Against The God - Bölüm 278: ######

---

 

 "İblisi mühürlemek için kullanılan kaynak oluşumuna Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumu denir." Ling Kun altındaki kaynak oluşumunda sürekli yanıp sönen ışıkları parmağıyla gösterdi ve konuştu. "Kim olursa olsun bu Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunda kaynak güçleri maksimum sınırına kadar bastırılacak. Cennetin Cezasının altında bu iblis bir daha asla bu Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumundan kaçmayı düşünemeyecek."

 

Ling Kun ifadesiz bir şekilde konuştu. "Bu iblisin dış görünümü ve geliştirdiği kaynak gücü tamamen bizimle aynı yine de on 'Kaynak Kulpu' denilen özel bir yeteneğe sahip. Ancak iblislerin arasında da bu 'Kaynak Kulpu' yeteneğine sahip çok az kişi var."

 

(Ç.N: Kaynak Kulpu ismi hoşuma gitmese de 'Handle' için ne kullansam bulamadım :D )

 

"Ve şimdi siz görmeniz gerekeni gördünüz. Benim demin söylediğim şeyi hatırlayın." Ling Kun bakışları ile tüm izleyenleri süpürdü. Ardından ileri bir adım attı ve bariyerin önünde dururken soğukça gülümsedi. "İblis senin sana bu kadar uzun süre güneş ışığı gösterdiğim için bana minnettar olmalısın değil mi? Seni geri göndermeden önce sana söylemek istediğim başka bir haber var...Heh senin oğlun ve gelinin kendilerini gözlerinde büyüttüler ve seni kurtarmak için 20 yıl önce Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine taarruz ettiler. Ama ne yazık ki onlar 100 yıl önce senin buraya transfer edildiğini bilmiyorlardı. Hahahahaha."

 

 İblis'in her yeri titredi. Şiddetle kafasını kaldırdı ve deli gibi kükredi. "Sen....Oğluma ne yaptın!! Ona ne yaptın!! Eğer oğlumun kılına dokunduysan seni bir hayalet olsam bile affetmeyeceğim!!"

 

“Tsktsk.” Ling Kun kafasını sallarken soğukça güldü. "Senin oğlun oldukça kurnaz ve aslında Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgemizden kaçtı. O neredeyse burayı da bulmuştu ama ne yazık ki ilk biz onu bulduk. Daha talihsiz olan şey onların bizi önlemesi ve Hayali İblis Ülkesine kaçmalarıydı. Ancak ikisi de ağır yaralandı ve birkaç ay boyunca kaçtılar bu yüzdende yaşam güçleri oldukça fazla yandı. Onlar Hayali İblis Ülkesine kaçmış olsalar bile pratik olarak şuan bir ayakları mezarda. Sanırım onlar 10 yıldan daha uzun süre önce çoktan ölmüştür."

 

İblisin gözleri dalgalanmadan genişledi. Bedeninden sonsuz ümitsizlik, üzüntü ve öfke delice patlayarak çıktı. O delice mücadele etti ve çılgına dönmüş bir şekilde bağırdı "Yalan söylüyorsun!! Yalan Söylüyorsun!! Oğlum asla ölmeyecek!! AHHH!!! Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin piçleri.....Ölmeyi hak eden asıl sizsiniz!! AHHH!!!"

 

Onun kükremelerinin ortasında  mühürlü iblisin zincirleri içindeki çatlaktan aniden bir el uzandı. Sınırsız bir nefret getirerek el doğrudan Ling Kun'un durduğu yere doğru düz bir şekilde atıldı ve ileri doğru bir kaynak enerjisi ışını fırladı.

 

Çevreden hemen şok çığlıkları geldi. Herkes bilinçsizce geri çekildi. Ling Kun'da şaşkınlık ortaya çıkardı ama korkmadı yada paniklemedi ve tamamen olduğu yerde durdu. Kaynak enerjisi ışını bariyere vurdu ama içinden geçmedi. Hafif bir “bang” sesinden sonra o tamamen yok oldu.

 

"Millet korkmayın. Her ne kadar bu bariyer diğerlerinin içeri girmesini engelleyemese de herhangi bir gücün dışarı çıkmasını engelleyebilir. Bu iblis bize zarar veremez." Ling Yuefeng açıkladı. Ama o hiçte sakin değildi çünkü o Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun ne kadar güçlü olduğunun farkındaydı. O birisinin gücünü, gerçek gücünün yüzde birini bile kullanamayacak kadar bastıracak kadar güçlüydü. Ama bu baskının altında iblisin öfkesiyle aktive ettiği saldırısından gelen kaynak enerjisi aurası aslında onun bütün gücünden hiçte aşağı değildi!!

 

(Ç.N: Adamın bastırılmış hali Ling Yuefeng kadar :D )

 

Yüz yıl mühürlendikten sonra İmparator Kaynak Aleminin ilk aşamalarındaki bir gücü açığa çıkarmak ve hatta bunu Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunda yapmak....Onun normal gücü normal bir durumda sadece hayal bile edilemez!! O en azından Ling Kun'dan kim bilir kaç kat güçlü!!!

 

“Hmph!” Ling Kun küçümseyerek homurdandı. "Ellerinden birinin böyle hareket etmesine izin verdiğine göre önceki mühür yeteri kadar sıkı değilmiş gibi gözüküyor. Ama önemi yok, sen Göktaşı Zinciri mührü ve Cennet'in Cezası Kılıcının baskısından kaçabileceğini sanacak kadar saf değilsin değil mi?"

 

"Seni aşağılık melez. Seni öldürmek istiyorum....Hepinizi öldürmek istiyorum...AHHHH!!!"

 

Ling Kun'un sözleri açıkça bu "iblisin" keyfini kaçırmıştı çünkü belki de bu "iblisin" ölmeden devam etmesini sağlayan şey İblis İmparatoru değil ailesi idi. Onun kükremesi umutsuzluk ve dargınlık ile doluydu. Hareket ettirebildiği tek kolunu salladı ve sıra sıra kaynak ışıkları deli gibi Ling Kun'a doğru çarptı. Onun bağırışları vahşi bir hayvandan farklı değildi. Zincirlerin içinde dönüp bükülürken yaptığı mücadelenin sesleri kulak deliciydi.

 

“Tsktsk, ne kadar acınası." Ling Kun kafasını salladı. "Eski İblis İmparatorunun koruyucu meleği Hayali İblis ülkesinin milyonlarca sakininin 'Kralı' şimdi acınası bir saldırgan köpek haline gelmiş. Ben bile böyle bir manzarayı görmek istemiyorum. Sanırım en iyisi....seni aşağı göndermek!!"

 

Avcunu fiskelemesi ile birlikte garip bir kaynak oluşumu kristalleri parmaklarının arasında sıkıştı. Bedeninin önünde küçük ölçekli bir kaynak oluşumu ortaya çıktı. Akabinde buna yanıt olarak Cennet'in Cezasının altındaki kaynak oluşumu yeniden titreşmeye başladı. Ardından o döndü ve yavaş yavaş Cennet'in Cezası Kılıcı hareket ederek iblisin mühürlendiği yeri aşağı doğru indirdi.

 

Her ne kadar Ling Kun güçlü olsa da kesinlikle bu büyük kaynak oluşumunu hareket ettirecek gücü yada onu istikrarlı bir şekilde hareket ettirecek gücü yoktu. Sadece Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin en iyi uzmanlarından ondan fazlasının yaptığı bu büyük kaynak oluşumu ve cennetsel kristallerin içindeki mühürleme gücü ile bunu yapabiliyordu. Ling Kun'un kendisine gelince o getir götür işlerine bakan bir çocuktan başkası değildi.

 

(Ç.N: Adamların ayakçıları Mavi Rüzgardakilerden güçlü :D )

 

"Bu iblis gerçekten korkutucu." Cang Yue alçak sesle konuştu.

 

"O gerçekten korkutucu. Merak ediyorum da Hayali İblis Ülkesi ve Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin arasında ne tür bir nefret var ki onu yüz yıl boyunca gün ışığı olmayan bir dünyada mühürlettirmiş. Bu dünyada buna dayanabilecek çok kişi yok. Her ne kadar o biraz çıldırmış gibi gözükse de aslında gerçekten zıvanadan çıkmamış. Onun ruhunun gücü gerçekten şaşırtıcı." Yun Che yakındı.

 

"Ben aynı zamanda....onun gerçekten acınacak halde olduğunu ve kötü bir insan olmadığını düşünüyorum." Xia Yuanba alçak sesle dikkatlice konuştu.

 

"Kutsal Bölgeler içindeki kin ve sorunlar bizim asla dokunamayacağımız şeyler. Böyle olunca da onun iyi bir insan olup olmadığını yargılamak için niteliklerimiz yok....Biz sadece uzaktan bakabiliriz." Qin Wushang konuştu.

 

Cennet'in Cezası kılıcı yava yavaş aşağı inerken iblisin figürü de görüş açısından yavaşça kayboluyordu. Ama  onun kötücül bir ruh gibi olan ulumaları hala devam ediyordu ve herkesin kulaklarında yankılanıyordu. Kaotik kaynak ışıkları bariyere doğru çarparken kendini kaybetmiş saldırıları da durmuyordu. "Ben kesinlikle HEPİNİZİ öldüreceğim!! Ben hepinizi öldüreceğim!!!"

 

Deliye dönmüş kükremelerinin ortasında o aniden saldırılarını durdurdu. Kolunu önüne uzattı ve şiddetle içe doğru çekti.

 

Whoosh!! (Hız Sesi)

 

Bariyerin içinden aniden vahşi rüzgar patlaması püskürdü. Ardından o manyetik bir kuvvet getirerek bariyerden geçerken zayıf bir şekilde genişledi. Öfkeyle birlikte bu yarı deli iblisin birisini öldürmek istediği ve onları öldürmek için birilerini içeri sürüklemek istediği açıktı. Onları bariyerin içine çekebildikleri sürece kim olursa olsun Ling Kun bile olsa onlar Cennet'in Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun içindeyken kesin bir ölümle bağlanacaklardı çünkü Ling Kun'dan daha güçlü biri olsa bile bir kere Cennet'in Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun içine girdiklerinde kaynak güçleri bastırılarak en fazla Ruhsal Kaynak Aleminde olacaklardı.

 

O bariyeri geçtikten sonra oluşan çekim gücü çok zayıftı ve orada olan kişiler Mavi Rüzgar İmparatorluğunun en güçlü uzmanlarıydı. Bu çekim kuvveti onları etkilemek için çok zayıftı.

 

(Ç.N: Düşündüğüm şey olamaz......)

 

“AHHH!!! GRAHHHH!!!”

 

Cennet'in Cezası Kılıcı inmeye devam etti ve iblisin sesi kasvetlendi. O anda tehdit teşkil etmeyen çekim gücü durdu...İki nefes sonra dar merkezi olan bir enerji akımı dışarı doğru çıktı ve vahşice dışarı taarruz etti....ve enerji akımının gittiği yer şaşırtıcı bir şekilde......Yuanba'nın durduğu yerdi.

 

(Ç.N: Yuanba!!! Bizi bırakma!!! )

 

İblisin tüm gücüyle serbest bıraktığı enerji akımı orada olan herkesin kolayca karşı koyabileceği bir şeydi. Buna sadece Gerçek Kaynak Aleminde olan Cang Yue da dahildi. Ama buna tek bir istisna vardı....

 

O da kaynak gücü seviyesi en düşük olan ve sadece Temel Kaynak Aleminde olan Yuanba idi!!!

 

Enerji akımının altında Xia Yuanba aniden ve şiddetle çekildi ve bariyere doğru uçtu. Onun bedeninin bariyere dokunduğu ana kadar o korkmuş bir çığlık attı.

 

(Ç.N: YUANBA!!!!! Yazar seni çok seviyorduk sen neden bize böyle yaptın!!!! )

 

Kimse olayların böyle ani ve talihsiz bir şekilde değişeceğini beklemiyordu. Zemine geri mühürlenmek üzere olan iblisin ateşi başına vurmuş bir şekilde Temel Kaynak Alemindeki bir genci hedefleyeceğini kimse beklemiyordu. Orada olan bariyer ve Cennet'in Kudretli Ruh Bastırma Oluşumu ile bu iblis ilk etapta kimseye zarar teşkil etmeyeceği sanılıyordu. Ama sınırları aşacak kadar güce sahip olan süper güçlü kaynak uygulayıcıları bilinçsizce süper zayıf kaynak uygulayıcılarının varlığını unutmuşlardı ve bu iblisin gücünü orada olmaması gereken bir zayıfa karşı kullanacağını düşünmemişlerdi.

 

“Yuanba!!!”

 

Bu olay Yun Che'nin tamamen öngörmediği bir şeydi. Onların burada sadece seyirci olması gerekiyordu. Çevredeki sayısız uzmanla birlikte nasıl onlar böyle bir felaketin aniden geleceğini ve onları hedefleyeceğini bekleyebilirlerdi? Xia Yuanba'nın bariyerin içine çekildiğini izlerken Yun Che korkudan soldu ve ardından patlayıcı kükremelerin ortasında şiddetle oraya doğru gitti.

 

"Oraya gitme!!"

 

(Ç.N: ne gitme lan Yuanba gidiyor yakarım dağları Yuanba'ya bir şey olmasın!!!"

 

Qin Wushang hemen Yun Che'yi geri çekmek için uzandı ama "Yıldız Tanrısının Kırık Gölgesinin" hızlı ve mistik hareketleri ile birlikte Qin Wushang sadece onun ardıl görüntüsünü yakaladı.

 

Sss!!!

 

Yun Che'nin o andaki hızı önceki en yüksek hızlarının hepsini büyük ölçüde aşmıştı. Figürünün çok hızlı hareket etmesi beklenmedik bir şekilde kulak delici uzaysal sürtünme sesi yükseltti. Işık hızında sonunda Xia Yuanba'ya yetişti ve onu sol ayak bileğinden yakaladı....Ama o anda o ve Xia Yuanba aynı anda bariyerin içine çekildiler ve Cennet'in Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun içine girdiler!!

 

Bariyerin engeli olmadan Xia Yuanba'yı hedefleyen enerji akımı hemen 1000 kat güçlendi ve hızlı bir şekilde onu son derece yüksek bir süratle iblise doğru sürükledi. Ona eşlik eden şey İblisin dengesiz kahkahasıydı. "Hahahahaha…Hepinizi öldüreceğim!! Hepinizi öldüreceğim!!"

 

“Küçük Kardeş Yun!"

 

“Yun Che!”

 

“Patron!!”

 

“Oraya gitme!!”

 

Cang Yue olduğu yerde sıkıca Qin Wushang tarafından kilitlendi. Korkan Jing Jie geriye doğru Ling Yuefeng tarafından tokatlandı. Yun Che ve Xia Yuanba bariyerin içine daha derine çekildiğini izlerken herkesin yüzünün rengi değişti. Ling Kun orada olan herkese Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun ne olduğunu anlatmıştı ve onlar Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun içine çekilmenin ne demek olduğu hakkında kıyaslanamayacak kadar netlerdi.

 

Ling Kun'un da ifadesi büyük ölçüde değişti. Onun gözlerinde böyle bir olay onun gözetiminde olduğu için büyük ölçüde yüz kaybetmişti. Ama 10 kat daha fazla cesareti olsa bile onları kurtarmaya gidemeyecekti. Gitseydi bile onları kurtarabilmesi sadece imkansızdı. Çünkü bunun yerine içeri girmek kendi intiharını ayarlamak gibi olacaktı. Orada durdu ve çaresizce iki gencin iblise doğru çekilmeye devam etmesini izledi.

 

"En....Enişte!!!" Xia Yuanba yüksek sesle acı ve tiz bir şekilde bağırdı. O arkasına döndüğünde ve bileğini sıkıca tutan Yun Che'yi gördüğünde yüzü ölü gibi beyazlaştı.

 

Her yönden inanılmaz derecede büyük bastırma kuvveti geliyordu ve Yun Che'nin kaynak damarlarına gidiyordu bu ona sanki defedemeyeceği bir kuvvet tarafından kaynak gücünün dondurulmuş olduğunu hissettirdi....Ama bu baskı sadece kısa bir süre devam edebilirdi...Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumu gerçekten herhangi bir insanın kaynak gücünü istediği gibi maksimum sınırına kadar bastırabilirdi ama o anda Yun Che Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumunun tek istisnası olmuştu çünkü onun kaynak damarları normal bir insanın kaynak damarları değildi onlar bir Gerçek Tanrıdan gelen kaynak damarlarıydı.

 

Bir Gerçek Tanrının damarlarına gelince onu nasıl ölümlü dünyadan gelen sadece bir Cennetin Kudretli Ruh Bastırma Oluşumu bastırabilmesi mümkün olabilirdi?!

 

“AHHHH!!!”

 

Kötülük Tanrısının Kaynak Damarlarından gelen kırmızı ışık ışınlarından sonra bastırılma duygusu hiçbir iz bırakmadan dağıldı. Patlayıcı bir kükreme ile bedeninden kan kırmızısı bir parlaklık taştı. Ayrıca o anda gözlerinin rengi değişerek anında kızıl oldu.

 

"Araf!"

 

Bu yaşamla ölüm durumunun arasında Yun Che'nin zorla 3. kapıyı açıp açmaması konusunda hiç tereddüdü yoktu. Kaynak gücündeki patlayıcı artışın altında tüm gücünü sağ koluna yoğunlaştırdı ve Xia Yuanba'yı geriye doğru fırlattı...

 

(Ç.N: Helal Yun Che Yuanba'ya bir şey olmamalı!!! )

 

Bir anda o iblisin karşı konulmaz çekim kuvvetinden zorla çıktı ve Xia Yuanba'yı çok arkasına fırlattı. Ardından havada döndü ve tüm gücünü Xia Yuanba'yı aralıksız itmek için kullanırken bir kez daha bağırdı."

 

"Yuanba....git!"

 

Whoosh!!

 

Yun Che'nin yüksek sesli kükremesinin sonrasında tüm gücü kabaran bir fırtınaya dönüştü ve Xia Yuanba'ya vurarak onu uzaklara doğru uçurttu....Kendisine gelince o yaptığının şeyin geri tepmesi ve iblisin manyetik gücüyle beraber iblise doğru daha hızlı bir hızla uçtu.

 

"En...işte!!!"

 

Xia Yuanba'nın uçan bedeni giderek uzaklaştı....Sonunda bariyerin kenarına gelene kadar uzaklaşmaya devam etti...Bedeni bariyerden ayrıldığı an Yun Che'nin gözünü kapatmadan önceki memnuniyet ile kenarlı hafif gülümsemesini gördü...

 

Bang!!

 

Xia Yuanba bariyerden çıktıktan sonra ağırca yere çarptı. Kesin bir ölümle bağlanmış olan Yuanba mucizevi bir şekilde bariyerden dışarı atılmıştı. Başı dönüyordu ve bedeninin her yeri aşırı derecede acıyordu. Daha soluk almaya zamanı olmadan ayağa kalktı ve yürekler acısı vahşi bir haykırış atarken kendini Yun Che'ye attı. "Enişte.... Enişte!!!!"

 

(Ç.N: Kendini Yun Che'ye attı derken ileri doğru ona doğru yani.)

 

Diğer bir yandan o anda Yun Che iblisin avcuna indi. Yüksek sesli bir sesle birlikte sırtı açıldı. Eti parçalara ayrıldı ve kemikleri her yere dağıldı. Ağzından yaklaşık 6 metre uzunluğunda bir kanlı ok püskürdü. Akabinde kırık bir kukla gibi tüm varlığı bir kenara atıldı ve artık hareket etmedi. Bedeninin altında büyük bir kan birikintisi hızla yayıldı...Bilici hala açıkken son duyduğu şey iblisin eşsiz bir sevinç içeren vahşi kahkahasıydı.

 

Boom!!

 

Cennet'in Cezası Kılıcı aniden yüksek bir hızla düştü ve tamamen aşağı inip iblisi mühürledi tabi aynı zamanda çoktan ölmüş olan Yun Che Kılıç Yönetim Terasının inanılmaz derecede derinliklerine gömüldü....

 

"Küçük Kardeş Yun!!" Cang Yue umutsuz kan donduran bir çığlık attı. Ardından bayılırken gözleri döndü.

 

ATG Bölüm 278 - Olaylardaki Korkutucu Değişiklik

-----ÇEVİRMEN NOTU-------

Burası her şeyin başlangıcı bana göre. Bundan önce okuduğunuz şeyler hiçbir şey değildi. Bundan sonraki 3 bölüm falan benim çok sevdiğim bölümler. Bu bölümden sonra atg eskisi gibi olmayacak. Yuanba kurtuldu peki ya Yun Che???

Yun Che'ye ne olacak? Jasmine mi yardım edecek? Mavi Rüzgarın durumu nasıl değişecek? Yuanba ne yapacak? Xia Qİngyue ne yapacak? Chu Yuechan ne yapacak? Dışarıdakilerin tepkileri nasıl olacak? Merak mı ediyorsunuz? Hemen sonaki bölüme tıklayın ve öğrenin...