Against The God - Bölüm 1188: Kabullenen Poyun

---

 

Bölüm 1188: Kabullenen Poyun

 

Huo Rulie ileriye doğru büyülk bir adım attı ve yüksek sesle gülerken konuştu, ''Genç Yun haklı! Yun'er, cesaretini kırmana gerek yok. Altın Karga Alevleri küçük kız Jun Xilei'nin kılıcına karşı zayıf olduğu için kaybetmedin. Zaferinin arkasındaki birkaç faktörün yanı sıra, o küçük kızın 'Puslu Işık ' kılıcı oldukça sıra dışı! Ayrıca Alev Tanrı Alemi'nin Şeytan Yok Eden Kılıç güçlü olmasına rağmen, 'Puslu Işık' gerçekten 'Şeytan Yok Eden Kılıçla' karşılaştırılamazdı ancak ya ''Altın Karga Kutsal Kılıç kullansaydık... Eh?"

 

Huo Rulie konuşurken, Yun Che aceleyle ona anlamlı bir şekilde baktı. Depresyondan çıkmak o kadar kolay olsaydı, ilk etapta depresyon olarak adlandırılmazdı. Ayrıca Huo Poyun'un savaştan sonra yıkılan şeyi her şeyi destekleyen inancıydı. Yun Che'nin onu ikna etmeye ve teselli etmeye çalıştığı için biraz rahatlamış hissetmesine rağmen, o kadar kolay rahatlamış hissetmesi kesinlikle imkansızdı. Gerçekten iyileşmesi için çok uzun bir zaman gerekiyordu  ve aşırı aceleci olmak sadece olumsuz sonuçlarla sonuçlanırdı.

 

Ancak aşırı güçşü şeyler fark yaratabilirdi.

 

Yun Che'nin anlamlı bakışına baktığımızda, Huo Rulie itaatkar bir şekilde ağzını kapattı.

 

"Ancak ... Huo Rulie'nin bahsettiği ''Altın Karga Kutsal Kılıcı" da neydi? O sanki Jun Xilei'nin ''Puslu Işık''ından daha iyi."

 

''Usta, bu öğrenciyi İlahi Öz Alemine getirebilmek için hayallerin ötesinde çaba ve kaynak harcadınız. Ancak... bu öğrenci sizi utandırdı,'' Huo Poyun utanç verici bir şekilde söyledi.

 

''Sen ustanın en büyük gururusun. Daha öncesinde de böyleydi şimdi de böyle,'' Huo Rulie sevgili öğrencisine bakarken kıyaslanamayacak kadar sağlam bir sesle söyledi.

 

"Kardeş Poyun, Usta Huo'nun bahsettiği Altın karga nedir ? Kesinlikle olağanüstü bir varoluş gibi geldi." Yun Che, Huo Poyun'un zihnini dağıtmak için aniden sordu.

 

Huo Poyun gözlerinde özlemli bir ifadeyle başını kaldırdı, "O zamanlar İlahi Altın Karga Ruhu bu dünyada iken Tanrıların Döneminden bu yana Tanrı'nın Gömülü Cehennem Hapsi'nin 'Altın Karga Kutsal Kılıcı' hakkında bizi bilgilendirdi. İlkel auranın ortadan kaldırılmasının ardından, Altın Karga Kutsal Kılıç enerjisi her geçen gün daha da zayıflıyor olsa da şu anki İlkel Kaos da hala çok güçlü sayılıyor. Ancak, Alev Tanrı Aleminde kimse onunla temasa geçememiştir.''

 

"Altın Karga Kutsal Kılıcı hayatımda en çok araştırdığım şeydir. Eğer bu dileğim gerçekleşecek olsaydı on bin kez canımı verirdim."

 

"Eğer söz konusu Kardeş Poyun ise kesinlikle umut var," Yun Che gülümseyerek belirtti.

 

Yun Che Kar Şarkısı Diyarı'ndan geri döndüğünde Mu Bingyun ve diğerleri de beraberinde geldi.

 

"Bu günün yarışması sona erdi mi ?" Yun Che kaşlarını kaldırdı. "Saray Ustası Bingyun , yarın rakibim kim?"

 

Ertesi gün, kaybedenler grubunun sadece dördüncü turu yapılacak!

 

Kazananlar ise ilk sekiz listesine girecek!

 

"Huo Poyun", Mu Bingyun yavaşça seslendi.

 

"Eh!?" Yun Che afallamıştı.

 

Bu gün yapılan savaşlardan sonra kaybedenler grubunda hâlâ sekiz kişi kaldı.

 

Bu sekiz kişi arasından Huo Poyun ve Lu Lengchuan karşılaşmak istemediği iki kişiydi.

 

Ama sonunda, bir sonraki rakibinin o ikisinden biri olduğunu öğrendi.

 

"Huo Poyun kaynak yetişimi bakımından Wu Guike'den daha zayıf ve en güçlü kozu olan Altın Karga Alev ruhu dahi senin için bir tehdit oluşturamaz. Bu nedenle ona karşı kazanman çok daha kolay olacaktır," Mu Bingyun belirtti.

 

''Bu ona karşı kazanıp kazanmayacağımın bir göstergesi değil," Yun Che yanıtladı. "Huo Poyun her zaman Altın Karga Alevi'ni gururu kabul etti ancak Jun Xilei'nin tek kılıç darbesi ile yenildikten sonra şok geçirdi ve Altın Karga Alevi gücünün büyüklüğünden şüphe etmeye başladı.  Kısa bir süre içerisinde sakinliğini kazanması zor olmalıydı. Bu yüzden, büyük olasılıkla yarın savaşı kabul edecek... özellikle de rakibini olacağımı öğrendiğinde.”

 

Mu Bingyun kaşlarını hafifçe kaldırdı, "Huo Poyun, sonuçta hâlâ çok genç ve şimdiye kadar böyle büyük bir aksaklık yaşamamıştı. Böyle bir şekilde tepki vermesi garip bir şey değil... Jun Xilei de büyük olasılıkla böyle bir sonuç elde edeceğini biliyordu.”

 

Yun Che'nin kaşları gerildi sanki bir şeyler düşünüyor gibiydi.

 

''Gidip Huo Poyunla sohbet etmeyi mi planlıyorsun?'' diye sordu Mu Bingyun.

 

Bir ana tereddüt ettikten sonra, Yun Che başını salladı, "Hayır. Kardeş Poyun'un kendi seçimini yapmasına izin vereceğim. Benimle savaşmayı seçerse, bu en iyisi olur. Elimden geleni yapacağım ve savaş alanında onu yeneceğim!”

 

"Eğer kabul etmemeyi seçerse..." Yun Che'nin sesi biraz kesildi. "Bu, düşündüğümden çok daha büyük bir darbe aldığı anlama geliyordu. Sonuçta, yalnızca büyük bir onur duygusuna sahip değildi aynı zamanda 'Altın Karga'nın Alev gücü'ne' derinden inandığı da söylenebilirdi.''

 

"Onun kendi nedenleri olmalı ve Yun Che, buna karışmak için doğru zaman değil." Mu Bingyun'un gözleri yumuşak bir ifadeyle Yun Che'ye baksa da, geçmişte olduğu kadar sakin görünmüyorlardı ve gözlerindeki görünüşte karışık açıklanamaz duygular vardı. “Şu anda ne düşündüğünü bilmiyorum, ama bugün performansın tamamen şok edici ve sayısız insan senin hakkında her şeyi bilmek isteyecektir. Yani ... daha önce olduğundan daha dikkatli olmalısın!”

 

“Buldum.” Yun Che başını onaylayarak salladı.

 

Gece sessizce geçti.

 

Ertesi gün,Sunulmuş Tanrı Sahnesinde kaybedenler grubunun dördüncü turunun şiddetli savaşları başlamak üzereydi.

 

Yun Che erkenden gelmişti ancak Huo Poyun etrafta gözükmüyordu.

 

Yun Che Alev Tanrı Aleminden hiçbir açıklama istemedi sadece sessizce Huo Puyon'un gelmesini bekledi.

 

İlk savaşta, Lu Lengchuan rakibine karşı kolayca kazandı ve ilk sekize terfi etti.

 

İkinci ve üçüncü savaşta, tanrılar grubundan düşmüş olan Meng Duanxi ve Chao Feng olağanüstü güçlerini sergiledi ve rakiplerini yendi. Bu nedenle, onlarda ilk sekize yükseldi.

 

Dördüncü savaş...

 

"Şimdi kaybedenler grubunun dördüncü turunun dördüncü Savaşı olacak. Kar Şarkısı Diyarı'ndan Yun Che'ye karşı Alev Tanrı Alemi'nden Huo Poyun!"

 

Bir anda, her yer sessizleşti. Tüm bakışlar Yun Che'ye odaklandı, sanki zorla bir mıknatısa çekiliyor gibiydi.

 

Doğu oturma alanında, her büyük Tanrı imparatorunun bakışları aynı anda sahneye kaymıştı. Cang Shitian uyukladığı yerden bir anda dikiliverdi.

 

Luo Changsheng'i bile bu kadar dikkate almamıştı.

 

Yun Che iç çekerek ayağa kalktı.

 

Çünkü Huo Poyun hâlâ görünmemişti ve Yun Che de çevredeki aurasını hissedememişti.

 

Yun Che havaya uçtu ve Sunulmuş Tanrı Sahnesi'ne indi. Sadece uzun bir süre geçtikten sonra herkes Yun Che'nin rakibinin Alev Tanrısı aleminin oturma alanında bile olmadığını farketti.

 

Aynı anda Yan Juehai ayağa kalktı ve sakin bir sesle konuştu, "Saygıdeğer Qu Hui, Huo Poyun, Alev Tanrı Alemi'nin öğrencisi, dün savaşta aldığı şiddetli yaralanmalardan tam olarak kurtulamadı. Bu nedenle, savaşa katılamaz. Bu Yan, öğrenci Huo Poyun yerine yenilgiyi kabul eder.”

 

Yun Che, "..."

 

Anında seyirci alanından bir tıslama duyuldu.

 

Bunları söyler söylemez Saygıdeğer Qu Hui'nin gözü birden büyüdü, "Kutsal Tanrı Savaşı'nda kimse Kutsal Tanrı Adayı yerine karar veremez."

 

"Alev Tanrı Aleminden Huo Poyun, on beş nefes zamanında Sunulmuş Tanrı Sahnesine gelmesi gerek. Savaşı kabul etmediği taktirde bu göz önüne alınacaktır."

 

Saygıdeğer Qu Hui'nin sesi her yöne titredi ve... beş nefes... on nefes ... zaman hızla geçti. Son olarak, Huo Poyun on beş nefes sonra bile görünmedi.

 

"Huo Poyun Sunulmuş Tanrı sahnesine gelmedi. O artık Kaynak Tanrı Toplantısına katılamaz!”

 

"Yun Che kazandı ve yarın kaybedenler grubunun beşinci turuna girecek!”

 

Seyirci oturma alanındaki insanlar birbirleriyle tartışırken her tür ifadeye sahipti. Kimileri iç çekiyordu kimileri ise şaşkınlığını gösterdi.

 

Huo Poyun, Jun Xilei'den sadece bir kılıç saldırısı ile bir yenilgiye uğramış olabilirdi ancak rakibinin sonuncu sırada olmasına rağmen bu kadar güçlü biri olması, onun çok zayıf olduğunu göstermezdi. Aksine, o zaten Kaynak Tanrı Toplantısında sayısız insanın övgülerini ve teşekkürlerini almıştı. Seyirciler ve Mu Bingyun da dahil olmak üzere büyük bir çoğunluğu da genel gücünün Wu Guike'nin gücünden üstün olduğuna inanıyordu.

 

Bu nedenle, herkes gerçekten onunla Yun Che arasındaki savaşı dört gözle bekliyordu.

 

Yenilgiden sonra çekilmesini beklemiyorlardı. Yan Juehai'nin Huo Poyun'un yaralanmalarından tam olarak kurtulamadığı için gelemeyeceğini açıklamıştı.

 

Seyirciler bu savaşın böyle bir şekilde sona erdiği için bu durumu can sıkıcı ve üzücü buldu.

 

Seyirci oturma alanına dönen Yun Che nihayet sorabildi, "Tarikat Ustası Huo, Kardeş Poyun…”

 

Yan Juehai başını salladı, “Bu senin yüzünden değil.”

 

Yun Che yüreğinde ''Onu endişelerinden kurtarmaya yönelik girişimimin geçici bir etkisi varmış gibi görünüyor," dedi. "Şöyle düşün, Huo Poyun'un hayatı şimdiye kadar pürüzsüz bir yelken gibi olmuştu ve böyle ciddi bir aksilik ile yüzleşmek onun için oldukça korkunç bir deneyim oldu. O kız, Jun Xilei gerçekten acımasız!”

 

Hmm? Bundan bahsetmişken, Jun Xilei'nin şu anki zihinsel durumu Huo Poyun'un durumundan farklı olmamalıydı. Kar Şarkısı Diyarı'ndaki olaylardan bu yana o kadar zaman geçmesine rağmen öldürme niyeti ve öfkesi giderek artıyordu. Onu yutmak için can atıyor.

 

Bu şımarık gençler hakkında ne yapmalıyım? Yun Che başını sallarken iç çekti.

 

Böyle bir sonuç Yun Che'nin savaşmadan ilk sekizin saflarına girdiği anlamına geliyordu.

 

Ön hazırlıkları hileli bir yolla geçti ve Yun Che'yi Kaynak Tanrı Toplantısında en büyük espiri malzemesi haline getiren savaşı kabul etmemesi nedeniyle ilk turda kaybetti. Tanrı İmparator Shitian'ın ilgisini çekemeseydi Yun Che Ebedi Cennet Aleminden sürülecekti.

 

Tanrı İmparator Shitian bunu yapmıştı çünkü Doğu İlahi bölgesini rahatsız etmek ve Doğu İlahi bölgesinin kendisini rezil etmesini izlemek istemişti. Yun Che'nin onları tekrar tekrar şaşırtacağını ve  en büyük ilgi odağı olacağını kim düşünürdü. Dahası, en iyi sekizin saflarına bile girmişti.

 

Bu olaylar, Kutsal Tanrı Savaşı tarihinde görülen en tuhaf gelişmeydi.

 

Kutsal Tanrı Savaşı'nda ilk sekiz arasında olmak ne anlama geliyordu? Bu, yıldızlardan daha az sayılı olan tüm Doğu İlahi bölgesinin genç kaynak uygulayıcıları arasında en iyi sekize yerleştirildiğiniz anlamına geliyordu.

 

Yun Che ilk sekiz kaynak uygulayıcısı arasına giren Kutsal Tanrı Adayları arasındaki tek orta alem mensubu kişiydi.

 

Orta yıldız aleminin genç kaynak uygulayıcısı olarak, üst yıldız alemlerinin sayısız genç dahisini çiğnedi. Yun Che isminin Doğu İlahi bölgesinde tanındığından, beklenmedik bir şekilde tekrar tekrar kazanmasından dolayı, Kar Şarkısı Diyarı isminin eşi görülmemiş yüksekliklere ulaşacağından şüphe yoktu. En azından Kutsal Tanrı Savaşı geride kalana kadar Kar Şarkısı Diyarı adı tüm üst yıldız alemlerinin şöhretini aşacaktı.

 

Son günlerde sıkıntıda olan Kar Şarkısı Diyarı'nda sevinçli bir atmosfer oluşmuştu. Kar Şarkısı Diyarı halkı, Kutsal Tanrı Savaşına dahil olmak gibi abartılı bir şeyi hayal bile etmemişti bunu sadece Kutsal Saçak Alemi ve İlahi Savaş Alemi gibi büyük alemler hayal edebilirdi. Ancak Yun Che Kutsal Tanrı Savaşına ulaşmayı başarmakla kalmadı, aynı zamanda Kutsal Saçak Aleminin oğluna büyük bir yenilgi yaşattı ve aynı zamanda İlahi Savaş Aleminin oğlunu büyük bir yenilgiye uğrattı. En iyi sekize girmesi Kar Şarkısı Diyarı halkı için çok hoş bir sürpriz ve onur olmuştu. O kadar şaşırdılar ki, hayal görüp görmediklerinden bile şüphe ettiler.

 

İzleyici oturma alanında, Kar Şarkısı Diyarı'ndaki herkes heyecanlı ve huzursuz hissettikleri için tamamen kırmızı yüzlere sahipti. Luo Changsheng, Jun Xilei, Shui Yingyue ... onlar uzun süredir bilinen canavarlardı, bu yüzden onların ilk sekize girmesi çok doğaldı.  Ancak Kar Şarkısı Diyarı'ndan bir öğrenci olan Yun Che, aslında az sayıdaki öğrenciler ile aynı aşamaya ulaşmayı başarmıştı!

 

Ancak Yun Che'nin yüzünde hiçbir sevinç işareti yoktu, çünkü amacı en iyi sekizden biri olmaktan çok daha büyüktü.

 

Mu Bingyun'un gözleri de soğuk kristaller gibiydi. "Şu anda, kaybedenler grubunda senden başka üç kişi Lu Lengchuan, Meng Duanxi ve Chao Feng. Lu Lengchuan'a rastlayacak kadar şanssız olmadığın sürece oldukça güçlü yarışmacılar olsalar bile kalan ikisine karşı mücadele edebilmelisin.”

 

Grubun dördüncü turu sona erdi ve seyirci oturma alanından yükselen sesler yavaş yavaş yumuşamaya başlamıştı, aniden seyirciler birkaç kez daha gürültülü hale geldi.

 

Sunulmuş Tanrı Sahnesi'ndeki ışık ekranında, sonraki gün olacak savaşların eşleşme listesi şu anda gösteriliyordu.

 

Üçüncü tur Kutsal Tanrı Grubu:

 

1. Savaş: Kutsal Saçak Alemi'nden Luo Changsheng vs Jasper Kalp Kılıç Sarayı'ndan Jun Xilei

 

2. Savaş: Sırlanmış Işık Aleminden Shui Yingyue vs Sırlanmış Işık Aleminden Shui Meiyin

 

Kaybedenler Grubunun beşinci tur savaşları:

 

1. Savaş: Uçan Yıldız Aleminden Meng Duanxi vs Kutsal Yanan Güneş Aleminden Chao Feng

 

2. Savaş: Gizlenen Gökyüzü Aleminden Lu Lengchuan vs Kar Şarkısı Diyarından Yun Che