Against The God - Bölüm 1150: Beklenmedik Konuk

---

 

Bölüm 1150: Beklenmedik Konuk

 

"Hahahaha, geç kaldığım için özür dilerim, millet.”

 

Mavi gökyüzü kelimenin tam anlamıyla ikiye bölünüp, içinden uzun boylu,  mavi kıyafetler giymiş güçlü bir figür çıkarken, yüksek sesli, samimi gülüşler etrafta çınlıyordu. Sakalları yoktu ve saçları beline kadar uzanıyordu. Görünüşü, Sunulmuş Tanrı Sahnesindeki herkesin nefesini kesmişti. Henüz hiçbir kaynak enerji saçmamış olabilirdi, ama saf varlığı insanların kalplerine ve ruhlarına aynı anda korku salmıştı. Bir hükümdar gibi olan bu adamın önünde secde etmekten başka bir şey istemiyorlardı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru, Yıldız Tanrı İmparatoru ve Ay Tanrı İmparatoru ahenkle ayağa kalktı. Doğu İlahi Bölgedeki kimse bu şerefe nail olmamıştı.

 

O, Brahma Hükümdar Tanrı Aleminin yöneticisi ve Doğu İlahi Bölgedeki dört tanrı imparatorun başıydı. O, Brahma Cennet Tanrı İmparatoru Qianye Fantian'dı.

 

"Hoho, Ebedi Cennet sizi ağırlamaktan onur duyar, Brahma Cennet Tanrı İmparatoru. Bu taraftan lütfen.” Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru gülümsedi.

 

"Hahahaha, bir şey değil, Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru. Bu kadar önemli bir olayı nasıl kaçırabilirim?” Brahma Cennet Tanrı İmparatoru saygı nişanesi olarak başıyla Yıldız Tanrı İmparatoru ve Ay Tanrı İmparatorunu selamlamadan önce yüksek sesle güldü. Sonrasında Ay Tanrı İmparatoruna sordu: "Düğünün iki ay sonra, değil mi? Bunu sabırsızlıkla bekliyorum, yeni eşinin kim olduğunu daha da çok merak ediyorum. Düğün yemeğine kesinlikle katılacağım."

 

"Haha, bunu duymaktan onur duydum." Ay Tanrı İmparatoru arkasından bakarken gülümsedi. "Oh? Yanılıyorsam düzelt ama ilahi kızını göremiyorum.”

 

"Uzun zaman önce kanatlarını açmak için beni terk eden yaramaz bir kız. Şuan nerelerde eğlendiğini ben bile bilmiyorum. İstediğini yapabilir." diye gülümseyerek cevapladı Brahma Cennet Tanrı İmparatoru, yerine oturmadan önce.

 

Doğal olarak, Ay Tanrı İmparatoru tarafından bahsedilen "ilahi kız" herkesin ilgisini çekiyordu.

 

Ejderha Kraliçesi ve Tanrıça'nın tüm İlkel Kaos Aleminin güzelliğinin beşte üçüne sahip olduğu söyleniyordu.

 

Ancak, tüm Tanrı Alemindeki çok çok az insan onlarla kişisel olarak tanışma şansına erişmişti.

 

Ejderha Kraliçesi, herkes arasında Ejderha Tanrı Aleminin Alem Kralı diye biliniyordu ve Ejderha Hükümdarının, İlkel Kaos Aleminin bir numaralı yöneticisinin resmi karısıydı. Aynı zamanda Ejderha Hükümdarının resmi karısıydı. Ejderha Hükümdarının son derece koruyucu olduğu ve onun üzerine titrediği söyleniyordu, bu yüzden ölümlülerin güzelliğine tanık olmasına izin vermesinin bir yolu yoktu.

 

Tanrıçaya gelince, Brahma Cennet Tanrı İmparatorunun birçok çocuğu içindeki tek kızıydı. Söylentilere göre o kadar güzeldi ki, sayısız saygıdeğer İlahi Seçilmiş, kendi hayatlarını sırf ondan bir gülümseme görmek için tehlikeye atmaya hazırdı.

 

Merhum Cennetsel Kurt Yıldız Tanrısı dahil.

 

Ay Tanrı İmparatoru Tanrıçayı bu sebeplerden ötürü iyi yetiştirmiş olabilirdi. Sonuç olarak, Yıldız Tanrı İmparatoru gülümsemesini kaybetti ve uzun süre kaşlarını çattı.

 

Brahma Cennet Tanrı İmparatoru, Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru, Yıldız Tanrı İmparatoru ve Ay Tanrı İmparatorunun hepsinin aynı anda gelmesi, Sunulmuş Tanrı Sahnesindeki yetişimciler için abartılı bir rüya gibiydi. Az kalsın Ebedi Cennet İncisi içerisindeki genç uzmanların birbirleriyle öfkeli bir şekilde çarpıştığını unutacaklardı.

 

Brahma Cennet Tanrı İmparatoru, bakışlarını etraftakiler üzerinde gezdirip şöyle dedi:  "Sanırım herkes burada. O zaman hadi başlayalım."

 

Bakışlarını bir anda çevirdiğinde cümlesi yeni bitmişti.

 

Onun dışında, Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru da ayağa kalkıp gülümseyerek aynı yöne döndü. "Beklenmedik bir misafirimiz var gibi görünüyor.”

 

Etraftakiler, Ebedi Cennet Tanrı İmparatorunun bu sözüyle ne demek istediğini merak ediyordu ki gökyüzünün güney tarafından yüksek bir ses geldi. "On Yön Derin Deniz Aleminden Cang Shitian, ani ziyaretini duyurur."

 

Waaah——

 

Bir kargaşa, Sunulmuş Tanrı Sahnesinin üstünde anında patlak verdi.

 

"Cang Shitian, o Cang Shitian mı, hani Güney İlahi Bölgenin dört büyük imparatorundan biri olan?" Sunulmuş Tanrı Sahnesindeki uzmanların hepsi şok olmuştu.

 

"Neden burada? O da bu "önemli" meseleyi konuşmak için mi davet edildi?"

 

"Hayır, davetsiz gelmiş gibi görünüyor.”

 

"Soylu Baba, On Yön Derin Deniz Alemi nerede? Bugüne kadar hiç duymadım? Peki bu Cang Shitian kim? Neden herkes bu kadar şaşırmış görünüyor?”

 

"On Yön Derin Deniz Alemi, Doğu İlahi Bölgeye ait değildir. Güney İlahi Bölgenin dört kral aleminden biridir. Doğu İlahi Bölgesinin Ebedi Cennet Alemi gibi düşünebilirsin. Cang Shitian, bu On Yön Derin Deniz Aleminin hükümdarıdır, ve Güney İlahi Bölgenin dört tanrı imparatorundan biridir!"

 

Cang Shitian'ın adı orada bulunan uzmanlar için yabancı değildi. Hepsinin ötesinde, bir kral aleminin tanrı imparatoruydu! Yine de, neredeyse kimse bugüne kadar görmemişti. Sonuçta, Doğu İlahi Bölge ve Güney İlahi Bölge kelimenin tam anlamıyla iki farklı dünyaydı, aralarındaki türlü engellerden bahsetmiyorum bile. Yıldız Tanrı Alemi ve Ay Tanrı Alemi, pratikte Güney İlahi Bölgenin kral alemlerine düşmandı.

 

Kimse Cang Shitian'ın aniden ortaya çıkacağını düşünmedi.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru kollarını salladı ve yüksek sesle konuştu: "Kısıtlamalar kalktı, lütfen içeri gelin onur konuğu."

 

Ebedi Cennet Alemi, normalde kaynak uygulayıcıların girişini engelleyen bir kısıtlama koymuştu, ama bu, doğal olarak Tanrı İmparatoru kadar güçlü birini durduramazdı. Söylenene göre, davetsiz misafir Cang Shitian bile görgü kurallarını ihlal edip Ebedi Cennet Kısıtlamasını aşmaya cüret edemezdi.

 

“Hahahaha.”

 

Yüksek sesli gülüşmeler vardı ve iki sönük ışık gökyüzünde dalgalanıyordu. Sonra, bir kişi Sunulmuş Tanrı Sahnesinin gökyüzünde ortaya çıktı ve Ebedi Cennet Tanrı İmparatorunun önünde eğildi. "Shitian davetsiz olarak geldiği için alçakgönüllülükle özür diler. Eğer saygısızlık yaptıysam lütfen beni affedin."

 

Cang Shitian uzun boylu, kaynak altından yapılmış yumuşak zırh giyen ve sırtında garip şekilli bir pelerini olan iri bir adamdı. Mavi altın saçları özellikle dikkat çekiciydi. Bir kral aleminin hükümdarı ve İlkel Kaos Aleminin tanrı imparatoru olmasına rağmen, Cang Shitian şok edici şekilde vahşiydi. Şimdi bile, başka bir ilahi bölgede olmasına rağmen her zamanki gibi kibirli görünüyordu. Olduğu kişiyi asla değiştirmezdi.

 

"Hoho, senin gibi Ebedi Cennet Aleminde davetsiz bir şekilde beliren bir onur konuğuna kapım her zaman açık." Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru kıkırdadı. "Oh? Yalnız mı geldin, Tanrı İmparator Shitian?”

 

Tanrı İmparatoru Shitian yanında kimseyi getirmemişti. Kısıtlamanın dışında kimse yoktu.

 

"Davetsiz gelmem zaten yeterince kabaydı. Doğal olarak, beni ağırlayan kişiye daha fazla yük olmaya cesaret edemezdim." Tanrı İmparatoru Shitian dört Tanrı imparatoruna baktı ve daha da fazla gülümsedi. "Doğu İlahi Bölgenin dört tanrı imparatorunun hepsini bir yerde görmek! Bu gerçekten nadir bir fırsat. Buraya gelerek kesinlikle doğru kararı vermişim."

 

"Hehe," dedi Yıldız Tanrı İmparatoru garip bir ses çıkartarak. "Cang Shitian, son görüştüğümüzden beri kendini hiç yetiştirememişsin, ama cesaretin eskisinden de fazla. Buranın hayatında göreceğin son yer olmasından korkmadın mı?"

 

"Oh hayır, beni çok övüyorsun.” Cang Shitian neşeyle güldü. "Cesaretim arttı mı artmadı mı bilmem ama, şunu söyleyebilirim ki buradan canlı çıkabilme yeteneğime kesinlikle güveniyorum."

 

"Hmph!" Yıldız Tanrı İmparatoru ve Ay Tanrı imparatoru başlarını başka bir tarafa çevirmeden önce soğuk bir şekilde homurdandı.

 

İlk kez Yıldız Tanrı İmparatoru ve Ay Tanrı İmparatoru aynı şeyi düşünüyordu.

 

"Nedir böyle önemli bir şeyin önüne geçen bu hınç?" diye sordu Brahma Cennet Tanrı İmparatoru. "Tanrı İmparator Shitian, ani gelişiniz de bununla alakalı, değil mi?"

 

“Elbette.” Tanrı İmparator Shitian başını salladı. İfadesi aniden değiştiğinde konuşmak üzereydi.

 

Hemen hemen aynı zamanda, Brahma Cennet Tanrı İmparatoru, Yıldız Tanrı İmparatoru, Ay Tanrı İmparatoru ve hatta sonsuz sakinlikteki Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru gözlerinde şok ile batıya doğru döndü.

 

Şiddetli bir rüzgar bulutları dağıttı. Tüm dünya bir anda, gökyüzü ters dönecekmiş gibi soluklaştı. Uzak bir yerden bir ses geldi,

 

"Bu batının ejderhası ziyarete geldi."

 

Her kelime vücutlarına ve ruhlarına inen bir milyar tonluk çelik bir balyoz gibi hissettirdi. Nefes alamadılar ve düşünemediler. Sanki tüm dünya tek bir ses tarafından boğulmuş gibiydi.

 

Bu korkunç duygu sadece zayıf, genç kaynak uygulayıcılarca hissedilmedi. Yıldız krallıklarının en üst düzey ustaları bile aynı şeyi hissetti. Onların şoku genç kaynak uygulayıcılarından daha da büyüktü.

 

Bir anda, beş Tanrı imparatorunun hepsi yüzlerinde ciddi ifadelerle koltuklarından kalktılar. Sonsuz kibire sahip Tanrı İmparator Shitian' bile gözlerinden korku ve saygı okunuyordu.

 

Tüm Tanrı Aleminde ve İlkel Kaos aleminde, bir tanrı imparatorunun içinde korku ve saygı uyandırabilecek tek bir kişi vardı.

 

O, Ejderha Hükümdarıydı!

 

Beş tanrı imparatorun da ayağa kalkması, izleyen herkesin alarm durumuna geçip ayağa kalkmasına sebep oldu. Hepsi şaşkınlıkla batıya baktılar.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru avuçlarını hareket ettirdi ve kısıtlamaları kaldırdı. Daha sonrai şiddetli rüzgar yön değiştirip onlara doğru yürüyen uzun, geniş bir adamı ortaya çıkardı.

 

Hava ölmüş, dünya sönmüştü. Sanki sessizlik aniden tüm dünyaya inmiş gibiydi. Her yıldız alemi uzmanı, kim olduğunu anlamadan önce bu yeni kişiye bakmak için kafasını kaldırdı.

 

İki buçuk metre boyunda ve son derece yakışıklı birisiydi. Kaşları kılıç gibiydi ve yüzündeki her çizgi ve desen inanılmaz derecede etkileyiciydi. Gözleri parlak güneşin kendisi gibi parladı; zamanın sonsuzluğu için dolaşan ilahi bir ışık.

 

Her insanın kalbinde benzeri görülmemiş bir aşağılık ve küçüklük hissi yaşattı. Doğu İlahi Bölgede sayısız uzman vardı, ve yukarı yıldız alemlerinin en güçlü uzmanları, bir kral aleminin tanrı imparatorundan korkmayacak kadar güçlüydü. Ama bu adam gökyüzünde ortaya çıktığında, hepsi aniden güçlü bir hükümdarın önündeki aşağılık salyangozlar gibi hissetti.

 

Brahma Cennet Tanrı İmparatoru ve Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ile karşı karşıya kaldıklarında bile böyle bir şey hissetmemişlerdi.

 

"Uzun zaman oldu millet. Davetsiz geldiğim için affedin," dedi Ejderha Hükümdarı yüzünde bir gülümsemeyle. Sözleri alışılmadık derecede nazikti, ancak insanların kalbine ve ruhuna bir ferman gibi işledi, ve yavaş yavaş dağılmadan önce uzun süre yankılandı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ileriye doğru yürüdü ve ellerini bir araya getirdi. "Ebedi Cennet, Ejderha Hükümdarının gelişini memnuniyetle karşılamaktan onur duymaktadır. Özrünüz tamamen gereksiz.”

 

Etrafındaki herkes- Brahma Cennet Tanrı İmparatoru, Yıldız Tanrı İmparatoru, Ay Tanrı İmparatoru ve Tanrı İmparator Shitian- ellerini bir araya getirdi ve eğildi.

 

Cang Shitian'ın gelişi sırasında patlak veren kargaşanın aksine, “Ejderha Hükümdarı" adı ortaya çıktığında Sunulmuş Tanrı Sahnesi sessizdi.

 

Kimse kendi kalplerindeki şoku tarif edemezdi.

 

Ejderha Hükümdarı öyle bir varlıktı ki... o, Batı İlahi Bölgede var olan en büyük kral diyarı olan Ejderha Tanrı Aleminin hükümdarıydı. İstisnasız tüm ilahi alemlerdeki  -hayır, tüm İlkel Kaos Alemindeki- en büyük gelişimciydi

 

Yönettiği Ejderha Tanrı Alemi, İlkel Kaos Alemindeki tüm alemlerin mutlak kralıydı. Yaşadığı Batı İlahi Bölgesi de dört ilahi bölgenin en güçlüsüydü. Doğu İlahi Bölge ve Güney İlahi Bölge el ele verse bile bu durumu muhtemelen değiştiremezdi.

 

Beş Tanrı imparatorunun huzurunda bu kadar saygılı davranmasının nedeni sadece Ejderha hükümdarının güçlü ve ilahi olması değildi. Kıdem ve deneyimi onlarınkini çok aşıyordu.

 

Bir insanın ömrü, var olan tüm ırklara kıyasla çok uzun bir süre olarak düşünülemezdi. İlahi Usta aleminde olanlar bile en fazla elli bin yıllık bir hayat sürebilirdi. Örneğin, Kılıç Egemeni Jun Wuming yaşayan en yaşlı gelişimciydi.

 

Ejderha Hükümdarına gelince, şu anda üç yüz elli bin yaşındaydı.

 

Beş tanrı imparatorunun toplamından daha fazla yaşamıştı.

 

Ejderhalara doğumdan bu yana inanılmaz derecede güçlü bedenler bahşedilmişti ve kelimenin tam anlamıyla tüm ırkların içinden en yeteneklilerdi. İnsanlar bu kıyaslamaya dahil bile edilemezdi, yaşam sürelerinin ejderhalara göre çok kısa olduğunu söylemeye gerek bile yok. Ejderha Tanrı Aleminin tüm Tanrı Alemlerinin Kralı olmasının nedeni buydu.

 

Aynı yetiştirme seviyesinde, bir insan bir ejderha için kesinlikle bir eşleşme değildi. Bu durum, Tanrı İmparatoru düzeyinde bile aynı kaldı. Brahma Cennet Tanrı İmparatoru ve Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru çok güçlü ve görkemli olabilir, ancak onlar bile Ejderha Hükümdarına karşı savaş kazanamaz, kemerinde üç yüz elli bin yıllık birikimle Gerçek Bir Ejderha.

 

Bu yüzden Ejderha Hükümdarı, tüm İlkel Kaosun en büyük gelişimcisiydi. Bu herkesin zihnindeki mutlak hakikatti.

 

Onun gelişi, bir hükümdarın gerçek gelişiydi.