"Hmm? İsimsiz Kralın Formları becerisinin kilidini açmak için Ölülerin Yaşam Alevi'nimi almalıyım? Ama onu nerede bulacağım?"  diye mırıldandı Black.  Durumdan şaşkındı.

Black, düşünmeye çalıştı ve bir ruh aldıktan sonra sahip olduğu başka bir yeteneğin tanımını kontrol etmeye karar verdi.

[Yıkım Kılıcı (Birincil Yetenek Aktif Beceri, Orta Derece)

Kısmen karanlıktan oluşan bir kılıcı çağırabilir ve istediğiniz zaman kontrol edebilirsiniz.  Menzil - 50 metre]

"Fena değil, mümkünse bu beceriyi geliştirmem gerekecek.  Ama önce birini bulup öldürmeliyim.  Birçok ruha sahip olmadan, hiçbir şey yapamam."  diye düşündü Black.

Etrafında ona insan uygarlığını hatırlatan hiçbir şey görmedi, harabeler ya da terk edilmiş evler bile.  Cansız, küllü bir yerdeydi.

Black iç geçirdi ve ilerlemeye karar verdi.  Yanında bıçağı ve küçük, katlanır dürbünü dışında hiçbir şeyi yoktu.Yakında yiyecek ve su kaynakları bulamazsa yorgunluktan ölecekti.

"Dünyanın özünün geri çekilmesine neden ol ama  üç saat sonra susuzluktan ölmemeye çalış. Bu komik olmayan bir şaka olurdu."  Üç saat aralıksız yürümeye devam ederken Black düşündü.

Bu küllü topraktaki tek bitki örtüsü birkaç kuru ağaçtı.  İçlerinde en ufak  meyve bir yana , bir nem damlası bile yoktu.

Black, meydana gelen olayları düşünerek ilerlemeye devam etti.  Başlangıçta karanlık sisin onu öldüreceğini düşündü, ama sonunda diğer dünyaya geçmeyi ve hatta bir ruh kazanmayı başardı.  Bu, yolculuğunun henüz bitmediği anlamına geliyordu.  Daha yeni başlıyordu.

İki saat sonra, Black uzakta anormal büyüklükte bir kertenkele gördü.  Yaklaşık bir metre yüksekliğinde ve üç metre genişliğindeydi.

"Bir mutant mı, yoksa bu dünyada canavarlar var mı?" Black kertenkeleye bakarken düşündü.  O anda kertenkele küllü toprakta bir şeyler kazmaya çalışıyordu.  Başarısız bir girişimdi, çünkü bulabildiği tek şey kemiklerdi.

"Şanslıydım.  Akşam yemeğim yolda beni bekliyordu." Dedi Black kendi kendine ve Yıkım Kılıcını kullandı.

Bu yeteneğin menzili 50 metre olduğu için Black, kertenkelenin hemen üzerinde bir kılıç yarattı. 

Sürüngen bir şeyden şüphelendiğinde artık çok geçti.  Kara kılıç kertenkelenin üzerine çöktü ve kafasını kolayca kesti.

Black gülümsedi ve sürüngenin cesedine doğru yöneldi.  Yiyeceklere ek olarak, bir ruh da alacaktı.  Bu dünyanın Koruyucusu'nun ruhu hariç tutulduğunda, bu onun alacağı ilk ruh olacaktı.

"Whoooooosh"

Beyaz, minik bir ruh kertenkelenin vücudundan uçup Black'ın vücuduna girdi.  Hemen aldığı ganimetlere baktı.

[Kül Kertenkelesinin Ruhu(Hasarlı)

Derecelendirme: Orta]

Tabii ki, İsimsiz Kralın ruhuyla karşılaştırıldığında, bu ruh çöptü, ancak bu tür ruhlar da önemli ölçüde fayda sağlayabilirdi.

"Hasarlı?  Belki de kullanmamalıyım?" Diye düşündü Black.

Bu dünyada, yaratık ruhları küresel olarak üç kategoriye ayrılmıştı: Sağlam, Hasarlı ve Yok Olmuş.

Ruhun her kategorisinin etkisi farklıydı. Örneğin: Eğer bir sağlam ruhu ezersen, bir beceri veya eşya alma şansın var.  Belki de beceri veya eşya, öldürülen yaratığın ruhuyla ortak bir noktaya sahip olabilir veya belki de çok farklı olabilirdi.

Her ruh, sahibine özel bonuslar ve bir yetenek de verirdi.  Tabii ki, bu sadece başlangıçtı.  Bir ruh çok daha güçlü ve daha değişken hale getirilebilirdi.  Ancak bu noktada Black çok iyi bildiği bir şey vardı.

Bu ruhu Ruh Sunağına koyarsa, artık ihtiyacı kalmaması durumunda onu yok etmesi gerekecekti ve herhangi bir bonus alamayacaktı.

Black, zayıf bir kertenkelenin ruhunun dikkatini çekmeye değer olduğundan şüpheliydi.

"Bakalım ne alacağım."  Diye mırıldandı Black ve ruhu ezdi.

[Kül Kertenkelesinin Ruhunu aldınız]

[Kül Kertenkelesi 2. seviye Ruh Özünü elde ettiniz. Çeviklik+2, Dayanıklılık+1]

[Seviye 1'e ulaştınız. Ücretsiz olarak dağıtabileceğiniz 3 durum puanı kazandınız.]

"Fena değil, ne yazık ki hasarlı bir
ruhu ezerek bir beceri ya da eşya alamam. Bundan bahsetmişken, durumuma bakmanın zamanı geldi. Çok fazla değişiklik olmuş olmalı."  Black mırıldandı ve bir sonraki an önünde bir görüntü belirdi.

[Black Norm

Seviye 1

Irk: İnsan

Ruh: İsimsiz Kral

Ek Ruh: Yok

Durum Puanı: 3

Güç: 7 / Çeviklik: 11 / Canlılık: 6 / Dayanıklılık: 9 / Enerji: 77]

"Enerji değerlerim neden bu kadar yüksek?"  Black kendi kendine düşündü.

Diğer özelliklerinden farklı olarak, enerjinin özel bir amacı vardı.  Kişinin kullandığı becerilerin gücünü ve hızını  belirleyen bir değerdi.

İnsanlar ne kadar çok Enerjiye sahipse, o kadar uzun süre savaşabilirdi.  Daha önce, ruhu olmayan tek kişi olduğu için Black dışındaki herkes bu özelliklere sahipti.  Ama şimdi, bu değer nihayet açığa çıktı.

"İçimde gizlenen çok fazla güç varmış."  Black şaşırmadı.

Kendine güveninin sınırı yoktu.  Ne de olsa, dünya değişmeden önce tüm ülkelerin kaderini belirleme gücüne sahip olan oydu.

Black elini salladı ve kara kılıç kurumuş ahşabı birkaç çubuk halinde kesti.  Black kılıcı zihniyle kontrol edebiliyordu ama manuel kontrol daha doğru ve hızlıydı.  Bu bir pratik ve deneyim meselesiydi.

Ardından, Black  Kertenkelenin içini boşalttı ve çabucak ateş yaktı.  Hayatta kalma becerileriyle böyle bir şeyi yapmak kolaydı.

Kertenkele eti gevrekleşinceye kadar hava çoktan kararmıştı ve mavi ay küllü toprakları aydınlatıyordu.

Black  sulu ve lezzetli eti mutlu bir şekilde yedi ve gücünü geri kazandı.  Ancak, su sorunu hala temeldi.

Black etin yaklaşık yarısını yediğinde, kendisine doğru gelen bir siluet gördü.

"Burada biri mi yaşıyor?"  Bu bölgede yaşayan bir insan varlığına dair tek bir ipucu görememişti.

Black'e doğru gelen figür gri, yarı yırtık bir pelerin giymişti ve elinde yaslandığı basit bir tahta asa vardı.

"İyi günler genç adam."  Boğuk bir ses duyuldu.

Konuşan kişi yetmişlerinde yaşlı bir adamdı.  Ama insana benzemiyordu.  Gri teni, tamamen beyaz gözleri ve siyah tırnakları vardı.  Üstelik kafasında biri kırılmış iki kısa boynuzu vardı.

Black başını salladı ve "Ne istiyorsun?" dedi.

Hemen ardından Black, Yıkım Kılıcını kullandı.  Kara kılıç yaşlı adamın başının üzerinde belirdi.  Black gardını indirecek değildi.

Yaşlı adam Black'ın yanına çömeldi ve "Benim adım Marakt Ronik. Senin adın ne?" dedi.  Üzerine doğru gelen kılıçtan korkmuyor gibiydi.

"Black Norm," diye kısaca yanıtladı, dikkatle Marakt'a bakarak.

  "Öksürük, Öksürük, Öksürük"

Yaşlı adam birkaç kez öksürdü, sonra "Sana katılmamın bir sakıncası var mı? Günlerdir hiçbir şey yemedim" dedi.

"Neden sana yardım edeyim?"  diye sordu.

"Karşılığında sana burası hakkında daha çok şey anlatacağım. Biliyor musun, burada yeni insanlarla pek sık tanışmıyorsun, daha doğrusu hiç."  dedi Marat kendinden emin bir şekilde.

"Bu yaşlı adam kolay birisi değil.  Yalan söylediğinden şüpheliyim.  Buralı olmadığımı bir bakışta anladı.  Yine de bu şaşırtıcı değil." Black düşündü ve yaşlı adama bıçağa asılmış bir et parçası verdi.  Ama Yıkım Kılıcı, Demokles'in kılıcı gibi Marakt'ın kafasında asılı kalmaya devam etti.

Marakt başını salladı ve memnuniyetle yemeğini aldı.  Kertenkele birkaç kişiyi besleyecek kadar büyüktü.

"Konuş" dedi Black sertçe.

"Pekala, bu kadar sabırsız olma. Entrika olmadan ilgi de olmaz." ve başka bir et parçası yuttu.

Black parmağını salladı ve Yıkım Kılıcı bir sarkaç gibi bir o yana bir bu yana sallanmaya başladı.

"Tamam başlayalım.Bulunduğumuz yerin bir ada olduğunu söyleyerek başlayacağım. Çok büyük değil. Yaklaşık bir hafta içinde dolaşabilirsin. Ama sıradan bir ada değil.Bu ada aslında yok."

"Ne demek istiyorsun?"  diye sordu.

"Birkaç saat önce gökyüzünü delen karanlık bir sütun görmüş olmalısın. Ne olduğunu bilmiyorum. O sütunu tüm dünya gördü.Ama bu adayı asla  hayatlarında bulamazlar.Aksi takdirde uzun zaman önce bir gezgin buraya gelirdi."

"Ama bu nasıl mümkün olabilir? Bu adadan çıkabilir miyim?"  diye sordu.

Ara sıra dev kertenkelelerin bulunabileceği küllü bir toprakta kalma ihtimali ona çekici gelmiyordu.  Buradaki insanlara ulaşmanın bir yolu olmalıydı. Yoksa yolculuğu burada son bulacaktı.

"Khe, khe, bu ada yok hem yaşayanların dünyasında hem de ölülerin dünyasında.Bu adaya Lanetliler Adası da denir."

Marakt bir et parçası yuttu ve sessizce, "Herkes buradan kaçmanın yolunu biliyor, ancak imkansız koşulların yerine getirilmesini gerektiriyor."

Black yaşlı adama ilgiyle baktı.

"Lanetliler Adası'ndan çıkmak için, hem yaşayanların enerjisini hem de ölülerin enerjisini birleştirmek gerekir. Bunu yapmak için, yaşayanlar bu adanın derinlerinde yatan Ölülerin Yaşam Alevini almalıdır."

............

Demokles'in Kılıcı

Merak edenleriniz için bu tabiri googlede arayıp anlamını öğrenebilirsiniz.

Destek olmak amaçlı kalp atmayı lütfen unutmayın :))