Against The God - Bölüm 1250: Tanrı İmparatorların Atışması (1)

---

 

Bölüm 1250: Tanrı İmparatorların Atışması (1)

 

Göksel gizemlerin aşırı güçlü ve gizemli altın kelimeleri oradaki herkesin gözlerine ve ruhuna kaydı. 

 

Waaah—— 

 

İnsan gürültülerinin oluşturduğu bir fırtına tarafından parçalara ayırmadan önce bir süreliğine bir sessizlik oluştu.

 

Göksel Gizemli Tanrı Kitabı ortaya çıkmasa bile Göksel Gizem Üç Büyüğü'nün açıkça konuştuğu şey Göksel Gizem Tanrı Kitabı'nın ilk sayfasına yazılmış antik kehanetten daha az olsa da yeterince şok ediciydi.

 

Kitaptaki altın kelimelerin antik ve yüce olduğunu fark etmemek imkansızdı. En az birkaç yüz bin yıl önce kazınmış olmalıydı.

 

Aynı zamanda bu Göksel Gizem Üç Büyüğünün kesinlikle yalan söylemediği anlamına geliyordu!

 

Göksel Gizem Alemi güç bakımından zayıftı ancak Göksel Gizemleri çözme yetenekleri Doğu İlahi Bölgede onlara önemli bir statü kazandırmıştı. Aynı zamanda Sunulmuş Tanrı Sahnesinde bir kral aleme denk sayılmayı hakedecek tek yıldız alemiydi. Bu göksel gizemlerin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu.

 

Göksel Gizem Alemi sadece doğruları söylüyordu ve onların göksel gizemleri çözme ve doğru kehanetler yapma yeteneği fantastik olmaya yakındı. Bu Doğu İlahi Bölgesi'ndeki herkesin bildiği bir şeydi yoksa dört kral alem kadar saygı görmeleri imkansız olurdu. Aynı zamanda Batı İlahi Bölgeden ve Güney İlahi Bölgeden uzmanların sadece Göksel Gizem Alemini ziyaret etmek için yıldız alemleri arasındaki sınırları geçtiği bilinen bir gerçekti.

 

Göksel Gizem Alemi'nin en önemli kehanetlerinden bazıları ustaları ölmeden hemen önce yapıldı. Ruhları bedenlerini terk ettiğinde, daha önce hiç olmadığı kadar net bir şekilde perdenin arkasına bakabilecekleri söyleniyordu.

 

Bu kehanet aynı zamanda birinin ölümü sırasında yapılan bir kehanetti... Büyük Ata Haotian ölmeden hemen önce yapılmıştı!

 

Herkesin şok olması gayet doğaldı.

 

"Göksel Gizem Alemi'nin büyük atasının kehaneti... Yun Che gelecekte bir Gerçek Tanrı olabilir... Bir Gerçek Tanrı!"

 

"Bu... İmkansız, değil mi? Bir Gerçek Tanrı antik zamanlarda kalan bir şey, şu anki dünyamızda bir Gerçek Tanrı'nın görünmesinin hiçbir yolu yok. Bu sadece sağduyu!"

 

"Gerçekten mi? Senin sağduyun sana dokuz aşamalı bir musibet yıldırımının bu dünyada var olabileceğini de söylüyor muydu!?"

 

"Göksel Gizem Büyük Atası'nın yıllar önce dokuz aşamalı musibet yıldırımının geleceğini söylemesi... Bu bir Gerçek Tanrı'nın gelişinin de gerçek olacağı anlamına mı geliyor...?"

 

"Eğer bir Gerçek Tanrı cidden bu dünyada ortaya çıkarsa, o halde... Bu tüm dünyayı yöneteceği ve kral alemlerinin bile üzerinde duracağı anlamına gelmez mi?!"

 

"Öyle değil. Antik çağlarda, bir Gerçek Tanrı'nın gök cisimlerini hareket ettirmek ve yeni hayatlar yaratmak için sadece bir düşüncesinin yeterli olacak kadar güçlü olduğu söylenir. Tanrı Alemindeki tüm kral alemleri beraber çalışsa bile bir Gerçek Tanrı için tehdit olabilecekleri konusunda şüpheliyim."

 

"Ssss... Bu gerçek mi? Böyle bir kehanete gerçekten inanan var mı?"

 

"Göksel Gizem Aleminden bahsettiğinin farkındasın, değil mi? Elbette, hiçbirimiz Göksel Gizem Büyük Ata'yı şahsen tanımıyoruz, ama... Sadece tanrı imparatorlarının ifadelerine bakın..."

 

Sunulmuş Tanrı Sahnesi'ndeki kargaşa yakında sona erecek gibi görünmüyordu, ancak tanrı imparatorlarının dikkati tamamiyle Göksel Gizem Tanrı Kitabına sabitlenmişti. Çevrede ne kadar gürültü olursa olsun, bir kere bile bakmadılar. Neredeyse altın kehaneti görebiliyorlardı ve yeterince çok uğraştıklarında daha derin bir anlam buluyorlardı.

 

Tanrılığa...

 

Bu, hayatları boyunca arzuladıkları bir şeydi. Ruhlarını daha önce böylesine sarsan bir şey yoktu.

 

Tanrı İmparatoru Shitian bile, tüm o kibrine rağmen kitaba pörtlek gözlerle bakıyordu ve sanki biri ona büyü yapmış gibi donmuştu.

 

Bu arada, Yun Che'nin dudakları şoku atlattıktan sonra kıvrılmıştı.

 

Bu Göksel Gizem Alemi... Tam bir saçmalık!

Ç.N: İçinden konuşuyor burda arkadaşlar bir ara sesli konuşuyor sanıp şok olmuştum.

 

Herhangi bir musibet yıldırımından veya yıldırımın herhangi bir formundan korkmamamın tek sebebi Kötü Tanrı'nın Kaynak Damarları'na sahip olmam! Cehennem gibi olan ben "cennetlerin çocuğu" olamam. Ayrıca dokuz aşamalı musibet yıldırımı başta aşırı şiddet öfke ve nefretle doluydu. Tek yapmak istediği kesinlikle beni tamamen yok etmekti, bu sebeple "Cennetlerin çocuğunun doğumunu dünyaya ilan etmek" nasıl mümkün olabilir?

 

Böyle söyleniyor...

 

Ne harika bir hikaye!

 

Cahil numarası yapmak zorunda kaldım çünkü kendimi nasıl açıklayacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu... Ama üç yaşlı adamın bana destek çıkacağını hiç düşünmemiştim!

 

Daha da iyisi, Tanrı imparatorları da dahil olmak üzere herkes bunu kabul etti gibi görünüyor?!

 

Göksel Gizem Büyük Atası ha...

 

Göksel Gizem Tanrı Kitabının ilk sayfası ha...

 

Mükemmel Dokuz aşamalı cennetsel musibet yıldırımı tahmini, ha?

 

Gerçeği bilmesem ben bile inanırdım!

 

Bu arada, Kar Şarkısı Alemi kendi şeytanlarıyla savaşmakla meşguldü. Yun Che'nin dokuz aşamalı musibet yıldırımı çektiği ve şampiyon olduğu gerçeği herkes için yeterince şok ediciydi, ancak Göksel Gizem Büyük atasından gelen bu kehanet onları aşıklar şehrine kadar tekmeledi.

Ç.N: Romantik bir film olan La La Land'e gönderme yapılıyor burada.

 

"Bingyun..." Mu Huanzhi dudaklarını o kadar sıkıyordu ki kelimeleri zar zor çıktı. "Alt bölgelerden getirdiğin kişiyle... Bu çocuğun... Aynı kişi olduğuna... Emin misin?"

 

 

“...” Mu Bingyun hiçbir şey söylemedi.

 

Haklıydı... Bu genç adam tüm Doğu İlahi Bölgesini, Tanrı Alemini hatta tanrı imparatorlarının kendisini bile şok etmişti...

 

O gerçekten hayatını kurtarmasının karşılığı olarak Kar Şarkısı Alemine getirdiği kişiyle aynı kişi miydi..

 

Ve bu sadece üç yıl önce olmuştu.

 

Üç yıl önce, Yun Che ilahi yola bile henüz girememişti. Onu karanlıktan tekrar tekrar korumak zorunda kalmıştı. Ama bugün, muhtemelen Doğu İlahi Bölgenin gençlerinin gözünde elde edilebilecek en yüksek zirveye ulaşmıştı ve Kar Şarkısı Alemi'nin tarihinde buraya ulaşan biri yoktu.

 

O bir imkansızı, efsanevi dokuz aşamalı musibet yıldırımını çekmişti. Hatta tüm Tanrı Alemini baş aşağı çeviren Gerçek Tanrı kehanetine nail olmuştu.

 

Alt alemlerden getirdiği biri olduğunu düşünmek...

 

Huo Rulie ve Yan Juehai birbirlerine baktılar ancak konuşamayacak kadar aptallaşmışlardı.

 

"Bir dokuz aşamalı cennetsel musibet, bir Gerçek Tanrı kehaneti..." Shui Yingyue fısıldadı, "Baba, sen bir keresinde Göksel Gizem Alemi'nin asıl işinin geleceği tahmin etmek değil göklerde casusluk yapmak olduğunu söylemiştin, değil mi? Ancak Göksel Gizem Tanrı Kitabı'na giren her kehanet kesinlikle istisnasız olarak gerçekleşirdi. Bu kehanette... Gerçekleşecek mi?"

 

Shui Qianheng ona cevap vermedi, ancak. Gözleri tamamen boştu ve ona cevap veremeyecek durumdaydı. Ona dikkatle bakan herkes dudaklarının durmadan titrediğini fark ederdi.

 

Daha yüksek statüsü ve kaynak yetiştiriciliği olanlar, Göksel Gizem Alemi'nin nasıl bir kehanette bulunduğunu daha iyi anlıyordu ve Tanrılığın tam olarak ne anlama geldiğini...

 

Moyu biraz duygusal bir şekilde haykırdı: "Büyük Ata, Göksel Gizem Tanrı Kitabı'nı yaratan kişiydi ve aynı zamanda bu on iki kelimeyi Kanun'un ilk sayfasına bizzat yazan kişiydi" "Büyük Ata hayatında toplam yedi kehanet yaptı ve altı tanesi zaten gerçekleşti. Bugün, kesinlikle gülünç olan 'dokuz aşamalı cennetsel musibet' ile ilgili son kehaneti de gerçekleşti! 'Gerçek Tanrı'nın Dönüşü' ile ilgili bölümün çoğu insan için hâlâ inanılmaz olduğunu anlıyorum ama en azından üçümüz inancımızda asla sarsılmayız!"

 

Moyu sesini aniden yükseltmeden önce Yun Che'ye baktı, "Daha önce de belirttiğim gibi, dokuz aşamalı musibet yıldırımına karşı siz bile kendinizi savunamazsınız, sayın tanrı imparatorları, ama Yun Che'ye sadece en ufak bir zarar vermekte başarısız olmakla kalmadı, ona yeni bir hayat hatta Cennetsel Yıldırım'ı komuta etme yeteneği verdi... Her şey Büyük Ata'nın 'Cennetlerin Çocuğu' kehanetiyle eşleşiyor... O cennetlerin bir çocuğu olduğu için, doğal olarak göklerin kendisi tarafından kutsanmıştır. Eğer cidden gelecekte bir Gerçek Tanrı haline gelirse, o zaman cennetler gibi olacak!"

 

"Hiç kimse, cennetlere isyan edemez!"

 

Moyu'nun sözleri bir kez daha herkesin kulaklarında gök gürültüsü gibi yankılandı.

 

Sonunda bitirdiğinde, Moyu ellerini salladı ve Göksel Gizem Tanrı Kitabı'nı geri çağırdı Ardından, yavaşça bir kez daha kapattı.

 

On altın kelime herkesin gözünden kayboldu ve her türlü ifade tanrı imparatorlarının yüzünden geçti... Ama ortak noktaları hepsinin Yun Che'ye odaklanmış olmasıydı.

 

İki altın çizgi aniden orjinal kehanetin altında ortaya çıktığında Moyu Göksel Gizem Tanrı Kitabı'nı yerine koymak üzereydi:

 

Erdem sonsuz barışa yol açacak.

 

Kötülük bir Şeytan Tanrısı'nın katliamını getirecektir.

Ç.N: İŞTE ARADIĞIM KEHANET

 

Göksel Gizem Tanrı Kitabı kayboldu ancak Göksel Gizem Üç Büyüğü bir anda tüm soğukkanlılığını kaybetti. Kelimeler sadece kısa bir an için ortaya çıkmış olsa da, düşünceleri varmış gibi kalplerine ve ruhlarına etki ettiler.

 

"Biz..."

 

Ama Moyu ellerini kaldırdı ve başını yavaşça salladı "Eğer Büyük Ata bunun bilinmemesini istiyor, öyleyse bunu söylememeliyiz! Bu onbir kelimeyi bizden başka kimse bilmemeli!"

 

"Ayriyetten, Yun Che'nin şiddetli mizacına rağmen net gözleri vardır ve üzerinde herhangi bir olumsuzluk belirtisi yok. Şeytan tanrısı olmasına imkan yok."

 

Mowen ve Mozhi de hafifçe başlarını salladı.

 

Onlar Göksel Gizem Üç Büyüğü'ydü, yani onların gözleri insanları anlamakta çok iyiydi. Her ne kadar Büyük Ata Haotian'ın kehanetinin ne anlama geldiği konusunda bir fikirleri olmasa da, Yun Che'nin "Şeytan Tanrısının Katliamı" ile hiçbir ilgisi olmayan kararlı ve dik bir adam olduğuna en azından emindiler.

 

Ayrıca, o "cennetlerin çocuğu" idi. Göklere karşı çıkacak son kişi o olurdu.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ayağa kalktı ve sessizce iç çekti, "Büyük Ata Haotian'ın ölmeden önce böyle şok edici bir kehaneti ardında bırakacağını düşünmek... Ne kadar yazık. Ne kadar yazık."

 

"Bu sözde kehanete cidden inanmıyorsun değil mi, Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru?" Tanrı İmparatoru Shitian biraz sırıttı "Ben bile Güney İlahi Bölge'de yaşamama rağmen Göksel Gizem Alemi'ni duydum ve ben eğer başka bir şey olsaydı onların kehanetlerinden bazılarını inanmak için seçebilirdim -eğlence için!- Ama bu... 'Gerçek Tanrı'. Tsk Tsk.. Siz ölümlüler Gerçek Tanrılar gibi bir şey hakkında kehanette bulunacak kadar değerli misiniz?"

 

Göksel Gizem Üç Büyüğü Tanrı İmparator Shitian tarafından alay edilmesine rağmen yerinden oynamadı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru "Göksel bir gizeme tamamen inanmak pek akıllıca değil ama aynı zamanda göksel bir gizeme inanmamakta pek akıllıca değildir." dedi "Gerçek Tanrıların dönüşünü ilan eden kehanetin bir kısmına inanmanın çok zor olduğunu itiraf ediyorum, ancak cennetsel Dokuz Aşamalı Musibet Yıldırımı gerçek, değil mi? Aynı zamanda Yun Che'nin İlahi Musibet Alemindeyken bir İlahi Öz alemini yendiğini sonra da İlahi Öz alemindeyken bir İlahi Kral'ı yendiğini bir gerçek."

 

"Amacın nedir?" Tanrı İmparatoru Shitian gözlerini kıstı.

 

Ama Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru Yun Che'ye ciddi bir şekilde bakmada önce onu görmezden gelmeyi tercih etti, "Yun Che, bir göksel gizem tam olarak güvenilir olamaz ama yeteneğin kesinlikle en nadir tipten. Onları biraz bile israf etmek Doğu İlahi Bölgesi için büyük bir kayıp olurdu."

 

"Bunu önlemek için, seni Ebedi Cennet Alemine kabul etmek istiyorum. Ne düşünüyorsun?''

 

Bir kez daha kargaşa meydana geldi...

 

Bir Kral Alemi Tanrı Alemindeki en yüksek varlıktı. Güç, yetiştirme, şöhret; İlkel Kaosun tepesinde durarlardı. Bir kral aleminin en alçak koruması veya hizmetçisi bile dünyaya tepeden bakma hakkına sahipti.

 

Bir kral alemine girmek, herhangi bir ilahi bölgeden ve yıldız aleminden herhangi bir kaynak uygulayıcısının umut edebileceği en büyük rüyaydı. Ancak, aynı zamanda en lüksü ve imkansızıydı.

 

Ama şu anda, Ebedi Cennet Alemi açıkca onlara katılması için Yun Che'yi davet etmişti!

 

Ve davet, Ebedi Cennet İmparatorunun kendisi tarafından yapılmıştı!

 

Yun Che başka biri olsaydı tüm dünya şok olmuş olurdu... Ama ilk şok geçtikten sonra, Tanrı İmparatorunun seçimi aniden çok doğal hissettirdi.

 

O, İlahi Ruh Alemindeyken bir İlahi Kralı yendi, üç ilahi güce ve üç elemente sahip olacak bir yeteneği vardı ve Dokuz Aşamalı Musibet Yıldırımını çekip Gerçek Tanrı kehanetiyle eşleşerek Kutsal Tanrı Savaşının Şampiyonu oldu... Bu başarılardan herhangi biri tüm dünyayı şaşırtmak için yeterliydi, en azından Ebedi Cennet Alemi'nin iyiliğini kazanmak için.

 

İlk başta, Kar Şarkısı Alemi üyeleri bundan dolayı şaşkına döndüler. Ardından, onlara bir rahatlama geldi.

 

Yun Che, Kar Şarkısı Alem Kralının doğrudan öğrencisiydi ve onlara eşsiz bir zafer kazanmıştı. Yun Che başka bir yıldız alemine gitmiş olsaydı, kesinlikle tarihlerinde siyah bir leke olurdu. Ama Ebedi Cennet Alemi? Bu tamamen farklı bir hikayeydi.

 

"Yun Che, kabul et... Çabuk!” Mu Huanzhi söyledi.

 

Büyüklerin ve Saray ustalarının geri kalanı o kadar mutlu görünüyordu ki, Mu Huanzhi'nin teşviğinin tamamen anlamsız olduğunu düşündüler. Bu Ebedi Cennet Alemi'ydi, Ebedi Cennet Tanrı İmparatorunun kendisi Yun Che'ye bir dal uzattı ve neden Yun Che geri çevirsin ki? Kelimenin tam anlamıyla kimse reddetmezdi.

 

Bir orta yıldız aleminden, kral yıldız alemine yapılan bir sıçrama tüm Tanrı Alemindeki en büyük sıçrama olurdu... Ama Yun Che'nin performansı ve yeteneği göz önüne alındığında şüphesiz bunu hak etmişti!

 

Mu Bingyun, "...”

 

"Kar Şarkısı Diyarı artık Yun Che'yi hak etmiyor." Yan Juehai sessizce iç çekti.

 

Huo Rulie büyük bir nefesi dışarı bıraktı. "Dokuz aşamalı Musibet Yıldırımı ve Gerçek Tanrı Kehaneti..." Ne kadar denese de sakinleşmeyi başaramadı.

 

Yun Che kaşlarını kaldırdı, ama o cevap veremeden önce Brahma Cennet Tanrı İmparatoru aniden bir gülümsemeyle ayağa kalktı. "Hehe, kesinlikle senin değerlendirmene katılıyorum Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru. Yun Che Dokuz Aşamalı Musibet Yıldırımı çeken bir yetiştiricidir ve yeteneklerinin biraz bile boşa gitmesine izin verilemez."

 

"Ancak -dürüst olacağım için özür diliyorum- kaynak yolunda kimse Brahma Hükümdar Alemi'nden iyi olamaz senin Ebedi Cennet Alemin bile! Bu nedenle, gerçekten onun yeteneğinin israf olmasını istemiyorsak benimle gelmeli."

 

Bunu duyan herkes nefesini tuttu.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ve Brahma Cennet Tanrı İmparatoru açıkca Yun Che için kavga ediyordu!

Ç.N: Bu bölümü çevirirken bayılıyordum bu yüzden yorum yapmayı unutmayalım :)