Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

"Biraz daha bakarsan, artık dünyayı görecek gözlere sahip olmayacaksın!" Zi Ling'in beyaz, parlak ve pürüzsüz yüzü anında kırmızı bir elma gibi oldu ve elini kaldırıp Chu Feng'e vurmaya hazırlandı!

"Haha tamam tamam bakmıyorum ama doğruyu söyle. Buraya gelmenin sebebi nedir? Ilahi Vücuda sahip olduğunu kimseye bahsetmedim." Chu Feng gülerek konuştu.

"Sen!" Zi Ling, "İlahi Vücut" kelimesini duyunca yüzü aniden soluklaştı ve bir sıçrayışta Chu Feng'in önüne gelip elini kullanarak onun ağzını kapattı.

Aynı anda Ruh gücünü yaydı ve etrafta kimsenin olmadığını görünce derin bir nefes aldı ve Chu Feng'e kızgınlıkla bakarken, "Buraya geldim çünkü yardım etmeni istediğim bir şey var."

Chu Feng meraklı bir şekilde, "Nedir o?" sordu.

"Eminim Prestijli Villa'nın diğer güçlerle ittifak kurduğunu duymuşsundur."

"Bin Canavar Dağındaki hazinelere ilgi duymuyorum ancak dövüş becerilerine ilgi duyuyorum. Bunun için birazcık göz atmak istiyorum." Zi Ling konuştu.

ÇN: Eminim birazcıktır.

"Bin Canavar Dağına gitmek istiyorsan Qin Lei ve diğerleriyle git. Yoksa seni bile grubun içerisine almamaları mümkün mü?" Chu Feng şaşkınlıkla sordu.

"Salak mısın? Tabi ki de beni grubun içine almazlar. Gruptaki herkes yaşlı yöneticiler, beni alırsalar kuralları çiğnemiş olurlar."

"Ki kuralları çiğneyip beni götürseler bile çok fazla kısıtlama içerisinde olurdum ve bu sıkıcı olurdu. Bunun için kendim gitmek istiyorum." Zi Ling, küçük ağzını kıvırdı ve hafif bir şekilde gülümsedi.

"O zaman neden benim yardımcı olmamı istiyorsun? Ne yapabilirim ki?" Chu Feng temkinli davrandı. Zi Ling'e çokta güvendiği söylenmezdi.

"Artık yalan söylemeyi bırak. Buraya gelme amacını bilmediğimi sanma. Buraya gelme amacın Bin Canavar Dağındaki hazineler değil mi? Dedem bana her şeyi söyledi." Zi Ling keskin bakışlarla Chu Feng'e baktı.

"Sana ne söyledi?" Chu Feng hafifçe kaşlarını çattı. Aslında Zi Xuanyuan'ın söyleyeceği şeylerden korkmuyordu. Zi Ling'in ona söyleyeceği şeylerden korkuyordu!

"Özel bir haritaya sahip olduğunu ve bu harita Kara Kurbağa Kral'ın verdiği harita ile aynı olduğunu söyledi. Macera yaşamak istiyorsam sana ihtiyacım var." Zi Ling dudaklarını kıvırdı.

Bunu duyan Chu Feng derin düşünceler içerisine girdi. O yaşlı adamın dost mu düşman mı olduğunu kestiremiyordu!

Chu Feng uzun bir düşüncenin ardından gene de bir cevap bulamamıştı. Ama Zi Xuanyuan kendisine hiç zarar vermemişti. Zi Ling'inde şu anlık ona zarar vermeyeceğini biliyordu!

Kendisi de Bin Canavar Dağına gitmek istiyordu, yanında Zi Ling'te olsa çok daha iyi olurdu.

Sonuçta Zi Ling Ilahi Vücuda sahipti ve Gök alemindekilere yenilmeyen bir savaş gücüne sahipti.Ayrıca  Mavi Pelerin World Spiritist olması da ona özel yetenekler kazandırıyordu!

Chu Feng başını salladı, "O zaman zaman kaybetmemeliyiz ve onlara yetişmeliyiz."

"Dur." Zi Ling Chu Feng'i durdurup konuşmaya başladı, "Her şeyden önce bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Biz bu sefer gizli bir şekilde hareket edeceğiz ve sekiz taraflı ittifakın içerisinde olan insanlardan kaçınacağız. Kazandığımız şeyler sadece ikimize ait olacak."

"Sorun yok" Chu Feng gülümseyerek başını salladı, aslında kendisi de bunu söylemeyi düşünüyordu.

"Ve, kazandığımız tüm dövüş becerileri bana, ve keşfedilen Bilge ve Gök alemi ilaçları da sana ait olacak."

"Peki, Elite Silahlanma ne olacak?" Chu Feng sordu.

"Sen gerçekten Bin Canavar Dağı gibi bir yerde Elite silahlanma olacağını düşünüyor musun?"

"Orada olduğunu bilmiyoruz aynı şekilde olduğunu da bilmiyoruz. Ya varsa?"

"Eğer varsa o anda kime ait olacağını konuşuruz." Zi Ling Chu Feng'i çekti ve pencereden fırladı!

Prestijli Villa sıkıca korunuyordu dışarıdan birisinin gelmesine izin verilmediği gibi içeriden de çıkılmasına izin verilmiyordu.

Peki Zi Ling kimdi? Kendisinin dedesi Zi Xuanyuan'dı ve Prestijli Villa'nın ana gücünden birisiydi. Kendisi dışarı çıkmak istiyorsa en ufak bir sorunla karşılaşmazdı.

"Hey sen Bin Canavar Dağına kadar yürümeyi mi planlıyorsun?" Chu Feng Zi Ling'in Beyaz Başlı Kartal veya başka bir şey çağırmadığını görünce şaşkın bir şekilde konuştu.

"Kendime güvenmeyi her zaman sevmişimdir."

ÇN: Kadın dediğin böyle olur

Zi Ling, Chu Feng'e kibirli şekilde baktı ve ayaklarının altından parlak bir ışık yükseldi ve hızlıca gökyüzüne doğru uçmaya başladı.

Zi Ling'te havada uçmasını sağlayan bedensel bir dövüş tekniği biliyordu ve bu teknik Chu Feng'in İmparator Gökyüzü Tekniğinden de çok daha üstündü!

Zi Ling çok hızlı bir şekilde uçuyordu, Chu Feng İmparatorluk Gökyüzü Tekniğini en üst derecede kullandığı zaman yetişebilirdi sadece.

Chu Feng, İmparatorun Gökyüzü Tekniğini tam gücünde kullansa bile Zi Ling kendi tekniğin tam gücünde kullanmıyordu.

Bu durumda Chu Feng zekice bir fikir buldu ve başka bir beceri daha kullandı. Chu Feng'in altında Gök mavisi küçük bir ejderha gözüktü ve hızlıca Zi Ling'i geçip ufukta kayboldu.

"Bu çocuk.."

Chu Feng'in ne kadar hızlandığını gören Zi Ling o kadar şaşırmıştı ki gözleri genişlemişti.

*swish*

Chu Feng tabi kide Zi Ling'i arkasında bırakmayacaktı bir süre daire çizdikten sonra Zi Ling'in yanına döndü, "Ee hızım nasıldı."

"Sen Song Qingfeng ve diğerlerinden kurtulmak için bu kullandın değil mi?" Zi Ling'in gözleri Chu Feng'in altındaki ejderhayı süzüyordu ve nasıl yaptığını anlamaya çalışıyordu.

Chu Feng bu soruya cevap vermedi, "Hadi arkama gel ve abin seni gezdirsin."

"Hmph! Benden yararlanmak istiyorsun demek. Bunu aklından bile geçirme!" Zi Ling küçük dudaklarını kıvırdı açık ve net Chu Feng'in kötü niyetlerini anladı.

"Fazla abartmıyor musun?"

"Sekiz taraflı ittifağın insanları bizden bir kaç gün önce erken çıktılar. Senin hızınla yetişmemizin imkanı yok!"

"Saldırı kuvvetleri, Canavarların savunmasını kırıp hazineleri almaya yol almışsa yolculuğumuz boşa olmayacak mı?" Chu Feng konuştu.

Bu sözleri duyan Zi Ling oldukça mantıklı olduğunu düşündü ve çekici vücuduyla Chu Feng'in arkasına oturdu.

"He he, ağabeyine sıkıca sarıl." 

ÇN: xd

"Aklından bile geçirme."

"O halde düşmesen iyi olur." Chu Feng güldü ve bir anda hızlandı.

"Ahh!"

Zi Ling bu hız karşısında çığlık attı ve neredeyse düşüyordu çaresiz bir şekilde elini uzattı ve Chu Feng'in kıyafetlerine tutundu.