Against The God - Bölüm 104: Yaklaşan Kriz

---

 

Çeviri için mercanerr, düzenleme için Rising Grey, kontrol, edit için Rising Grey arkadaşımıza teşekkürler. Keyifli okumalar..

 

USELESS NOTU : BUNDAN SONRA TOPLU VAR BEKLEMEDE KALIN NE ZAMAN DERSENİZ BUGÜN DEĞİL BELLİ :D YARINDA DEĞİL PERŞEMBEYE DOĞRU KAYDI AKSİLİK YÜZÜNDEN TEŞEKKÜRLER

 

“Yaralarına bir göz atayım,eğer çok garip değillerse  onlarla başa çıkabilmeliyim.”İç çekerken Feng Baichuan  yatağın önüne doğru yürüdü.

 

Fakat,Yun Che başını salladı:

“Gerek yok,bu küçük yaralarla baş etmek için kendi yollarım var.Endişelenmenize gerek yok.Siz şu anda bir felaketle karşı karşıyasınız bu yüzden klan lideri olarak yapman gereken bir şeyler olmalı.Bizi düşünmene gerek yok.”

 

Feng Baichuan başını salladı ve ısrar etmedi:”Tamam o zaman siz   çocuklar burada kalın ve iyice dinlenin.Eğer herhangi bi rşeye ihtiyacınız varsa yalnızca beni çağırmanız yeterli….Umarım bu kötü niyetli adamlar birazcık geç gelir.”

 

Feng Baichuan kapıyı açtı ve endişeli bir ifadeyle ayrıldı.Yun Che ellerini çenesine koydu derin düşünceye daldı.

 

“Senin yaraların gerçekten iyi mi? Sonuç olarak yakın bir zamanda böylesine büyük bir yükseklikten düştün.”Lan Xueruo endişeli bir şekilde sordu.

 

Yun Che kibarca başını salladı ve gülümsedi: “Kıdemli Kardeşim dahi bir doktor olduğumu söylediğimi hatırlıyorum.Dahi bir doktor için,bu tür yaralar hiçbir şey.”

 

Diğerlerine göre onun bedenindeki yaralar kesinlikle ağır görünecekti ancak onun gözlerinde yalnızca hafif yaralar olarak görülüyordu.

 

“Dahi doktor? Dahi bir doktor olsan bile hayatını bu şekilde bir kenara atabileceğin anlamına mı geliyor!” Lan Xueruo’nun gözleri kızardı çünkü Yun Che’nin onun hayatını iki kez ardı ardına nasıl kurtardığını düşünüyordu:“Sen gerçekten ölseydin hayatımın geri kalan süresi boyunca asla kendimi affedemezdim.”

 

“Haha” Yun Che güldü:

“Yuanba haklıydı,Kıdemli Kardeş geçten çok nazik.Her şeyden önce ben  Kıdemli Kardeş için bir yük olan biriyim bu yüzden ben kendimi suçlamalıyım ancak şu anda bunun yerine Kıdemli Kardeş kendini suçluyor.”

 

Lan Xuruo’nun bakışı titredi.Alt dudağını ısırarak yavaşça söyledi:“Küçük Kardeş Yun gelecekte lütfen daha önce yaptığın şeyi bir daha yapma,tamam mı? Aslında benim vücudumda çok fazla koruyucu araç var bu yüzden kolay kolay incinmem.Eğer benzer bir şey tekrar olursa, kendi hayatını göz ardı ederek beni koruma.Sadece kendini koruman yeterli.”

 

“Ben bunu yapamam.”Yun Che inatçı bir şekilde başını salladı.

 

“Niçin yapamazsın?Kendi hayatına değer vermiyor musun?’’ Lan Xueruo’nun kalbi hızla attı.

 

“Hayır.Hayatıma çok değer veriyorum.Ne olursa olsun,ölmeme izin vermem.Sadece bu….sadece bu…” Yun Che Lan Xueruo’nun onun gözlerinin içindeki derin üzüntüyü görmesine engel olmak için gözlerini kapadı:

“Ben bir keresinde bana çok iyi davranan bir kıza hayal kırıklığı yaşattım……Sonunda,benim yüzümden o kucağımda öldü…Belki de ben bu acı on ömür boyunca bile unutamayacağım.O günden beri ben bana iyi davranan bir kızın asla herhangi bir acı çekmesi izin vermeyeceğime yeminliyim….Asla!”

 

“…Bu kız,şuan ki eşin olamaz değil mi?’’ Lan Xueruo Yun Che’e baktı,onun bakışları kendinin bile anlayamadığı bir karmaşa açığa vuruyordu.

 

Tabiki de değil.Fakat onun bana davranış şekli hala güzel olarak kabul edilir. Ayrıca bu yüzden ona davranışım nasıl güzel düşünülebilir ki?  Xia Qingyue’i düşününce,Yun Che kibarca gülümsedi.Birkaç gün boyunca aynı yatağı paylaşmış olsalar bile hatıralar yine de harikaydı.Fakat,onlar muhtemelen gelecekte tekrar karşılaşmayacaktı yine de kalbinin derinliklerinde sıkıca karısı olarak yer etmişti çünkü o iki yaşamındaki ilk karısıydı;onlar sözde karı koca olmalarına rağmen.

 

“Küçük Kardeş Yun,sen sadece on altı yaşındasın!Sadece böylesine genç bir yaşta evli değilsin ayrıca senin için hayatını feda eden bir kıza sahipsin…Belki de hala senin tarafından zarar gören başka kızlar var.Ben aşkta maymun iştahlı ve tutkulu birçok erkek gördüm ancak senin kadar genç yaşta olanını ilk kez  görüşüm.”

 

Lan Xueruo gülerek söyledi.Yun Che’nin eşinin kimliğiyle ilgili olarak o her şeyden haberdardı.Bu Lan Xueruo’nun Yun Che’nin tüm geçmişini araştırmak için Yeni Ay Şehrine birini göndermesi sebebiyleydi.Xia Qingyue’nin Donmuş Bulut Asgard’ın bir öğrencisi olduğu gerçeği Yüzen Bulut Şehrindeki herkes tarafından biliniyordu.Bu aynı zamanda onun dahil olduğu Xia ailesine Yüzen Bulut Şehrinde kimsenin kışkırtmaya cesaret edemeyeceği tartışmasız büyük bir figür olmasına izin vermişti.Sonuç olarak,dört ana tarikat içindeki Donuş Bulut Asgard en az öğrenciye sahip olandı fakat kendilerini en iyi koruyan olarak biliniyordu.

 

Yun Che gülümsedi,soru sorarken cevabında yorum yapmaktan kaçındı: ”O zaman Kıdemli Kardeşin hoşlandığı bir var mı?”

 

“Benim mi? Tabii ki hayır. Kıdemli Kardeş sanki senin gibi her yerde kadın düşkünü.” Lan Xueruo dudaklarını büzdü ve güldü.

 

“Phew,biri olamaması ne şans ama aksi halde üzüntüden ölebilirdim.” (Yun Che yeteneğini konuşturuyor beyler :D) Lan Xueruo derin bir nefes aldı ve ifadesi bile epeyce gevşedi.

 

“…Seni küçük piç! Ben aşk hakkında sana maymun iştahlı olduğunu söylerken senin hakkında yanılmamışım.”

 

Lan Xueruo azarlama yüzü ortaya çıkarmak için burnunu gerdi.Bundan sonra onun ifadesi belli belirsiz bir istekli bir arzu takınırken çekici yüzünü gösterdi:

“Kıdemli kardeşin gelecekte evlenmek isteyeceği kişi kuşkusuz dünyayı fethedebilecek olan rakipsiz bir kahraman olacaktır.Senin gibi oynak gönüllü bir velet hiç de benim tarzım değil.Ayrıca sen zaten evlisin.”

 

Yun Che:

“….”

 

“İyice dinlen.Mink kar önceki uçuştan dolayı çok yorgun.Onun tüm gücü tükendi ve oldukça uzun bir süre uykuya dalmak zorunda olabilir.Biz onun uyanmasıyla birlikte ayrılabilir.Buradaki insanlara gelince ben iki küçük çocuğa onlara gücümün yettiği kadar yardım edeceğime dair söz verdim.”

 

Bir süre Yun Che ile konuştuktan sonra o açıkça Yun Che’nin kendini zorladığını hissetti ve bu sebeple onu rahatsız etmeye devam etmedi.Dışarı çıktıktan sonra kapıyı yavaşça kapattı.

 

“Onların koruduğu şeyle ilgileniyor musun?” Jasmine Lan Xueruo ayrılır ayrılmaz aniden sordu.

 

“Tabii ki!” Yun Che kapalı gözleri ile yanıtladı: “Anka kuşu esansı burada olduğu için anka kuşunun geride bıraktığı şeyin büyük bir şey olması ihtimali var!Anka Kuşu,bir ilkel ilahi canavar! Bir tüyü bile olsa İlahi Kaynak Alemi değerinde olacaktır!Madem ki yabancılar burayı keşfetti,korunan şeyi elde edemeseler bile yine de bu yerle ilgili haberlerin yayılması ihtimali yüksek.Zamanı geldiğinde buraya kim bilir kimin elleri uzanacak.”

 

“Hmph! Nasıl sıradan bir ölümlü bir ilkel ilahi canavara ait bir şeyle ilgilenebilir.”

 

Jasmine soğuk soğuk küçümser bir şekilde burnunu çekti ve daha sonra bir daha konuşmadı o sanki Yun Che’e bir tür uyarı veriyordu.

 

Sessizliğin ortasında onun bilinci bir düzine yada daha fazla otu bulmak için Gökyüzü Zehir Sedefine dalmadan önce  Yun Che bedenindeki yaraları kontrol etti .Onları bir süre için erittikten sonra,simsiyah jelatinimsi bir yumru elde etti.Gözlerini kapatmadan önce omUzunun üstüne diz bir tabaka halinde sürdü ve uykuya daldı.

 

“…..Eğer zeki olsaydın o zaman dağın arkasındaki mührü hızlıca çözerdin! Sen buradaki koruyucu aile yerinde olsaydın kesinlikle onu çözmek için bir yolun olurdu! Bunu yapan için bizi zor kullanmaya mecbur etme!”

 

Aşırı derece kötü niyet ve tehditkar gözdağı taşıyan kaba ve şiddetli bir ses geldi.

 

“Bu mühür her zaman buradaydı ve biz dürüstçe onun ne olduğuna dair hiç bir fikrimiz yok!Onu çözme yolu şöyle dursun!Biz sadece medeniyetten uzak bir şekilde burada yaşayan küçük bir klanız.Eğer biz gerçekten bir tür hazineye sahip olsaydık,niçin bizim klanımız böylesine acınacak bir durma düşebildi.”Bu Feng Baichuan’ın sesiydi.

 

“HAHAHAHA!Bizim üç yaşında olduğumuzu mu düşünüyorsun?Kim senin yalanlarına inanır ki!Bu bizim kaptanımız ve yardımcı kaptanımız kişisel olarak geldi.Eğer sen aptalı oynamaya devam edersen,tüm klanının yok olup olmayacağını görürsün!”(Ç.N:Burda yazara iyi geçirdim arkadaşlar..son üç paragrafı tekrar tekrar okudum ne alaka diye meğer diyalog başkalarıyla geçiyoRmuş :D sizinde kafanız karıştıysa buna dikkat edin)

 

—————

 

Bu sesler….onlar olabilir mi…..

 

Yun Che anında yatağından kalktı.Hareket ettiğin sol omuzu hala acımasına ve esnek olmamasına rağmen düne nazaran daha iyiydi.Bedenindeki küçük yaraların çoğu hemen hemen yarısı iyileşmişti ve onun bedeni artık dünkü kadar zayıf değildi;en azından şuanda yürürken herhangi problem yaşamıyordu.O yataktan aşağı inmek istediği gibi odanın kapısı açıldı ve Lan Xueruo aceleyle içeri girdi.Yun Che’nin çoktan kalktığını görünce endişeyle söyledi:

“Kötü,Küçük Kardeş Yun Siyah Şeytan Paralı asker grubu bugün geldi.Onlar yüzden fazla adam getirmişler ve köyün girişini tamamen kapatmışlar.”

 

Neden onlar bu kadar hızlı?Yun Che kaşlarını çattı.

 

“Klan Lideri Feng ve geri kalanlar hazırlıksız yakalandı fakat şu anda tüm klan önlem alıyor.”Lan Xueruo’nun ifadesi endişeyle doluydu.

 

Bu anda,başka bir yüksek sesli kükreme dışarıdan geldi:

“Bu dünkü küçük güzellik değil mi! Hiç bir hazine?(Bunu Feng Baichuan’ın hazine yok dediği için söylüyor) Bu çok iyi! İlk önce bu küçük güzelliği teslim et!Biz amcalar ilk olarak eğlenelim ve belki de hazine konusunu bile unutabiliriz, hahahahah.”

 

Uzaklardan bir kahkaha dalgası işitildi.Yun Che haşlarını çattı….O aniden Siyah Şeytan Paralı Asker grubunun niçin bu kadar hızlı bir şekilde saldırmak için geldiğini anlamıştı….Bu çok belliydi….bu yerde hazine olarak adlandırılabilecek bir şey olup olmadığı kesin değildi. Buradaki insanların kaynak güçlerinden dolayı aklı başında olan herhangi biri bile bir tür hazine olsa bile hiç bir şekilde güzel bir tane olamayacağı sonucunu çıkarabilirdi.Fakat dün Lan Xueruo bu paralı asker grubundan üç insanlar dövüştü ve Lan Xueruo’nun güzelliği çok harika olması onları kutsal bir varlık olduğunu düşündürerek şoke etmişti.Buraya gelmelerinin nedeni Lan Xueruo’dan başka bir hazine için değildi! Onlar eğer birazcık geç gelselerdi onun ayrılabileceğinden korkuyorlardı.

 

‘’Bu kötü insanlar grubu!’’ Lan Xueruo yüzü öfkeden dolarken dudaklarını ısırdı:“Küçük Kardeş Yun,hala yaralısın bu sebeple burada kalıp dinlenmelisin.Ne olursa olsun gitme.Ben onlara bir ders vermeye gideceğim.”

 

Eğer Lan Xueruo dün bu üç insanı hemen öldürseydi,olaylar böyle ani bir atakla sonuçlanmayacaktı.Fakat Yun Che Lan Xueruo’u suçlayamazdı;sonuçta o hala bir kızdı ve onun kalbi doğal olarak saftı.O Lan Xueruo’u geri çekti ve kaşlarını çatarak sordu:

“Bu paralı asker grubunun yetiştirme düzeyleri ne?’’

 

“Girmek için bir gereklilik var gibi gözüküyor.Onların her biri Temel Kaynak Aleminin üzerinde! En düşük kaynak güçlüsü Başlangıç Kaynak Aleminin ilk seviyesinde. Seksenden fazlası bir ile beş seviyesi arasından ve otuzdan fazlası beşinci seviye Başlangıç Kaynak Aleminin üzerinde.Ayrıca onların Gerçek Kaynak Alemine kaptan ve kaptan yardımcıları  olmaları gereken dört tane daha var.”Lan Xueruo kaşlarını kırıştırırken cevap verdi.Böyle bir sıra ile, onuncu seviye Temel  Kaynak Aleminde olan Feng Baichuan ve diğerleri için oları geride tutmak imkansızdı.

 

“Gerçek Kaynak Alemi…”Yun Che Lan Xueruo’u tutmaya çalışan ellerini sıkarken  derin bir nefes aldı:“Hayır! Sen gidemezsin !Sen onların az önce ne dediğini duydun;onların ziyaretinin sebebi büyük olasılıkla sensin.Yüzün üzerindeki Başlangıç  Kaynak Alemindeki insanı bırak yalnızca gerçek Kaynak Alemindeki kaptanlar bizim başa çıkamayacağımız insanlar.”

 

“Onlar çoktan köyün çıkışına barikat kurmuş bu yüzden biz istesek bile kaçamayız.Ayrıca…Belki de ben yine de yeterli bir çaba ile onlarla başa çıkabilirim.” Lan Xueruo bunu söylerken,ellerini uzattı ve boynundaki inci kolyeyi çıkardı.Kısa bir süre sonra,onun derin enerjisi Yun Che’nin şaşkın bakışları altında hızla yükseldi:

“Bu kolyenin üzerindeki inciler Kaynak Kilitleme İncisi olarak biliniyor.Giyildiğinde giyenin kaynak enerjisi beş sıra kadar bastırılabilir.Benim gerçek kaynak gücü yetiştirmem üçüncü seviye gerçek Kaynak Aleminde.Onlar beni kolayca incitemezler.”

 

Lan Xueruo’nun kaynak enerjisindeki değişim Yun Che’i şaşırtmıştı.On sekiz yaşında,Kaynak aleminin üçüncü seviyesinde…Bu tamamen Yeni Ay Şehrinin bir numaralı defası olan Xiao Luocheng farklı ve şaşırtıcıydı! O hayretle sordu:

 

’’Kıdemli Kardeş,Ne yaptınız siz…?’’ (Ç.n:Hep sen mi şaşırtcan az da sen şaşır :D)

 

“Ben bunu yapmayı seçtim çünkü çok fazla dikkat çekmeyi istemiyordum.Neyse,sen burada kal ve ben seni buranın dışına çıkarmak için bir fikir düşüneceğim.”

 

Lan Xueruo konuşmasını bitirmiş ve ayrılmak üzere olmasına rağmen Yun Che tarafından tekrar geriye çekildi:”Kıdemli Kardeş Gerçek Kaynak Aleminde olsan bile,Gerçek Kaynak Alemindeki dört insana karşı olacak! Bunu söylerken emin olamıyorken onların seviyesi seninkinden yüksek olabilir….Eğer burayı terk etmenin bir yolu yoksa ben seninle birlikte geleceğim.

Ç.N:Bu bölümü “zoldrickkillua” adlı arkadaşımıza gelsin istiyorum neden diye  soracak olursanız adam yorumlarımı falan o kadar beğenmiş bir bölümü ona adayım dedim :D Neyse sonraki bölümde görüşürüz.

TROLL KİNG NOTU : İYİ OKUMALAR…