelecek :) Eğer aksilik çıkmaz ise pazartesi – salı- cuma günleri atg atacağım. Haftasonu da bölüm atabilirim belli olmaz gelede bilir gelmeyede bilir :D Eren yada Erdem geri dönerse bölüm sayısı artar ama ne zaman dönerler bilmem :D

Yun Che şimdi neler yapacak? Murong Yi olayı sonrasında neler olacak? Küçük Peri ne zaman gözükecek? Yun Che turnuvaya katılacak mı? Katılacaksa nasıl katılacak? Katılmayacaksa 3 sene sonra katılacak mı? O zaman katılacaksa gücü ne olacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman bekleyin okuyun ve öğrenin :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr