Bölüm 425: Doğu Denizi Bölgesi

avatar
8446 10

Martial God Asura - Bölüm 425: Doğu Denizi Bölgesi


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

"İşe yaramaz!"

 

Zi Ling olduğu yerde durdu ve mor renkli alevler cehennem ateşinden fırlayan hortlaklar gibi Bilge Bagua Kasesini parçaladı!

 

*swish* yaşlı Zhao orada kalmaya daha fazla cesaret edemedi ve bir zıplayışla kaçmaya çalıştı.

 

*woşşş* Zi Ling ona bu şansı vermedi, mor renkli alevler devasa bir ağza dönüştü ve yaşlı Zhao'yu içine aldı.

 

"Ahh~~~~~~~"

 

Mor renkli alevlerin içindeki yaşlı Zhao durmadan çığlık attı. Ses düzeyi her saniye daha da azaldı ve en sonunda kesildi.

 

Ondan sonra Zi Ling'in gözleri normale döndü ve alevlerde onun vücuduna geri döndü. Ancak geriye yaşlı Zhao'nun bir tane kemiği bile kalmamıştı.

 

Zi Ling'in elinde bir Boşluk Çuvalı vardı, Chu Feng o çuvalı görmüştü o bir yönetici yaşlıya aitti.

 

"Sen korkunç birisisin, Bilge aleminin zirvesindeyken Gök aleminin üçüncü seviyesindeki birisini öldürmek karıncaya basmak kadar kolay oldu!" Chu Feng iç çekerek konuştu.

 

Chu Feng'in sözlerini duyan Zi Ling'in bakışlarında küçümseme çıktı ve aşağılayıcı bir tonla, "Hmph! Ben ilahi bir Vücudum nasıl sıradan insanlar benimle kıyaslanabilir!"

 

"O sadece Gök alemi üçüncü seviyedeki birisi, Gök alemine girersem Gök aleminin altıncı seviyesindeki birisiyle kafa kafaya dövüşebilirim." Zi Ling kendine güvenerek konuştu.

 

"Gök alemi o kadar zor mu? Prestijli Villa'da Gök alemine geçmeye çalışmıştın." Chu Feng soru sordu.

 

"Tabii ki zor! Sen basit bir şey olduğunu mu sanıyorsun?"


"Prestijli Villa'da ilk kez Gök alemine geçmeye çalıştım. Daha sonra dedem bana iki kez geçmeme yardım etmeye çalıştı."


"Fakat gene de başarısız oldum. ilahi vücut olsam da yine de çok zorlanıyorum." Zi Ling mutsuz bir şekilde konuştu. Çünkü üç kez denedikten sonra bile geçememişti.

 

"Sen yirmi yaşına gelene kadar başarılı bir şekilde Gök alemine geçebilirsin. Ancak on beş yaşında Gök alemine geçmeye çalışıyorsun, başarısız olsan bile üzülme. Sonuçta göklere meydan okuyacak bir savaş gücüne sahipsin." Chu Feng gülümsedi ve onu teselli etmeye çalıştı.


"Seni salak! ilahi vücut olarak doğal olarak göklere meydan okuyacak savaş gücüne sahip olmalıyım! Yoksa nasıl kendime ilahi vücut diyebilirim!"


"Benim dedem daha önce Dokuz il kıtasının çok küçük bir yer olduğunu söylemişti. Bu kıtada on milyonlarca insan olsa da sadece çok az Gök alemi uzmanı var. Bunun sebebi ise yeteneğinin düşük olması."


"Bu dünya gerçekten çok büyük ve yeteneği fazla olan sınırsız derecede kişi var."


"Dokuz il kıtasında genellikle herkesin yeteneği düşük olduğu için onlar çöpten farksız.  Bu yüzden yirmili yaşlarında Gök alemine adım atabilenler dahi sayılıyor."


"Ama benim yaşadığım bölge de ise yirmili yaşlarda  Gök alemine adım atmak normal bir şey. Gerçek dahiler ise yirmi yaşından önce Gök alemine adım atan kişiler."


"Ve ben yirmi yaşından önce Gök alemine giremesem ilahi vücudun adını lekelerim ve bu utançla yaşayamam." Zi Ling kesin bir dille konuştu.

 

"Senin yaşadığın bölge hangisi?"  Chu Feng, Zi Ling'in 'Yaşadığım Bölge' olarak adlandırdığı yeri merak ederek sordu.

 

"Bu.." Zi Ling önce tereddüt etti ama Chu Feng'e bakınca açıklamaya karar verdi;

 

"Dokuz il kıtasında bir çok kıta var ancak bu kıtaların yeteneği Dokuz il kıtasına oldukça benziyor. Ve bu kıtalarda Jiang hanedanı gibi hükümdarlar bulunuyor."


"Fakat bu kıtalar buz dağının görünen kısmıdır.  Bunlar sadece bir kıtadır, bunlar dışında çok uzakta bir deniz bölgesi var."


"Deniz bölgesinde  bir çok güç var ve bunların güçleri son derece fazla.  Deniz bölgesindeki sıradan bir öğrenci dokuz il kıtasında zirve dahi olarak görülebilir."


"Deniz bölgesindeki sıradan öğrencinin yeteneğinin iyi olduğu anlamına gelmiyor bu söylediklerim. Tam tersi Dokuz il kıtasındakilerin yeteneğinin korkunç seviyede kötü olduğu anlamına geliyor."


"Deniz bölgesi çok büyük, deniz bölgelerinde sayısız kıta ve denizin altında çok güçlü canlılar var."


"Bu deniz bölgesi Doğu Denizi Bölgesi olarak adlandırılıyor, ben ve dedem oradan geldik. Er yada geç oraya geri döneceğiz."


"Benim annem ve babam doğu denizi bölgesinde öldürüldü, klanım yok edildi. Er yada geç oraya geri dönüp intikamımı alacağım." Zi Ling duygusal bir şekilde konuştu.

 

O anda Chu Feng neden Zi Ling'in ilahi beden olduğunu anlamıştı. Bunun sebebi Dokuz il kıtasında doğmamış olmasıydı! O Doğu Denizi bölgesinde doğmuştu.

 

Chu Feng Zi Ling'in dedesinin çok güçlü olduğu halde neden dokuz il kıtasında kaplumbağa gibi kabuğuna saklanarak yaşaması gerektiğini yeni anlamıştı. Çünkü çok fazla düşmanları vardı ve o düşmanlardan gizlenmek için buraya gelmiştiler. Burada da kendilerini açığa vurmak istemiyorlardı.

 

Chu Feng neden Zi Ling'in hemen güçlenmek istediğini anlamıştı. O şöhret peşinden koşan birisi değildi, intikam peşinden koşan birisiydi. Chu Feng, Zi Ling'in hislerini derinden anlıyordu.

 

"Zi Ling, düşmanın düşmanımdır. Gelecekte intikam almana yardımcı olacağım!" Chu Feng yavaşça Zi Ling'in zarif ellerini tuttu.

 

Ellerindeki sıcaklığı hisseden Zi Ling'in kalbi titredi ve Chu Feng'e gülümseyerek dedi ki;

 

"Ben de kim olduklarını bilmiyorum, dedem çok zayıf olduğum için adlarını bilmeye hakkım olmadığını söyledi."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr