Bölüm 91: Güzel Torunum, Sen Gerçekten Benim Güzel Torunumsun

avatar
15473 38

Against The God - Bölüm 91: Güzel Torunum, Sen Gerçekten Benim Güzel Torunumsun


 

Öğle yemeği yedikten sonra, Yun Che Xiao tarikatı tarafından ayarlanan konuk odasında rahat bir uykuya daldı. O önceki gece yataktaki bir o yana bir bu yana dönüşünden sonra yeteri kadar fazla dinlenememişti, bu sebeple bu uyku özellikle derindi ve sabaha kadar uyumasına izin verdi.Özellikle kimsenin onu erkenden rahatsız etmemesi için talimat verdiği için kimse dinleme zamanında gelmedi.

 

"Sen şifa ve kılık değiştirme sanatını nerede öğrendin?" Yun Che yataktan kalktığı sırada, Jasmine 'in sesi zihninde belirdi.

 

"Tabii ki de ustamdan.....önceki ustamdan." Ustasının ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen, öğretmenini düşündüğünde Yun Che hala üzüntüsünü serbest bırakamamaktaydı. Çocuk evlatlık olmayı arzular, ailesi daha henüz göçüp gitmiştir; o sürekli bu tür duygular içerisindeydi. Bu ayrıca Yun Che'nin kalbini kemiren bir şey olması yanı sıra hayatındaki en büyük pişmanlıktı."

 

"Normalde, kılık değiştirme sanatı dönüşmek için havayı kullanır ve kaynak enerjisi kendininkinden düşük olan olan birisini kandırabilir, fakat kendi kaynak enerjisini aşan birisi anında onu doğrudan görecektir. Yine de sen, sen kimliğini  tüm Xiao Tarikatından saklı tutabiliyorsun?" Jasmine'in sesi hayret ve şaşkınlık doluydu.

 

"Haha. Benim kılık değiştirme tekniğimin kaynak gücüyle birazcık bile ilişkisi yok. Dünya Kaynak Alemindeki Xiao Tiannan'ın sözünü etmeyi bırak, Gökyüzü ve hatta İmparator Kaynak uygulayıcıları bile asla gerçeği göremez. Fakat, Ben eski kurt bir herifle karşılaşsaydım o zaman aynısını söyleyemezdim."

 

Yun Che yataktan atladı ve pencerenin önünde gerildi. Şeytani bir sırıtma ağzının kenarına yayıldı… İlk olarak, ilk önce ben birkaç gün için sevinmenize izin vereceğim. Daha sonra, siz çocuklar doğal olarak karanlık ve kaosla dolu bir gökyüzü altında hüzünlü bir şekilde göz yaşlarınızı dökeceksiniz .hahah...... (Ç.N:Adam yakında intikam bizim işimizdir diye reklam verecek gazetelere.)

 

Eğer sen Xiao Tiannan'ı öldürene kadar dövsen bile, derisini yüzmeye yeminli olduğu Yun Che'nin aslında onun Xiao Tarikatının içinde olduğunu tahmin edemezdi. Ve aynı zamanda onun tarafından “üst düzey olarak ele alıyordu ve  atalarına davrandığı şekilde hizmet ediyordu.

 

Yun Che odadan çıktıktan sonra,hemen civarda volta atan Xiao Tiannan'ı gördü. Xiao Tiannan onu fark ettiğinde, yüzünde hemen neşeli bir ifade belirdi. O hızla Yun Che'e doğru yürüdü ve eşsiz bir saygıyla konuştu: "Usta, İyi dinlenebildiniz mi ?Eğer söylemek istediğiniz bir şey varsa lütfen çekinmeden söyleyin"(ulan koskoca tarikat liderini ne durumlara düşürdü adam ya)

 

Yun Che Xiao Tiannan 'ın Xiao Luncheng'in durumunu gördükten sonra kesinlikle öncesinden daha saygılı olacağını biliyordu. O kıkırdadı ve konuşurken başını salladı: "Ben oldukça iyi uyudum. Uzunca bir süredir bir dağa çıkmamıştım, demek ki dağ havası tazeleniyor. Hadi gidip ufaklığı görelim."

 

O sanki  bir tanrının sesini duymuşçasına hemen cevap verdi ve Tıbbi Salona hemen gitmek için yol gösterdi. Tıbbi Salon yolu üzerindeyken onları saygıyla selamlayan Xiao Tarikatı öğrencileriyle karşılaştılar. Bu Xiao Tiannan'ın bu büyük bir nezaketle ağırlanması gereken aşırı derecede prestijli konuğu çoktan açıkladığının kanıtıydı.Tabiki de, Bu deha doktorun kimliği öğrencilerin bilmesine izin veremeyeceği bir şeydi.....Ne kadar az şey bilirlerse o kadar iyi

Tıbbi salona ulaştıktan sonra,akıllı Xiao Luocheng Yun Che'i görünce minnettar bir ifade ortaya çıkardı ve ayağa kalkmaya çalıştı. O zayıf ve samimi bir ses dudaklarından kaçarken Yun Che'i başıya selamlamaya çalıştı: "Kıdemsiz Xiao Luocheng........ Kıdemli Dahi Doktora benim hayatımı kurtardığı için ve bana bit yeniden doğuş şansı teşrif ettiği için teşekkür eder." (Ne yavşadı be :D)

 

"Haha, Önemli olan düşünmüş olmak. Bu gibi bir vücut ile, çok fazla hareket etme." Yun Che yatağın kenarında dikilirken yardım sever bir şekilde güldü."Gel,damarlarına bir göz atalım."

 

Yun che onun eline uzanması ve bileğini kavramasından sonra ifadesi karanlık ve daha karanlık hale gelirken  yüzündeki gülücük belirtisi kayboldu .Onun ifadesindeki köklü değişiklik Xiao Tiannan ve Xio Baicao nun gerginliğinin aşırı derecede büyümesine sebep oldu. Soru sorma dürtüsüne karşı koyamıyor gibiyken o  Yun Che'nin elini öfkeyle lanet okurken Xiao Luocheng'nin bileğinden geri çekti: "Babacık seni burada özellikle benim talimatlarım dışında hiçbir şey yedirmemen konusunda uyarmamış mıydı?!Sen babacığın kelimelerini sadece bir kulaktan diğer kulağa geçen rüzgardan fazla olamayan önemsiz bir şey olarak mı görüyorsun!"(Ç.N:burada neden birden babacık diye konuşmaya başladığın çözemedim ama konu sonuç olarak belli.)

 

Xiao Tiannan ve Xiao Baicao aynı anda görünüşlerini değiştirdiler. Xiao Tiannan ileri küçük bir adım attı  ve korkudan titrerken konuştu: "Usta,bu....bu astının karısı çocuğuna çok düşkün. O böylesine ağır yaraların birinin vücuduna ağır bir yük olabileceğini düşündü ve birazcık yemek yedirmeyi düşündü. Üstüne de Luocheng'in açlık şikayetleri de eklenince, benim mütevazi eşimin bir kase tavuk çorbası ısıtmasına neden oldu...."

 

"Kesinlikle utanç verici!" Yun Che ellerini sallarken aniden bir öfke patlaması içinde haykırdı: "Çocuğuna çok düşkün isteği! Siz insanlar onu öldürmeye çalışıyorsunuz! Bu babacık tüm sabahını ilaç hazırlayarak harcadı ve ilacın tüm etkileri bu kahrolası tavuk çorba kasesi tarafından götürüldü! Bu ayrıca tamamen kırılmış kaynak damarların şişmesine sebep olmuş. Bu derecede iki hasar ile, bu hastalığın tedavisi öncekinden on kat daha zahmetli olacak! Sadece saçma! Unut gitsin, babacık senin oğlunu artık tedavi etmeyecek, onu tedavi etmesini istediğin kişiyi git bul."

 

Yun Che'nin ağzından çıkan her kelime ile Xiao Tiannan'ın yüzü soluk ve daha soluk hale geldi.Yun Che'nin konuşmayı bitirmesinden hemen sonra, Xiao Tiannan'ın tüm bedeni titremeye başladı; O neredeyse diz çökecekken Yun Che'nin söylediği şeyler onu sarsmıştı. Xiao Tiannan anında bir adım öne çıktı ve Yun Che'i tutarken onun panikle dolu sesi 

yalvardı. "Usta...usta lütfen sakin olun! Bu tamamen çocukça bir hataydı! Ben eşimi düzgünce bilgilendirmemiştim. Bu tamamen benim hatam! Eğer sakinleşecekseniz bu çocuk her türlü cezaya razı. 

 

Ben böyle bir şeyin bir daha tekrarlanmayacağını garanti edeceğim....... Usta, bu tamamen bu çocuğun cahilliğiydi! Fakat benim oğlum hiç yanlış bir şey yapmadı ve şu anda onun yaraları aşırı derecede ağır. Eğer usta ona yardım etmezse o zaman o kesiklikle yaşamı boyunca sakat olacak! Ben size merhametli olmanız için yalvarıyorum, lütfen oğlumu kurtarın!"

 

“Humph! Cahillik? Sizin buna cahillik demeniz nasıl mümkün olabilir?Bu apaçık aptallık! Ve sen oğlunun yanlış hiçbir şey yapmadığını söylemeye cesaret ediyorsun. Ben onu kurtarıyorum, Fakat ona zarar veren kişi sensin....İyi ki erken fark ettim; Eğer ben her şeyden habersiz birkaç saat daha uyusaydım senin bu oğlunun işi tamamen bitmiş olurdu.....Eğer senin oğlun ölseydi o zaman sen bir hayvandan daha matah olmazdın...Benim kelimelerimi hafife aldığına göre niçin beni onu tedavi etmem için rahatsız ediyorsun? Onu kendin kurtarmaya ne dersin...

 

Yun Che'nin yüzü Xiao Tiannan'a tükürürken ve Xiao Tarikatının Dış Tarikatının muhteşem liderini küfürlerle azarlarken öfkeyle kızardı. Her sonraki cümle öncekinden daha sert ve daha aşağılayıcıydı; Yun Che onların on sekizinci jenerasyondan atalarına küfür etmeye sadece bir adım uzaklıktaydı. Yeni Ay Şehrinin en etkili figürü Xiao Tiannan daha önce asla bu kadar kötü şekilde azarlanmamıştı; yinede şu anda o saygılı bir şekilde bir torun gibi başını eğdi ve tek telime dahi etmedi....O Xiao Baicao Bu Eksantrik Tanrının Elinin çabuk sinirlendiğini söylediğinde kuşkuluydu, fakat uzun zamandır olan bu kuşkunun hepsi darmadağın olmuştu. Dahi doktorun zarif davranışının bir işaret olmaksızın öncesinde zarif ve bilgin olan doktor şimdi pratik olarak sokaklarda küfreden bir cadaloz gibiydi.Yun Che  (2) den gelen bu azar iyi bir yemek gibi oldu;tüm bedenini canlandırdı. (Ç.N:zevke geldi adam).O yalnızca başlangıç kaynak alemindeyken hiç bir kısıtlama olmaksızın büyük bir tarikat liderine küfür etmişti ve Xiao Tiannan karşı çıkmaya cesaret bile edememişti. Yalnızca bu zevki yaşamış olanlar bu duyguyu anlayabilirdi.

 

Bu dahi doktor sonunda azarlamaktan yorulmuş gibi görünüyordu ve sonunda konuyu sonlandırdı. Bir an için Xiao Luocheng e baktıktan sonra o aniden içini çekti:"Unut gitsin, Ayrıca Bu çocuk ve benim alnımıza yazıldığı kabul edilebilir.Sen ve senin ayak takımın bir yığın inciri berbat etti çoğu durumda ben yalnızca dikkat çekmeden ayrılırdım ve sezi sorunlarınızla baş başa bırakırdım,fakat... *Sigh*……"

 

Yun Che sessizce biraz şaşkın bir ifadeyle bir süre Xiao Luocheng'e baktı. Bakışları üzüntü ve nazik iyi niyet ipucusu taşıyordu: "Bu çocuk gerçekten benim küçük torunumun küçükken ki haline çok benzer...Çocuk, senin ismin....Xiao Luocheng miydi? (Ç.N:yun che nin oscarlık performansına bir alkış istiyorum.ağlattı valla piç :D) Xiao Luocheng başını salladı ve saygıyla cevap verdi: 'Evet, bu gençin adı Xiao Luocheng.

 

Bir zamanlar benim küçük torunum Huangfu Cheng diye çağrılırdı. Siz ikinizde isimlerinizde 'Cheng' e sahipsiniz, bu gerçekten tesadüf eseri....gerçekten tesadüf. Ama ne yazık ki,ben gökleri delebilecek tıbbi güce sahip olmama rağmen, torunumu canlandıramam. Fakat şimdi seninle tanıştım, ben yardım edemem, ancak küçük torunumu ve o zamanlardan olan hatıralarımı düşündüğümde......."

 

Yun Che konuşurken, onun sesi daha ve daha yumuşak hale dönüştü;sanki eski anılara yakalanmış gibiydi. Sis ince bir tabaka halinde onun gözleri üzerinde belirirken onun ifadesi daha ve daha kasvetli hale geldi.

 

Yun Che'nin Xiao Luocheng'i tedavi etmeye devam edeceğini duyunca, Xiao Tiannan bu beklenmedik yeni habere çok memnun oldu. En azından bu azarlara hiçbir şey için katlanmamıştı.Onun konuşmasını dinlerken, Xiao Tiannan'ın kalbi aniden hareketlendi, ve içini çekti."Kıdemli Ustanın küçük torunu...o eşi olamayan doğa üstü bir dahi miydi ?"

"heh heh,evet" Dahi doktor önceki gibi hatıralara dalmış gözüküyordu; bulutlu bir görünüş gözlerine üzerine geldiğinde o duygusal bir sesle konuştu:"Fakat ne yazık ki,tanrılar seçkin kısmı çekemiyordu.O n sekiz yaşında, benim küçük torunum vaktinden önce sona ulaşmıştı...Ve bu olduğunda bu çocuğun yaşı civarındaydı.Küçük torunumun ölümü yüzünden ben özenle iyileştirme sanatı çalıştım, fakat ne yazık ki zaman geriye akmıyordu. Benim medikal yeteneklerim daha da ilerleyerek gelişse bile, onu kurtarmak hala imkansız olurdu."

 

Xiao Tiannan'ın kalbi birden bire karışmıştı. O zorla yutkundu ve dikkatli bir şekilde irdeledi:"Benim oğlum Luocheng ve senin torunun görünüşte benzerler, onların isimleri benzer ,ve onların yaşları bile torunun o zaman ki yaşıyla aynı....Bu basitçe tanrılar tarafından alnımıza yazılmış kader! Kıdemli torununu çok özlediği için ve o zamanki üzüntüsünü unutamadığı için, o zaman..... o zaman Luocheng 'e sana büyükbaba demesine izin vermeye ne dersin? Bir yandan bu torununa duyduğun özlemi kolaylaştırabilir.Diğer bir yandan,ayrıca Luocheng şu anda ciddi bir şekilde yaralı. Eğer Luocheng’i tamamen iyileştirebilirseniz,o zamanlar torunu tedavi edemeyişinin pişmanlığını yatıştıramaz mı?Son olarak....Kıdemli Luocheng'i yeniden doğuş iyiliğiyle onurlandırabilir.Luochen iyi ve saf bir çocuk;o kesinlikle evladınız gibi onun gerçek büyük babası gibi davranacaktır.Yani....Kıdemli buna ne der?"

 

Lanet olsun!!Bu Xiao Tiannan ciddi şekilde çok akıllı; onun ihtiyaç duyduğu bir ipucuydu...Yun Che büyük ölçüde onun zekasını övdü.

 

Bu sözleri duyunca, deha doktorun tüm beli sarsıldı, ve onun bedeni yavaşça heyecan içinde titremeye başladı:"Ne...Ne dedin sen?Az önce ne söyledin....Gerçekten ne demek istiyorsun?"

 

dahi doktorun tepkisini gördükten sonra Xiao Tiannan'ın anlamadığı bir şey kalmamıştı.Kalbinde büyüyen büyük bir mutluluk ile o hemen bağırdı:"Luocheng! Acele et ve büyük babanı selamla!

 

Xiao Luocheng kesinlikle şuanda yapmak zorunda olduğu şeyi biliyordu.O zahmetle üst vücudunu doğrulttu,Yun Che'e baktı ve heyecanla bağırdı: "Büyükbaba!"(Ç.N:buralar gülmekten yere yattığım yerler gözümün önünde canlanıyor mk büyük baba deyişi:D)

"Ne....ne dedin bana?"Dudakları titremeye başlarken Dahi doktorun bedeni öncekinden de fazla sarsılmıştı.

 

"Büyükbaba!Eğer büyükbaba itiraz etmezse,şu andan itibaren,Ben senin torunun olacağım." XiaoLuocheng tam bir içtenlikle bağırdı.

 

"Güzel!Güzel!" Deha doktorun göz yaşları gözlerinden damlarken tüm bedeni çarpıcı şekilde titriyordu..O titreyen elini uzattı ve onları Xiao luocheng'in omuzlarında dinlendirirken heyecanlı bir şekilde yanıt verdi:"İyi torun! İyi torun! Emin ol büyük baban senin hastalığını kesinlikle tedavi edecek.Bu kesinlikle o yıl olduğu gibi olmayacak! İyi torun....Benim güzel torunum..."

 

Dahi doktor daha heyecanlı bir şekilde daha fazla konuştu.Belirgin bir göz yaşı akıntısı yüzünde asılıydı.....Eğer bu dünyada bir oscar ödülü olsaydı,ödülü Yun Che'ye vermemek pratik olarak tanrılar karşı gelmek olacaktır.

 

Senin düşmanın torunu olacak kişi sana saygılı bir şekilde büyükbaba olarak sesleniyor;bu nasıl bir duygu olabilir ki......bunu sadece daha önce yaşamış olanların anlayabileceğini söylemek daha iyi olur!

 

Aynı zamanda,Xiao Tiannan ve Xiao Baicao ayrıca bundan mutlu ve memnundu.Kim Xiao Luocheng'in aslında Eksantrik Tanrının Torununa benzeyeceğini ve onu kendi büyük babası yapacağını düşünebilirdi ki.Bu basitçe kocaman bir iyi şanstı.Onun büyük babası olarak tanınmasıyla birlikte,onun vücudundaki yaralar artık en ufak bir problem teşkil etmiyordu. Yaraları tedavi ettikten sonra,Xiao Luocheng'in kaynak girişlerini açmasına yardım etmesi mantığa uygundu. Böyle yüksek yetenekli bir doktor olması bir tarafa, onun arıtma becerilerin dünyada ikincisi yoktu.Ondan gelen her bir ilacı bulmak şüphesiz ki zor olurdu,ve tanrının iradesine karşı çıkabilecek etkidedir.Xiao Luocheng onun torunu olduğu için,Nasıl onun bonkörlüğünde canını dişine takmazdı ki?

 

Xiao Tiannan 'ın kalbine mutlulukla çiçek açtı. O Xiao Luocheng in tamamen iyileştiğini ve Ana Tarikatta gururla gülümsediğini çoktan görür gibi olmuştu. O kendisini Xiao Luocheng'in göz kamaştırıcı başarısını arkasından izlediğini görmüştü, hatta böylesine küçük bir dış tarikatın ana tarikat ile tamamen birleşebileceğini hissetmişti....Diğer bir taraftan, Xiao Baicao aşırı derecede heyecanlıydı;hatta o kadardı ki o soluksuz bir şekilde söyle: 

 

"Tebrikler tarikat efendim,Tebrikler genç efendim, tebrikler Kıdemli Huangfu böyle iyi bir torun edindiğiniz için.....Bu kesinlikle büyük bir fırsat. Tarikat Efendisi,bu sevindirici fırsat için, Genç Efendinin yaraları tedavi edildiğinde,biz kesinlikle bunu bir gün için kutlamalıyız."

 

"Ha ha ha ha!Bir gün nasıl yeterli olabilir ki.Bizim en azından üç güne ihtiyacımız var .Ha ha ha ha." Xiao Tiannan konuşurken kalpten bir şekilde güldü.

 

"Büyükbaba, bu torunun...senin için secde edecek." Xiao Luocheng nazikçe gayret  etmek ve kalkmak için çaba harcadı. Her hareket dayanılmaz bir acıya sebep olsa bile,o mücadele verdi ve önceki gibi direndi,Yun Che'nin önünde secde etti.

 

"Hayır,hayır hayır yapma!" Yun che hemen ona onun omzunu kullanarak ona destek verdi, ve kendini suçlar bir yüzle konuştu: "Güzel torunum, vücudundaki yaralar hafif değil, sen kesinlikle çok fazla hareket etmemelisin. Sen tamamen iyileştiğinde saygını sunman için çok geç değildir; tek önemli şey kalbinin olup olmamasıdır."

 

"Ge...gerek yok, büyük babanın endişelenmesine gerek yok. Ben yaralı olsam bile hala büyük babam için secde edebilirim." Xiao Luocheng inatçı bir yüzle dişlerini gıcırdatarak söyledi.(Ç.N:işte mutlu aile tablosu diye buna denir:D)

 

"heh heh.Kıdemli Huangfu ,Luocheng'in zihni evlatlık olmayı kafaya takmış ve olsa olsa en çok şükran dolu bir kalbe sahiptir.Yalnızca onun secde etmesine izin ver.Ayrıca o seni çoktan büyük babası olarak tanıdı, bu secde gerekli."

Xiao Tiannan konuşmayı bitirdiği an, Xiao Luocheng çoktan kafasını eğmişti.Yatakta, zorla çaba gösterdi ve Yun Che'e bir secde verebildi.Başını kaldırdığında onun ifadesi çoktan acıdan beyaza dönmüştü.

 

"Aiyo,aiyo.....Güzel torunum, sen gerçekten benim iyi torunumsun" Yun Che  aceleyle Xiao Luocheng'e hayranlıkla dolu bir yüzle söyledi

 

(Ç.N:bu bölüm bayağı eğlenceliydi.okurken de çevirirken de ayrı ayrı gülümsetti beni.Beğendiyseniz aşağıya yorum bırakabilirsiniz arkadaşlar bu yorumlar bizi çeviriye devam etmeye teşvik ediyor.)

(Dn: çevirmen arkadaştan ricam medikal kelimelerini tıbbi olarak çevirmesi :D teşekkürler )

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr