Against The God - Bölüm 150: Tüm Seyirciler Şok

---

 

Çeviren: Black Wall – Düzenleyen 1ghostdreamer – Yayıncı: Useless

   

 

“Küstah velet. Bu gün sana dünya ve cennet arasındaki farkı öğreteceğim!”

 

Yun Che’nin sözleri Murong Yi’yi kızdırdı. Sanki küçük bir fare onun önünde kibirli bir aslan olduğunu hissetti. Yun Che’ye

 

Elini uzattı ve küçümseyerek, “Gel, beni nasıl eğlendireceksin görelim.”

 

Murong Yi kimliğiyle o bu kadar seyirci önünde ilk saldıran olmak istemiyordu. Yun Che konuşmayı kesti, ayakları bir anda yeri tekmeledi ve karanlık bir bulanık Murong Yi’ye doğru uçtu ve bir yumruk Murong Yi’nin göğsüne direk vurdu.

 

Yun Che bu hareketinin içine tüm gücünü koydu, o geriye hiçbir şey bırakmadı ve saldırısında herhangi bir şey için geri adım atmadı. Onun bu hareketi gerçek bir kafa kafaya saldırı anlamına geliyordu.

 

Gerçek kaynak alemi 9. seviyesindeki bir kişiye saldıran gerçek kaynak alemi 2. seviyesindeki bir kişi?

 

Dövüşü izleyen tüm dış saray öğrencileri neredeyse gülmelerini tutamadılar. Eğer Yun Che hareket yeteneklerini kullansaydı

 

Gerçekten 1 veya 2 saldırıyı engelleyebilirdi. Ama en başından beri kafa kafaya saldırdı. Ölümünü arıyordu!

 

“Aptal” Murong Yi soğuk bir kahkaha attı. Sağ eline Gerçek kaynak aleminin 9. seviyesindeki enerjisini aktardı, bir anda

 

Kaynak gücü vızıldamaya başladı. Acımasızca Yun Che göğsüne doğru vururken kalp ürperten bir şekilde ” Yere yat ve benim için ağla” diye fısıldadı.

 

“Boom! Boom! Boom!”

 

Yun Che’nin sağ yumruğundaki kaynak enerjisi direk Murong Yi’ninki ile çarpıştı ve 3 patlama yankılandı. Çarpışan enerji patladı ve Murong Yi’nin

 

Kaynak enerjisi dağıldı. Ama Yun Che’nin saldırısı zayıflamadı ve şimdi sağ yumruğu Murong Yi’nin göğsünden 5 adım uzakta.

 

“N…Ne!”

 

Murong Yi aslında küçümseyerek yun Che yi yerde ağır yaralı görmeye hazırlanmıştı, şok oldu. Bedeni içgüdüsel olarak geri çekildi

 

Ve vücudunun tüm kaynak enerjisi mümkün olan en hızlı şekilde göğsünün önündeki iki koluna odakladı.

 

Bang!

 

Başka bir yüksek ses Murong Yi’nin sağ koluna Yun Che’nin sağ yumruğu çarptığında çıktı. Bir anda kaynak enerji dalgası patladı,

 

bir süre aralıkla 2 büyük patlama oldu, sonra Yun Che 15 adım geriye uçtu ve dengesini sağladı ve o tesadüfen sağ kolunu salladı.

 

Murong Yi ye gelince o 3 adım geriye çekildi ve orada bir süre hiç hareket etmeden durdu. Yun Che ye uzun bir süre çirkin bir yüzle

 

Baktı gözleri öfkeden kıpkırmızı olmuştu.

 

O anda tüm alan sessizlik içindeydi. Tüm öğrenciler şaşkındı. Sonucun böyle olmasını kimse beklemiyordu. İlk takasta, aslında..

 

Böyle büyük bir güç kullanılan, doğrudan bir çarpışmada, güçler arasındaki böyle bir eşitsizlikle, başlangıçta Yun Chenin korkunç bir şekilde kaybedip ağır yaralanacağını düşünmüşlerdi. Ama bu ikisi aslında bir birlerine denkti.

 

Bu nasıl mümkün olabilir?

 

Ve aslında eşit bir maç olduğunu görmek mümkündü. Locada Qin Wushang’ın yüzündeki şok ifadesi yavaştan bir gülümsemeye döndü. Murong Yi 3 adım geri gitmişken Yun Che 15 adım geri gitmişti ama her zamanki gibi vücudundan sakin aura yayıyordu ve yüzünde bir değişiklik yoktu.

 

Murong Yi ye gelince… Onun sağ kolu göründüğü kadarı ile titriyordu ve genişlemiş parmakları hafif uyuşmuş bir hal sergiliyordu…

 

belli ki eli yun Che’nin yumruğu ile çarpışması sonucu böyle olmuştu, ifadesi daha beterdi.

 

“Bu bir yalan? Yun Che, sadece gerçek kaynak âleminin 2. düzeyinde olduğu açık.”

 

“Kıdemli Murong Yi kesinlikle yun Che’yi test etti ve kaynak gücünü kullanmamış olmalı, öyle olmalı.”

 

“Neden artık gülmüyorsun?” Murong Yi nin çirkin ifadesine bakan yun Che alaycı bir şekilde sordu, dudaklarının köşesi kavisli bir hal aldı.

 

Murong Yi’nin yumruğundaki uyuşma hissi nihayet biraz sakinleşti. Somurtkan bir yüzle zorla güldü “Benim saldırılarımı karşıladığını mı düşünüyorsun?

Zafer mi? Ne şaka! Az önce kaynak gücümün yarısını bile kullanmadım. Benim gözümde hala küçük bir faresin… öl!!”

 

Murong Yi’nin vücudu sallandı ve kaynak enerjisini herhangi bir sınırlama olmadan serbest bıraktı. Vücudunda ki tüm kasları ve kemikleri genişledi, ayaklarının altındaki zeminde

 

Çatlaklar oluştu ve şiddetli bir rüzgar Yun Che’ye doğru uçtu.

 

“Bu yüksek seviye kaynak hareket tekniği ‘Gölge adımları'(Shadow Chasing Steps tr si saçma oldu) Murong Yi kullandığında, temel olarak mükemmel oluyor!”

 

“Kıdemli Murong Yi kaynak hareketi kullanması… Tek darbede Yun Che’yi yenmek için mi hazırlanıyor?”

 

Murong Yi’nin bedeni hızlı bir şekilde gölge oldu onun hızı aşırı derecede fazla idi yarım saniye içerisinde saten Yun Che’nin sağ tarafına geçmişti

 

Sonra birden bire onun şekli karanlık bir şekilde parladı. O garip bir şekilde enine doğru yarım adım attı ve o anda dirseği

 

Şiddetli bir şekilde yun Che’nin kaburgasına vurdu… O anda izleyen öğrenciler bu şok değişimden dolayı haykırdılar.

 

Böyle şok edici bir hıza zaten insanlar zor tepki verdi, hızla duruşunu değiştirmeyi başardı… Bu gizemli kaynak becerisini

 

Kullanırken rakibinin tepki vermesi mümkün değildi.

 

Ama hemen ardından, herkes nefesini tuttu.

 

Yun Che’nin tepki hızı herkesin tahmininden daha hızlı çıktı. O sol kolunu doğrulttu ve Murong Yi’nin dirsek darbesini blokladı ve sol kolu ağır bir şekilde çarpıştı.

 

Kaynak enerjisi yayılırken, kemiklerin çatırdama sesi yankılandı.

 

Murong Yi aslında saldırısının engellenmesine şaşırmasına rağmen, yüzünde soğuk bir gülümseme vardı… Tam gücü kullandığı bir darbe kullanmıştı, bundan çıkan tek sonuç

 

Rakibinin kolu güçlü kaynak enerjisiyle kırılması ve geriye doğru ağız dolusu kanla uçması demekti. Ama onun soğuk gülümsemesi yüzünde sadece bir saniye sürdü.

 

Çünkü onun dirseği Yun Che’nin koluyla çarpıştığında hissettiği geri tepme vücudundaki tüm kan damarlarını ve organları acıdan kıvrandıracak

 

Kadar zorba idi. Yun Che’nin ayakları altındaki zemin parçalandı ve ayakları toprağın içine batmasına rağmen o tek adım geri gitmedi.

 

O aslında tamamen saldırıyı engelledi.

 

Bu… Bu nasıl mümkün olabilir! Murong Yi’nin tüm vücudu kasıldı. Onun gözleri şiddetle titriyordu. Onun ve Yun Che’nin ilk takasında, sonuç ikisinin eşit olmasıydı.

 

Bu onu çok utanç hissettiriyordu. Bu nedenle bu harekette o kontrolsüzce tüm gücünü kullanmıştı. Bu kaynak beceri eşliğinde süpriz bir saldırı idi.

 

Bu tek saldırı ile Yun Che’yi bitirmek istedi. Ama onun tam güç saldırdı Yun Che tarafından engellendi, onu tek adım geri bile itemedi.

 

İmkansız! Bu imkansız! Bu kesinlikle tesadüf olmalı! Ya da o engelleyerek belki de iç yaralanmalar geçirdi!

 

Murong Yi yüreğinde çılgınca inledi. Onun tam gücü aslında Gerçek kaynak âleminin 2. seviyesindeki biri tarafından engellenmiş olması gerçeğini kabul edemedi.

 

Vücudu hızla karşı tarafa döndü ve yüksek sesle kükredi. O kaldırdığı sol yumruğu ile bir kez daha Yun Che ye tam gücüyle vurdu. Bu saldırı bir kez daha Yun Che tarafından

 

Engellendi hatta onu yarım adım geriye bile itmeyi başaramadı.

 

Murong Yi tedirgin oldu, ciddi bir yüzle ayaklarını yere vurdu ve kaynak becerisini aktif etti, onun yumrukları, dirseği, omuz, diz ve bacakları ofansif bir pozisyona girdi…

 

Öfkeli kaynak enerjisi içini doldurdu ve acımasızca Yun Che ye saldırdı. Saldırılar durmaksızın şiddetli bir fırtına gibi kükreyerek düştü sahneye şiddetli amansız bir fırtına getirdi.

 

Yun Che’nin ifadesi su kadar sakindi. O sakin ve rahat bir şekilde Murong Yi nin tüm saldırılarını dağıttı. Darbeler çarpıştığı her seferinde kükreyerek patladı. Bunun dışında sahne

 

Çoktan paramparça olmuştu ve çatlaklar hala endişe verici şekilde yayılmaya devam ediyordu.

 

Tüm izleyenler tamamen şaşkındı.

 

Onların ilk çarpışmasında Murong Yi kasten gücünü geri tutması anlaşıla bilinirdi. Ama murong Yi nin ifadesi tamamen sert oldu, kasları ve damarlarının gerildiği açıkça görüle biliniyordu.

 

Anlaşılan o tam gücünü kullanıyordu hatta kaynak becerisi bile kullanıyordu. Ama Yun Che ile eş zamanlı olarak çarpışmadan sonra o rakibi üzerinde tek bir avantaj bile kazanamadı. O hücumda

 

Olup Yun Che tamamen savunmada olsa bile, Yun Che’nin rahat ifade sergilemesi ve yüzünde gösterilen basınca dair en ufak bir ipucu yoktu.

 

Herkes tamamen şaşkındı… Onlar arasında 7 Gerçek kaynak aleminin farkı vardı.

 

Öğrencileri bırak, locada izleyen yaşlılar ve öğretim görevlilerinin yüzlerinde bile şok ifadesi vardı. Murong Yi’nin tüm gücünü kullandığı çok net bir şekilde görmek mümkündü.

 

Ama böyle bir sonuç onların konuşamadan uzun bir süre bakmalarına neden oldu.

 

Gerçek kaynak âleminde 7 düzeylik fark kuşkusuz büyüktü, ama Kötü Ruh ve Budanın Büyük Yolunun getirdiği bin beş yüz kilogram ile fark saten çoktan aşılmıştı hatta fark açmıştı.

 

Tam güç saldırılarını Yun Che için karşılaması mümkün değildi bu sonucu tahmin etmek Murong Yi için mümkün olan bir şeydi aklı daha fazla ve daha şiddetli olmaya başlamıştı.

 

Soğuk bir parlaklık aniden elinde parladığı gibi yüksek sesle kükredi uzunluğu yaklaşık 7 metre olan gümüş mızrak Murong Yi’nin ellerinden çapraz bir şekilde fırladı ve

 

Yun Che Yi doğrudan deldi.

 

“Kardeş Yun, dikkat et!”

 

Kalabalığın önünde insanlarla durumu izleyen Lan Xueruo, aniden endişeyle bağırdı.

 

Bu sahnede herkes şok oldu. Gerçek Kaynak âleminin 9. seviyesindeki bir iç saray öğrencisi bile bile Gerçek kaynak âleminin 2. seviyesindeki birine karşı tüm gücünü kullanması mümkün değildi.

 

Üstüne 3 yaş büyük bir öğrenciydi. Bu durum şok yaratırken, aynı zamanda Murong Yi için utanç duyulacak bir durumdu. Ama bu şiddetli savaş sırasında, aniden ona silahıyla saldırması gerçekten aşağılık oldu.

 

Onun zihni zaten limitine dayanmıştı, Murong Yi’nin bu şekilde hareket etmesinin nedeni oldu. Bu takasla o daha endişeli oldu. O zaten tamamen yüzünü kaybettiğini hissetti. Hatta yüreğinde yenileceğine

 

Dair bir ön sezi vardı. Ama o kaybedemezdi, kaybetmeyi göze alamazdı! Gerçekten yenilseydi, bu günden itibaren, o Mavi Rüzgâr Kaynak Sarayında başını kaldırması mümkün olmayacaktı. Bu savaş aynı zamanda tüm Mavi Rüzgâr İmparatorluk Şehrine yayılacaktı. Yun Che tüm kentte tanınmış olacaktı, ama Murong Yi, kuzey mareşalinin oğlu, diğerleri için alay konusu olacaktı.

 

O ne olursa olsun, kaybedemezdi. Hiç bir aracı madde, o kaybetmemeliydi.

 

Mızrağı ani baskıyla inanılmaz hızlı oldu. Hatta Yun Che bir iç saray öğrencisi olarak Murong Yi’nin böyle aşağılık yollara başvuracağını düşünmüyordu. O şok olsa bile bedeni aniden parladı, ama paniklemedi.

 

“Yıldız Tanrısının Kırık Gölgesi”

 

Bu 2. hava saldırısında Yun Che anında vücudunu yana doğru kaydırdı, yoksa bu saldırıyı atlatması mümkün olmazdı. Murong Yi’nin mızrağı soğuk bir hayaletimsi gölge oldu.

 

Gümüş mızraktan sayısız gölge mızraklar ortaya çıktı ve korkutucu bir fırtına haline geldi. Yun Che’nin bedeni sayısız gölge mızraklar içinde kaldı.

 

“Öl! Mavi Ejderha Denizi Hapishanesi!!”

 

Murong Yi’nin yüzünde korkutucu vahşi bir görüntü ortaya çıktı ve onun korkutucu kükremesi seyircilere yayıldı.

 

“Bu Murong Yi’nin bitirici hamlesi, o alçakça gizli bir saldırı başlatmak için silahını kullandı, hatta hemen sonra bir hamle yaptı! Bu kötü!” Qin Wuyou bir şok ifadesi ile ayağa kalktı ve kaygıyla bağırdı.

 

Ama her şey çok çabuk oldu. Hatta onu durdurmak istediğinde zaten çok geç olmuştu. Ve hakem olarak, o bir adım bile atamadı.

 

Yun Che sayısız gölge mızraklara hapsolmadan sadece ‘Yıldız Tanrısının Kırık Gölgesini kullana bilmişti. Onları atlata bilmesi temelde mümkün değildi. O tüm vücudunu koruyabilmek için içindeki tüm kaynak enerjisini dışarı çıkardı, başka hiçbir seçeneği olmadığından homurdandı.

 

Bang!!

 

Murong Yi’nin gölge mızrakları acımasızca Yun Che’nin bedenine gürültüyle vurdu, sanki bir dağ çöküyormuş gibi yankılandı. Yun Che’nin koruyucu kaynak enerjisi katmanı saldırıyla dağıldı ve onun kaburgasına vurdu. Taze kan

 

Bedeninden çılgınca fışkırdı ve muazzam kuvvetle ileri doğru fırladı. O bir kaç yüz metre geri uçtu ve insanların arasına sertçe düştü.

 

İzleyenler o anda şokla haykırdı.

 

“Rezil” Qin Wushang’ın öfkeyle ayağa kalktı, yanındaki taş masaya elini vurdu ve masa param parça oldu.

 

“Kardeş Yun!!” Lan Xueruo korkuyla soluk aldı. Yun Che kan tükürerek uçtuğu sırada, onun kalbi bıçak ile bıçaklanarak acıyla öldürülmüş gibi hissetti. O acıyla nefes verdi ve sonuçlarına aldırmadan Yun Che’nin üzerine koşmak üzereyken, insanların arasından sorunsuz bir şekilde Yun Che’yi kalkarken gördü.

 

Arena dışında gürültü aniden durdu. Herkesin gözü yerinden fırlayacaktı. Murong Yi’nin uğursuz sırıtması da tamamen kas katı kesildi. Hatta Qin Wuyou ve Qin Wushang ifadeleri şaşkınlıkla doldu.

 

Herkes gördükleri hakkında son derece netti. Daha önce, Yun Che kesinlikle Murong Yi’nin ‘Mavi Ejderha deniz hapishanesi’ kafasının üzerine aldı. Yani “Mavi Ejderha Mızrak Becerisi” üç nihai hamleden biriydi ve onu mükemmelleştirmek

 

Son derece zordu. Başarı ile kullandığın da gücü kesinlikle muazzam oldu. O büyük kayaları zorla parçalar ve geri itmeyi başarırdı. Yun Che ye doğru uçtuğunda, tamamen sağır edici oldu. Hatta demir bloğa karşı kullanılsa, iyice parçalardı.

 

Herkes Yun Che’nin bu darbe ile ölmese bile ağır yaralı olacağını düşündü. Onun yarım ay, on gün komada kalması en iyi sonuçtu. Ama kimse Yun Che’nin ayağa kalkacağını inanmaya cesareti olmazdı.

 

Hatta Yun Che bile Budanın Büyük yolunun getirdiği defansif özelliklerin bu kadar korkutucu olacağını beklemiyordu!

“Sen… Sen…” Murong Yi’nin göz bebekleri genişledi. Yun Chenin önünde ayağa kalktığını görünce, uzun mızrak üzerinde tuttuğu sağ eli kontrolsüzce titriyordu.

 

Yun Che yavaş yavaş ellerini kaldırdı. Siyah bir ışık ellerinin arasında parladı ve dev derebeyi ağır kılıç onun elinde gözüktü. Ardından Yun Che’nin bileklerinden yüksek sesli bir patlama ile yere çakıldı.

 

Yüksek ses sonrasında, Yun Che’nin ayakları altındaki arena anında çöktü. Ağır ve egemen olan bir basınç herkesi boğdu. Overlord’un aurası herkesin kalbini sardı.

 

Ç.N bölümde büyük bir emeği geçen BURAK arkadaşımıza teşekkür ederim…