Bölüm 422: Çılgın Araba

avatar
8733 9

Martial God Asura - Bölüm 422: Çılgın Araba


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

"Zi Ling, bu bir Elit silah mı?" Chu Feng, avuç içi kadar büyüklükte olan arabanın sadece bir Elit silah olabileceğini düşündü.

 

"Dedem, seni takip etmeye karar verdiğim için ölürsem bile umursamayacağını ve beni korumayacağını söyledi."


"Ancak, onu bırakmadan önce kendimi koruyabilmem için bu Elit silahı verdi. Buna Çılgın Araba deniliyor, bir savaş arabası savaş gücü ve savunma gücü çok güçlü olmasa da. Hızı dünya da rakipsizdir."

 

Zi Ling gülümseyerek konuştuktan sonra avucundaki arabayı salladı, o anda araba her tarafa göz kamaştırıcı bir ışık yaydı ve beş metre genişliğinde on metre uzunluğunda dev bir arabaya dönüştü.

 

"Waa, çok güzel!" Chu Feng o arabaya hayran kaldı, aynı bir kadın gibi zarif aynı bir egemen gibiydi.

 

En önemlisi araba gerçek görünümüne kavuştuktan sonra gerçek gücünü yaymaya başladı. Korkunç canavarlar tarafından çekilen Jiang Hanedanının arabasını bile aşıyordu gücü.


"Hadi hadi gidelim." Zi Ling, Chu Feng'i tutup Çılgın Araba'ya doğru ilerlemeye başladı. Araba'nın kapıları otomatikman açıldı, Zi Ling ve Chu Feng içine girdi.

 

*vışş*

 

Arabanın kapısı kapandı ve on tekerlek dönmeye başladı, gittikçe hızlanmaya başladı ve en sonunda bulutların üstüne çıktılar.

 

*voşşş*

 

Aniden araba bir ışık çizgisine dönüştü ve ilerlemeye başladı, bu hız Chu Feng'in Gökmavisi ejderhasından en az iki kat daha fazlaydı.

 

Chu Feng ve Zi Ling şehirden ayrıldıktan sonra şehirliler biraz tereddüdün ardından Chu Feng ve yaşlı adamın dövüştüğü yere gitmeye başladı.

 

Savaş alanına vardıklarında yeryüzünde oluşan bir kaç metrelik çukurun yanında yıkılan bir çok binayı gören insanlar korkmaya başladı.

 

Kalabalıkta "Korkusuz Li" olarak adlandırılan birisi dişlerini sıkıp yürümeye başladı.

 

O anda herkes Korkusuz Li'nin söyleyeceği şeyi merak ediyordu.

 

Ve o anda Korkusuz Li'nin bağırışları gelmeye başladı, "Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam öldü! Burada bir ceset var ve kesinlikle yüz farklı yüze sahip yaşlı adama ait! Onu öldüren kesinlikle Chu Feng!"


"Ne? Gerçek olamaz! Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam, yüz yaşını geçen birisi ve dokuz il kıtasındaki bir numaralı suikastçı.  Sayısız insanı öldürdü ve onun ölümü genç bir insan olan Chu Feng tarafından mı oldu? Bu kesinlikle akıl alamaz!"

 

O anda kalabalıkta Korkusuz Li'nin sözlerini duyan herkes şaşkınlığa büründü ve çoğu inanmadı.

 

Çünkü yüz farklı yüze sahip yaşlı adam'ın adını bilmeyen tek birisi yoktu. Onu yenebilen birisinin dünya üzerinde olmaması gerekiyordu ve yeni adı duyulmuş birisi olan Chu Feng tarafından öldürülmesi imkansızdı.

 

Ancak oradaki insanların çoğunluğu yüz farklı yüze sahip yaşlı adamla Chu Feng'in arasındaki diyalogları duymuştu. Hatta savaşı doğruda gören insanlar vardı yani doğal olarak Chu Feng'in elinde ölmüştü.

 

Daha sonra birisi yüz farklı yüze sahip yaşlı adamın kimliğinin onaylanması için suikast kampındaki yaşlılara sordu. Yaşlılarda onaylayınca ölen kişinin o olduğu kesinleşti.

 

Daha sonra haber hızlıca yayılmaya başladı ve akıllarına gelen tek soru şuydu; Chu Feng, dokuz il kıtasının bir numaralı suikastçısını bile öldürebilmişse, kim onu durdurabilirdi?

 

Chu Feng'i durdurabilecek tek kişilerin altı büyük gücün müdürleri olduğu düşünülüyordu.

 

Sıradan halk bu haberi duyunca ne kadar şaşırsa da bunu duyan dört büyük güç öfkeden kudurmuştu.

 

Chu Feng'i öldürmekte başarısız oldukları gibi verdikleri boncuklarda güme gitmişti. Yaşlı adama verdikleri boncuğun Chu Feng'in eline geçtiğine emindiler.

 

Chu Feng posterlerinin ortaya çıktığından beri Chu Feng hakkında gelen tüm haberler kötü yöndeydi.

 

Öfkeli oldukları gibi korkmaya başlamıştılar, Chu Feng şu anda bile durdurulması zor birisiydi. Biraz daha büyürse Chu Feng'in onları ezeceği anlamına gelmiyor muydu?

 

Chu Feng'in şöhreti artmaya devam ettikçe yaptığı Azure eyaletinde yaptığı şeyler efsane olarak yayılmaya başlıyordu.

 

Azure eyaletinin bir numaralı okulu onu rahatsız etti diye bir kaç milyon öğrenciyi öldürdüğü. Kandan nehirler oluşturduğunu ve okyanus büyüklüğünde cesetler olduğu halk arasında kulaktan kulağa yayılıyordu.

 

Hatta Chu Feng'in Qilin Prensi Konağı'nın tamamını yok ettiği iddia ediliyordu.

 

Chu Feng hakkında söylenen her şey kesin olarak inanılıyordu bazıları onun bir tanrı olduğunu söylüyordu.

 

İnsanlar o bir tanrı olmasa da bir tanrının reenkarnesi olduğuna inanıyordu. Çünkü ona bulaşan herkesin sonu ölüm olmuştu.

 

Ve halkın tamamında  tek bir düşüncesi vardı, altı büyük gücün sonu da Lingyun okulu gibi olacağıydı!

 

Ve şu anda Chu Feng'i kendine düşman eden büyük güçlerin aklında tek bie şey vardı. Chu Feng'in ölümü! Asura Ruhu Baltasını alamasalar, içindeki hazineleri bile alamasalar önemli değildi. Tek önemli olan şey Chu Feng'in ölmesiydi aksi taktirde Chu Feng onların sonu olabilirdi.

 

Böylece, Yuangang Okulu, Ateş Tanrısı Okulu, Serbest ve Sınırsız Vadi, Kılıç Tanrısı Vadisi, Gizlenmiş Beyaz Tarikat, Jie klanı müdürleri bir araya gelerek Jiang hanedanna mektup yazdı. Mektupta Chu Feng'in bir şeytan olduğu ve şeytanın ortadan kaldırılması için yardım istedikleri yazıyordu.

 

Eğer yardım gelmezse Chu Feng'in Bin Canavar Dağının kralı gibi isyan başlatacağını ve Jiang Hanedanına tehlike oluşturacağını yazıyordu.

 

Dokuz il kıtasının altı büyük gücünden bir mektup gelince Jiang Hanedanı durup görmemezlikten gelemezdi. Bunun için Qin eyaletine bir uzman grubu gönderip Chu Feng'in nerede olduğunu bulmaya çalıştılar.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr