Çeviren: Taha Daş [Kanekikenhaise] – Düzenleyen: dunklesplatz – Yayıncı: Useless

Büyük olmayan, abartılı(gösterişli) ve güzel ama son derece hassas bir şehir. Sıralı dağların tepesine kurulmuş ve etrafını saran dev şelaleler vadinin aşağısına doğru iniyordu(ÇN: Suları kastetmiş).

Güneş ışığı parladığında sisin içinden yedi renkli gökkuşağı köprüsü belirdi. Turnalar dönerek gökkuşağının üstünden geçti. Bu oldukça memnun ediciydi. Bu olayı gördüğünüzde, aziz bir âlemdeymişsiniz gibi görünüyordu.

Hiç merakı olmayan insanlar bile bu manzara karşısında Hundred Bends Vadisi’nin dünya’da eşsiz olduğunu söylüyordu. En azından, Chu Feng’in gözünde, o zamana kadar gördüğü en güzel yerdi.

Elbette, önündeki sahne Hundred Bends Vadisi’nin yalnızca bir köşesiydi. Gerçekten sadece bir köşesiydi, çünkü o yer Hundred Bends Vadisi’nin dışı(kenar mahalle tarzı) gibiydi.

Herşeye rağmen Heroic Hunt’a katılmak için hazırlanan kişilerin dinlenme yeri oldu, lüx mekanları çeşitli güçlerin büyük ınsanları kullanıyordu.Diğer taraftan öğrenciler uçurumun tepesinde bulunan aşırı büyük meydanda da bekliyordu.

Chu Feng ruh gücünü yayarak(kullanarak) Gong Luyun’u arıyordu. Yürürken,Chu Feng gerçekten oldukça büyük bir şok geçirdi, çünkü burada bulunan insanlar arasında, kendisinin dışında,orada bulunan her insan hemen hemen Bilge Alemi Uzmanıydı. Onlar kendi kuşağının genç dahileriydi.

(ÇN: AHA SIÇTIK :D)

Yetiştiricilik açısından, Chu Feng gerçekten bu insanlar arasında küçüktü(yetersiz anlamında) çünkü onlar gerçek dahiler idi. Neredeyse hepsi özel yetenekleri anlamıştı ve bunlardan herhangi biri karşısına çıksa, Chu Feng onları yenmek isterse bu oldukça zor olurdu. Onlar arasından kimler Chu Feng’e dayanabilirdi? Sayısız(sayılamayacak kadar çok)

Ancak,Bu kişilerin birbirleriyle ilişkileri pek arkadaşça değildi. Çoğu üç kişilik yada beş kişilik grup kurmuştu, ama çok sayıda insan olan gruplar da vardı. Örnek olarak Lingyun Okulu öğrencileri, yanı sıra Qilin Prensinin konağının genç nesli.

Bu iki grubun öğrencileri Azure Eyaletindeki iki büyük gücü temsil ediyorlardı. Çok fazla insana sahiptiler bundan dolayı çok fazla elit insanları olurdu. Her bir güç belli bir mesafeye kadar saygılı olduğu gibi bitmeyen gururlu insanları da gücendirmekten çok korkarlardı.

Sonunda seni buldum. Chu Feng aniden iki yumruğunu da sıktı ve öldürme niyeti gözlerinden belli oluyordu. Hızlıca meydanda ki bir alana doğru yürümeye başladı.

Büyük bir grup o alanda toplanmıştı. Hepsi 20 yaşında genç bir adamın etrafında toplanmıştı. Erkekler ve kadınlar vardı. Kadınlar güzeldi, ama kaşlarının arasında gururluluk vardı..

Erkekler görünüşte hepsi birbirinden farklıydı, ama onların sahip oldukları güçler sıradan değildi. Hepsi Bilge Alemindeydi ve Birinci Sınıf okullardan geliyorlardı.

Ama tam o sırada, oldukça yakışıklı bir erkek ikinci Sınıf bir okulun formasını giyiyordu, o grup arasında oldukça farklı görünüyordu.

O kişinin kim olduğuna gelince, doğal olarak, Azure Ejder okulunun bir numaralı öğrencisi, Black Tortoise şehrinin lordu’nun oğlu Five Tiger köyünün kundaklama işini ayarlıyan, Gong Luyun.

Oradaki sayısız insan 2.sınıf okul öğrencilere tepeden bakıyor olmalarına rağmen, Gong Luyun’a dik dik bakış atan biri görülmedi. Bunun yerine, erkeklerin bakışlarında beğeni, kadınların bakışlarında hayranlık(aşk) vardı. Gruptaki insanlar konuşup gülüşüyordu ve bazı insanlar Gong Luyun’a saygılarını sunuyordu.

“Kardeş Gong, Seni gerçekten tebrik ediyorum. Sen gerçekten Mr.Lin Ran’ın üvey torunu oldun! Gelecekte bizimle daha fazla ilgilenmeye ihtiyacın var.“ Bazı insanlar yüzlerindeki hayranlık ile söyledi.

Gong Luyun bulunduğu konumdan dolayı küçümsenmiyordu.

“Kardeş Li, çok kibarsın.“ Gong Luyun yüzünde bir gülümseme ile söyledi.

“Ahh, Kardeş Gong,Bu kadar mütevazı olmana gerek yok. Mr. Lin Ran’ın Bilge Âlemin zirvesinde güçlü bir kişi olduğunu kim bilmiyor? O Lin Klanının yöneticisi, Qilin Prenses Konağının ve Qilin Prenses Konağından birçok kişi o yaşlı adam ile ilişkiler kurmak istiyor, ama henüz yapamadılar.“

“Ama bugün, seni üvey torunu olarak tanıdı. Bu hızlıca birkaç insanda hayranlık uyandırdı. “

Başka bir erkek kabaca güldü ve söyledi.

“Hayranlık duymanın ne faydası var? Sayın Mr. Lin Ran Luyun’u(Gong Luyun) üvey torunu olarak tanıdı çünkü onun iyi gözleri var. Kardeş Luyun daha genç ama şimdiden Bilge Âlemin 2. Seviyesinde. Savaştaki ustalığı sıradan değil ve o kendisinden güçlü rakipleri yenebilir. Hatta Bilge Âlemin 3.Seviyesinde olanlar bile onu yenemeyebilir ve onun gelecekteki başarıları ölçülemez “. Çekici bir kadın Gong Luyun’un yanına gitti.

“Bu doğru. Kardeş Gong gerçek bir dahi ve biz gerçekten kalbimizin derinliklerinden size hayranız. Ancak, Kardeş Gong Luyun yeteneği ile Azure Dragon Okuluna girmesi oldukça haksız.“

(2.sınıf okul olmasından dolayı)

Başka bir kadın ona yaklaştı.

“Evet evet. Ben orada bir velet olduğunu duydum Azure Dragon okulunun gözü önünde kardeş Gong’a meydan okumaya cesaret eden bir çöp parçası varmış. Bir yıl sonra senin canını alacağına dair ettiği yeminle ilgili bir şeyler duydum. Ahh ben gerçekten o veledin özgüveninin nereden geldiğini bilmiyorum.“

“Bu doğru ya da yanlış mı? Aslında böyle bir şey var mı? Kardeş Gong ne kadarı doğru? “

“OHH… Dünya kocaman, bu yüzden her türlü insan var. Onun gibi insanlarla karşılaşınca ben onun dikkate değer biri olduğunu düşünmüyorum. Ancak, o çok agresifti o yüzden onun tarafından düzenlenen savaşı kabul ettim. O küçük bir köle (ÇN: Minion yazıyoru tek köle uydu) böylece kimsenin endişe etmesine gerek yok. “

Gong Luyun gülümsedi ve elini salladı.

“Böylece bu olayın doğru olduğu anlamına gelir! Kardeş Gong kim bu velet? Aynı okuldan olan birine saldırırken iyi hissedecek misin? Senin için ona iyi bir ders vereceğim. “

“Evet, aynı okuldan geldi yine de okulun bir numaralı öğrencisine saygısızlık ediyor. Bu tür kişilere gerektiği gibi terbiye verilmemiştir ve dövülmeleri gerekir.“ Böyle bir şeyin olduğunu öğrendikten sonra herkes merakla bunun hakkında daha fazla soru sormaya başladı.

“Gong Luyun oldukça rahat yaşıyorsun ha“

Tam o anda, kalabalığın içinden bir ses duyuldu.

Sesin kaynağına baktıklarında, kimsenin geri adım atmaktan başka şansı yoktu çünkü yakınlarda genç bir adam duruyordu. O gerçekten gençti, onun yüzü 15 yaşından daha büyük değildi.

Heroic Hunt refah döneminde Azure Eyalaetindeki genç nesil için yapılıyordu ve çoğu genç yetişkinlerdi (ÇN: 18 yaş ve üstü) burada böyle yumuşak bir genç ortaya çıktığı zaman herkes oldukça şaşırmıştı,

Özellikle bu genç adamın giyimi Gong Luyun ile aynı olması, Azure Dragon Okulu’ndan olduğunu gösteriyordu. İnsanlar daha da şok oldu. O çocuğun kim olduğu oldukça merak ettiler.

“Sen bile buraya katıldın?“ Gong Luyun kaşlarını çattı ve bakışlarında şaşkınlık ortaya çıktı. Doğal olarak önündeki genç adamı tanıdı. Bir yıl sonra düzenlenen dövüşte dövüşeceği kişi Chu Feng.

Gong Luyun Chu Feng’in Köken Âleminin 4. Seviyesine gelmiş olduğunun farkına vardı ve bakışlarındaki şaşkınlık ciddiyete dönüştü.

“Senin gibi bir üvey torun bile girebilirken ben neden giremeyeyim? Gong Luyun buraya başka nedenden geldim ama sana hatırlatmak için, Hundred Bends Vadisi’ne girdikten sonra daha dikkatli ol. İntikam almak için kötü işlerini yaparken dikkatli ol.“ Bunları söyledikten sonra Chu Feng kolunu büyükçe salladı ve sonra sola döndü.

“Kardeş Gong, bu kişi kim? Neden bu kadar tatsız şeyler söyledi?“

Bunu gören herkes sorgulamaya başladı.

“Bu savaşın benimle kimin yapacağını siz kardeşler henüz sormamıştınız değil mi“ Gong Luyun gülümsedi ve söyledi

“Bu o değil değil mi?“ Herkes büyük bir şok geçiriyordu.

“Bu doğru. O piç velet.“

Ardından Gong Luyun bu kelimeleri söyledi, Dişlerini gıcırdattı ve gözlerinde soğuk bir bakış ortaya çıktı.