Çeviri: Calosa Düzenleme: Meloonia

Chu Feng'in gerçek gücü Bilge aleminin altıncı seviyesindeydi. Eggy ise Bilge aleminin dokuzuncu seviyesindeydi. Eggy'nin gücünü alıp İlahi şimşeğin gücünü kullanınca gücü Gök aleminin birinci seviyesine ulaşıyordu.

Asura Ruhu Baltasının gücüde eklenince Gök aleminin dördüncü seviyesinde kiler bile onu yenemezdi.

“Aaa ~~~~~”

Chu Feng yolda yürürken hiç bir öğrenci ve yaşlı onu durduramıyordu. Arkasında kandan bir yol oluşmuştu ve o yürürken bir ölüm tanrısına benziyordu.

Chu Feng gerçekten öfkeliydi ve kalıntıları havuzun üstünde gördüğünde çok daha öfkelendi.

Chu Feng çok fazla katliam yapmadı şu anda tek amacı kalıntıları kurtarmaktı. Kalıntıları kurtarmadığı sürece rahatlayamazdı.

“Kahretsin. Bu velet çok hızlı."

Zi Ling ile savaşan Kılıç Tanrısı Vadisinin müdürü, Chu Feng'in ne kadar ilerlediğini görünce yüz ifadesi değişti ve bakışlarını ona kitledi.

Chu Feng ve diğerleri Çılgın Arabaya sahipti yani kemikleri alıp geri çekilebilirler. Ve bu olursa Kılıç Tanrısı Vadisi en ufak bir karda olmayacak tam tersine büyük zarara girmiş olacaktı.

Ve kendisi Chu Feng'e saldırmasaydı Kılıç Tanrısı Vadisinde onu yenebilecek birisi yoktu.

"Bana karşı savaşırken başka tarafa dikkatini verecek kadar cesaretlisin anlaşılan!"

Zi Ling'in mor renkli aurası Kılıç Tanrısı Vadisinin müdürünün etrafını sardı. O şu anda yırtıcı bir hayvana benziyordu.

"Bu nasıl mümkün olabilir? Bu kız yalnızca Gök bölgesinin 1. düzeyindedir. Nasıl böylesine dehşet verici bir güce sahip olabilir? "

Kılıç Tanrısı Vadisinin müdürü şaşırdı.

Çünkü mor renkli aura ona ciddi bir tehlike hissi veriyordu. Eğer Zi Ling'i yenemezse ölecekti.

"Lord Baba, yardım et!"

Kılıç Tanrısı Vadisi'nin müdürü Zi Ling ile savaşırken yenemeyeceğini anladığı an yüksek sesle yardım istedi.

"O kıza ne oldu? Bu mor renkli aura nedir? "

Zi Ling'e bakan Kılıç Tanrısı Vadisinin eski müdürü şok oldu ancak kafasını çevirdiğinde daha fazla şok oldu.

Çünkü başını çevirdiğinde karşılaştığı manzara dehşet vericiydi. Zhang Tianyi'nin vücudu mavi alevlerle kaplıydı ve onun aurası çok daha korkunç hale gelmişti. Bir kaç saniye öncesine kadar Zhang Tianyi ile eşitti ancak şimdi Zhang Tianyi şüphesiz daha güçlü hale gelmişti.

"Moruk, Kılıç Tanrısı Formasyonunu aktifleştirmeni öneriyorum yoksa sefil bir şekilde öleceksin." Zhang Tianyi alaycı bir şekilde güldükten sonra Ağaç Tanrısı Kılıcı ile saldırmaya devam etti.

O anda Zhang Tianyi gitmiş yerine korkunç bir şeytan gelmiş gibiydi.

“Lanet olasılar yoksa siz insan değil misiniz? İnsana bürünmüş canavar mısınız?"

Kılıç Tanrısı Vadisi'nin eski müdür kaşlarını sıkıca çattı. Artık dikkatsiz olamazdı, daha önce Chu Feng'in mantığa aykırı bir güce sahip olduğunu duymuştu. Ancak Zhang Tianyi ve Zi Ling'inde öyle bir güce sahip olduğunu düşünmemişti.

"Bakın! Kılıç Tanrısı Vadisi'nin şu anki müdürü ve eski müdürü, Zi Ling ve Zhang Tianyi tarafından bastırılıyor!"

“Bu inanılmaz bir şey! Gök aleminin altıncı seviyesinde olan deneyimli bir uzman Gök aleminin üçüncü seviyesinde olan bir genç tarafından bastırılıyor!"

"Gök aleminin beşinci seviyesinde olan deneyimli bir uzman ise Gök aleminin birinci seviyesinde olan bir genç tarafından bastırılıyor. Bunu kendi gözlerimle görmesem inanmazdım."

"Etkileyici gerçekten de etkileyici. Chu Feng, Zi Ling ve Zhang Tianyi onlar gerçekten de insana benzemiyor!"

Zi Ling ve Zhang Tianyi'nin baskın gücünü gören kalabalık yüksek sesle tezahürat yapmaya başladı.

Çünkü onlar çok uzun yoldan gelmişti ve bu uzun yolu boşa gelmemelerine çok sevinmiştiler.

Ve onlar şu anda Chu Feng, Zi Ling ve Zhang Tianyi'nin güçlerine doğrudan şahit oluyordu. Bu onlar için tarihi bir andı.

* Pat pat pat pat pat pat

“Aaa ~~~~~~”

"Eski müdür, bize yardım edin!"

Herkes havadaki savaşa dikkat verirken Kılıç Tanrısı Vadisindeki çığlıklar artmaya başladı.

Aynı zamanda Kılıç Tanrısı Vadisinin merkezinde bir patlama oluştu ve bir çok yer dümdüz arazi olmaya başladı. Bu dümdüz arazinin büyüklüğü her saniye artıyordu.

Herkes büyük savaşa odaklanırken Chu Feng kalıntıları Boşluk Çuvalına koymuştu bile.

Artık rahatladığı için katliam yapmaya başlamıştı, Kılıç Tanrısı Vadisinin en güçlü iki insanı Zi Ling ve Zhang Tianyi tarafından bastırıldığı için kimse onu durduramazdı.

Kılıç Tanrısı Vadisinin şu anki seviyesinde yüz milyonlarca öğrencisi olsa bile Chu Feng'i durduramazdı.

"Chu Feng'in bir şeytanın reankarnesi olduğunu duymuştum. Şimdi buna bakınca yanlış olmadığı doğru. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım onun kadar acımasız ve güçlü olamayız."

Chu Feng'in şu anki hareketleri bir çok yaşlıyı ürkütmüştü. Chu Feng'in yaptığı hareketleri onların yaşlarındaki birisi yapsa normal karşılanabilirdi ancak Chu Feng daha çok gençti.

"Kılıç Tanrısı Formasyonunu hızlıca açın!"

En sonunda eski müdür yüksek sesle bağırdı. Şu anda o formasyonu açmaktan başka çareleri yoktu.

* Hmm *

Kılıç Tanrısı Vadisinin eski müdürü konuştuktan sonra tüm vadi göz kamaştırıcı bir ışık yaymaya başladı. Sanki çok güçlü bir uzman inzivadan çıkıyordu.

"Bu his ... Bu, güç arttıran bir formasyona benzemiyor.."

Kılıç Tanrısı Vadisinin merkezinde bulunan Chu Feng kaşlarını çattı ve hızlıca gökyüzüne yükseldi. Zi Ling ve diğerlerinin yanına gitti.

Bir dünya ruhçusu olarak Kılıç Tanrısı Formasyonunun güç arttırmaktan fazla bir şey olduğunu hissetmişti.

Kılıç Tanrısı Formasyonu aslında güç arttıran bir formasyon değil çok güçlü bir canlıyı serbest bırakan bir formasyona benziyordu.