Yun Che kalmak için rastgele bir konuk evi seçti ama hemen uyumadı. Bunun yerine son Ejderha Kanı Hapını ağzına yerleştirdi.
Mavi Rüzgar İmparatorluk Şehrinden buraya kadar ki yolculuğu sırasında o iki tane Ejderha Kanı Hapını kullanmıştı. Bu hapların arıtılma ve emilme süreleri yaklaşık bir iki gün sürüyordu ama Küçük Peri onu gölgelerden koruduğu için onun endişelenmesi gereken bir şey yoktu.
Hap bedenine girdiğinde sanki bir ateş topu aniden bedeninin içinde patlamış gibiydi. Yun Che'nin yüzü kızardı ve bedeni ürpermeye başladı. Ama Buda'nın Büyük Yolunun gücünün altında bu durumu 7.5 dakika bile sürmedi ve eski mizacını sabitledi.
Tabi ki İmparator Kaynak Ejderinin dört damla kanı efsanevi Anka Kuşunun kanı ile karşılaştırılamazdı. Ancak bedenine giren İmparator Kaynak Ejderha kanı Anka kanından çok daha tehlikeliydi. Çünkü Anka kanı onun kan damarlarıyla harmanlanmıştı ve onu yok olmak yerine bedenindeki kanın bir parçası olmuştu....Yun Che'nin şu anki kapasitesi ile Anka kanını tamamen yok etmesi kesinlikle imkansızdı. Ama Alev Ejderhası için durum farklıydı. Onun kanının gücü arıtılmıştı ve gücü dizginlenerek Yun Che'nin kendi gücüne dönüşmüştü. Arıtıldıktan sonra o sonsuza kadar kaybolacaktı. Bu süreç Anka Kanının füzyonundan çk daha zor ve tehlikeliydi. Bu nedenle Yun Che onu arıtmaya cüret etmeden önce onu tıbbi hapa dönüştürmüş ve onun gücünü nazikleştirmişti.
Buz aurası dalgası sürüklendi ve Küçük Perinin silueti sessizce Yun Che'nin önünde belirdi. O Yun Che'nin sakin ifadesini izlerken gözünde karmaşık bir ifade parladı. O daha önce bizzat Ejderha Kanı Hapını incelediğinden hapın içinde İmparator Kaynak Ejderhasının dört damla kanı olduğunu biliyordu. Her ne kadar kanın gücü nazikleştirilerek hap haline getirilse de onu arıtmak için en azından Ruhsal Kaynak Aleminin gücü gerekliydi eğer Gerçek Kaynak Aleminde ki biri hapı zorla tüketmeyi denerse bu beraberinde büyük bir tehlike getirecekti.
Ancak Yun Che arka arkaya üç Ejderha Kanı Hapını kullanmıştı ve onların arıtılma süreçleri kıyaslanamayacak kadar başarılı olmuştu. Tüm bu süreçte o, hiç mücadele etmemiş yada çok fazla acı çekmemişti. Bu süreç sakince devam etmişti ve başarı ile sonuçlanmıştı. Bu Küçük Perinin kalbine bir şaşkınlığın vurmasına neden olmuştu.
Yun Che bitirdiğinde üçüncü günün sabahı olmuştu. Ancak o gözünü açtığında açlık hissetmek yerine sadece hafiflemiş ve yenilenmiş hissetmişti. Üç tane Ejderha Kanı Hapını arıttıktan sonra kaynak gücü 4. Seviye Gerçek Kaynak Aleminin zirvesine ulaşmıştı ve 5.seviyeden sadece yarım adım uzaktaydı. Ama bu arıtma süreci sadece onun kaynak gücünü arttırmakla kalmamıştı ayrıca onun bedenini ve meridyenlerini de önemli ölçüde kuvvetlendirmişti.
Altın Pullu Ejderha Dönüştürme Hapı ve Ejderha Kanı Haplarının desteği ile birlikte Yun Che'nin kaynak gücü yarım ay içinde iki seviye yükselmişti. Ancak tıbbi hap yardımıyla kaynak gücü yükseltmek en hızlı yol olsa da aynı zamanda en yanlış yoldu. Çünkü kaynak gücündeki bu hızlı artış onun kaynak enerjisini kararsız hale getirmişti. Eğer iki seviye yükseliş normal bir şekilde çalışılarak yapılsaydı sorun olmayacaktı ama şimdi ki halinde istikrar sağlamak için büyük bir mücadele gerekliydi.
Yun Che ziyaretçi odasından çıktı ve yeteri kadar erzak aldı. Dükkan sahibi Yun Che'nin parmağındaki mor uzaysal yüzüğü gördü ve bir süre tereddüt ettikten sonra cesaretini topladı ve sordu. "Genç adam sen de mi Ölümün Vadisine çalışmak için gitmek isteyen bir uygulayıcısın?"
"Evet" Yun Che dükkan sahibinin gözleri altındaki nezaketi gördü. "Dükkan sahibinin bana verebileceği herhangi bir tavsiye var mı?"
"Hehe." Dükkan sahibi onu ölçüp biçti ve övdü. "Bu kadar genç yaşta Gerçek Kaynak Aleminde olman gerçekten etkileyici. Dur tahmin edeyim sen büyük klanlardan birisinden birisin yada belki de büyük tarikatlardan birinin dahi öğrencisisin. Kıyafetlerin ve mor uzaysal yüzüğün göz önüne alınırsa sen kesinlikle paraya ihtiyaç duyan biri değilsin yani buraya gelme amacın kesinlikle para kazanmak için hazine aramak değil."
Yun Che parmağındaki mor uzaysal yüzüğe baktı ve bir şey söylemedi. O bedeninde Gökyüzü Zehir Sedefi olduğundan kesinlikle uzaysal yüzüğe ihtiyacı yoktu. O bu uzaysal yüzüğü sadece başkalarının gözünü boyamak için Feng Baiyi'den almıştı.
"Ama...." Dükkan sahibi çevresindeki insanlara baktı ve sesini alçaltarak konuşmaya devam etti. "Ölümün Çölüne gelen insanların arasında dürüst insanlar olduğu kadar sahtekarlar da var. Onların bazıları eğitime bazıları da para kazanmaya geliyor. Onlar sadece kendi çıkarları için kaynak canavarlarını öldürmekle kalmıyor ayrıca Ölümün Çölüne giren kaynak uygulayıcılarını da öldürüyorlar. Senin mor uzaysal yüzüğün çok göz alıcı ve kesinlikle başkalarının dikkatini çekecektir. Ayrıca sen çok gençsin ve tek başına seyahat ediyorsun bu yüzden bu çok tehlikeli. Ben sana uzaysa yüzüğünü çıkarmanı, parçalanmış bir çanta taşımanı ve normal bir şekilde giyinmeni tavsiye ediyorum. En azından bu şekilde açgözlü insanların dikkatini çekmezsin."
Dükkan sahibinin sözlerinden sonra Yun Che başıyla onu onayladı ve minnetle konuştu. "Anladım. Hatırlattığın için teşekkür ederim."
"Ayrıca her ne kadar kaynak gücün zayıf olmasa da Ölümün Çölünde bulunan kaynak canavarlarının sayısı ve gücü hayal edebileceğinden çok daha fazla. Elli kilometre çevrede Başlangıç Kaynak Canavarları ve Gerçek Kaynak Canavarları bulunuyor. Elli kilometre sınırını geçtiğinde Ruhsal Kaynak Canavarları da sık sık görülüyor. Uzağa gittikçe göreceğin Kaynak Canavarlarının gücü de artacak. Her ne kadar Kaynak Canavarlarının dağılımları belirgin olsa da bu belirginlik mutlak değil. Bazen Elli Kilometrelik bölgede de Ruhsal Kaynak Canavarları görülebiliyor. Sana tavsiyem 25 kilometreden daha uzağa gitmemelisin. Eğitim kendini güçlendirmek içindir yani hayatını bir denklemin içine atmamalısın. İç çekme, kendilerini gözlerinde büyüten ve asla Ölümün Çölünden dönemeyen bir çok kaynak uygulayıcısı var."
"Elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin."
Yun Che dükkan sahibine teşekkür etti ve Ölümün Çölüne doğru yola çıktı. O yol boyunca bir çok insanın dikkatini çekti —— çünkü sırtında devasa bir ağır kılıç taşıyordu. Binlerce silah arasında imparatorlar olan kılıçlar bir çok kaynak uygulayıcısı tarafından kullanılıyor ve burada bulunup kılıç kullanan uygulayıcıların bazıları kılıçlarını sırtarında taşıyor olsa da hiç biri Yun Che'nin kılıcı kadar büyük değildi.
Yarım saat sonra Yun Che resmen Ölümün Çölünün alanına girdi.
Burada esen rüzgarın ıssız sesi bir tekinsizlik ve uğursuzluk belirtisi barındırıyordu. Sürekli gelen kaynak canavarı ulumaları birisinin kalbini hızlıca attırabilirdi. Tüm boş arazi solmuş kuru otlar ile istila edilmişti ve kayalar ile kaplı engebeli arazinin sınırları gözükmüyordu. Uzakta grup halindeki kaynak uygulayıcıların siluetleri hafifçe görülebiliyordu. Etrafta Yun Che gibi tek başına buraya gelen çok fazla kişi yoktu. En azından Yun Che'nin görüş açısı içinde o tek olan tek kişiydi.
Önünde buz auraları süzüldü ve Küçük Perinin ölümsüz gibi silueti yukarıdan süzülerek önüne indi ardından o soğukça sordu. "Gelecek yarım yıl burada kalmayı mı düşünüyorsun?"
"Evet." Yun Che başıyla onayladı. "Buradan daha iyi bir eğitim alanı yok. Ben gerçekten bahsedildiğinde herkesin ifadesinin değişmesine neden olan bu yerde ne kadar ilerleyebileceğimi merak ediyorum."
O Küçük Periye baktı ve sordu. "Küçük Peri sen beni burada takip etmek istemiyor musun?"
"Gerçekten de ben böyle bir yere gelmek istemiyorum. Ama seni üç ay koruyacağıma söz verdiğim için bunu kesinlikle yapacağım. Ben senin gibi bir küçüğün bana olan inancını kaybetmesine izin vermeyeceğim."
Onun yumuşak, soğuk ve net sesi solarken Küçük Perinin silueti Yun Che'nin görüş açısından kayboldu.
"Küçük...." Yun Che ağzının kenarlarını ovuşturdu ve sessizleşti.
"Genç kardeşim sen yalnız mısın?"
Yun Che'nin arkasından biraz endişeli bir ses geldi. Yun Che arkasını döndü ve ona bakan yaklaşık bir düzine insanın kurduğu küçük grubu gördü. Konuşan kişi tam olarak bu gruba liderlik eden kişiydi. Gruptakiler oldukça gençti ve en büyükleri yalnızca 24-25 yaşlarındaydı. Kaynak güçleri de Başlangıç Kaynak Aleminden Gerçek Kaynak Aleminin başlangıç seviyelerine kadar değişiklik gösteriyordu. Onların yüzlerindeki ifadede heyecan ve gerginlik vardı. Onların buraya ilk kez geldikleri çok net bir şekilde anlaşılıyordu.
Yun Che'nin döndüğünü görünce daha önce konuşan kişi yeniden konuştu. "Eğer tek başınaysan neden bize katılmıyorsun? Daha kabalık olursak kötü bir adama yada kaynak canavarına denk gelirsek bir birimizi koruyabiliriz. Böylesi daha güvenli olur. Eğer herhangi bir değerli şey bulursak kesinlikle hiçbir ön yargı olmadan eşit şekilde bölüşeceğiz."
Onların Yun Che'yi davet etmelerinin denedi açıkça Yun Che'nin kaynak gücünün 4.seviye Gerçek Kaynak Aleminde olmasıydı. Yun Che arkasını döndü ve kayıtsızca konuştu. "Gerek yok."
Konuştuktan sonra ileri doğru yürümeye başladı ve Ölümün Çölünde derinliklere doğru ilerledi.
"Ych, o tek başına Ölümün Çölüne gelmeye cesaret etmiş her sene bu kadar kişinin ölmesine şaşmamalı." Uzun kılıcını sırtına bağlamış bir genç alçak sesle konuştu.
"O sadece 16-17 yaşlarında gözüküyor ama çoktan 4.seviye Gerçek Kaynak Alemine girmiş. O büyük tarikatlardan gelen biri olmalı."
"Büyük tarikatlardan birinden geliyorsa ne olmuş? Buradaki kötü adamlar ve kaynak canavarları onu öldürürlerken nerede doğduğunu önemseyecekler mi? Hem büyük tarikatlardan gelmişse onun çok fazla zenginliği olmalı bu da bir çok kötü insanın dikkatini çekecektir...Bahse girerim o gün batımına kadar dayanamaz."
"Boş verin başkalarının meselelerine karışmaya gerek yok. Gerekli hazırlıkları tamamladık yirmi kişi topladığımızda yola çıkacağız."
Yun Che ilerlemeye devam ederken içlerinde bir tane paralı asker grubu da olan üç farkı grup ile karşılaştı ve hepsi Yun Che'yi onlara katılması için davet etse de Yun Che hiç birini kabul etmedi.
Yun Che bir buçuk kilometre yürüse de her şey hala ölü gibi sessizdi. Bir buçuk kilometreden sonra Yun Che hala yürürken aniden durdu ve bakışlarını sağa doğru kaydırdı. Sağ taraftaki iki adam boyundaki siyah kayanın arkasından acımasız bir ulumayla birlikte gri bir gölge fırladı. O Yun Che'ye doğru soğuk ışıklar yayan korkunç derecede keskin pençeleri ile fırlamıştı.
Şaşırtıcı bir şekilde o sadece düşük seviyeli bir kaynak canavarı olan — Vahşi Kurt'tu.
"Sen ölümüne susamışsın!"
Yun Che olduğu yerde durdu ve vahşi kurt ona doğru yaklaşırken aniden kolunu uzatıp avcuyla kurdun başını süpürdü. Bir "şakırdama" sesi ile birlikte vahşi kurdun boynu anında ezildi. Kan dondurucu feryatların ortasında bir tokatla uzağa uçurulduktan sonra tüm bedeni şiddetle titredi ve ardından hareketsizleşti.
Siyah kayanın arkasında Yun Che'ye doğru fırlamak üzere olan başka bir vahşi kurt olanları görünce korkudan olduğu yerde kaldı ve bedenindeki tüm tüyler iğne gibi yükseldi. Aniden o kafasını kaldırıp uzun süreli bir kurt uluması oluşturdu. Ardından etraftan ondan (10) fazla vahşi kurt gelip her yönden Yun Che'ye doğru atladı.
Yun Che'nin ifadesi hiç değişmedi. Hatta o kurtların kendisine fırlamalarına izin verdi. Esintinin içinde Yun Che uzuvlarını anka ateşiyle dışarı doğru savurdu. Ne zaman bir vahşi kurt Yun Che'nin yumrukları, ayakları yada anka alevleri ile temas etse anında helak oluyordu. Bir anda kurt leşleri her tarafa dağıldı ve acı çığlık dalgaları her tarafta yankılandı. Birkaç nefes zamanı içinde onlarca kurt çarpık ve dağınık kurt leşlerine dönüşmüştü.
"Çok zayıf. Böyle bir yerde herhangi bir deneyim kazanmam imkansız. Ben sadece zamanımı boşa harcıyorum."
Yun Che ellerini çırpıp ileride gözüken gölgeli ormana baktı ve ardından adımlarını hızlandırarak Ölümün Çölünün derinliklerine girmeye devam etti.
---------ÇEVİRMEN NOTU------------
Baya geç geldi dimi bölüm :D Aslında 1 hafta falan önce (bir önceki bölümü attığımda) birisi 170. Bölümü çevireceğini söylemişti bende onu bekliyordum. Ama 1 hafta hatta daha uzun bir süre geçse de bölümü görmek nasip olmadı :D Bu yüzden bende daha fazla beklemeyin diye kendim çevirdim.
Yun Che yolda birileri ile karşılaşacak mı? Yun Che ne kadar daha ilerleyecek? Gerçek aksiyon, kan, vahşet ne zaman başlayacak? Yeni bölüm ne zaman gelecek? Merak mı ediyorsunuz? O zaman bekleyin okuyun ve öğrenin :D
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..