Against The God - Bölüm 1248: Tehlikeli Kişi

---

 

Bölüm 1248: Tehlikeli Kişi

 

Luo Shangchen, Luo Guxie'nin aklını kaybettiği ve Yun Che'ye saldırdığı zaman bunun olacağını biliyordu.

 

Luo Guxie gençliğinden beri toplumdan uzaklaşmıştı ve biyolojik babasına karşı derin bir kin duyuyordu. Kutsal Saçak Alemi'nden uzun zaman önce ayrılsa da yeteneği ve kaynak algısı olağanüstü bir şekilde yüksekti. Doğu İlahi Bölge'nin bir numaralı kaynak gelişimcisi olma yolculuğunda Kutsal Saçak Alemi'ne hiç güvenmemişti.

 

Şaşırtıcı bir şekilde, bugüne kadar onun ustasının kim olduğunu kimse bilmiyordu, Luo Shangchen bile.

 

"Peri Guxie" Doğu İlahi Bölgesi'nde ünlüydü. Kaynak gücü tek başına Doğu İlahi Bölgedeki bütün düşük, orta ve yüksek alemlerin alem krallarının üstünde bir güce sahip olması için yeterliydi. Tabi ki, en yüksek yetiştirme seviyesine sahip olduğu gerçeği, onun kalbinin yetişiminin de mükemmel olduğu anlamına geliyordu. Tuhaf ve yabani biri olabilir ama kendi kontrolünü asla kaybetmemişti... Şimdiye dek.

 

Kimse Luo Guxie'nin böyle bir şey yapacağına inanamazdı, ancak Luo Shangchen, kesinlikle Luo Changsheng'in kız kardeşinin sevgilisi olduğunu biliyordu. O, Changsheng bedenindeki ufacık bir sıyrıktan dolayı acı çekse bile uzun süre üzülürdü.

 

Luo Shangchen sakin bir sesle cevap vermeden önce derin bir şekilde nefes aldı, "Guxie her zaman köklerinin onu hak etmediğini düşündü, ancak bu benim küçük kız kardeşim ve oğlumun ustası olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kutsal Saçak Alemi burda kesinlikle hatalıdır."

 

"Guxie'nin hatasını affetmek zor olabilir, ancak neyse ki Yun Che güvende ve Guxie ağır bir şekilde yaralandı. Hak ettiği cezayı aldığını söyleyebiliriz. Bu nedenle, Ebedi Cennet Alemi'nden bir iyilik istiyorum. Lütfen, Guxie ve Changsheng'i tedavi için götürmeme izin verin. Her ikisi de iyileştikten sonra, ne olursa olsun hak ettiği cezayı alması için Guxie' yi kendi ellerimle getireceğim."

 

Luo Shangchen' in cevabı Saygıdeğer Qu Hui'yi şaşırttı. Sadece kesin bir alçakgönüllükle ricasını dile getirmekle kalmamış, Ebedi Cennet Alemi'nin kararını kabul etmişti, ayrıca konuştuğu her kelimenin arkasında bir hayal kırıklığı duygusu hissedilebilirdi -hatta umutsuzluk!-

 

"Lordum?" Saygıdeğer Qu Hui Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru'na bakmak için döndü.

 

Ama imparatorunun zihni açıkca bu konuyla ilgilenmiyordu, çünkü elini kaldırdı ve yavaşça konuştu "Gidin, Kutsal Saçak Alem Kralı. Guxie'yi cezalandırmak için geri getirmenize gerek yok, ancak ona, önümüzdeki bin yıl boyunca Ebedi Cennet Aleminin sınırlarından içeri bir adım bile atamayacağını söyleyin."

 

Tanrı İmparatorunun sesi Luo Shangchen'e Luo Guxie ve Luo Changsheng'i tedavileri için alıp götürmesine izin vermiş gibi geliyordu, ama aslında onu aleminden kovuyordu.

 

Luo Shangchen hiçbir şey söylemedi. Luo Changsheng ve Luo Guxie'yle beraber havaya süzüldü ve sessizce uçtu. Kutsal Saçak Alemindeki herkes onu takip etti.

 

Doğu İlahi Bölge'nin en güçlü yıldız alemi olan Ebedi Cennet Alemine gelmişlerdi, ancak bacaklarının arasında kuyruğunu sıkıştırmış bir köpek gibi ayrılıyorlardı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru'nun verdiği ceza aşırı şiddetli değildi, zaten kimse de konuyla ilgili herhangi bir itirazda bulunmadı. Kutsal Saçak Alemi hâlâ bir kral alemiydi ve Luo Guxie hâlâ Doğu İlahi Bölgesi'nin en güçlü kaynak uygulayıcısıydı. Ebedi Cennet Alemi bile Luo Guxie ve Luo Shangchen -özellikle Luo Guxie- gibi bir tehdite karşı tamamen duyarsız olduklarını iddia edemezdi.

 

Ayrıca, Luo Guxie şüphesiz bu meselenin failiydi ama asıl kurban Yun Che değil Kutsal Saçak Alemiydi. Bugünden sonra, Luo Changan'dan Luo Changsheng'e Luo Guxie'ye kadar herkes hemen hemen tüm onur ve gururlarını kaybetmişti.

 

Zaten kendi eylemlerinin sonuçlarından muzdarip oldukları için Ebedi Cennet İmparatoru yaraya tuz dökmeye ve şuankinden bile daha fazla kin gütmeye gerek duymadı.

 

Bir kaybeden sonuçta sadece tamamiyle kaybedendir. İnsanlar, o an geçtikten sonra dikkatlerini hızla kazanana kaydırdı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ayağa kalktı ve yüksek sesle ilan etti, "Bununla beraber, bu dönemin Kaynak Tanrı Toplantısı resmen sona erdi. Üç ön eleme bize bin Sunulmuş Tanrı Adayı sundu ve en hafif tabirle heyecan vericiydi ayrıca bize Doğu İlahi Bölgenin en güçlü küçüklerinin ihtişamını gösterdi. Yun Che ve Luo Changsheng'in savaşı özellikle bizim için bile şaşırtıcıydı ve tarihimize yazılmayı hakediyor." 

 

"Luo Changsheng tarihteki en geç İlahi Kral ve Yun Che dokuz aşamalı musibet yıldırımı çekti. Her ikisi de Doğu İlahi Bölgesinde doğdu bundan dolayı şüphesiz göklerin bize verdiği bir nimet ve armağandır. Doğu İlahi Bölgesi kesinlikle her zamankinden daha fazla parlayacak.

 

Bu Kaynak Tanrı Toplantısı, önümüzdeki bir felaket nedeniyle yapıldı ve bu dönemin Kutsal Tanrı Savaşına katılan Kutsal Tanrı Çocuklarının gücü geçmişteki tüm katılımcıları aştı. Bu aynı zamanda gelecek felaketle savaşmak için doğduklarını da gösterir."

 

Kaynak Tanrı Toplantısı Ebedi Cennet Tanrı İmparatorunun son konuşmasını yapmasının ardından resmi olarak sona erdi. Otuz bir isim -Kutsal Tanrı Çocuklarının sıralaması- ekranda hızla göründü.

 

Kutsal Tanrı savaşında elemeler yoktu.Elemeler sadece ilk üç turda oldu. Bu nedenle katılımcıların sıralamaları, güçlerine ve genel performansına dayanarak Tanrı İmparatorları tarafından belirlendi.

 

İlk sırada: Yun Che

 

İkinci sırada: Luo Changsheng

 

Üçüncü sırada: Shui Yingyue

 

Dördüncü sırada: Jun Xilei

 

Sıralamadaki ilk dört isim Doğu İlahi Bölgesinin yeni Tanrı Çocuklarını temsil ediyordu. Dört eski Tanrı Çocuğunu ezdikten sonra Yun Che gururla ilk sıraya oturdu ve Doğu İlahi Bölgesinin genç kuşağının tümüyle temsilcisi oldu.

 

Şaşırtıcı bir şekilde, Shui Meiyin sıralamada beşinci sırada yer aldı. O şimdiye kadar Kutsal Tanrı Savaşına ve Kaynak Tanrı Toplantısına katılan en genç katılımcıydı.

 

Bu arada, Kar Şarkısı Aleminden gelenler yerlerinde kıpkırmızı suratlarıyla oturuyordu. Başkalarının bekleyeceğinin aksine yüzlerinin kırmızıya dönmesinin sebebi heyecan değildi. Aksine, onlar derin bir inkar duygusu içindeydi. Onlar sadece bir orta alemden tüm Doğu İlahi Bölgesinin ilgi odağı olmaya yükselmişti ve bu onur daha önce çok az kişinin hissettiği onların hayal bile edemeyeceği bir onurdu.

 

Bu şimdi bile güçlü bir inançsızlık duygusuna maruz kalmalarının sebebiydi.

 

Mu Huanzhi uzun ve beyaz sakalını sıvazladı ve o kadar sert iç çekti ki yüzü bozuldu. Bunun bir rüya olabileceğini düşünse de kendini uyandırmaya çalışmadı.

 

Mu Bingyun çok uzun bir süre bulanık gözlerle Yun Che'ye baktı... O nihayet Kutsal Tanrı Savaşının şampiyonu olmuştu. Aslında dileğini yerine getirmeyi başarmıştı.

 

Bu kadar ileri gitmek için oldukça fazla mucize yaratmıştı.

 

Tüm bu mucizelerin arkasında saplantı, mahkumiyet, mücadeleler, kan ve hatta kendi hayatı vardı.

 

Kesinlikle hak ettiği sonuç buydu!

 

Şu anda, istediği tek şey, tüm sıkıntılarını sona ermesiydi, şimdi nihayet dileklerini yerine getirebilirdi.

 

Ancak...

 

Derin bir endişe aniden hâlâ rahatlamayla dolu olsa bile Mu Bingyun'un gözlerine girdi.

 

Çünkü şu an Yun Che'nin ışığı oldukça parlaktı...

 

İlahi Öz Alemini, İlahi Musibet Alemindeyken yenmişti.

 

Ve İlahi Kral Aleminde birini İlahi Öz Alemindeyken yenmişti.

 

Luo Changsheng'in sahip olduğu üç elemente benzer üç tür ilahi güce sahip olmanın yanı sıra, inanılmaz derecede güçlü bir ejderha ruhu da vardı.

 

Tanrı alemine daha önce hiç görülmemiş dokuz aşamalı musibet yıldırımını çekmişti.

 

Göklerin güçlerine Luo Guxie'yi yaralamalarını emretmişti.…

 

    …………

 

Bu başarılardan biri bile tüm kaynak yetiştirme alemini şaşırtabilirdi, ancak hepsi sadece bir kişide toplandığında... Tetikleyeceği kargaşa... Sonuç... Ve dikkat....

 

Mu Bingyun Yun Che'nin bu kadar parlak olduğu için, bir kral aleminde bile ne kadar göz kamaştıracağını biliyordu. Geleceğin ne getireceğini tahmin etmek çok zordu.

 

"...Bu oturumun Kaynak Tanrı Toplantısının Dört Kutsal Tanrı Çocuğu, Yun Che, Luo Changsheng, Shui Yingyue, ve Jun Xilei'ye ödül olarak Göksel Zaman Yeşimi verilecektir."

 

"Cennetsel Zaman Yeşimi? O da ne?" Huo Poyun alçak bir tonla sordu.

 

"Tüm tanrı alemindeki en harika yeşimlerden biri." Huo Rulie cevapladı. "Takma adı "Sonsuzluk Taşı"dır ve Dokuz Güneş'in Yeşiminden çok daha iyidir."

 

"Dokuz Güneş'in Yeşiminden daha mı iyi?" Huo Poyun şok olmuştu.

 

"Cennetsel Zaman Yeşimi sadece Tanrılar Alemi'nin Mutlak Başlangıcında var ve her biri küçük bir yıldıza rakip olacak kadar enerji içeriyor. Adı da böyle bir çağrışım uyandırıyordu. En iyi Kaynak eşyaları ve kaynak formasyonları için kullanılabileceği gibi kaynak gemileri için bir enerji kaynağı olarak da kullanılabilir. Tek bir Cennetsel Zaman Yeşimi İlahi Göksel Savaş Sarayına bile düzinelerce yıl yetebilecek enerji sağlar!"

 

Huo Poyun'un ağzı açıklamanın bitmesiyle açıldı.

 

"Yun Che," Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru devam etti, "Kutsal Tanrı Savaşı'nın şampiyonu olarak sana eşi benzeri görülmemiş bir ödül verilecek. Sen dört kral alemin yani Ay Tanrı Alemi, Brahma Hükümdar Alemi, Ebedi Cennet Alemi ve Yıldız Tanrı Alemi'nin kaynak sanatını ya da kaynak yetiştirme tekniğini yetiştirmek için seçebilirsin. Tabularımıza dokunmadığı sürece, seçtiğin her şeyi sana öğreteceğiz."

 

Ebedi Cennet Alemi İmparatoru gülümsedi, "Eğer aklında zaten bir seçimin varsa şimdi söyleyebilirsin. Eğer yoksa, bunu birkaç gün düşünebilirsin."

 

Ama Yun Che cevap bile veremeden önce, Brahma Cennet Tanrı İmparatoru aniden konuştu. "Bekle. Önce söylemek istediğim bir şey var."

 

"Oh?" Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru yan tarafa baktı.

 

Brahma Tanrı İmparatorunun yüzüne bir gülümseme yayıldı ama gözleri dümdüz Yun Che'ye bakıyordu. "Yun Che, benim oldukça derinden aklımı karıştıran bir şey var. Tabii ki kimse oldukça sıradışı olan Dokuz Musibet yıldırımını çektiğini göz önüne alarak ne kadar yetenekli bir kaynak uygulayıcısı olduğunu inkar etmiyor. Ben bile senin bu başarından oldukça etkilendim. Ama işte benim sorum şu: Bu Dokuz Musibet yıldırımının gücü benim için bile korkunç, çünkü senin yerinde olsaydım çoktan toz haline gelirdim. Yine de sen, açıkça hasar almadın. Nedenini söyleyebilir misin?"

 

Yun Che "...”

 

Tüm gözler bir ifade değişikliği ya da bakış yakalamak umuduyla Yun Che'ye döndü. Brahma Cennet Tanrı İmparatorunun sorduğu şey odada ki herkesin bilmek istediği bir şeydi.

 

"Bu harika bir soru!" Tanrı İmparatoru Shitian gülümseyerek konuştu, "Tsk, tsk Brahma Cennet Tanrı İmparatorunun benden önce soğukkanlılğını kaybedeceğini düşünmek... Bunun için seni suçlayamam, her gün büyük Brahma Cennet İmparatorunun aklını karıştırabilecek bir şey bulamazsın."

 

Daha sonra bakışlarını Ejderha Hükümdara kaydırdı ve "Yun Che Doğu İlahi Bölgesinin bir insanıdır, ancak aynı zamanda yüksek seviyede bir ejderha ruhuna sahip... Bir usta ejderhanın ruhu olması oldukça olası. Eminim ki bu düzlemde en üst seviyedeki bir varlığın neden isteyerek ruhunu genç bir insana vereceğini bilmek istiyorsun, değil mi, Ejderha Hükümdar?"

 

Ama Ejderha Hükümdarı, ifadesini en ufak bir şekilde değiştirmedi. Kayıtsızca cevap verdi, "Yun Che'nin ejderha ruhu bir usta ejderhanın ruhu.”

 

Ejderha Hükümdar'ın cevabı kalabalık arasında kargaşaya neden oldu... Usta Ejderha sadece İlahi Usta Alemi'ne ulaşmış ejderhalara verilen bir ünvandı. Bir ejderha tüm canlıların zirvesiydi ve bir İlahi Usta Ejderha tüm Tanrı Alemi'ndeki en güçlü varlıktı. Tüm canlılar bir Usta Ejderhaya karşı boyun eğmelidir.

 

Yun Che "...”

 

"Fakat," Ejderha Hükümdarı devam etti, "Bir ejderhanın ruhu sadece isteyerek hediye alınabilir, zorlayarak değil. Usta Ejderhalar ejderha ruhlarının bir kısmını Yun Che'ye vermeye razı olduğuna göre, ya Yun Che onlara büyük bir iyilik yapmış ya da Yun Che olağanüstü bir yeteneğe sahip olmalı. Sebepleri ne olursa olsun, Yun Che' ye ruhlarını isteyerek verdikleri bir gerçek."

 

"Bu durumda, Yun Che'nin ejderha ruhunu nasıl edindiği veya en başında bunu ona kimin verdiği önemli değil, değil mi ?"

 

Shitian Tanrı İmparator bu kelimeler yüzünden afalladı. Brahma Tanrı İmparatoru'nun da kaşları biraz hareket etti.

 

Ejderha Hükümdar açıkça şunu ima ediyordu: Yun Che'nin dokuz aşamalı musibet yıldırımından nasıl kurtulduğunun hiçbirinizle ilgisi yok.

 

"Ying'er sizinle tamamen aynı fikirde, kıdemli Ejderha Hükümdar."

 

Aniden bir kadın sesi kutsal bir akor gibi herkesin kalplerine delip geçti. Ruhlarının biraz ürpermesine neden oldu.

 

Bu Qianye Ying'er idi.

 

Qianye Ying'er bir anda büyük finale katılmıştı, ama o da savaş boyunca hiçbir yorum yapmadan tamamen sessiz kalmıştı. Bir anda herkesin dikkatini çekmesinin ve konuştuğu anda ona bakılmasının nedeni buydu. Brahma Tanrı İmparatoru'nun kendisi bile biraz şüpheyle kaşlarını çattı... Kızının nazik ve anlayışlı biri olmadığını çok iyi biliyordu.

 

Velev ki...

 

"Eğer dokuz aşamalı yıldırım musibetinden sağ salim nasıl kurtulduğunu açıklamak istemiyorsan, sessiz kalabilirsin, Yun Che. Kimsenin senden cevabı zorla almaya hakkı yok." Qianye Ying'er usulca konuştu. "Bir sır sadece bilinmiyorsa bir sırdır, sonuçta.”

 

Bir grup tanrı imparator tarafından kuşatılmıştı ama sanki onların hepsinden daha yukarıdaymış gibi, kutsal bir karar bildiriyormuş gibi konuştu.

 

Tanrı imparatorlar onun bu tavrına kaşlarını çattılar. Brahma Tanrı İmparatoru şaşırmış görünüyordu ama konuyu daha fazla takip etmeye ya da Qianye Ying'er'in sözlerini reddetmeye çalışmadı.

 

Ama Yun Che'nin kalbi aniden korku içinde sarsıldı.

 

Qianye Ying'er açıkça garip bir durumdan çıkmasına yardım ediyordu ama bir nedenden dolayı onun sözleri onu baştan ayağa ürpertiyordu.

 

Gizemli altın maskesi yüzünün yarısını ve gözlerini örttüğünden tam olarak ifadesini göremedi. Ama Yun Che onun onu ruhunun en dibine kadar tamamen gördüğünü belirgin bir şekilde hissetmişti.

 

Kendinden çok daha güçlü uzmanlarla tanıştığında böyle hissettiği olmuştu ama bugün olduğu kadar şiddetli hissetmemişti.

 

Brahma Hükümdar Tanrıçası... Qianye Ying'er...

 

Adını kalbinin derinliklerine kazıdı.

 

O kendini sadece birkaç saniyeliğine belli etmiş olabilir ama yine de onu hayatında tanıştığı kişilerin arasından istisnasız en tehlikelisi olarak etiketledi...