Bölüm 75: Xiao Luocheng

avatar
14361 43

Against The God - Bölüm 75: Xiao Luocheng


 

Lu Zhannan hırpalanmış ve bitkin bir halde yerden kalktı.

 

Ten rengi korkunç derecede beyazdı ve göğüs bölgesindeki kıyafetler yanarak bir delik oluşturmuştu ve delikte neredeyse kapkara olmuş derisi görünüyordu.

 

Koruyucu bilge enerjisi sayesinde Yun Che'nin alevleri ona ağır zarar vermemişti ancak bedeninin içinin yanmasıyla oluşan acıyı tüm hayatı boyunca hatırlayacaktı ve bu kalbinin derinliklerinde derin bir yara oluşturmuştu.

 

O anda Yun Che'ye olan bakışları korkuyla doluydu. Kafasını alçaltıp kılıcını sürükleyerek bir şey demeden 7 Ölümcül Kılıç Köşkünün olduğu tarafa yürüdü.

 

O bugün tamamen Yun Che'nin bahsettiği "basamak taşı" olduğunu biliyordu. Eskiyi düşündüğünde önceden Yun Che'ye yaptığı çeşitli alay ve küçümsemeler sadece bir şaka yığını olarak kendi suratını tokatlamıştı.

 

"Lu Zhannan.....

 

gerçekten.....yenildi...!"

 

"Ne kadar korkunç...!

 

Lu Zhannan nasıl bir güce sahip...!

 

Ancak yine de Yun Che tarafından yenildi...!"

 

"16 yaşında....

1.seviye Başlangıç Bilge Aleminde ancak bilge gücü tehlikeli bir şekilde derin ve kalın.

Hareket yetenekleri de garip ve ölçülemiyor…

 

Buna ek olarak o gerçekte böyle yüksek seviye ateş özellikli derin sanatı biliyor! Demin gösterdiği ateş özellikli bilge sanatı Bulutlu Güneş Tarikatı ve Yanan Cennet Klanından farklı gibi gözüküyor ancak seviyesi korkunç derecede fazla....O açıkça sadece 16 yaşında!"

 "Böyle bir yetenek Xiao LuoCheng ile boy ölçüsemese de kesinlikle aradaki fark çok değil. Belki de Yanan Cennet Klanından Fen Ziluan ile yarışabilir. Yeteneği genç nasıl arasında kesinlikle ilk beşe......hayır ilk üçe girer."

 

7 Ölümcül Kılıç Köşkündeki herkes ruhunu kaybetmiş gibiydiler çünkü onlar Lu Zhannan'ın yeteneklerini en iyi anlayanlardı ancak o böyle bir güce sahip olmasına rağmen Yeni Ay Bilge Sarayının sadece 16 yaşındaki bir öğrencisi tarafından yenilmişti.

Böyle bir şeyin ruhsal etkisi çok büyüktü o kadar büyüktü ki gördükleri şeyin gerçek olduğuna inanamıyorlardı.

 

Yun Che tarafından önceden yenilen Xuan Yu, Yan Ming ve Feng Guangyi ona boğazları kururken uzun bir süre baktı.

Onlar Yun Che'ye kaybettiklerinde bunu kalplerinde kabul etmiyorlardı ancak şimdi onların mağlubiyetlerinin haksızlıktan çok uzak olduğunu anlıyorlardı.

 

Yun Che onlarla savaşırken gücünün hepsini açığa çıkarmamıştı beki de yarısını bile kullanmamıştı! Aksi halde onların yenilgisi daha hızlı ve daha trajik olurdu.

 

Daha önce Yun Che'nin önünde kibirli davrandıklarını düşündüklerinde....

 

Bu basitçe cahil bir köpek yavrusunun öfkeyle bir aslan yavrusuna havlaması gibiydi.

 

"Böyle bir yetenek güçlü ve sağlam miraslara sahip 7 tarikatta bile son derece nadirken böyle bir yetenek beklenmedik bir şekilde bizim Yeni Ay Bilge Sarayımızda ortaya çıktı. Belki de onun sayesinde tüm bu yıllar boyunca sessiz olan Yeni Ay bilge Sarayı yeniden doğacak."

 

Sikong Han duygusal olarak iç çekerken konuştu.

 

Yanındaki 2 büyükte başlarıyla onayladı ve kalplerinin derinliklerinden onun sözlerini kabul etti.

 

Her şekilde yetenekli kişilere aşırı ihtiyaç duyuluyordu ve fazla sayıda hiç ortaya çıkmıyorlardı.

Bir tanesine sahip olmak bile kendi ailesine prestij getirmeye yeterdi.

Ve Yeni Ay Bilge Sarayı, Yeni Ay Şehrindeki tek bilge sarayı olmasına ve imparatorluk ailesi tarafından kurulmasına rağmen 7 tarikattaki yetenekli kişilerle karşılaştırılabilecek birinci sınıf bir dâhinin ne zaman ortaya çıktığını sadece tanrı bilirdi.

 

Bu da Yeni Ay Bilge Sarayının her zaman 7 tarikatın karşısında başını kaldıramamasının ana nedeniydi.

 

Ve belki de bu "lanet" Yun Che'nin ortaya çıkmasıyla bozulabilirdi.

Hayır...çoktan bozulmuştu.!

 

Bu sefer sadece Yun Che sayesinde gururla kalkabileceklerdi ve buraya güçlerini göstermeye gelen 7 tarikata karşı dimdik durabileceklerdi. Ayrıca 7 tarikatın öğrencilerinin salona ilk girdikleri zaman bakışlarında olan gurur ve aşağılama artık yoktu.

 

Bu arada Yeni Ay Bilge Sarayının öğrencileri hala şok içindeydi. Güçlü Lu Zhannan karşısında sadece 16 yaşında olmasına rağmen yeniden kazanmıştı. Bu sonucun getirdiği şok kelimelerle tarif edilemezdi.

 

1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birinin 7.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birini yenmesi için nasıl korkutucu bir yeteneğe sahip olması gerekiyordu.

Ayrıca ilk kez 1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birinin böyle korkunç bir güç seviyesine ulaşabileceklerini öğrenmişlerdi.

Teker teker tüm maçların galibiyetle bitmesi sanki bir rüyadalarmış gibi beklentilerini aşırı derecede aşmıştı.

 

"Ben her zaman yeteneğimin dahi seviyesinde olduğunu düşünürdüm ama küçük kardeş Yun ile karşılaştırıldığında......

*İç çekme* bakmaya bile değmezmiş!"

 

Koltuklarda pek çok Yeni Ay Bilge Sarayı öğrencisi iç çekti. Bu ziyafete katılabildikleri için onlar şüphesiz Yeni Ay Bilge Sarayının en elit öğrencileri arasında oluyorlardı ve doğal olarak kendileriyle gurur duyuyorlardı.

Ancak Yun Che'nin artarda 5 maçını izlediklerinde kalplerindeki gurur en ufak bir iz bırakmadan yok oldu ve tüm kalpleri Yeni Ay Bilge Sarayına yeni katılan küçük kardeşleri için saygı ve hayranlıkla dolmuştu.

 

"Bu....gerçekten.....eniştem mi?"

 

Xia Yuanba bunu kaç kez mırıldandığını bilmiyordu. Yun Che'ye başından beri sonuna kadar açılmış gözleriyle bakıyordu.

 

O ve küçük kardeş Yun doğudaki küçük Uçan Bulut Şehrinden geliyorlardı. O yerde yüksek seviye kaynaklar yada güzel koşullar olmamasına rağmen küçük kardeş Yun böyle bir seviyeye gelmişti.

Eğer o büyük bir tarikatta doğsaydı gelişimi tüm evreni şok edecek bir düzeyde olabilirdi....

Lan Xueruo sessizce kalbinde düşünüyordu.

 

O....başından beri aradığım kişi değil mi…?

 

Bunu düşündüğünde Lan Xueruo'nun büyüleyici gözlerinde şiddetli bir karmaşa çıktı ve kıyaslanamayacak büyüklükte bir parlaklık ortaya çıktı.

Yun Che'ye olan bakışları aniden değişti. Yun Che artarda 5 maç yaptığından büyük oranda bilge enerjisi harcamıştı. Dışardan rahat gözükse de alnında boncuk boncuk terler vardı ve nefes alışının hızlı olduğu belliydi.

Sol kolundaki kanlı kesik yarası bakmak için korkunç bir manzaraydı ve akan kan kolunun yarısını kırmızıya boyamıştı.

 

Lan Xueruo hemen kalkıp taşıdığı çeşitli merhemleri çıkardı ve aceleyle Yun Che'nin yanına gidip endişeyle

 

"Küçük kardeş Yun kolun yaralandı. Yara ne kadar ciddi?" Dedi.

 

Yun Che gülümsedi ve cevapladı.

 

"Önemli değil bu sadece kemiğe ulaşmayan bir sıyrık. Ayrıca çoktan kanaması durdu. Endişesi için kıdemli kız kardeşime teşekkür ederim."

 

"Sert davranmayı bırak. Gel ve kıdemli kız kardeşinin bir göz atmasına izin ver."

 

Lan Xueruo yeşim taşı ellerini uzatıp yaraya bakmak için dikkatlice Yun Che'nin kolunu kaldırdı. Bunun ardından yüzünde şaşkınlık dolu bir ifade ortaya çıktı.

Her ne kadar Yun Che'nin kolundaki yara derin olsa da dediği gibi kemiğe ulaşmamıştı.

Bu kesik inkar edilemez bir şekilde Lu Zhannan tarafından yapılmıştı ancak sadece küçük bir yaralanma olarak kabul edilen bir yaraya neden olmuştu...!

 

1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birinden bahsetmeye gerek yoktu.  Lu Zhannan ile aynı seviyede birisi bile bu darbeyi alsaydı kesinlikle böyle hafif bir yarayla kurtulamazdı.

1.seviye Başlangıç Bilge Alemindeki birinin böyle güçlü bir koruyucu bilge enerjisine sahip olabilmesi nasıl mümkündü…?

 

Lan Xueruo'nun yüzündeki şaşkınlığı gördüğünde, Yun Che'nin yüzünde yavaş yavaş gururlu bir bakış ortaya çıktı.

 

"Şimdi bana inanıyor musun kıdemli kız kardeşim? Biliyorsun benim bedenim demirden yapıldı nasıl bu kadar kolayca ağır yaralanabilirim."

 

 

Lan Xueruo nazik bir şekilde güldü ve ;

 

"Bu kadar beyaz ve hassas görünürken bedenin nasıl demirden yapılmış oluyor? Sen daha çok standart bir -boy toya- benziyorsun." Dedi.

 

(Ç.N: Türkçede ne denir hiçbir fikrim yok. Kullanabileceğim en yakın anlamlı kelime jigolo.

Boy toy'u tarif etmem gerekirse özellikle kadınların kocaları yada erkek arkadaşları onlara yeterince ilgi vermediğinde yada ayrılmanın eşiğindeyken haz almak yada eğlenmek için kullanılan erkekler.

 

Yada farklı ve basit bir türde söylersem kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek. :D )

(cevap: çevirmen bey açıklamanızın başındaki kısım için farklı bir tabir kullanılıyor basit türde kullandığınız tabir doğru.

boy-toy : Kendisinden yaşça büyük olan, bayanlar ile ilgilenen ve onların bir dediğini iki etmeyen erkekler için kullanılıyor.başka bir deyimle, jigolonun sevgili versiyonu* )

 

 

"Eh...boy toy?"

 

Yun Che bir an için kaşlarını kaldırdı ve Lan Xueruo'nun kar beyazı yüzüne bakıp mutlu bir şekilde gülerek

 

"Sadece bir güzellik tarafından tutulup onların ihtiyaçlarını karşılayan erkekler boy toy olarak çağırılır ve ben böyle bir güzelliğe sahip değilim......

 

Kıdemli kız kardeşimin beni tutmasına ne dersiniz...?" Dedi.

(Ç.N: :D :D :D :D güldürdün Yun Che :D )

 

"Pff.....Gerçekten yaramaz bir ağıza sahipsin"

 

Lan Xueruo  gözlerini ona devirirken ağzından bir kahkaha kaçtı.

 

"Ben hala senin kıdemli kız kardeşinim tamam mı. Eğer benimle daha fazla dalga geçmeye cüret edersen kıdemli kız kardeşinin senin evliliğinle ilgili kelimeleri yayabileceğine dikkat et.

 Ondan sonra tek bir kızı bile kandıramayabilirsin..."

 

Yun Che'nin ifadesi anında somurtkan hale geldi.

 

(Ç.N: Yazarın dediğine göre Yun Che'nin yüzü burada 囧 böyle gözüküyormuş.)

 

Lan Xueruo'nun girişken olup Yun Che'ye yaklaştığını ve ona endişesini gösterdiğini ayrıca birlikte sohbet edip gülerken ikisinin de bir nebze flört belirtileri gösterdiğini gördüğünde.....

 

Murong Ye'nin yüzü anında yeşile döndü ve dişlerini neredeyse kıracak kadar sıktı. O ve Lan Xueruo genel olarak Yeni Ay Bilge Sarayının altın çifti olarak biliniyorlardı.

 

Büyük kalabalıklar tarafından bir çift olarak tanınmaları için sadece fazladan bir adım gerekiyordu. Ancak o açıkça bu bir adımın ne kadar zor oluğunu biliyordu.

 

 En azından onun şuan Yun Che'ye davrandığı gibi ona hiç davranmamıştı.

 

(Ç.N: O Yun Che çünkü sen hangi ayaksın. Tüm kızlar ona hasta 5 maçtan sonra sende çıkıp onun gibi davransan arada adım falan kalmazdı. )

 

"Şu lanet velet...!"

 

Murong Ye'nin bakışları aniden giderek daha uğursuz olmaya başladı.

 

Yun Che sanki kıskançlık ve nefret dolu bakışları hissetmiş gibi kafasını biraz Murong Ye'ye doğru döndürdü ve dudakları bükülerek fark edilmeyen bir eğri oluşturdu.

 

*Alkış! Alkış! Alkış! Alkış!*

 

O anda keskin ve net bir alkışlama sesi Ana Sarayda yankılandı ve herkesin sesin kaynağına bakmasına neden oldu.

 

Alkışlayan kişi koltuğundan yavaş yavaş kalkıyordu.

 

"Harika...!

 

Karşılaştırmanın ötesinde gerçek bir parlaklık...!

Ben aslında buraya babamın yerine, Saray Şefi Qin'i tebrik etmeye gelmiştim ama beklenmedik bir şekilde birbiri ardında kaplanların ve ejderlerin arasındaki parlak savaşlar sayesinde eğlendim.

 

Hatta Yeni Ay Şehrimizin başka bir parlayan yıldızının doğuşunu görebildiğim için çok şanslıyım."

 

Genç adam konuşmaya başladığında ayrıca Yun Che'ye doğru kulaktan kulağa neşeyle sırıtarak yürüyordu.

Oldukça genç görünüyordu ve en fazla 16-17 yaşlarındaydı.

 

Ancak yüzünde en ufak bir gelişmemişlik belirtisi bile yoktu bunun yerine yüzü soyut bir asillik ve gururlu bir aura taşıyordu. Sesi açık ve nazikti ancak birini boğacak kadar baskı içeriyordu.

 

Yürüyen genci gördüklerinde tüm saray aniden tamamen sessizliğe büründü.

 

Xiao Luocheng...!

 

Yeni Ay Şehrindeki genç neslin arasında inkar edilemeyen 1 numaralı kişisi.!!!

 

Xiao Luocheng ana saraya girdiğinde tüm bakışlar ona odaklanmıştı. Ancak ondan sonra pek çok kişi dikkatini onun üzerinde tutmamıştı.

 

Yun Che 7 tarikattaki 16 yaşındaki tüm öğrencilere meydan okurken ve 7 tarikattan kimse cevap vermezken kimse onu düşünmemişti...!

Bunun nedeni Xiao Luocheng'in seviyesi küçük Yeni Ay Şehrini aşmasıydı. Onun korkunç yeteneği 7 tarikattaki yada Yeni Ay Şehrindeki öğrencilerle karşılaştırılabilecek bir şey değildi.

 

17 yaşında 4.seviye Başlangıç Bilge Alemine giren Tie Hengjun ve 18 yaşında 7.seviye Başlangıç Bilge Alemine giren Lu Zhannan Yeni Ay Şehrinde birinci sınıf dâhiler olarak ünlülerdi.

 

Ancak Xiao Luocheng.....16 yaşında ve 10.seviye Başlangıç Bilge Alemindeydi.!!!

 

Xiao Luocheng Yeni Ay Şehrindeki genç nesildekilerle hiç savaşmamıştı çünkü genç nesil arasında kimse onun rakibi olmak için nitelikli değildi ve kimse onun gücünü göstermesi için yeterli değildi.

 

Her ne kadar o Yeni Ay Şehrinde bulunan Xiao Tarikatının Dış Tarikatının liderinin oğlu olsa da herkes o 20 yaşına ulaştığında onun şehirde kalmasının düşünülemez bir şey olduğunu ve bunun yerine Xiao Tarikatının ana merkezine gideceğini biliyordu.

Korkunç yeteneği ile ana tarikatta bile yeterince yüksek bir pozisyona sahip olacaktı. Xiao Tarikatının ana tarikatı Yeni Ay Şehrinin bakmaya bile hakkı olmayan bir devdi! Ana tarikat Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinin bile yalakalık yapmak zorunda olduğu bir şeydi.

Orası Xiao Luocheng'in ait olması gereken yerdi. Yeni Ay Şehri Xiao Luocheng gibi olağanüstü bir dâhiyi barındırmaya layık değildi.

 

Ancak şimdi Xiao Luocheng sadece ayağa kalkmamıştı ayrıca Yun Che'ye doğru yürüyordu.

 

Herkesin kalbi çılgınca atmaya başladı.

 

Bu mümkün müydü...

 

Yoksa o....

--------------ÇEVİRMEN NOTU-------------

Yoksa o Yun Che'ye mi aşık oldu? Devam beyler az kaldı :D

Xiao Luocheng'in amacı ne?

Yun Che'ye neler diyecek?

Xiao Luocheng vs. Yun Che olacak mı?

Olursa Yun Che kazanabilecek mi?

Kazanırsa nasıl kazanacak?

Yoksa Jasmine mi yardım edecek?

Merak mı ediyorsunuz?

O zaman bekleyin okuyun ve öğrenin……...

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr