Bölüm 397: Basit Bir Avuç

avatar
8320 8

Martial God Asura - Bölüm 397: Basit Bir Avuç


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

O ses duyulduktan sonra Chu Feng bedenini örten yumuşak bir tabaka hissetti. Ve o tabaka enerji şekline dönüştü, Chu Feng'i sürüklemeye başladı.

 

Chu Feng sürüklendikten sonra aniden durdu ve onu örten güç kayboldu. Tanıdık bir yaşlı adam yanında duruyordu. O yaşlı adam Zi Ling'in dedesi Zi Xuanyuan'dı.

ÇN: ŞAŞIRDIK MI LO

 

Chu Feng'in vücudunda Yasak İlaç etkisini sürdürmesine rağmen hala Zi Xuanyuan'ın seviyesini göremiyordu. Ve onun sakin görünüşünden en ufak şekilde Jie Xingpeng'ten korkmadığı anlaşılıyordu.

 

"Sen kimsin?" Jie Xingpeng'in kılıç gibi kaşları içeriye doğru eğildi.

 

ÇN: ......

 

"Ben Chu Feng'in arkadaşıyım." Zi Xuanyan gözlerini kıstı ve nazik bir ses tonuyla konuştu.

 

"Arkadaş mı? Ben senin ismini soruyorum." Jie Xingpeng'in yüzü ekşidi.

 

"Ah benim adım, Zi Xuanyuan." gülümseyerek cevapladı.

 

"Sen Zi Xuanyuan mısın?" Bu ismi duyan Jie Xingpeng'in yüz ifadesi değişti.

 

"Hmm? Genç adam, benim adımı duymuş olman mümkün mü?" Zi Xuanyuan gülümseyerek sordu.

 

"Hoo.. Uzun yıllar önce Qin eyaletinde Kalın Yer Otu Prens Konağı üç yüz yıl boyunca Qin eyaletinin tek hükümdarıydı. Hükümdar olduğu süre boyunca diğer tüm güçleri bastırıyordu, ona savaşabilecek tek bir güç bile yoktu."


"Ancak adı şanı duyulmayan Prestijli Villa bir günde ortaya çıktı ve  Kalın Yer Otu Prens Konağını mağlup ederek Qin eyaletinin hükümdarı oldu. Bunların hepsi bir yaşlı adam sayesinde olmuştu."


"Bu yaşlı adam Prestijli Villasına konuk yaşlı olarak gelmişti oldukça basit görünen bu adam Prestijli Villa'yı bir değişime soktu. O değişim de Prestijli Villa'nın Kalın Yer Otu Prens Konağını mağlup edip Qin eyaletinin hükümdarı olmasıydı."


"Ve o efsanedeki yaşlı adamın adı... Zi Xuanyuan?" Jie Xingpeng garip bakışlarla Zi Xuanyuan'a baktı.

 

"Hoho, bu kadar ünlümü idim ben, yabancıların bu konuları bildiğini sanmıyorum. Görünüşe göre Jie Klanı bir kaç gizli şeyi araştırmış." Zi Xuanyuan gülerek konuştu.

 

"Evet gerçekten Prestijli Villa'nın önceki başkanıyla bir dosttum. Ve bir misafir yaşlı olarak Prestijli Villa'da kalıp burayı kolladım."


"Dürüst olmak gerekirse Kalın Yer Otu Prens Konağı gerçekten çok zalimdi. Prestijli Villa birazcık güç kazansa hemen gizlice onlara karşı tuzaklar kurup onları güçten düşürüyordu. Ve bu da Prestijli Villa'daki insanları korkutuyordu."


"Ve bende Kalın Yer Otu Prensi konağının müdürü ile konuşmak için oraya gittim. Ancak kim bilirdi ki Jiang Hanedanının sorumluluk alıp tek bir mektup ile Kalın Yer Otu Prensi Konağını güçten düşüreceğini? Ondan sonra Qin Eyaletini hükümdar yaptılar."


"Bu sonucu bekliyor olsam da Kalın Yer Otu Prens Konağı müdüre de  bana yüz vermişti."


"Ve bugün Chu Feng'i buradan götürmek istiyorum.  Hatrıma Chu Feng'i affeder misin Jie klanı müdürü?"

 

Zi Xuanyuan rica ediyor gibi gözükse de sözlerinin arkasında çok daha farklı anlamlar vardı.  Jie Xingpeng'e geri çekil yoksa seni ezerim diyordu.


"Bugün senin hatrına Chu Feng'i affedeceğim ve onu bırakacağım. Ancak gelecekte tekrar karşılaşırsak ona saldırmamayı garanti edemem." Jie Xingpeng konuştu.

 

"Bu durumda, teşekkür ederim Müdür Jie." Zi Xuanyuan dilde teşekkür etmesine rağmen gönlünde öyle bir şey yoktu.

 

"Haha kıdemli Xuanyuan gerçekten çok kibarsınız. Kıdemli Xuanyuan gücünü kullanarak Kalın Yer Otu Prensi Konağını korkutmuşsa sıradan birisi olamaz."


"Bunun için benimle biraz darbe alışverişi yapar mısınız? Yüksek seviyedeki kişilerle savaşıp gücümü son zerresine kadar zorlamayı seviyorum."

 

Jie Xingpeng aslında Chu Feng'i affedeceğini söylese de böyle bir şeyi aklından bile geçirmemişti.

 

Darbe alışverişi olursa Zi Xuanyuan onu yenerse problem çıkmayacaktı. Ancak o Zi Xuanyuanı yenerse Chu Feng kesinlikle ölecekti.

 

"Haha tamam. Jie Klanının uzun süredir var olan bir klan olduğunu duydum."


"Ve bugün Jie Klanının müdürüyle tanıştım. Jie klanının müdürünün gücünü tecrübe etmek istiyorum."

 

Zi Xuanyuan konuştuktan sonra elbisesi havalandı ve bir hayalet gibi ortadan kaybolup Jie Xingpeng'in önünde ortaya çıktı.

 

Ve Zi Xuanyuan kolunu uzattı, Jie Xingpeng'e doğru avucunu uzattı. Bunu yaparken her hangi bir dövüş becerisi kullanmadı, yıldırım benzeri bir hızda yoktu.

 

"Haa!"

 

Zi Xuanyuan'ın avucunda her hangi bir korkutucu taraf olmasa da Jie Xingpeng'in yüzü korku içerisinde değişti.

 

Jie Xingpeng yüksek sesle  bağırdıktan sonra gizemli bir teknik kullandı. Tüm vücudunda Gök alemi gücü patladı ve sol elini bir avuç haline getirip Zi Xuanyuan'ın avucuna doğru ilerletti.

 

Her ikisinin  avuç içi görkemli olsa da ikisinin farklı seviyede gücü vardı.  Jie Xingpeng'in avucu yüzünden etraftaki uzay bükülüyordu ve sınırsız gibi gözüken Gök alemi gücü avuç içiyle birleşince büyük bir dağ gibiydi. Vurduğu her şey istisnasız yıkılacak gibiydi.

 

ÇN: Ulan MGA yazarı ulan salak herif ulan mal herif az önce Zi Xuanyuan'ınkine basit bir avuç içi dedin ne ara görkemli oldu ulan mal

 

*hmm*

 

Ancak bu korkutucu avuç içi Zi Xuanyuan'ın avuç içine doğru ilerlerken hızı ciddi oranda düşmeye başladı ve en sonunda avuç içleri bir biriyle çarpıştı.

 

Ve bu sırada her hangi bir patlama yoktu ikisinin avuç içi bir birine yapışmıştı!

 

ÇN: Zi Xuanyuan eline japon yapıştırıcısımı sürdün naptın.

 

*ta*

 

Ancak yüzeyde öyle gözüken saldırı derinde öyle basit değildi. İki insanın avuç içi bir birine çarptıktan sonra Jie Xinpeng geriye bir adım attı ve güçlü bir güç havada çatlaklar oluşturdu.

 

Hemen ardından Jie Xingpeng'in bedeninden güçlü bir enerji patladı ve havayı doldurmaya başladı. Gök alemi gücü aynı bir girdaba benziyordu.

 

Jie Xingpeng şu anda gücünü yoğunlaştırmak için özel bir yöntem kullanıyordu.

 

Ancak Zi Xuanyuan hala hareket etmiyordu ve Jie Xingpeng dişlerini gıcırdarken tekrar geriye bir adım attı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44235 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr