Against The God - Bölüm 937: Donmuş Bulut Soyu

---

 

Bölüm 937 - Donmuş Bulut Soyu

 

Mu Bingyun mu?

 

Yun Che'nin kaşları aniden kıpırdamıştı... Neden bu isim bu kadar tanıdık geliyordu?

 

“Mu Bingyun? Bizim Donmuş Bulut'umuzun atası ile aynı isme sahip.” Murong Qianxue aniden konuşmuştu.

 

“Bu bir tür kader olarak sayılabilir.” Mu Lanyi de hemen arkasından konuşmuştu.

 

İki kızın söyledikleri birden Yun Che'yi aydınlatmıştı... Bu doğru, bin yıl önce Donmuş Bulut Asgard'ı kuran atanın ismi de Mu Bingyun'du, nasıl bir tesadüftü bu?

 

“Aynı isim değiller...” Mu Xiaolan başını iki yana salladı. Söylememesi gereken bir şeyi söylemeye zorlandığı için artık bunu bir sır olarak saklamanın faydası yoktu ve bu Yun Che'nin ustasını kurtarması için bir neden olabilirdi. “Ustam sizin Donmuş Bulut Asgard'ınızın atasıdır! Bin yıl önce Donmuş Bulut Asgard'ı kuran kişi o.”

 

Yun Che: “...”

 

Donmuş Bulut'un hanımlarının tamamı biraz şok olmuştu. Murong Qianxue karşılık olarak konuştu: “Küçük hanım, efendini kurtarmak istediğini anlıyorum ama böyle saçma şeyler söyleyemezsin. Asgard'ımın atası bin yıl önce dünyaya gözlerini yumdu. Hiç kimse onun ilahi ismini rencide edemez.”

 

“Safsatalarla konuşmuyorum!” Hiçbirinin kendisine inanmadığını görünce, Mu Xiaolan panik yapmıştı. “Bin yıl önce, efendime Alev tarafından tuzak kuruldu... Bazı kötü insanlar yani. Tehlikenin içindeyken kaçmak için zorla bir boyutsal taş kullandı. Uyandığında çoktan bu kıtaya gelmişti, ama ağır yaralanıp ciddi bir toksin tarafından zehirlendiği için gücünü ve hafızasını kaybetmişti. Donmuş Bulut Asgard o hafızasını ve gücünü geri kazanma aşamasındayken kuruldu. Efendimin gücü ve hafızası tamamen yerine geldiğinde, ayrıldı. Yani ölmedi.”

 

“İmkansız!” Jun Lianqie sertçe başını iki yana sallamıştı. “Böyle bir şeyin olması imkansız.”

 

“Söylediğim her şey doğru!” Mu Xiaolan daha da tedirgin olmuştu. “Efendimin ve benim burada belirmemizin nedeni de bu, Donmuş Bulut Asgard hala efendimin aklında. Oh evet, ondan duymuştum, ‘Donmuş Son İlahi Salon olarak adlandırdığı bir yerde buradan ayrılmış ve hatta o salonun duvarlarına Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu'nu kazımış... Ah hayır hayır, Donmuş Son İlahi Sanatları diye bilinen bir ilahi sanattı. Kendi pozisyonunu ikinci Asgard Hanımı olan Qu Aiyin isimli birine geçirmiş. Donanma Dalga Ulusu'nun kıyısında bulduğu bir bebekmiş. Qu Aiyin ismini de ona efendim koymuş. Ayrıca, ayrıca... O zamanlar Efendimin iki boyutsal taşı varmış. Birini Kar Şarkısı Alemi'ne gitmek için kullanmış ve diğerini de Donmuş Son İlahi Salonu'na bırakarak orada Donmuş Bulut Asgard tehlikeye düşerse kaçmaları için bir düzlemsel kaynak formasyonu kurmuş.”

 

“Ah...” Murong Qianxue, Mu Lanyi, Jun Lianqie, Chu Yueli, Feng Hanhue ve Feng Hanxue... Hepsi olduğu yerde donakalmıştı. Donmuş Bulut Göksel Ruhu'nu taşıyan ve Donmuş Bulut Asgard'ın atalarının tüm hatıralarını bilen Yun Che daha da şok olmuştu.

 

Özellikle de Mu Xiaolan'ın ağzından çıkan “Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu'nu” açıkça duyduğunda.

 

Aynı zamanda, Jasmine'in en başta kendisine söylediği bir şey zihninde o an parlamıştı:

 

“Donmuş Son İlahi Sanatı, Donmuş Bulut Atası Mu Bingyun sayesinde birden ortaya çıkmış. Ondan öncesinde hiçbir kayıt yok. Bu konuda bazı şeyleri hiç şüpheli bulmadınız mı? Bu kaynak sanatı sizin olduğuna inandığınız kadar basit değil ve eğer bunun üzerine yetişim yapmak istiyorsanız, belli bir ilahi canavarın kanına ya da ruhuna ihtiyacınız var. Aksi takdirde, idrak yeteneğiniz göğe ermişse ve onu anlayabilseniz bile, onun gücünün en ufak bir kısmını bile serbest bırakamazsınız.”

 

“Gücüzünüzü başka şeylere saklayıp denemekten vazgeçmeniz sizin için daha iyi olur. Onlara bir on bin yıl daha verseniz bile, yine de Donmuş Son İlahi Sanatları'nı yetiştiremezler.”

 

“Xia Qingyue'nin ve senin bunu başarmanızın bir nedeni var, Xia Qingyue Dokuz Kaynak Zarif Beden'e sahip, bu yüzden en doğal kanunların bile sınırlarını aşabiliyor! Sana gelince, sen de Kötülük Tanrısı'nın Kaynak Damarlarına sahipsin, bu yüzden hem doğal düzeni hem de doğanın kanunlarını görmezden gelebiliyorsun. Dahası, sende aynı zamanda Su Ruhu Kötülük Vücudu var... Yıllar önce Anka'nın Dünya Şiiri'nin dört seviyesini zorla atlayabildin, ayrıca beşinci ve altıncı seviyesini idrak ettin, bu yüzden Donmuş Son İlahi Sanatı'nı zorla yetiştirmen çok kolay oldu.”

 

“Ancak Xia Qingyue ve senin kullandığınız Donmuş Son İlahi Sanatı diğer normal buz temelli kaynak sanatlarından daha ilerde olsa da, gerçek Donmuş Son İlahi Sanatı'nın sadece soluk bir gölgesi olabilir... Ama eğer düşünürsen, gerçek ‘Donmuş Son İlahi Sanatı', Anka'nın Dünya Şiiri ile aynı seviyede olan ilkel bir ilahi sanat."

 

”Tanrıların ilkel çağı boyunca, Vermillion Kuşu, Anka ve Altın Karga ateş nitelikli üç yüce hayvandı. Su elementinin de üç yüce hükümdarı vardı ve bunlar Mavi Ejderha, Buz Ankası ve Buz Qilin'di! Buz, suyun en kudretli şekline sahipti, bu yüzden Buz Ankası'nın ve Buz Qilin'in güçleri buz ile yönetiliyordu. Sadece Mavi Ejderha'nın gücü su ile yönetiliyordu, bu yüzden onun buzunun gücü, Buz Ankası ve Buz Qilin'e göre aşağıda kalıyordu.”

 

“Üstelik bu ‘Donmuş Son İlahi Sanatı’ aslında Buz Ankası tarafından geçirilmiş bir ilkel ilahi sanat!”

 

“Senin için bir şeyi kesinlikle doğrulayabilirim, bu dünya kesinlikle Buz Ankası'nın mirasını barındırmıyor.”

 

Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu...

 

Jasmine'nin zamanında bahsettiği 【Buz Ankası】!

 

Ve bu dünyanın kesinlikle Buz Ankası'nın mirasını barındırmadığını söylemişti.

 

Olabilir miydi...

 

“Bunu kanıtlamanın başka bir yolu var mı?” Yun Che kaşlarını indirdi ve sordu. Mu Xiaolan'ın söylediklerine çoktan inanmaya başlamıştı... Çünkü bu küçük kız yalan söylemeyi becerebilen birine benzemiyordu.

 

Mu Xiaolan biraz düşünmeyi denedi ve ardından aniden bir adım geri attı. Tüm bedeni zayıf, mavi bir ışıkla parlamıştı. Buz ruhları etrafında dans etmeye başladı ve uzattığı avucunda, küçük, narin, buz mavisi yeşim ağacı yavaşça büyüdü, buzlu dalları ve karlı yaprakları harika bir şekilde genişliyordu.

 

“Ah! Donmuş Son İlahi Sanatları!!” Donmuş Bulut hanımlarının ağzı açık kalmıştı.

 

“...” Yun Che de biraz sersemlemişti. Gözleri Mu Xiaolan'ın avucundaki mavi ışığa odaklanmıştı, sanki görünmez bir güç tarafından etkilenmiş gibiydi ve bakışlarını uzun bir süre çekememişti. Gözlerinin önündeki şüphesiz Donmuş Buz İlahi Sanatıydı. Çünkü Mu Xiaolan'ın avucunda büyüyen şey,  Donmuş Son İlahi Sanatları'nda kullanılan Donmuş Son Ağaçlarının en yaygınıydı. Ama Mu Xiaolan'ın yaydığı Donmuş Son aurası, bildiği Donmuş Son aurasından çok farklıydı.

 

Kendi yetişim yaptığı Donmuş Son İlahi Sanatı, nispeten diğerlerine göre daha güçlü bir buz nitelikli kaynak sanatıydı.

 

Mu Xiaolan'ın avucundaki ister kaynak ışığı, ister kaynak enerjisi ya da Donmuş Son Ağacı olsun, sanki canlı gibiydi, adeta bağımsız bir ruha sahipti ve daha önce hiç dokunmadığı soğuk bir nizam yayıyordu.

 

Bu o zamanlar Jasmine'in bahsettiği şey olabilir miydi... Buz Ankası'nın ruhu ya da kanıyla kullanılan gerçek Donmuş Son İlahi Sanatı olabilir miydi!?

 

“Bu efendimin eskiden buraya bıraktığı Donmuş Son İlahi Sanatları. O zamanlar, efendimin hafızası tamamen sağlam değildi. İlahi sanatı hatırlamış olsa da ismini hatırlayamamıştı. Donmuş Son İlahi Sanatları verdiği geçici bir isimdi. Bu sanatın gerçek ismi 【Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu】. Aynı zamanda, efendim 【Buz Ankası Tanrı Atama Kanunu】yetişimi için gereken özel şartı unutmuştu. Normal insanlar onu yetiştiremezdi. Nihayet hatırladığında, kendiliğinden yeni bir kaynak sanatı oluşturmuştu, onun isminin de... Donmuş Bulut Sanatları olduğunu hatırlıyorum.”

 

“Ve ayrıca, ayrıca...” Mu Xiaolan'ın aklına bir şey gelmiş gibiydi. Aceleyle ellerini beyaz elbiseli kadının bedenine sürdü. O anda, küçük, narin, elmas şekilli buz saçağı beyaz elbiseli kadının bedeninden süzüldü ve gökyüzünde garip, hülyalı bir mavi ışık yaydı.

 

“Bu... Donmuş Bulut Göksel Ruhu!!” Donmuş Bulut öğrencilerinin bir kez daha ağzı açık kalmıştı.

 

Oradaki herkes Donmuş Bulut Göksel Ruhu'nun ne olduğunun gayet iyi farkındaydı. Çünkü bu Donmuş Bulut Asgard'ın en kıymetli hazinelerinden biriydi; bu her kuşağın Asgard Hanım'ının kimliğinin kanıtıydı. Aynı zamanda Donmuş Bulut Asgard'ın sanatlarını ve önceki Asgard Hanımları'nın hatıralarını taşıyordu. Ve bu nesilde Donmuş Bulut Göksel Ruhu doğal olarak Yun Che'deydi.

 

Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda, Donmuş Bulut Göksel Ruhu mutlak eşsiz bir şeydi.

 

“Aslında buna Donmuş Bulut Göksel Ruhu denmiyor. Bu Buz Ankası Ayaz Kristali, Kar Şarkısı Alemi'ne mahsustur. Bir donmuş kristal olmasına rağmen asla erimez ve kişinin bedenine sızabilir. Son derece iyi bir ruh damarıdır.”

 

“Bunların tümü yalan söylemediğimin kanıtıdır değil mi?” Mu Xiaolan biraz daha heyecanlanmıştı. Konuşurken bir yandan kollarındaki beyaz elbiseli kadına bakıp onun kritik durumda olacağından korkuyordu.

 

“Yoksa, gerçekten... Donmuş Bulut Atası olabilir mi?”

 

Donmuş Bulut kızları şok içinde birbirlerine bakıyordu. Beyaz elbiseli kadının soy adının Mu olduğunu ve onun Donmuş Bulut Atası olduğunu ilk duyduklarında, bin yıl önce öldüğü bilindiği için içgüdüsel olarak buna inanmamışlardı. Ama Mu Xiaolan'ın söyledikleri ve panik içinde sunduğu kanıtlar hepsini yıldırım gibi çarpıyordu ve hala şok içindeyken onları tüm bunlara inanmaya zorluyordu.

 

Kalplerinin derinliklerinde çoktan inanmışlardı. Ama daha önce bildikleri yüzünden, bu tür bir fantaziyi basitçe kabul edememişlerdi.

 

“Söylediğim her şey, her kelime doğrudur. Donmuş Son İlahi Sanatları ve bahsettiğiniz Donmuş Bulut Göksel Ruhu, tüm bunlar... Bana inanmamanız için hiçbir nedeniniz yok. Donmuş Bulut Asgard, efendim tarafından bin yıl önce kuruldu ve hepiniz Donmuş Bulut Asgard'ın üyesisiniz, bu yüzden... Bu yüzden onu kurtarmamak için hiçbir nedeniniz yok.”

 

“Büyük Kardeş Yun?” Feng Xue'er Yun Che'nin son derece anlaşılmaz ifadesine bakıp usulca seslenmişti.

 

“Efendinin Donmuş Bulut Atası olup olmadığını bunu o uyanınca konuşacağız.” Yun Che ağzını açtı ve konuştu: “Gel benimle.”

 

Bunu dedikten sonra arkasını döndü ve hızlı adımlarla ilerledi.

 

Mu Xiaolan'ın yüzündeki tüm panik, umutlu bir keyfe dönüşmüştü. Hemen sıkıca beyaz elbiseli kadını tuttu ve hızla Yun Che'yi takip etmeye başladı.

 

Donmuş Bulut kızları olduğu yerde kalmıştı, hepsinin karlı yüzünde çözülemeyen bir şok vardı.

 

“O... O... Gerçekten Donmuş Bulut'un atası mı?” Jun Lianqie bunları söylerken ürpermişti.

 

“Gerçek gibi... Görünüyor...” Chu Yueli de usulca ekledi. Donmuş Son İlahi Sanatları, Donmuş Bulut Asgard, Donmuş Son İlahi Salonu, gizemli ışınlanma formasyonu, Mu Bingyun ismi, ikinci Asgard Hanım'ın ismi ve kimliği... Her şey, hiçbir sapma olmadan yerine oturuyordu.

 

Ve Mu Xiaolan'ın görünüşüne baktıklarında, yalan söylediğine dair hiçbir iz bulamamışlardı.

 

“Gökler...” Feng Hanyue ve Feng Hanxue'nin pembe dudakları kocaman açılmıştı ve uzun bir süre kapanmamıştı.

 

Yun Che, Mu Xiaolan'ı doğrudan Donmuş Kar Salonu'na götürdü. Diğer yerlerden daha bariz soğuk bir atmosfer ve yoğun ilaç kokusu onları karşılamıştı.

 

“Onu buz yatağına koy.” diye buyurdu Yun Che.

 

Tanrı Alemi'nden biri olarak Mu Xiaolan, “aşağı alem"den birinden emir alıyor olsa da, itaatsizlik etmeye cüret edemiyordu. Söyleneni hemen yaptı, dikkatle beyaz elbiseli kadını Yun Che'nin önündeki buz yatağına koymuştu.

 

Yun Che'nin gözleri beyaz elbiseli kadını baştan aşağı süzdükten sonra Mu Xiaolan'a kaydı. "Sen ne yapıyorsun hala burada? Hemen çık ve kapıyı arkandan kapat. İznim olmadan, hiç kimse içeri girmeyecek.”

 

“He?” Mu Xiaolan'ın ağzı sonuna kadar açılmıştı. Yun Che'nin “barbarlığını” kendi gözleriyle görmüştü, bu yüzden şimdi nasıl kendi efendisi ile onu aynı odada yalnız bırakabilirdi, efendisi kendini koruyabilecek bir durumda da değildi. “Neden... Neden benim de çıkmam gerekiyor? Yanında yardım edebilirim.”

 

“Küçük hanım bilmiyor musun, dahi bir doktor insanları kurtarırken etrafında onun dikkatini dağıtacak hiç kimse olamaz. Eğer onun hayatını kurtarırken en ufak bir hata yaparsam, kesinlikle hayatını kaybeder. Kalmak istediğine emin misin?”

 

Yun Che'nin söyledikleri bir anda Mu Xiaolan'ı korkutmuştu. Söz konusu beyaz elbiseli kadının hayatıydı, bu yüzden daha fazla konuşmaya cesaret edemedi. Yavaşça geriledi ve usulca konuştu: “O zaman ben... Ben çıkacağım ama efendimi kurtarman gerek.”

 

Adım adım ilerliyordu, ama her adımında aşırı endişesi daha da katlanıyordu ve sonunda oradan çıkabildi. Salonun kapısı kapanacakken bir anda tekrar açıldı. Küçük kafasını içeri sokmuş konuşuyordu: “Bak... Uyarıyorum, efendime yapmaman gereken bir şey yapma.”

 

Lafını bitirdikten sonra hemen kapıyı kapadı ve uçtu.

 

Yun Che: “...”

 

Buz yatakta uzanan beyaz elbiseli kadının karşısında, Yun Che hafif bir nefes aldı ve zihnini hemen sakinleştirdi. Mu Xiaolan'ın açıklamaları ve Jasmine'in daha önceden söylediklerinin üzerine bu kadının Donmuş Bulut Asgard'ın üstünde belirmesi... Yun Che önünde uzanan kadının gerçekten bin yıl önce Donmuş Bulut Asgard'ı kuran Mu Bingyun olduğuna neredeyse emindi.

 

Donmuş Bulut Asgard'ın Donmuş Bulutu, ismindeki “Bingyun"dan geliyordu.

 

Efsanelerde ve hatıralarda Donmuş Bulut Atası, Donmuş Son İlahi Salonu'nda tüylere dönüşerek ölüyordu ve hiç kimse cesedini görmüyordu.

 

Donmuş Bulut Göksel Ruhu'nun barındırdığı hatıralarda önceki tüm Asgard Hanımların görünüşü vardı, ama tek istisna Mu Bingyun'du.

 

Bu anormallik, acayip gerçeği kusursuzca cevaplıyordu.

 

Yun Che ellerini uzattı ve hemen Öfke Tanrısı'nın gücünü dolaştırmaya başladı, ama Gökyüzü Zehir Sedefi'nin arıtım gücünü hemen salmadı.

 

Çünkü daha fazla dikkat göstermesini gerektirecek bir şey vardı.

 

Önündeki beyaz elbiseli kadın Mu Bingyun olsun ya da olmasın, Tanrı Alemi'nden biri olmalıydı. Ve o düzlemde Gökyüzü Zehir Sedefi ile ilgili birçok kayıt olmalıydı... Jasmine ile ilk tanıştığı o günde Jasmine, Gökyüzü Zehir Sedefi'ni daha önce hiç görmemiş olsa da ilk bakışında tanımlamıştı.

 

Beyaz elbiseli kadındaki zehir çok derindi. Sadece hayat damarlarına, kaynak damarlarına ve kemik iliğine sıçramamıştı, aynı zamanda ruhunu da işgal etmişti, tıpkı o zamanlar Jasmine'e olduğu gibiydi. Arıtım sadece çok yavaş bir yolla başarıya ulaşabilirdi. Mu Xiaolan'a bir ay süreceğini söylemesi yanlış değildi.

 

Tanrı Alemi'nden kaynak gücünün ne kadar olduğu belirsiz birinin tam bir ay boyunca Gökyüzü Zehir Sedefi'ni kullanarak zehrini tedavi etmek... Gökyüzü Zehir Sedefi'nin tanınması çok büyük ihtimaldi.

 

Kadının durumunda, Gökyüzü Zehir Sedefi'ni kullanmaktan başka onu kurtarabilecek bir yol yoktu.

 

Unut gitsin, buna daha sonra karar vereceğim. Donmuş Bulut Asgard'ı kurmasının nedeni o zavallı ve terkedilmiş kızları kurtarmaktı, yani nankör biri olmamalıydı...

 

Ayrıca, Jasmine'i bulmak için kendisini Tanrılar Alemi'ne götürebilme imkanı varsa kesinlikle bu riski almaya değerdi!

 

Zihin enerjisinin hızlı dolaşımının altında, Yun Che avuçlarını ters çevirdi ve beyaz elbiseli kadının göğsünü kapladı. Göğün ve yerin zengin enerjisi kadının yaşam damarlarına akarken zayıf arınma ışığı Yun Che'nin avuçlarında titriyordu.