Against The God - Bölüm 1166: Zaman Çarkı İncisi

---

 

Bölüm 1166: Zaman Çarkı İncisi

 

Herkes ona boş boş bakarken, Yun Che kaygısız bir şekilde kaynak oluşumuna girdi.

 

Yun Che—Köken: Kar Şarkısı Alemi, Ömür: 27, Yetişim: İlahi Musibet Aleminin ilk seviyesi.

 

Niteliklerinin nihai belirlenmesinde en ufak bir olağandışılık yoktu.

 

Düşük alemlerden gelen İlahi Musibet Aleminin ilk seviyesinin yetersiz yetişimindeki  "utanmaz kötü adam" ve "kaynak yolun yüz karası", aslında Luo Changsheng ve geri kalan diğer katılımcıların sıralamasını geçebilmişti... Böyle bir şeye nasıl inanabilirlerdi? Böyle bir sonuca nasıl ikna olabilirlerdi?

 

Aslında, 300. kata çıkmak Yun Che'nin iki saatini bile almamıştı... Bundan önce hayatı hakkında düşünmesi ise 40 garip saatini almıştı ve temelde bir santim bile hareket etmemişti.

 

Eğer bu başka bir yer olsaydı, hem güç hem de kibir sahibi olan tüm bu "cennetin seçtiği çocuklar", bu kadar saçma bir sonucu kabul etmez, öfke ile patlamış olurdu. Ama şu anda, Sunulmuş Tanrı Sahnesindelerdi ve bu sonuç bizzat Saygıdeğer Qu Hui tarafından açıklanmıştı. Hepsinin kaşları çatık ve kalplerinde memnuniyetsizlik olmasına rağmen, Ebedi Cennet Alemini sorgulamama noktasında akılcı davrandılar... Ancak, bu hepsi için doğru değildi.

 

Luo Changan aniden öne çıktı. Saygısını gösterdikten sonra eliyle Yun Che'yi gösterdi, "Saygıdeğer Qu Hui, bu genç Luo Changan bir şeyi anlamadı. Nasıl olur da Yun Che, bu kadar düşük bir yetişim seviyesi ve karaktere sahip kötü adam, kaynak yolun yüz karası..."

 

"Çekil!" Saygıdeğer Qu Hui aniden sert bir şekilde bağırdı. "O birinci kazanan. Alışılmadık yolları olabilir, ancak kurallara karşı değildi, yani kesinlikle bu turu geçti. Sadece bu Saygıdeğer kişi değil, buradaki herkes onun yarışmayı bitirdiğini kendi gözleriyle gördü. Nasıl sonuçlar üzerine şüphe doğurabilirsin!? Nedenini bilmek istiyorsan, gidip büyüklerine sormakta özgürsün. Şimdi çekil!"

 

"...Evet, bu gencin düşüncesizliğiydi." Luo Changan içerlemiş bir şekilde geri çekilirken herhangi bir şey söylemeye cesaret edemedi.

 

Bununla birlikte, herkesin ifadesi Saygıdeğer Qu Hui, "alışılmadık yollar" deyince biraz değişti. Özellikle, sıralaması Yun Che'ye yakın olan kaynak gelişimcilerinin. Yüzü öfkeden kırmızıya dönmemiş kimse yoktu. Hatta bazıları doğrudan Yun Che'ye bakarak başlarını sallıyordu, ancak öfkelerini patlatmaya cesaret edemediler.

 

İlahi Musibet Aleminin ilk seviyesindeki kaynak güce sahip olan birinin ilk sırayı alması... özel yolların dışında hangi yolla mümkündü ki!?

 

"Öncelikle Ebedi Cennet İncisi tarafından seçilen bin "cennetin seçtiği çocuk" arasından öne çıkmayı başardığınız için ve Kaynak Tanrı Toplantısının Kutsal Tanrı Savaşına girecek "Otuz iki Kutsal Tanrı Adayı" olduğunuz için sizi tebrik ediyorum!"

 

"Otuz iki adaydan biri olmak sadece gücünüzün kanıtı değil, aynı zamanda hayatlarınızın ihtişamıdır."

 

"Ancak sonunda,  "Otuz iki Kutsal Tanrı Adayı"ndan yalnızca dördünüze tanrı ünvanı verilecek!"

 

"Gelecek Kutsal Tanrı Savaşı, hayatınızda şimdiye kadar karşılaştığınız en sert yarışma olacak, çünkü rakipleriniz en iyiler olacak ve Doğu İlahi Bölgenin en güçlü kaynak gelişimcileriyle karşılaşacaksınız! Aynı zamanda, hepinizin gücünü ispatlama şansı olacağı ve kendinize zafer getirebileceğiniz bir savaş alanı olacak!"

 

"Kutsal Tanrı Savaşı, yarın yapılacak!”

 

"Bununla birlikte, hazırlık süresinin olmaması konusunda endişelenmenize gerek yok.” Saygıdeğer Qu Hui'nin sözlerinin her biri bir çan gibi çınlıyordu. Eliyle pençe işareti yaptı. Bir anda, otuz iki yıldızı ortaya çıktı ve benzer kaynak oluşum incisine sahip tüm Kutsal Tanrı Adaylarına uçtu.

 

"Bu 【Zaman Çarkı İncisi】,Ebedi Cennet Aleminde özel olarak yapıldı," dedi Saygıdeğer Qu Hu. "Ebedi Cennet İncisinin enerjisini içerir. Eğer kaynak gücünüzü içine kanalize ederseniz, özel bir zaman çarkı bariyeri açar. Zaman çarkı bariyeri en fazla bir ay mevcut olabilirdi, ama bu bir ay, dış dünyada sadece iki saate denktir!"

 

Diğer kaynak gelişimcileri Zaman Çarkı İncisi tarafından fazla şaşırtılmamıştı. Ebedi Cennet Aleminin Ebedi Cennet İncisinin enerjisiyle uzaysal kaynak oluşumu yapabileceği bilinen bir şeydi. Bu Zaman Çarkı İncisi kıyas edilemeyecek kadar değerliydi. Yalnızca "bir ay" için etkili olmasına rağmen asla parayla satın alınamazdı.

 

Yun Che, Zaman Çarkı İncisini eli ve baş parmağıyla tuttu ve bir anda kalbinin içinde hayrete düştü. İçindeki zaman bariyeri açıldıktan sonra, bariyerin içinde tam bir ay geçerken dışarıda yalnızca iki saat geçmişti. Gökler altında böyle mucizevi bir kaynak oluşumunu yalnızca Ebedi Cennet İncisi üretebilirdi.

 

Kutsal Tanrı Savaşındaki tüm rakipleri inanılmaz derecede güçlüydü. Muhtemelen savaşlarda her şeylerini vermek zorunda kalacaklardı. Zarar görmekten kaçınmak zor olacaktı, hatta birkaç kere yaralanabilirler ve bu da kaynak güçlerini tekrar toparlayabilmelerini veya kendilerini iyileştirmelerini zorlaştırabilirdi. Dolayısıyla fiziksel durumlarının ciddi etkisiyle savaşmaları gerekebilirdi. Ama şimdi, "Zaman Çarkı İncisi"ne sahiptiler, yarışma programı ne kadar sıkı olursa olsun, endişelenecek en ufak bir şey yoktu.

 

"Her iki turdan bir tekrar Zaman Çarkı İncisi dağıtılacak, ancak elenenler bir daha alamayacak!"

 

"Bunun dışında, özel bir ödül olarak, Kaynak Tanrı Toplantısının bitişinden önce Ebedi Cennet Aleminde dolaşmak için en büyük yetkiye sahip olacaksınız. Yasaklı bölgelerin dışında, Ebedi Cennet Aleminde istediğiniz her yere girebileceksiniz. Dahası, doğrudan yargıçlarla konuşabileceksiniz ve kısıtlama olmaksızın Ebedi Cennet Alemine girip çıkabileceksiniz."

 

Yun Che, "..."

 

CLANK!

 

Saygıdeğer Qu Hui'nin açıkladığı gibi, otuz iki kişinin vücuduna mavi ışık girdikten sonra kaynak oluşumu hafifçe titredi. Aynı zamanda, küçük, soluk mavi bir isim levhası omuzlarında göründü.

 

Bu, "Otuz iki Kutsal Tanrı Adayı" kimliklerini sembolize eden bir isim levhasıydı.

 

"Şimdi, sizin için özel olarak hazırlanmış konutlarınıza doğru götürüleceksiniz, ya da isterseniz tarikatlarınız için ayrılmış konutlara geri dönebilirsiniz. Bir başka deyişle, yapacağınız bir sonraki şey kondisyonunuzu en üst noktada tutmak. Geri kalan her şey karşılanacak. Anladınız mı!?"

 

Hiç kimse sorusunu yanıtlamadi, ancak savaş istekleri, güçlü ve kibirli "Otuz iki Kaynak Tanrı Adayının" gözlerindeki keskinlikten okunuyordu.

 

Kutsal Tanrı Savaşı, Doğu İlahi Bölgesinin genç kuşağının zirve gücünü gösteren bir yarışmaydı. Herkese kendilerini kanıtlamak için gelmişlerdi buraya!

 

Saygıdeğer Qu Hui döndü ve Ebedi Cennet Tanrı İmparatoruna doğru hafifçe başını salladı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru yavaşça ayağa kalktı. Sanki biçimsiz bir enerjiyle ona bağlanmışlar gibi, orada bulunan herkesin bakışları aynı anda Ebedi Cennet Tanrı İmparatoruna döndü.

 

"Bir kez daha uzaklardan buraya gelen ve bu büyük olayda bulunan herkese teşekkür ediyorum," dedi Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru soluk bir gülüşle. Sesi çok uzaklara ulaştı ve havada kaldı. "Kutsal Tanrı Savaşı çok yakında yapılacak, o yüzden herkesten "büyük olay" işini bir kenara bırakmasını ve Kutsal Tanrı Savaşından zevk almasını rica ediyorum, ki kesinlikle mükemmel olacak."

 

"Çünkü hepsi sadece mükemmel gençler değiller, üç yıl içinde size yetişebilir, hatta çok daha ilerisine gidebilirler."

 

————————————————

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatorunun ağır bir sesle konuşmasının ardından, Kaynak Tanrı Toplantısının ön savaşının üçüncü turu sona erdi. Sunulmuş Tanrı Sahnesinde bulunan binlerce yıldız alemi uzmanı yarın başlayacak Kaynak Tanrı Savaşına hazırlanmak için ya da beklemek için kendi yerlerine uçtular.

 

Üçüncü turda en çok göze çarpan kişi sanıldığı gibi Luo Changsheng değil, Yun Che'ydi!

 

Bilinçli ya da bilinç dışı, binlerce büyük alem kralının bakışları, Sunulmuş Tanrı Sahnesini terkederken Yun Che'nin üzerindeydi. Şoke eden ve rakipsiz olan "görünmezlik"ten dolayı mı, yoksa onun gibi bir insanın ciddi anlamda Kaynak Tanrı Savaşına girmesini kabul edemediklerinden mi baktıkları belli değildi.

 

Sunulmuş Tanrı Sahnesine giren diğer kaynak gelişimcilerinin onun hakkında ne düşündüğü gayet açıktı. Yun Che gibi beş para etmez, İlahi Musibet Aleminin sadece ilk seviyesinde olan bir adamın onların içinde olmasına, Otuz İki Kutsal Tanrı Adayı arasında olmasına, son derece utanç verici ve aşağılayıcı olarak bakıyorlardı.

 

Yapabilecekleri tek şey, ona aşağılayıcı bir şekilde bakmak, görmezden gelmek ve varlığını unutmaktı. Otuz Bir Kutsal Tanrı Adayı varmış gibi davranırlardı.

 

Yun Che Kar Şarkısı Alemindekilerin yanına geldi. Daha ağzını açmadan, Mu Huanzhi tarifsiz bir heyecanla "Yun Che, sen... sen... nasıl denir...? Her neyse, çok pervasızdın. Dahası, şimdi Kutsal Tanrı Savaşına katılacaksın. B-b-bu..."

 

Hile yapmak... Cennetin seçtiği çocuk... Ebedi Cennet Alemiyle tartışmak... Ay Dağıtan Şelaleyi kullanmak... Kutsal Tanrı Savaşına girmek... Mu Huanzhi'nin kafası karmakarışıktı, uzun süre abuk subuk konuştu.

 

"Büyük Usta, herhangi bir soru sorma. Önce geri dönelim," dedi Mu Bingyun. Yun Che'ye derin bir bakış attıktan sonra, "Bizimle mi geleceksin, yoksa...?" diye sordu.

 

"Tabii ki, saray ustalarını ve büyüklerini takip edeceğim," diye cevapladı Yun Che.

 

Sevinçten deliye dönen Huo Rulie'ye ve Alev Tanrı Alemindeki diğer insanlara selamını ilettikten sonra, Yun Che, orayı Mu Bingyunla beraber terketti ve dinlenmeye çekildi.

 

Onlara ayrılan saray çok büyük değildi fakat oldukça sakin bir yerdi. Ayrıca, yıldız alemlerine tahsis edilen konutlar arasında sesi engelleyen bariyerler vardı. Yun Che, Mu Bingyun'un onu azarlamasını bekliyordu, ancak yalnızca iç çekişini duydu, "Yun Che, biliyorsun... ustan ilk turu zorla geçmen ve sonrasında yaptığın her şeye kesinlikle sana çok kızacak."

 

"...Biliyorum.” Yun Che başını eğdi.

 

"Onunla buluşmak için her şeyi yaptın, değil mi?" Mu Bingyun bakışlarını çevirdi.

 

Yun Che hafif bir sesle konuşurken başını salladı, "Öyle ya da böyle Ebedi Cennet Alemine girebilirsem, onunla buluşabileceğimi düşündüm. Ama buraya gelmedi. Bu nedenle, ismimi duymasını sağlayacak bir yol düşünmekten başka bir çarem yoktu."

 

"Hiç düşündün mü?" diye sordu Mu Bingyun. "Ya Tanrı Alemine geldiğinden haberdarsa ama yine de seninle görüşmek istemişse?"

 

Yun Che afallamıştı. Kısa bir süre sonra, hiç tereddüt etmeden başını salladı, "Hayır bu kesinlikle doğru olamaz. Benim onu özlediğim kadar o da beni özlüyor olmalı!"

 

"...Görünüşe göre ona olan saplantını hep hafife almışım," dedi Mu Bingyun hafif bir iç çekişle. "Şimdi işler bu noktaya gelmişken, seni azarlamanın hiçbir faydası yok. Buraya çok zorluklarla geldin ve bence benim sözlerim ya da başkasının uyarılarını dikkate almayacaksın. Şimdi, sadece dileğini yerine getirmeni umuyoruz. Ama şunu kafana kazıman lazım... çok dikkatli olmalısın. Bir şey yapmadan önce, yapacağın şeyin sonuçları hakkında düşün. Tekrar pervasızca hareket etmeyeceğinden emin ol."

 

"Özür dilerim, Saray Ustası Bingyun. Seni hep endişelendiriyorum," dedi Yun Che özür dileyerek. "Dileğim gerçekleştiğinde ve tarikata geri döndüğümde, Ustadan özür dileyeceğim ve bana ne ceza verirse versin kabul edeceğim."

K.N: Alışkanlık yaptı çocukta usta azarı :D

 

"Kutsal Tanrı Savaşı yarın başlayacak. Katılacak mısın?” Mu Bingyun'un aniden sormuştu.

 

Yun Che bir anda hiç düşünmeden başını salladı, "Tabii ki hayır. Kiminle karşılaştığımın hiç önemi yok, bu gücümle herkese kaybederim. Kendimi utandırmama gerek yok. Ancak, yarışmayı izlemeye gideceğim."

 

"Gelmesini mi bekleyeceksin?"

 

"Mn.”

 

Yun Che sadece ünlü olmayı hedefliyordu. Kutsal Tanrı Savaşına en ufak bir ilgi bile duymuyordu. İlgi duysa bile... o sahneye ait değildi.

 

Kesinlikle amacına ulaşmıştı ve bunu beklediğinden çok daha iyi başarmıştı.

 

Kaynak Tanrı Toplantısının son savaşı olan Kutsal Tanrı Savaşının hiç şüphesiz tüm Doğu İlahi Bölgenin dikkatini çekeceğine şüphe yoktu. Ayrıca, İlahi Musibet Aleminin ilk seviyesinin kaynak gücüne sahip bir kaynak gelişimcisinin Kutsal Tanrı Savaşına girdiği ve "Otuz iki Kutsal Tanrı Adayı"ndan biri olduğu haberi sadece çok şaşırtıcı değildi, aynı zamanda bunu duyan kaynak gelişimicilerinin yüzde seksenini afallatmıştı.

 

"Yun Che" adı da çılgınca bir veba gibi yayıldı.

 

Sonuçta "farklı tür"den şeyler, her zaman başkalarının dikkatini çekmiş ve dedikodu konusu olmuştur.

 

Sessiz bir geceydi.

 

Ertesi gün. Kutsal Tanrı Savaşı'nın başlaması planlanırken Ebedi Cennet Bölgesi sakindi, ancak Doğu İlahi Bölgesi'ndeki her yer gürültülüydü. Binlerce tanrı aleminin alem kralları da yıldız tabletlerinin etrafında toplanmıştı, Kutsal Tanrı Savaşının başlamasını bekliyorlardı.

 

Kutsal Tanrı Savaşı'nın her mücadelesi, yıldız tabletleri aracılığıyla gerçek zamanlı olarak gösterilecekti. Yarışma alanında bulunmasan bile, açıkça tüm savaşı izlemek mümkündü.

 

Yun Che geceyi sessizce geçirdi ve gözlerini açtığında gökyüzü zaten aydınlanmıştı. Zaman göz önüne alındığında, Kutsal Tanrı Savaşı çok yakında başlayacaktı. Şu anda ister yarışmacılar isterse de yarışmayı izlemeyi planlayan insanlar olsun hepsi Kaynak Tanrı Sahnesine girmişlerdi.

 

Kar Şarkısı Aleminin insanları için de aynı şey geçerliydi, bu süre boyunca sadece Mu Bingyun onu sessizce beklemişti.

 

“Hadi gidelim.”

 

Soğuk sis havada hafifçe sürüklendi, ve kaynak aura Yun Che'yi yukarı taşıdı. Daha sonra, ikisi Sunulmuş Tanrı Sahnesinin merkezine uçtular.

 

Yun Che zaten kalbinden... Kutsal Tanrı Savaşına katılmayacağına karar vermişti. Yarışma alanına geldiklerinde, katılım yeterliliklerini derhal terk edecekti. Yarışmadan çekilse de, büyük bir bozgun alsa da diğerleri tarafından alay konusu olacaktı. Sunulmuş Tanrı Sahnesine gitmesinin tek sebebi Jasmine'in gelmesini beklemekti... Sonuçta, Jasmine Ebedi Cennet Alemine gelirse kesinlikle Sunulmuş Tanrı Sahnesine giderdi.

 

Ancak...