Bölüm 225: Sırlı Cam Kalp, Seçkin Beden

avatar
14709 34

Against The God - Bölüm 225: Sırlı Cam Kalp, Seçkin Beden


 

İki kılıç yaklaşmadan önce kılıç rüzgarı çoktan buz nilüferi ile çarpıştı. Bir "Çınlama" sesi ile birlikte buz nilüferi şiddetli kılıç rüzgarının içinde öğütülerek küçük parçalara ayrıldı. Ancak gücü azalmadı ve bunun yerine küçük katı buz parçalarına dönüşerek Xiao Kuanglei'nin üzerine fırtına gibi yağdı. Parçalanmış buz nilüferi taşıyan fırtına sanki kar ve buz taşıyan bir tornado gibi ikisinin etrafını süpürdü.

 

*Çınlama* *Çınlama* *Çınlama* *Çınlama*…

 

Çarpışma ve kırılma seslerinin ortasında Xiao Kuanglei buz parçalarını uzaklaştırdı. Ancak buz parçalarının içerdiği soğuk enerji onun hayal ettiğinden daha ağırdı. Buz parçalarını uçurduğunda elleri çoktan soğuktan iyice kızarmıştı ve ancak 2 nefes zamanı sonra tamamen iyileşti. Geriye yarım adım attı ve hafif bir gülümsemeyle konuştu. "Ben Donmuş Bulut Asgard’ın Donmuş Bulut Sanatının göklerin altında benzersiz olduğunu duymuştum ve beklediğim gibi o bu ünü kesinlikle hak ediyor. Şimdi ben biraz daha ciddileşeceğim. Tanrıca şimdi dikkatli olmalı."

 

Xiao Kuanglei'nin tamamen kibir dolu bu "iyi niyetli" hatırlatması Xia Qingyue'den bir yanıt almadı. Onun temiz ve soğuk gözleri dalgasız bir su gibi sakin ve parlak ay gibi güzeldi. Ona 2 kez daha baktıktan sonra Xiao Kuanglei'nin kalp atışları inanılmaz bir şekilde hızlandı. Kaynak enerjisi şiddetle yükselirken derin bir nefes aldı. Etrafında girdap gibi dönen fırtına daha hızlandı ve arkasındaki şahin görüntüsü daha çok netleşti sanki yakında gerçeğe dönüşecek gibi hissettiriyordu.

 

"Mutlak Rüzgar Kılıcı!"

 

Xiao Kuanglei'nin gözleri parladı. Aniden Xia Qingyue'ye doğru ilerlerken bedenindeki fırtına şiddetlendi. Onun hızı bir fırtına kadar hızlıydı ve Yeryüzü Kaynak Aleminin altındaki kaynak uygulayıcıları sadece bir yıldırım gibi yanıp sönen ardıl bir görüntü görebilmişlerdi. —— 4 Büyük Tarikat arasında Xiao Tarikatının hızı rakipsizdi.

 

"Haha Üçüncü küçük kardeş en hızlı hızını hemen gösterdiğine göre ciddileşmiş. Görünüşe göre maç çok geçmeden bitecek." Xiao Kuangyu sıradan bir gülümseme ile konuştu.

 

Xiao Juetian de başıyla onayladı. "Görünüşe göre Lei’er tavsiyemizi göz ardı etmedi. O rakibini küçümsemedi ve kendini tutmadı. Çok iyi. Bu maçtan sonra rakibi Ling Yun olacak. O maçı kazanması imkansız olduğundan bu maçta Xiao Tarikatımızın gücünü içtenlikle gösterelim!"

 

“Hmph!” Xiao Boyun'un yanındaki Xiao Zhen arenadaki maça soğuk gözler ile baktı ve sessizce homurdandı.

 

Fırtına gibi hızının yanında Xiao Kuanglei'nin kılıcıda hızla hareket ediyordu. Fırtına kılıcın bedenini sardı ve kılıcın parlaklığı içerde muhteşem bir şekilde dans ederek dağları ve kayaları parçalayabilecek 4 kılıç rüzgarı oluşturdu ve onlar Xia Qingyue'ye doğru ilerledi.

 

*Çınlama* *Çınlama* *Çınlama* *Çınlama*!

 

Xia Qingyue'nin önünde 4 tane nilüfer açtı ve parçalanırlarken 4 kılıç rüzgarını engelledi. Xiao Kuanglei o anda Xia Qingyue'ye başarıyla yaklaştı ve kılıç kombosuyla acımasız bir yağmur fırtınası gibi ona saldırdı. Xia Qingyue sıradan ve düzenli adımlarla geri çekildi ve her adım attığında ayaklarının altında güzel bir buz nilüferi açıyordu...

 

"Ne kadar şaşırtıcı. Bu Xia Qingyue 8.seviye Ruhsal Kaynak Aleminde ancak sadece onun Donmuş Bulut Sanatları çoktan Buz Nilüferi Aleminin 4. aşamasına ulaşmamış ayrıca o nilüferleri çok az bir caba ile kontrol ediyor. Geçmiş turnuvada Mu Lingxue 10.seviye Ruhsal Kaynak Aleminde olmasına rağmen sadece Buz Nilüferi Aleminin girişini görebiliyordu. Görünüşe göre bu Xia Qingyue birkaç on yıl içinde hiç şüphesiz onların en yetenekli öğrencisi olacak."

 

"Ama görünüşe göre Xia Qingyue burada dezavantajlı. Onun her hareketi savunma üzerine ve hiç karşı saldırı niyeti taşımıyor. Elden bir şey gelmez sonuçta burada yaş ve kaynak gücü farkı var."

 

Xiao Kuanglei'nin arkasındaki şahin kanatlarını yükseltti ve o da kılıç saldırılarını birbiri ardında uyguladı. Onun salladığı uzun kılıç gökyüzünde gizlenen kılıç seraplarına dönüşüyordu ve onun hızıyla beraber hayali insan serabı ve kılıç serabı üst üste gelerek göz kamaştırıcı bir hale geliyordu ve insanlar gözleri ile onu takip edemiyordu. Kılıcın saldırıları ve buz nilüferi ile çarpışma sesleri insanların kulak zarlarını acıtan patlama seslerine neden oluyordu.

 

Mavi renkli kılıç rüzgarı buz nilüferi parçaları ile beraber kaynak fırtınasından çıkarak onları kafese alıyordu. Xiao Kuanglei'nin şaşırtıcı hızı karşısında Xia Qingyue'nin hareketleri duman kadar hafifti. Sanki o ölümlü dünyaya inen zarif bir tanrıca gibiydi ama yine de Xiao Kuanglei'nin hareketlerinden dolayı hiç kısıtlanmıyordu. Onların her hareketi ile beraber zeminde kılıç izleri ve kaynak enerjisi çarpışmalardan oluşan çukur izleri oluşuyordu.

 

Seyirciler sessizdi ve sadece dalga dalga patlama sesleri duyuluyordu. Tüm gözler arenaya yoğunlaşmıştı. Hepsi bu maçın çok kısa sürede hatta belki de başından biteceğini düşünüyordu. Ama beklenilenin aksine maç oldukça yoğun geçiyordu. Yaşları arasında 3 yıl kaynak güçleri arasında da 1 seviye fark olmasına rağmen ikisi hiç şüphesiz eşit gibi görünüyorlardı.

 

Xiao Tarikatındakilerin ifadeleri çirkinleşti. Xiao Juetian'nin kaşları yavaş yavaş batarken alçak sesle konuştu. "Görünüşe göre biz Xia Qingyue'yi küçümsemişiz. Onun gücü belki de Shui Wushuang ve Wu Xuexin'den düşük değildir."

 

"Sorun değil. O üçüncü küçük kardeş ile eşit olsa bile ne olacak? Üçüncü kardeş Dünya Sarsan Kılıcı kullandığı anda sonuç kesinleşecek." Xiao Kuangyu kaygısız bir şekilde söyledi.

 

"Dünya Sarsan Kılıcı kullanmak kesinlikle biraz etik olmayan ve çirkin bir davranış olur. Şuan eşit olsalar bile böyle devam ederse avantaj kesinlikle Lei’er'nin tarafında olur. Sonuçta onun kaynak gücü zenginliği hiç şüphesiz sadece 17 yaşındaki küçük bir kızı aşacak." Xiao Juetian belirtti.

 

"Hadi abla, hadi!" Xia Yuanba'nın elleri terlemişti. Geniş gözlerle maçı izlerken durmadan bağırıyordu. Maçın durumunu açıkça ayırt edemediğinden Xia Qingyue'nin sürekli geri çekildiğini görünce gittikçe endişeleniyordu.

 

"Merak etme ablan bu kadar kolay kaybetmez." Yun Che onu sıradan bir şekilde teselli etti.

 

"Bu kadar kolay kaybetmez mi?" Yun Che'nin zihninde Jasmine'nin sesi yankılandı. "Bu kadının basitçe yenilme ihtimali bile yok. Eğer gerçek gücünü kullansaydı rakibin 5 kere saldırma şansı bile olmazdı. Şuan ki durum sadece o gücünü dikkatlice sakladığı için oluyor."

 

"Oh?" Yun Che'nin kalbinde bir şaşkınlık patlaması oluştu. "5 kere bile şansı olmaz mı? Bu imkansız değil mi?"

 

"Hmph! Senin kendinden güçlü kişiler ile savaşabilme nedeninin yarısı uygunluğun ve kapsamlı kabiliyetin diğer yarısı ise ilahi kaynak damarların, ilahi kanın ve ilahi kaynak sanatların. Ama uygunluk ve kapsamlı kabiliyet yapısal bir şey. Ben sonunda bu konuda seni tamamen aşan birini buldum ve o da bu kadın. O sadece tüm girişleri açık olan "Cennetsel Tanrının Manevi Damarlarına" sahip değil ayrıca "Kar Sırlı Camın Kalbine" sahip ki bu Cennetsel Tanrının Manevi Damarlarından on bin kat daha nadir. Onun bünyesi T..... benim doğduğum yerde bile sadece her on bin yılda bir kere "9 Kaynak Seçkin Beden" ile yapılıyor.... Yarından sonraki rakibinin Ling Yun olup olmadığı gerçekten hala kesin değil."

 

(Ç.N: Jasmine'nin birini övdüğünü hep duyamayız :D )

 

Yun Che: “!!!!”

 

Önceki hayatı yada şuan ki hayatında Yun Che tıbbi yollar ve dünyadaki yapılar ile son derece aşinalık içinde olsa bile "Kar Sırlı Camın Kalbi" ve "9 Kaynak Seçkin Beden" isimlerini ilk kez duyuşuydu ve bu yüzden onların ardındaki anlamları gerçekten bilmiyordu. Ancak Jasmine'nin sözlerinden sonra açıkça son derece çok şaşırmıştı. Jasmine'nin bile şaşırdığı bir şey nasıl sıradan olabilirdi?

 

Ve Jasmine'nin son sözü Yun Che'yi en çok şok eden şeydi. Çünkü onun ima ettiği şeye göre....Xia Qingyue'nin Ling Yun'u yenebilecek kapasitesi vardı!!!

 

Arenadaki maç çoktan şiddetlenmişti. Xiao Kuanglei'nin arkasındaki şahin görüntüsü kanatların yine çırptı. Hafif bir uğuldama sesi ile havaya fırladı. Bedenini çevreleyen kaynak fırtınası da kaynar su gibi kudurmaya başlamıştı. Daire daire kaynak enerjisi dalgaları yavaşça dışarı doğru büyüyordu ve zorla çevredeki atmosferi uzaklaştırıyordu. Hemen ardından Xiao Kuanglei'nin elindeki uzun kılıç bir eğim ile aşağı doğruldu ve tüm kaynak enerjisi kılıcın ucunda yoğunlaştı. Aniden kılıcın ucunda büyük bir yeşil ışık yükseldi ve uluyarak son derece korkutucu bir hızlı dönen bir fırtına topu kılıcın ucunun etrafında dönmeye başladı.

 

O anda baskıcı aura dalgası etrafa yayıldı ve izleyenlerin yeşil ışıklar yayan kılıcın ucundan gelen güçlü his tarafından boğulduklarını hissetmelerine neden oldu.

 

Uzun süre sonuçsuz devam eden savaşın ardından Xiao Kuanglei sabrını kaybetti ama Yeryüzü Sarsan Kılıcı yine de çıkarmadı. Nedeni Xiao Juetian'in söylediği gibi onu kendisinden genç ve kaynak gücü zayıf olan birine karşı kullanması çirkince olacaktı ve bu yüzden alay edilecekti. Bu yüzdende en güçlü saldırısını kullanmaya karar verdi.

 

"Anlık Darbe!"

 

Xiao Kuangle yüksek sesle bağırdı ve tüm bedeni kabaran fırtınanın içinde aşağı doğru düştü. Düşen bir Kılıç Tanrısı gibiydi ve son derece keskin kılıç kuvveti Xia Qingyue'ye doğru kararlı bir şekilde yaklaşıyordu...

 

"Oh! Ben 3. küçük kardeşin Anlık Darbeyi aslında bu derece geliştirdiğini bilmiyordum. O %40 civarına ulaşmış olmalı." Xiao Kuangyu şaşırmış bir şekilde konuştu.

 

"Bu başarıyı yeni elde etti. Görünüşe göre maçın kazananı belirlendi." Xiao Juetian'in yüzünde muzaffer bir gülümseme oluştu.

 

Xiao Kuanglei'nin kılıç gücünün son derece hızlı bir şekilde zemine düşmesiyle birlikte bir çatlak sırası delicesine dışarı doğru uzandı. Ancak havadan gelen son derece korkunç darbeye karşı Xia Qingyue'nin ifadesi son derece rahattı. Beyaz elini kaldırdı ve buz kılıcıyla yavaşça yukarıyı işaret etti. Kılıcının ucundan sessizce bir buz nilüferi açtı. Ancak bu buz nilüferi kristal berraklığında değildi bunun yerine gökyüzü gibi açık mavi renkliydi.

 

Boom!!

 

Xiao Kuanglei'nin Anlık Darbesi ve Xia Qİngyue'nin buz nilüferi havada çarpıştı. Ardından bir gümleme sesi tüm etrafa yayıldı. Mavi Renkli kaynak fırtınası çevredeki alanı tamamen örttü ve buz nilüferi de patladı ve buz kristalleri yağmur gibi yağdı ve gökyüzünü bir sis kapladı. Aniden ikisini tamamen örten mavi renkli ve açık mavi renkli kaynak enerjileri ikisinin dışarıdan görünmelerini engelledi. Onlar sadece delice çarpışan 2 kaynak enerjisi dalgasını duyabiliyorlardı...

 

10 nefes zamanı sonrası mavi renkli ve açık mavi renkli kaynak enerjisi sonunda tamamen dağıldı. Onların kılıçları çarpışmayı bitirmişti ve çarpışmanın etkisiyle ikiside geri çekilmişti.

 

Xia Qingyue'nin ifadesinde hiç değişiklik yoktu. Büyüleyici gözleri hala bir su gibi temiz ve sakindi. Bırakın yaralanmayı beyaz elbisesi bile tek bir toz ile bile lekelenmemişti. Etrafında yüzen buz ruhları da hiç düzensizlik taşımıyordu.

 

Karşısındaki Xiao Kuanglei de aynıydı. Saçının biraz dağılması dışında bedeninde hiç yaralanma yoktu. Daha önce yaptıkları nihai tekniklerin çarpışmasında ikiside mucizevi bir şekilde hiç yaralanmamıştı.

 

Ama ifadelerine bakılınca Xiao Kuanglei açıkça Xia Qingyue kadar sakin değildi. Demin en güçlü tekniğini kullanmıştı ve bununla kazanacağına inanmıştı. Ancak kılıç gücü ve rüzgarı rakibi tarafından sürekli durdurulmuştu ve onun saçının teline bile dokunamamıştı. Bu yüzden kalbinde büyük ölçüde şaşırmış ve utanmıştı.

 

Bu durumda o kazanmak istiyorsa Yeryüzü Sarsan Kılıcı çıkarması gerektiğini anlamıştı.

 

"Donmuş Bulut Asgardın bir tanrıçasından beklenildiği gibi siz diğerleri tarafından küçümsenemezsiniz. Ben sizin yaşınızda olduğumda kesinlikle size denk değildim. Ama ne olursa olsun bu maçı kazanmalıyım. Eğer bunu yaparken sizi bir şekilde rahatsız edersem kesinlikle maçtan sonra bunun için sizden özür dileyeceğim."

 

Xiao Kuanglei konuştuktan sonra çoktan kılıcını yerine koymuştu. O uzaysal yüzüğüne bastırdı ve neredeyse Dünya Sarsan kılıcı çıkaracaktı. Ancak tam sağ eli soluna dokunduğunda ifadesi aniden dondu ve eylemleri de hemen ardından durdu. Hemen sonra ten rengi şaşırtıcı bir hızla beyazlaştı...Ardından bedeni sanki buzdan yapılmış bir heykel gibi yukarı bakacak şekilde kaskatı bir halde yere düştü.

 

O yere düşerken Xia Qingyue'nin bakışlarında hiç titreme olmadı ve hiç şaşırmamış gibiydi.

 

O anda Xiao Kuanglei'nin bedeninin çeşitli yerlerinde çeşitli büyüklüklerde onlarca yara ortaya çıktı ve kan sızdırmaya başladılar....Bu yaralar Xia Qingyue'nin kılıcı tarafından açılmıştı ancak açıldıktan sonra anında Donmuş Bulut Sanatının son derece soğuk enerjisi tarafından çevrelenip mühürlenmişlerdi. Onlar kanamıyordu ve hatta acı bile hissettirmiyorlardı. Xiao Kuanglei onunla olan yoğun çarpışması sırasında geçen 10 nefeslik zaman boyunca otuzdan fazla yara almıştı ama bundan haberi olmamıştı....Ve eğer bu yaralar biraz daha kenarlarda olsaydı hayat damarlarına gelecekti....Yani Xia Qingyue eğer merhamet göstermeseydi o 10 nefes zamanı içinde otuzdan fazla kez çoktan ölmüş olacaktı.

---------------ÇEVİRMEN NOTU--------------

Xia Qingyue ezer :D seviyorum kızı çok iyi karakter çoğunuz prensesi daha çok sevse bile 570 lere kadar okumuş olan ben Jasmine'yi saymazsak kızlar arasında en çok Qingyue'yi seviyorum :D

Maç sonu tepkiler ne olacak? Jasmine başka şeyler diyecek mi? Sıradaki maçlar da ilk kim kapışacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman sonraki bölüme tıklayın hadi bakalım :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr