Çeviri: Calosa Düzenleme: Meloonia

"Kılıç Tanrısı Vadisinin kurucusu olan Murong Feng'in gücünü eski müdüre verdiğini hatırlıyorum. Geri kalan şeyleri hatırlamıyorum."

Chu Feng beynini ne kadar zorlarsa zorlasın bu olaydan sonrasını hatırlamıyordu.

"Chu Feng, olan şeyleri bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum. İçindeki gücün ne kadar korkunç olduğunu bilmelisin." Zi Ling bundan sonra her şeyi detaylıca anlatmaya başladı.

"Bu mümkün mü? Kendi gücümle Kılıç Tanrısı Vadisini yok mu ettim?" Chu Feng şaşırdı.

"Hayır, hayır, hayır. Keşke her şey bu kadar basit olsa, sen Kılıç Tanrısı Vadisinin binlerce kilometre çevresini tamamen yok ettin."

* Gulp * Chu Feng sertçe yutkundu, bin kilometre çok fazlaydı en yüksek hızıyla bile tamamen dolaşması zaman alırdı.

Ve Zi Ling'in dediğine göre binlerce kilometrelik alanı yok etmişti. Bu tamamen inanılmaz bir şeydi.

Lakin, Chu Feng onun her sözlerine inandı. Çünkü mavi ve altın yıldırım Chu Feng'in kendi bedenine ait olan şeylerdi.

Chu Feng'in şaşırdığı nokta ise bedenindeki gücün hayal ettiğinden çok fazla olmasıydı.

"Ah neredeyse bunları unutuyordum, bunları rafine edersen büyük ihtimalle seviye atlayacaksın." Zi Ling gülümsedi ve bir boşluk çuvalı çıkardı.

"Zi Ling bu nedir?" Chu Feng o boşluk çuvalını aldı ve içine baktı ancak içine baktığında şok oldu. İçinde çok fazla Bilge alemi boncuğu vardı muhtemelen beş milyondan fazlaydı!

"O gün Kılıç Tanrısı Vadisi'ni yok ettin, ayrıca yeraltında bulunan hazine kasasının kilitlerini de kırdın."

"Kullanılmayan bazı hazineler falan vardı onları Kıdemli Zhang'a satmasını söyledim ve gelen paraları da Bilge alemi boncuğuna dönüştürdüm. Kısaca Kılıç Tanrısı Vadisinin tüm serveti burada." Zi Ling konuştu.

"Peki ya Kıdemli Zhang bu konuya ne diyor? Bu benim için çok fazla!" Chu Feng konuştu.

"Kıdemli Zhang'ın Yasak Gizemli Tekniği olduğu için kaynaklara ihtiyaç duymuyor benim gibi. Üstelik o anda sen olmasan öleceğini bildiği için sana şarkı minnet duyuyor. Hemen bunları rafine et, Su Mei ve Su Rou'yu kurtar." Zi Ling konuştu.

Chu Feng yan tarafta ki Su Rou ve Su Mei'ye bakınca artık tereddüt etmedi ve boşluk çuvalını aldı. Bu kadar boncuk ile Bilge aleminin yedinci seviyesine geçmesi için hiç bir engel yoktu.

Boşluk çuvalını aldıktan sonra hemen rafine etmedi, önce ailesini görmeye gitti.

Chu Feng'i gören herkes rahatlamıştı.

Zhang Tianyi ise bunun kutlanılacak bir şey olduğunu söyleyip bizzat kendisi dışarı çıkıp yiyecek aramaya başladı. Geri dönüşünde çok lezzetli etler getirmişti ve Chu Yue'yle beraber pişirmeye başlamıştılar. Yemekler bittikten sonra parti yaptılar.

Partiden sonra Chu Feng yatağına geçti, Zi Ling'te onun üzerine atladı ve ona sarılarak uyudu.

Zi Ling'in uyuma şekline bakan Chu Feng'in kalbi ısındı. Zi Ling tam olarak iki ay boyunca aralıksız uyumamıştı. Zi Ling seviyesindeki birisi için bu çok fazlaydı.

"Chu Feng, artık İlahi yıldırımın ne kadar güçlü olduğunu biliyorsun. O gün içindeki güç beni bile korkuttu, o güç bir anda ortaya çıkmamalıydı."

Sonunda Eggy konuştu, o anlara Eggy doğrudan tanıklık etmişti.

"Eggy, İlahi Yıldırım'ın gücü nasıl bir anda ortaya çıktı her hangi bir fikrin var mı?"

"Bu gücü kullanabilmemin bir yolu var mı?" Chu Feng böyle bir güç içindeyse onu kullanmanın israf olduğunu düşündü.

"Dürüst olmak gerekirse hiç bir fikrim yok. Eski müdür Zi Ling'e zarar verdiğinde bu güç kendi kendiliğine ortaya çıktı."

"O zaman söylediğiniz sözleri de hatırlamıyorsan aklımda iki ihtimal var." Eggy konuştu.

"Nedir o ihtimaller?" Chu Feng sordu.

"İlk olarak Zi Ling senin için çok önemli olduğu için kimsenin ona zarar vermesini istemiyorsun. Bu da koruma dürtünü tetiklediği için İlahi yıldırım harekete geçti."

"Diğer ihtimal ise İlahi yıldırım seni kontrol etmesi. Duygularınla oynayarak harekete geçirmene yol açtı." Eggy konuştu.

"Peki ne yapmam gerekiyor?" Chu Feng sordu.

"Eğer ikinci seçenek ise tek yapman gereken beklemektir. Öyle bir şey varsa İlahi yıldırımlarında Gizli Beceriler gibi bilinç sahibi olduğu anlamına geliyor. Senin tek yapman gereken onların seni onaylayacağı zamanı beklemek."

"Ancak ilk olasılık ise tek yapman gereken Zi Ling'e zarar vermek. Ancak onu çok sevdiğin için ona zarar verebilecek misin?" Eggy kıkırdadı.

"Tabii ki zarar veremem, saçmalama." Chu Feng'in yüz ifadesi değişti.

"Fena değil fena değil, senin gibilere adam deniliyor. Sevdiğin kadına asla el kaldırmamalısın."

"Şimdi asıl konuya dönersek mantıklı bakarsak ikinci seçenek daha uygun görünüyor."

"Elbette neden böyle olduğunu sadece sen anlayabilirsin. Ancak şu anki gücünle bu imkansız."

"Zi Ling ile seks yaparsan belki İlahi yıldırımın gücü hakkında biraz bilgi sahibi olabilirsin."

"Fakat başarılı olup olmayacağını sadece Gökler biliyor. Unutma bunlar sadece tahmindir, bu yüzden sana düşen şey kendi gücüne güvenip bunu öğrenmek." Eggy konuştu.

"Güçleneceğim, çok güçleneceğim ve Zi Ling'e zarar vermeyeceğim, ona kıyamam." Chu Feng konuştu.