Against The God - Bölüm 233: Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin Teklifi

---

 

"Cennetsel Kılıç Villasından Ling Jie teslim oldu. Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinden Yun Che kazandı! Yun Che yarın ki büyük finale yükseldi!"

 

Ling Wugou, Ling Yuefeng'a ani bir bakış atmadan ve son derece garip bir ses tonuyla sonucu açıklamadan önce 3 nefes zamanı boyunca sersemledi.

 

Alkış, alkış, alkış, alkış, alkış, alkış, alkış,....alkış, alkış,.....

 

Kılıç Söylev Arenasının kenarlarından alkışlar geliyordu. İlk başta birkaç tane ile başladı ardında küçük bir alana yayıldı.....büyük bir alana yayıldı.....En sonunda birkaç tarikatın büyükleri dahil neredeyse herkes ayağa kalktı ve yüksek sesli alkışlar ile savaşanları övdü.

 

Sıralama Turnuvasının tarihinde maçlardan sonra alkışlamak yaygındı ancak tüm arenaya yayılan tutkulu bir şekilde alkışlama olayı oldukça nadirdi. Bu gerçekten alkışlamaya layık bir maçtı. Tarikatların çoğu tatmin edici sonuçlar elde edememişlerdi ama burada olup bu maçı izledikleri için "şanslı ve tatmin olmuş" hissetmişlerdi. Çünkü onlar kendi gözleri ile göksel kılıçların zarafetini ve ağır kılıcın kahramanlığına tanık olmuşlardı ayrıca gelecekte hiç şüphesiz Mavi Rüzgar İmparatorluğunun elitlerinden olacak olan iki kişinin ilk savaşına tanık olmuşlardı

 

Onların sadece 16 ve 17 yaşında olduklarını ve kaynak güçlerinin sadece 6.seviye Ruhsal Kaynak Alemi ve 10. Seviye Gerçek Kaynak Aleminde olduğunu düşündüklerinde orada olan insanların kalpleri kontrolsüzce sarsıldı.

 

Ling Wugou sonucu açıkladığından ve alkışlar arenaya yayıldıktan sonra Yun Che, hiç heyecanlı bir ifade göstermedi. Bunun yerine elindeki Derebeyinin Muazzam Kılıcının yarısına bakıyordu. Elindeki yarısı çoktan çatlaklar ile dolmuştu. Soğuk bir rüzgar nazikçe esti ve Derebeyinin Muazzam Kılıcı ile beraber saçını havaya üfledi...

 

Kılıcın kırık siyah parçaları Yun Che'nin ayağının yakınlarına düşüyordu. En sonunda elinde sadece kabzası kalmıştı.

 

Büyük kılıç kudretini savaş boyunca gösterdi ve neden Derebeyinin Muazzam Kılıcı olarak adlandırıldığını güzelce sergileyip sonunda Yun Che'nin elinde ölümüne ulaştı.

 

Yun Che diz çöktü ve dikkatlice kırık parçaları toplayarak geriye hiçbir şey bırakmadı. Sonunda tüm hepsini Gökyüzü Zehir Sefine sakladı. Yun Che'nin boş elini ve açıklamaz ifadesini gördüğünde Ling Jie tamamen sıkıntı dolu yüzü ile ona doğru yaklaştı. Kendi de bir kılıç kullanıcısı olduğundan kılıç aşkının ne olduğunu biliyordu. Kılıcın varlığı bir aile gibiydi. Kendini bir süre kontrol ettikten sonra zayıf bir şekilde konuştu. "Ugh, ahhhhh Pa.....patron Kılıç Yönetim Terasında birkaç tane ağır kılıç var. İçlerinden 3-4 tanesi Yeryüzü Kaynak Kılıcı. Bunu....bunu telafi etmeme izin ver. Hepsini almak istesen bile sorun değil."

 

Ling Jie bunları söylerken kararlıydı. Yun Che tüm yeryüzü kaynak kılıçlarını istese ve babası buna karşı çıksa bile elinden geleni yaparak ona verecekti.

 

"Gerek yok." Yun Che gelişigüzel gülümsedi. "Ben zaten sana onu parçalamanın senin yeteneğin olduğunu söyledim. Pişman olmana gerek yok. Yani şimdi tatmin oldun mu?"

 

Onun hiç kötü duygu olmadan gülümsediğini görünce Ling Jie sonunda rahatladı. Kalbindeki huzursuzluk sıcak bir duyguya dönüştü. "Tatmin oldum. Ben kesinlikle tatmin oldum. Her yanım tatmin oldu. Sen kesinlikle benim Ling Jie'nin patronusun.  Ahhh, ahhh…Patron! Bunu tam olarak nasıl yaptın? Sen 10.seviye Gerçek Kaynak Alemindesin ama bu kadar güçlüsün. Yarım yıl önce sen kaynak gücü olarak benim çok altımdaydın. Yine de şimdi beni yendin. Ve bedenini nasıl eğittin? Taştan daha sert gibi duruyor....Ayrıca Patron, babam bana ağır kılıcın geleceği olmadığını söylemişti sen onu kullanarak nasıl bu kadar güçlü oldun? Seninle dövüştükten sonra ben bile ağır kılıç ile çalışmaya başlamak istiyorum."

 

Ling Jie hevesli ve pürüzsüzce "Patron" diyordu. Yun Che'ye bakarken gözleri parlıyordu ve birbiri ardında sorular soruyordu. Sorularının cevabını çok fazla bekliyordu ancak Yun Che sadece son sorusunu cevapladı. "Ağır kılıç benim için en uygun silah ama çoğu insan için hiç uygun değil. Ağır kılıç ile çalışmak ile ilgili garip düşüncelerin olmasın."

 

“Hehe…” Ling Jie şeytanice güldü. O tabi ki de sadece gelişigüzel konuşmuştu.

 

Ling Jie kaynak enerjisini aşırı kullanmıştı ve arenadan inmek için Yun Che'nin desteğini almıştı. O noktada çoğunlukla sessiz olan Ling Kun ayağa kalktı ve Yun Che'ye baktı. Devasa arenada onun eylemleri göze çarpmayacak şeyler olsa da sanki kaynağı belirsiz bir aura dikkatlerini çekmiş gibi herkes döndü ve bilinçsizce onu izledi. Onun ani eylemi herkesin kalbini hızlandırmıştı.

 

Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi uzak ve kutsal bir yerdi hatta onlar için efsanevi olarak adlandırılabilirdi. Alkışlar anında kesildi ve tüm arena sessizleşti. Herkes nefesini tutmuştu ve iğne atsan sesi duyulabilecek bir sessizlik vardı. Herkes o kutsal yerden gelen kişinin ne yapacağını merak ediyordu.

 

"Genç adam, adın Yun Che mi?" Ling Kun neşeli bir şekilde Yun Che'ye bakarken konuştu. Sesi çok huzurluydu.

 

Yun Che'nin adımları sanki soru yüzünden şaşırmış gibi görünürken bir an için durdu. Ardından başıyla onayladı ve alçak gönüllülük ile cevapladı. "Evet benim adım Yun Che. Merak ediyorum da Kıdemli Ling bana bir şey mi söylemek istiyor."

 

"Sen şuanda İmparatorluk Ailesi tarafından kurulan bir Kaynak Sarayının öğrencisisin değil mi?" Ling Kun sordu.

 

"Evet."

 

Ling Kun dünyayı sarsacak şeyi söylemeden önce yavaşça başıyla onayladı. "Peki sen bizim Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgemize katılmakla ilgilenir misin?"

 

(Ç.N: OooOooO :D )

 

Ling Kun'un sorusu herkesin kulaklarında yankılandı ve büyük bir şoka neden oldu. Qin Wushang ve tabi ki Cang Yue de sersemledi. Ling Yuefeng bile hareketsiz bir şekilde sersemledi. Tüm izleyenler derin bir şaşkınlık ifadesi ortaya koydular.

 

Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki 4 yüce bölgeden biriydi. Eğer biri oraya girebilecek biriyse o zaman o kişi kesinlikle varlığını sürdüren en yüksek kaynak uygulayıcılarından biri olmalıydı. Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin bir hizmetçisi bile Mavi Rüzgar İmparatorluğuna gelse bir partinin ustası olarak ünlenirdi. Statü açısından o ülkenin imparatorundan daha saygıdeğer biri olurdu! Dahi olarak adlandırılan bir çok genç uygulayıcı vardı ama hiç biri 4 büyük kutsal alana girmeyi hayal etmeye cüret edemiyordu. Ling Yun bile bunu daha önce düşünmeye cesaret edememişti.

 

Kaynak Gökyüzü Kıtasında Mavi Rüzgar İmparatorluğu en küçük ve en zayıfıydı. Ayrıca 4 büyük kutsal alana en uzak olanıydı. Onları sadece efsanelerden duymuş ve hiçbir şekilde hayatları boyunca onlarla etkileşime geçmemişlerdi. Ancak bugün oradan gelen birisi 17 yaşındaki birisini kendilerine katılmaya davet etmişti.

 

Herkesin gözü Yun Che üzerine düştü...Kıskançlık, şok, şaşkınlık ve inançsızlık....Yanan Cennet Klanının koltuklarındaki Fen Juecheng'in yüzü son derece çirkinleşti. Fen Juebi ciddi yaralanarak Yanan Cennet Klanının utanmasına neden olmuştu ve onun hassas noktasına dokunarak onun son derece kızgın ve rezil olmuş şekilde olmasına neden olmuştu....Yun Che uzun zamandır onun kara listesindeydi. Ancak Yun Che teklifi kabul ederse bırak kendisini babası Fen Duanhun bile onu her gördüğünde saygılı davranmak zorundaydı. Mavi Rüzgar İmparatorluğunda onu rahatsız etmeye kimse cüret edemezdi. Onu öldürebileceğine kesinlikle emin olsa dahi bunu yapmaya cüret edemezdi....Çünkü Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin bir üyesini öldürürse kendi klanını da onunla beraber ölüme çekerdi.

 

"Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi.....orası benim bile hayal etmeye cüret edemeyeceğim bir yer." Qin Wushang şok olmuş şekilde bağırdı. "O Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinden çağırıldı. Ben bile onun geleceğini göremiyorum. O bizim küçük Mavi Rüzgar Kaynak Sarayımızın sahip olmaya layık olmadığı biri. Belki de 4 büyük kutsal bölge onu tutmaya layık yerlerdir. Gelecekte onu tanımak hayatımın geri kalanında gurur duyabileceğim bir şey olacak. Hahahaha."

 

Qin Wushang sevinçli bir şekilde gülümsedi ama Cang Yue karmaşık hissediyordu. Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin daveti dünyadaki tüm kaynak uygulayıcılarını kolayca kıskandırabilirdi. O Yun Che için mutlu hissetmişti ama aynı zamanda kaybolmuş ve güvensiz hissetmişti....O sadece 17 yaşındaydı ama çoktan rüya gibi bir yere girme hakkı elde etmişti. Onun geleceği tamamen akıl ermezdi. Onunla arasındaki fark iki farklı dünya gibiydi. Onun dengi olup olmadığını merak ediyordu....Eğer o Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine giderse bu küçük yere geri dönecek miydi...

 

Yun Che'nin yanındaki Ling Jie'nin ağzı açık kalmıştı. Heyecanlı bir şekilde Yun Che ile konuştu. "Patron bu Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi! Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi! Bu kutsal bir yer! Patron sen çok harikasın. Sen çok harikasın."

 

Yun Che'nin kaşları hafifçe hareket etti. Herkesin onun sahip olması gerektiğini beklediği sevinç ve gurura sahip değildi. Yüzü şok edici bir şekilde çok sakindi. İleriye bir adım attı ve hürmetkar bir şekilde konuştu. "Bu küçüğü yüksek gördüğünüz için Kıdemli Ling'e teşekkür ederim. Ancak bu küçük şuanda Mavi Rüzgar Kaynak Sarayının öğrencisi ve henüz ayrılma düşüncesi yok. Buna ek olarak bu küçüğün burada bitmemiş bir sürü işi var. Her ne kadar kalbim buna can atsa da buradan ayrılamam. Ben sadece Kıdemli Ling'e bu iyi ve nazik niyeti için teşekkür edebilirim."

 

Yun Che'nin cevabı tamamen herkesin beklentinin dışındaydı. Herkes onun delirip delirmediğini merak ediyordu. O Kudretli Cennetsel kılıç Bölgesi tarafından davet edilmişti ama bunu red etmişti! Bunun yerine küçük Mavi Rüzgar Kaynak Sarayında kalmayı seçmişti! Bu sadece bir aptalın yada delinin yapacağı bir seçimdi.

 

Ancak Ling Kun kızmadı bunun yerine güzel güzel güldü. "Hahahaha, güzel. Her ne kadar sen genç olsan da kibirli yada sabırsız değilsin. Sen heyecanlı ve aceleci de değilsin. Bu gerçekten çok nadir bir şey. Seni Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine götürmek istememin sebebi göstermiş olduğun yetenek değil. Her ne kadar bu ülkede yeteneğin şok edici olarak görülse de kutsal bölgelerde ortalama olarak bile görünmeyebilir. Seni davet etmemin sebebi ağır kılıcı güzelce kullanma yöntemin...Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesin de eskiden bir Ağır Kılıç Bölümü vardı. Ancak en sonunda tamamen yok oldu. Ben sende bu bölümü düzeltme umudunu gördüm. Ustanın kim olduğunu sormam uygun olmaz ama bize katıldığında o bölümü yeniden hayata getirmeni istiyorum. Bunu yapabilirsen Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesin de Büyük (Elder) seviye biri olman mümkün."

 

Ssssss……

 

"Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesin de Büyük (Elder) seviye biri" bu sözler bir çok kişinin tüylerini ürpertmişti. Cennetsel Kılıç Villasının Villa efendisi Ling Yuefeng bile bunun için gerekli niteliklere sahip değildi.

 

Yun Che yine sakin kaldı ve tereddüt etmeden cevapladı. "Kıdemli Ling'in nezaketini bu küçük hatırlayacaktır. Bu küçük bitmemiş işlerini hallettiğinde bu konuyu derinlemesine düşünecektir."

 

"Güzel." Ling Kun yine sinirlenmedi ve başıyla onaylarken onu övdü. "Senin kişiliğini takdir ediyorum. Eğer durum buysa seni zorlamayacağım. Gel bunu al."

 

Ling Kun parkalarını salladı ve yumruk boyutunda koyu mor renkli bir yeşim parçası yatay olarak uçtu ve Yun Che tarafından yakalandı.

 

Ling Kun avcunu geri çekti ve soğukkanlı şekilde konuştu. "Bu aramızda 150 kilometre mesafe olduğu sürece benimle iletişim kurmanı sağlayacak özel bir Ses İletişim Taşıdır. Eğer bize katılmak istersen bir mesaj bırak. Ben sana rehberlik edeceğim ve seni Saygıdeğer Kılıç Ustası ile tanıştıracağım. Ben Saygıdeğer Kılıç Ustasının senin ağır kılıcı nasıl kullandığınla son derece ilgileneceğine inanıyorum."

 

Yun Che tarafından 2 kere red edilmesine rağmen Ling Kun sinirlenmedi. Bunun yerine ona bir Ses İletişim Taşı verdi. Böyle hiç şüphesiz son derece iyi niyetli bir muamele bir çok insanı neredeyse kanlı gözyaşları döktürecek kadar kıskandırmıştı. Ancak Ling Kun da Yun Che'nin yakın gelecekte onunla iletişim kuracağına mutlak bir güveni vardı....Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin davetinin genç nesildeki kaynak uygulayıcıları işin reddetmesi mümkün olmayan bir "baştan çıkarıcılığı" vardı.

--------------ÇEVİRMEN NOTU--------------

Kabul etmedi ya la :D şimdi diğer yarı finalin zamanı :D güzel ve olaylı bir maç :D

Yun Che yerine gittiğinde nasıl tepkiler alacak? Diğer yarı final maçı nasıl başlayacak? İlk hamleyi kim yapacak? Jasmine bir şeyler diyecek mi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman sonraki bölüme tıklayın :D