Bölüm 246: Kazanan

avatar
16361 41

Against The God - Bölüm 246: Kazanan


 

Yun Che bayıldı ve uzun süre ayılmadı. Bu ayrıca Xia Qingyue ile olan maçının bittiğini gösteriyordu. Sıralama turnuvasının final maçı sonunda perdelerini indirmişti.

 

Turnuva sona ermişti ama izleyenler uzun süre şoklarını bastıramamışlardı. İki finalistte Cennetsel Kılıç Villasından değildi ve sonunda zafer tacı Donmuş Bulut Asgard'ın eline düşmüştü....Ama bunların hiç biri şuan da önemli değildi. Bu maç fazlasıyla şaşırtıcıydı ve herkesin 9 göğün ateşi ve buzunda yürümesine izin vermişti. Her sahne vizyonlarını ve ruhlarını acımasızca doldurmuştu.

 

İki finalistte sadece 17 yaşındaydı ama kaynak güçlerinin birkaç üzerinde bir savaş vermişlerdi ayrıca savaşla ilgili herkesin bildiği şeyleri parçalamışlardı. Özellikle Yun Che sonuçta Xia Qingyue tarafından yenilse de onun kaynak gücü sadece 10.seviye Gerçek Kaynak Alemindeydi yine de getirdiği şok Xia Qingyue'den çok daha fazlaydı. Bu iki gencin önündeki şan Cennetsel Kılıç Villasının herhangi bir şanını kaplayabilirdi. Herkes tarafından tanınan "Genç neslin 1 numarası" Ling Yun bile hiçbir tartışma olmaksızın onlar tarafından yenilmişti.

 

"Donmuş Camın Perisi ilk sırayı aldığınız için tebrikler." Donmuş Bulut Asgardın koltuklarının yanındaki bir tarikat lideri hızlıca konuştu. Her ne kadar o bir tarikat lideri olsa da Chu Yuechan ile konuşacak cesareti yoktu.

 

Sol tarafta oturan bir tarikat lideri hemen pohpohladı. "Büyük Donmuş Bulut Asgard böyle olağanüstü yetenekli bir öğrenciyi yetiştirerek 1. olmayı gerçekten hak etti. Donmuş Bulut Asgard’ın adının tüm dünyaya yayılacağını hayal edebiliyorum."

 

Chu Yueli hafifçe kaşlarını sıkıştırdı ama cevap vermedi. En son sonuç onun bir rahatlama nefesi almasını sağladı. Bu onun ideal sonucuydu. Donmuş Bulut Asgard sonunda geleneği bozarak ilk kez 1. olabilmişti. Bundan böyle onların adları yayılacaktı ve eskisinden daha büyük bir ün elde edeceklerdi. Ancak bu mükemmel sonucu elde etmek beklediğinden çok daha zordu. Önlerindeki en büyük engel beklediği gibi Ling Yun değil neredeyse unuttuğu....18 ay önce kaynak damarları sakat olan hakkında hiç iyi bir yön olmayan ve klanından atılan bir çocuktu.

 

Yun Che bilincini kaybetmişti ama Xia Qingyue tamamen iyi görünüyordu. Chu Yuechan rahatlamış hissetmeliydi ancak Xia Qingyue'nin ustası olarak onun yeteneklerini tam olarak anlıyordu ve demin yeri göğü sarsan gücün kesinlikle Xia Qingyue tarafından yapılmadığını biliyordu. Her ne kadar Yun Che düşmüş ve Xia Qingyue zarar görmemiş gözükse de o sakinleşemiyordu.

 

"Yun Che 10 nefes zamanından fazla süredir yerde. Bu Sıralama Turnuvasını kazanan Donmuş Bulut Asgarddan..."

 

"Bekleyin!"

 

Ling Wugou daha “Xia Qingyue” demeden bir ses onu durdurdu.

 

Sesi çıkaran kişi de şok edici bir şekilde Xia Qingyue idi. Konuşurken Yun Che'ye doğru ilerledi ve onun yanında durdu. İki elini salladı ve açık mavi buz ruhları Yun Che'nin bedenine inerek onu sardı Sessizce onun yaralarını donduran buz ruhlarına baktıktan sonra döndü ve usulca konuştu. "Kazanan ben değilim o. Bu maç için.....ben yenilgimi kabul ediyorum."

 

(Ç.N: Xia reyiz ooooley :D )

 

WHOAA~~~~

 

Tüm arena curcunaya girdi. Herkes birbirlerine şaşkınlıkla bakıyordu. Yun Che bayılmıştı ve Xia Qingyue tamamen iyi gibi duruyordu. Kimin kazanıp kimin kaybettiği çok açıktı ama Xia Qingyue sözleri ile galibiyeti karşı tarafa vermişti. Kimse onun neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştı.

 

Chu Yueli anında ayağa kalktı ve şaşkınlıkla bağırdı. "Qingyue ne diyorsun? Hemen söylediğini geri çek!"

 

Chu Yuechan soğukça konuştu. "Yukarı bak."

 

Chu Yueli bilinçsizce başını kaldırdı ve aniden donakaldı. İfadesi de donmuştu ve tamamen dili tutulmuştu.

 

O anda uzun beyaz bir kurdele yavaşça gökyüzünden düştü. Tesadüf eseri Xia Qingyue'nin omzuna indi ve Xia Qingyue onu aldı. Ling Wugou tam bir şey söyleyecekti ama düşen Buz Anka'sı Kar Çiçeği Kurdeleyi izlerken kelimeleri dışarı çıkmadı ve hepsini yuttu.

 

Yun Che bilinçsizdi ama Ejderha Kusurunu elinde hala kavrıyordu.

 

Xia Qingyue her ne kadar yarasız gözükse de kimse Buz Anka'sı Kar Çiçeği Kurdeleyi kaybettiğini fark etmemişti.

 

Buz Anka'sı Kar Çiçeği Kurdele daha şimdi gökyüzünden düştüğünde birisi ne kadar yükseğe uçurulduğunu hayal edebiliyordu.

 

"O son saldırısını benim Buz Anka'sı Kar Çiçeği Kurdeleme yaptı.... Eğer bunun yerine benim üzerimde kullansaydı ben muhtemelen ölmüştüm. O, bunu haklı olarak kazandı. Ben kaybettim."

 

Chu Yueli uzun bir iç çekmeden önce bir süre şaşkın kaldı. Gözlerini kapadı ve uzun süre konuşmadı.

 

Her ne kadar Xia Qingyue yenildiğini kabul etse de maçın sonucu bununla bile değişmeyebilirdi. Nede olsa orada olan herkes Yun Che'nin bayıldığına şahit olmuştu Ling Wugou hakem olarak galip kazananın yenildiğini söylemesini kabul etmeyebilirdi.

 

Ancak gökyüzünden düşen kurdeleden ve Xia Qingyue'nin söylediklerinden herkes gerçek kazananın kim olduğunu anlamıştı.

 

Ling Wugou başıyla onayladı ve Xia Qingyue'ye soru sormadı. Ellerini yeniden havaya kaldırdı ve yüksek sesle sonucu ilan etti. "Xia Qingyue maçtan çekildi. Turnuvanın şampiyonu...."

 

"Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinden Yun Che!!!"

 

(Ç.N: helal olsun sana Yun Che başkan :D )

 

Sonucun açıklanmasıyla birlikte turnuva resmen bitti. Kısa süre sonra etraftaki atmosfer kavgalı ve gürültülü oldu. Kimse bu şekilde biteceğini beklemiyordu. Böyle bir sonucu tahmin etmeleri onlar için imkansızdı. Eğer bir turnuvadan önce genel kazananın Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinden olacağını söylese herkes ona çıldırmış bir geri zekalı olarak görürdü.

 

Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesi. Aslında isim olarak görkemli bir kudret taşısa da uygulayıcı dünyasında alay edilip küçümseniyorlardı. Bugün tarihte ilk kez şampiyon olarak ilan edilmişlerdi.

 

"....Her ne kadar birinci olamasak da Ling Yun'u yendik ve Cennetsel Kılıç Villasını geçtik. En azından yapmak için yola çıktığımız şeyi başardık." Bir süre devam eden hayal kırıklığının ardından Chu Yueli hafifçe gülümsedi. İfadesi eski sakinliğine dönerken konuşmaya devam etti." Beklenmedik bir şekilde bu turnuvada bana en büyük sürprizi Qingyue'nin kocası getirdi. Kader gerçekten bu dünyadaki en gizemli şey."

 

Chu Yuechan konuşmadı. Buz kristali gibi gözleriyle kimse onun ne düşündüğünü anlayamıyordu.

 

"Çok harika. Çok muhteşem. Benim Patronumdan beklenildiği gibi! Benim Patronum olduğuna göre en azından böyle bir şey yapmalısın." Ling Jie bağırırken ellerini sıktı. O diğerlerine Yun Che'nin küçük kardeşi olduğundan dolayı hava atarken son derece onur duymuş hissediyordu. Cennetsel Kılıç Villasının dün yenildiğini tamamen unutmuştu.

 

Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinin tarafında hiç sevinç nidaları yoktu. Sonuç açıklandığında Cang Yue her şeyi göz ardı ederek "Küçük Kardeş Yun" diye bağırdı ve en hızlı şekilde arenaya koştu. Tamamen dehşet ile dolu yüzüyle Xia Yuanba hemen onun arkasındaydı. Qin Wushang biraz daha yavaş tepki verse de onun hızı doğal olarak diğer ikisinden hızlıydı bu yüzden anında Yun Che'nin yanına gitti ve yaralarını inceledi.

 

"Kü....Küçük Kardeş Yun nasıl?" Cang Yue ellerini uzattı ama Yun Che'ye dokunmaya cesaret edemedi. Yüzünden göz yaşları akıyordu.

 

Qin Wushang elini Yun Che'den çekti ve rahatlamış bir ifade ile konuştu. "Rahat olun Prenses. Yaraları çok korkunç gözükse de hepsi dış yaralanmalar. Eğer 1 ay dinlenirse tamamen iyileşir. Sadece çok hafif iç yaralanmalar almış ve tek endişe nedeni kaynak damarlarının aşırı gerilmesi. Bunun iyileşmesi zaman alacak olsa da bundan tamamen düzelmesi imkansız değil. Sadece *iç çekme*.... Korkarım ki Cennet Havzası Gizli Bölgesini şuan ki durumuyla keşfedemeyecek."

 

Cang Yue bunu duyunca sonunda biraz rahatladı. Yun Che'nin elini tuttu ve bırakmayı reddetti.

 

Cang Yue'nin özeni, gözyaşları ve Yun Che hakkında konuşma tarzı.....tüm bunlar Xia Qingyue tarafından görülmüştü. O adımlarını yavaşlattı ve yaklaşmadı. Sessizce öğretmeninden aldığı kar renkli hapların olduğu bir şişeyi tuttu.

 

(Ç.N: Şişeyi tutan kişi "o" ama tam olarak kim anlamadım Xia gibi duruyor ama öğretmen diyor usta demiyor :D anlarız sanırım yakında :D )

 

"Saray Şefi Qin On bin tebrikler." Ling Wugou konuştu. Her ne kadar Cennetsel Kılıç villası yenilmiş ve onlara ait olan birinciliği kaybetse de Ling Wugou çok sakin kaldı ve girişkenlik yaparak Qin Wushang'ı tebrik etti. Qin Wushang cevap vermeden hemen ekledi. "Cevap vermenize gerek yok. Ben size Cennet Geri Dönüş Köşküne gitmek için rehberlik edeceğim."

 

Qin Wushang başıyla onayladı ve Yun Che'yi taşıdı. "Ben yolu göstermesi için Büyük Ling'e güveniyorum."

 

Turnuvanın kazananı Yun Che izleyenlerin alkışlarını ve ilgisini alamadı. O maç bittikten kısa süre sonra taşınarak götürülmüştü. Her ne kadar o ana karakter çoktan ayrılsa da Kılıç Söylev Arenası çok uzun bir süre kavgalı ve gürültücü bir şekilde kaldı. Genç nesil maç tarafından tamamen sarsılmıştı. Maçtan önce sahip oldukları kibir tamamen yok olmuştu. Daha önce onlar yetenekli bireyler olduklarını ilan ediyorlardı ama gerçek yetenekli bireylerin karşısında onlar herhangi bir şekilde değerli değildi.

 

Bu en özel Sıralama Turnuvası olmuştu ve 30 yılın üzerindeki tarihi küçümseyebilirdi. İlerleyişi ve sonucu tamamen heyecan ve sürprizler ile doluydu. Bu turnuvanın Mavi Rüzgar İmparatorluğunda büyük bir dalga gibi yayılacağı ve uzun süre tartışılacağı bekleniyordu.

 

Ancak bu sonuca üzgün olanlar da vardı.

 

Buna iyi bir örnek olarak Yanan Cennet Klanı gösterilebilirdi. Onlar kötü şekilde yenilmiş ve hatta onların baş büyüğü kontrolünü kaybedip Yanan Cennet Klanını utandırmıştı.

 

Diğer bir örnekte Yun Che'ye karşı kaba olan Cennetsel Mızrak Gök Gürültüsü Ateşi Kalesiydi. Buna rağmen onlar Yanan Cennet Klanına nazaran daha huzursuz hissediyorlardı. Mu Tianbei, Yun Che'nin gerçek gücünün bu kadar korkutucu olacağını hatta turnuvayı kazanacağını beklemiyordu.

 

Onun gibi bir yetenek kesinlikle büyüyerek Mavi Rüzgarın tahtlarından biri olacaktı! Yüzlerce yıllık Cennetsel Mızrak Gök Gürültüsü Ateşi Kalesi tarihinde hiçbir Taht olmamıştı ve bir Tahtı davet etmeye hiç cüret etmemişlerdi.

 

Bunu düşündüğünde Mu Tianbei sakinleşemedi. Yüzü pişmanlıktan yeşil olurken sırtından soğuk terler akıyordu.

 

……………………………………

 

Mavi Rüzgar İmparatorluğu, İmparatorun Odası.

 

Şuan ki Mavi Rüzgar İmparatoru Cang Wanhe'nin bile yüzü kızarmıştı ve sanki rüyadaymış gibi gözündeki ışık zayıftı.

 

Kendi bile bunun rüya olduğunu düşünüyordu.

 

O Qin Wushang'in ses iletişiminden sonucu öğrenmişti.

 

Ardından kızından gelen ses iletişiminden de sonucu tekrar duymuştu.

 

Cang Wanhe Ses İletişim Yeşimini tutarken kafası karışık bir duruma girmişti. Yarım gün sonra bile kendine gelememişti. O Qin Wushang'ye güveniyordu ve kızına daha çok güveniyordu ama söyledikleri şeyler aynı olsa da onlara inanmaya cesaret edemiyordu. Çünkü bu çok fantastik ve gerçek dışı bir şeydi....Bunlar sanki fantastik bir rüyadan gelen sözler gibiydi.

 

Dışarıdan hızlı adım sesleri duyuldu ve çok geçmeden kişisel harem ağası odasına girerek önünde diz çöktü ve yüksek sesli bir şekilde boğukça bağırdı.

 "Tebrikler Majesteleri! Tebrikler! Sıralama Turnuvası bugün sona erdi ve İmparatorluk ailesi.....İmparatorluk Ailesi....İmparatorluk Ailesi ilk sırayı aldı! Birinci oldu!"

 

Cang Wanhe'nin ağzı seğirdi ve titreyen bir sesle sordu. "Bu haberlerin gerçek olduğuna emin misin?"

 

"Bu Cennetsel Kılıç Villasının yayınladığı bir haber kesinlikle doğrudur! Aynı haber şuan da tüm imparatorluğa yayılıyor. Tek bir kelimesi bile yanlış değil!" Harem ağası aşırı heyecanlı bir şekilde konuşmaya devam etti. "Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesi temsil eden Yun Che ilk grup maçlarının hepsini kazanmış, ikinci grup maçlarını da kazanmış ardından elemelerde Yanan Cennet Klanı, Cennetsel Kılıç Villası ve Donmuş Bulut Asgard ile karşılaşmış ve hepsini yenerek birinciliği elde etmiş! Bunların yarısı bile yanlışsa cennet bu hizmetçiyi yıldırımla vurabilir!"

 

Cang Wanhe'nin tüm bedenine heyecan yayılırken yüzü daha fazla kızardı. "Güzel....Güzel....Güzel!!! Haha… hahahaha… hahahahahahaha…

 

Cang Wanhe eşsiz bir sevinçle yürekten gülmeye başladı. O on yılı aşkın süredir iktidardaydı ve ilk kez böyle tasasız olmuştu. Sanki yıllardır biriktirdiği endişesi ve hayal kırıklığı bu gülüşle beraber bastırılmıştı. "Bu İmparatorluk Ailesini hak ettiği zaferdir! Bu yukarıdan dünyayı küçümsemenin gerçek anlamıdır! İlgili kişilere ferman gönderin. Onlara.....Onlara....bugünden itibaren 3 yıl boyunca her Kaynak Sarayına verilen kaynakların artacağını, Mavi Rüzgar Kaynak Sarayının ödülü başka bir gün ilan edileceğini, bugünden itibaren biz Mavi Rüzgar Sarayının büyük salonunda en büyük ziyafeti vermeye hazırlanacağımızı, Yun Che geldiğinde onu bizzat almak istediğimizi ve Yun Che'nin ödülünü de daha sonra ilan edeceğimi söyleyin!"

 

"Bu hizmetçi emrinizi yerine getirecektir."

 

"Dur! Bana hemen iyi bir şarap gönderin. Ben düzgün bir şekilde bir içkiden keyif almak istiyorum. Hahaha!"

 

Cang Wanhe'nin genelde kötü iştahı oluyordu ama bugün keyfi yerinde olduğundan iştahı yerindeydi. Şuanda o son derece memnundu ve şuan ölse bile hiçbir şeyden pişmanlık duymayacağını derinden hissediyordu.

------------ÇEVİRMEN NOTU-----------

Turnuva resmen bitti. Devam edecek mi bölümler :D :D  

Yun Che ne zaman kalkacak? Jasmine Yun Che'ye bir şeyler diyecek mi? Yun Che'yi ne gibi sürprizler bekliyor? Merak mı ediyorsunuz? O zaman sonraki bölüme tıklayın belki yeni bölüm vardır :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr