Against The God - Bölüm 1254: Ejderha Hükümdar'ın hediyesi

---

 

Bölüm 1254: Ejderha Hükümdar'ın Hediyesi

 

"Usta, ne oluyor?" Huo Poyun kafası karışık bir şekilde sordu. "Yun Kardeş çok güçlü ve dokuz aşamalı cennetsel musibet eşsizdi... Fakat bu alışılmamış bir şey değil mi?"

 

Alev Tanrı Alemi'nden nadiren uzaklaşsa bile, kral diyarları, Ejderha Kraliçe ve Tanrıça'yı duymayacak kadar cahil değildi, değil mi?

 

“Hayır.” Huo Rulie başını hafifçe salladı. "Tam tersi. Tepkileri tamamen normal."

 

"Kral diyarlarındaki kişiler için güçleri, ünleri ve kaynak yollarının hepsi zirveye ulaşmış halde. Aradıkları başka bir şey yok diyebilirsin -- bir şey hariç, o da Gerçek Tanrı'nın yolu."

 

"Bu o... Kehanet yüzünden mi?" Huo Poyun'un kafası daha da fazla karıştı.

 

"Tabii ki kehanet gerçekler tarafından desteklenmiyor olsa böyle davranmazlardı ancak gerçek şu ki, dokuz aşamalı cennetsel musibet gözlerinin tam önünde belirdi. Bu durumda, kehanetin son kısmı, Gerçek Tanrı'nın geri döneceği önceden haber veren kısım gerçek olmalı, değil mi?"

 

Yan Juehai açıklamasına ekleme yaptı, "Tanrı imparatorlar pek çok kez ölümlülerin Gerçek Tanrı olamayacaklarını söylediler, ancak onlar asla olmanın yolunu aramayı bırakmadılar. Şimdi doğa dışı bir cennetsel musibeti önceden haber veren bir kehanet gözleri önünde gerçekleşmişken, bu kehanetin gerçekleşme ihtimali düşük olsa bile, bu deliliğin kalplerinde büyümesini hayal etmek hiç zor değil, değil mi? O zaman... Her şeyi yapabilirler!"

 

"...Yun Che'den Gerçek Tanrılar olma sırlarını mı öğrenmeye çalıştıklarını söylüyorsun?" Diye sordu Huo Poyun ifadesizce.

 

"Ah olamaz," Huo Rulie kafasını salladı, "Eğer o sır Yun Che'nin doğuştan gelen yeteneğiyse, o zaman kimse bunu ondan alamaz ya da başarısını kopyalayamaz, değil mi? Kastettiğim şey şu, eğer Yun Che kehaneti yerine getirip bir Gerçek Tanrı olursa, o zaman onun bulunduğu yıldız alemi... Bütün alemlerin kralı olacak. Bu yüzden ister Brahma Hükümdar, ister Ebedi Cennet ya da Sırlı Işık olsun, Yun Che'yi kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlar."

 

"Yun Che şu an gözlerinde hiçbir şey olmasa da kimse gelecekte ne olacağını tahmin edemez, 'Gerçek Tanrı' kelimeleri kaynak yolun üstün gelişimcileri için... Hayal bile edemeyeceğin seviyede. Bu yüzden kararları son derece normal, senin için anlaşılamaz gözükseler bile."

 

Tüm gözler Yun Che'ye odaklanmıştı. Brahma Tanrı İmparatoru'nun kararını anlayanlar olduğu kadar onun ve diğer herkesin tamamen delirdiğini düşünenler de vardı!

 

Hepsi Yun Che olmayı diledi, hayatlarının yarısı karşılığında onunla kimlik değiştirirlerdi, hayır hayatlarının yüzde sekseni karşılığında -- hayır, eğer Brahma Hükümdar Tanrıçaya hizmet edip bir gecelik saf bir coşku yaşasalar, ertesi gün öldükleri için hiç pişmanlık sahibi olmazlardı.

 

Mu Bingyun konuştu, "Yun Che bu geleceğini ilgilendiren çok önemli bir konu. Tabii ki Brahma Hükümdar Tanrı Alemi'ne katılsan harika olurdu ancak unutma ki Prenses Sırlı Işığa sözlü olarak nişanlandın ve ona büyük bir iyilik borçlusun. Bu hafife alınacak bir söz değil... Şimdi kararını ver."

 

Gelecekte Yun Che'ye ne olursa olsun, yine de şimdi bir İlahi Buz Ankası Tarikatı öğrencisiydi. Bir büyük olarak, Mu Bingyun ona emir verme yetkisine sahipti.

 

Shui Qianheng'in ona biraz zaman kazandırması sayesinde Yun Che sonunda bu durumla nasıl başa çıkacağını çözdü. Cevap vermeden önce Brahma Tanrı İmparatoru'na doğru derince eğildi, "Bunu söylediğim için beni bağışlayın, Brahma Tanrı İmparatoru... Ancak sizin muazzam teklifinizi kabul etmeye cüret edemem."

 

Bunu duyunca herkes şok oldu.

 

"Oh? Cüret edemem mi diyorsun?" Brahma Tanrı İmparatoru gözlerini kıstı, yüzünden hiçbir şey okunmuyordu.

 

Yun Che ciddiyetle konuştu, "Uzun süredir Tanrı Alemi'nde olmayabilirim ancak Ejderha Kraliçe ve Tanrıça'yı ben bile duydum. Tanrıça ile benim aramdaki fark cennetlerdeki bulutlar ile kişinin ayağının altındaki çamur arasındaki fark kadar. Brahma Tanrı İmparatoru, kızınızı benimle evlendirmek istediğiniz için minnetar ve mahcupum ama aynı zamanda ona eş olmadığımın da farkındayım."

 

"Brahma Tanrı İmparatoru biliyorum ki böyle bir seçim yapmanızın sebebi geleceğim... O zaman neden üç sene beklemiyorsunuz?"

 

Yun Che sesini birazcık yükseltti. "Kutsal Tanrı Savaşı sona erdi ve ben yakında üç sene kendimi geliştirmek için Ebedi Cennet İlahi Alemi'ne gireceğim. Geleceğim ancak üç sene geçtikten sonra belli olacak. Eğer o zaman başarılı olmuş olursam, bu teklifi kabul ettiğim için pişmanlık yaşamazdım. Ancak... Ebedi Cennet içinde üç bin sene geçirdikten sonra sıradan bir insandan fazlası olmadığım ortaya çıkarsa, itibarım bir tarafa, ikinizi de hayal kırıklığına uğratıp benimle birlikte çamura sürüklemiş olurum."

 

Yun Che'nin açıklaması fazlasıyla mantıklıydı ve Brahma Hükümdar Tanrı Alemi'ne karşı da düşünceliydi. Sonuçta eğer gerçekten de sıradan birisi çıkarsa, Tanrılar Alemi'nin en büyük maskarası o değil, Brahma Hükümdar Tanrı Alemi olurdu!

 

Bunun yanında, Brahma Tanrı İmparatoru'nun teklifini reddetmek istediği barizdi.

 

Bu üç yıllık söz... Sadece Brahma Tanrı İmparatoru'nu doğrudan reddetmemek için bahaneydi!

 

"O az önce bu altın fırsatın ellerinden kayıp gitmesine izin verdi ve olabildiğince uzağa mı kaçtı? Kafasına darbe mi yedi bu?"

 

"Neden sanki kızı... İstemiyormuş gibi hissediyorum?"

 

"Tanrıça'nın kendisini bile mi reddediyor? O-o-o-o-o eşcinsel olamaz, değil mi?" 

 

 

“Hahaha!” Cang Shitian kahkaha atarken alkışladı. "Harika! Kesinlikle harika! Birisinin senin kızını reddetmeye cüret etmesi, Qianye Fentian! Hahahahaha... Hey Yun, benim mekanıma gelmek ister misin?"

 

"Görüyorum ki kimsenin isteklerine boyun eğmeyen güçlü iradeli birisin. O konuda, benimle aynısın. Eğer benimle Güney İlahi Bölge'ye gelmeyi kabul edersen, benim kişisel korumam altında olacaksın! Sana söz veriyorum ki istediğin her özgürlüğe sahip olacaksın, istediğin her değerli hazine ya da kaynak sanatını alabileceksin ve Güney İlahi Bölge'de tadına varacak ne güzellik varsa tadına bakacaksın! Sana garantisini veriyorum ki hayatın Doğu İlahi Bölge'de olduğundan yüz kat daha keyifli olacak!"

 

Yun Che "...”

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ona soğuk bir şekilde baktı, "Yun Che bir Doğu İlahi Bölge sakini. Burası istediğin gibi davranabileceğin bir yer değil!"

 

"Heh, eğer önceden istediğim gibi davranmasaydım bu çocuk senin kapından kovalanarak uzaklaştırılmış olurdu." Diye karşı çıktı Cang Shitian.

 

"Sen..." Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru öfkesinin yükseldiğini hissetti.

 

"Asil baba..." Bu anda Brahma Hükümdar Tanrıçası soğukkanlı bir biçimde konuştu. "Yun Che haklı. Kocam olmayı hak edip hak etmeyeceği gelecekte kazanacağı başarıların seviyesine bağlı. Şimdi potansiyeli olabilir ama nitelikleri hiç yok."

 

Brahma Tanrı İmparatoru, Qianye Ying'er'in isteklerine katılmıyormuş gibi görünüyordu. Başını salladı, "Peki, o zaman bu meseleyi üç sene geçince tekrar tartışırız."

 

Doğu İlahi Bölge'nin tarihi boyunca görülmüş en büyük lütuf böylece geçip gitti. İzleyenler Yun Che için sevinmeliler mi yoksa pişmanlık ile iç mi çekmeliler emin değildi... Yun Che ise gizliden gizliye rahatlamıştı.

 

"Yun Che." Aniden, Ejderha Hükümdar sessizliğini bozdu. O konuştuğu anda bütün mekan sessizliğe büründü.

 

"Ejderha Irkı uzun süre yaşar ancak bizim ürememiz çok zordur. Bu yüzden neredeyse iki yüz bin yıl boyunca yaşamış olmama rağmen hiç çocuğum yok."

 

Bu açıklama duyanları fazlasıyla şaşırttı. Ejderha Irkı için doğumun kolay bir şey olmadığı yaygın bir bilgiydi ve Tanrılar Alemi'ndeki herkes bunu biliyordu.

 

"Sen bir ejderhanın ruhunu taşıyorsun, bu yüzden bizim ırkımızla derinden bağlantılı olduğunu söylemek abartı olmaz; o ruhun asıl sahibiyle ise daha da bağlantılısın. Bu yüzden, seni evlat edinmek isterim... Kabul ediyor musun?"

 

Bzzzz— 

 

İzleyenler Brahma Tanrı İmparatoru'nun kızını Yun Che ile evlendirmek istemesinin şokunu henüz atlatamamıştı ancak başka bir cennetsel yıldırım onları perişan etti.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru, Yun Che'yi şahsi öğrencisi olarak kabul etmek istedi...

 

Brahma Tanrı İmparatoru, Yun Che'yi Tanrıça ile evlendirmek istedi...

 

Sırlanmış Işık Alemi Kralı, Brahma Tanrı İmparatoru'nu kızdırma tehlikesine rağmen araya girdi...

 

Güney İlahi Bölge'nin Tanrı İmparatoru Shitian, Yun Che'yi yanına alıp ona ne isterse yapması için tam yetki vermek istedi...

 

Ama bundan bile ötesi, Ejderha Hükümdar, bütün alemlerin kralı, Yun Che'yi evlat edinmek istedi! Bu Ejderha Hükümdar'ın günümüze dek çocuksuz olduğunu göz önüne alınca daha da anlamlıydı!

 

Deli...

 

Hepsi delirmiş!

 

Her şey Göksel Gizemli Üç Büyük o kehaneti beyan ettikten sonra olmuştu. Tanrı imparatorlar ona inanmadıkları iddia etmişlerdi... Ancak şimdi Yun Che'nin aklını çelmek için üst üste çılgın teklifler yapıyorlardı.

 

Evlatlık çocuk... Çocuksuz Ejderha Hükümdar'ın Yun Che'yi evlat edinmesi... Bunun önemini düşünmeye cesaret edemediler bile.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru şok olmuş göründü, "Ejderha Hükümdar, sen..."

 

"Merak etme." Ejderha Hükümdar elini kaldırdı ve onu durdurdu. "Yun Che bir ejderha değil ve aynı zamanda Batı İlahi Bölge'nin sakini de değil. Onu senden almaya çalışmıyorum ve onu memleketini terk etmeye de zorlamayacağım... Sadece ona bir kimlik bağışlıyorum."

 

Ejderha Hükümdar dünyadaki en heybetli ses ile bildirdikten sonra Yun Che'ye baktı. K.N: Ben olsam kabul ederdim. "O benim evlatlık oğlum. Ona elini uzatma düşüncesini aklına bile getirecek herkesin sonuçlarını düşünmesini tavsiye ederim!" 

 

Sesi Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru'na cevap veriyormuş gibi geliyordu ancak aslında Yun Che'ye konuşuyordu.

 

Ejderha Hükümdar'ın böyle bir şey beyan edeceğini düşünmek!

 

Kar Şarkısı Diyarı'ndaki herkes hayal görüyormuş gibi hissetti. Kendisine gelebilen ilk kişi Mu Bingyun acilen konuştu, "Neyi bekliyorsun? Hızlıca Ejderha Hükümdar'a teşekkür et, Yun Che!"

 

Şu anda Yun Che bir süpernova gibi parlaktı ancak sosyal çevresi fazlasıyla zayıftı. Ejderha Hükümdar'ın ona şahsen önerdiği şey -- dünyadaki en güçlü tılsım -- Yun Che'nin şu an tam ihtiyacı olan şeydi!

 

Yun Che öne eğildi, ancak suratında görülmesi gereken vahşi mutluluk bir sebepten dolayı orada yoktu. Onun yerine sakin ve ciddi bir şekilde cevap verdi, "Büyük Ejderha Hükümdar, sen dünyanın tartışmasız kralısın, senin statün ve onurun eşsiz. Ben kendisini küçümseyecek birisi değilim, ancak ben bile biliyorum ki... Senin oğlun olmaya layık değilim."

 

Ejderha Hükümdar kayıtsızca cevap verdi, "Bütün dünya senin layık olmadığını düşünebilir, ancak eğer ben layık olduğunu düşünüyorsam, layıksındır!"

 

Kimse Ejderha Hükümdar'ın kararını sorgulamaya cesaret edemezdi.

 

Yun Che devam etti. "Ben gencim ve tecrübesizim ancak farkındayım ki bir baba-oğul ilişkisi arkadaşlar arasındaki dostluk ya da tarikat arkadaşları arasındaki kardeşlikten çok farklı. Eğer iki kişi arasında kan bağı, büyük sevgi ya büyük bir iltimas yoksa, o zaman o iki kişinin birbirine baba ve oğul demesi doğru değil. Dolayısıyla, eğer sırf kişisel çıkar amacıyla bugün teklifinizi kabul eder size baba dersem, eminim ki dünya tarafından hor görüleceğim ve asıl ebeveynlerimi hayal kırıklığına uğratacağım... Siz bile böyle bir karar verdiğim için bana kötü gözle bakabilirsiniz, Büyük Ejderha Hükümdar."

 

Sunulmuş Tanrı Sahnesi bir kez daha sessizliğe büründü. Herkes birbiriyle bakıyor, az önce yaşayan bir hayalet görmüşler gibi görünüyorlardı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ve Brahma Tanrı İmparatoru onu öğrenci olarak almak istediklerinde, onları reddetmişti...

 

Brahma Tanrı İmparatoru kendi kızı, Tanrıça'yı, onunla evlendirmeyi teklif ettiğinde onu reddetmişti...

 

Daha şimdi, Ejderha Hükümdar onu evlatlık edinme isteğini belirtmişti... Ancak o yine de onu reddetti!

 

Tanrı imparatorlar delirmiş olabilir... Ama bu Yun Che onlardan bile daha deli! O tamamen anlaşılmaz!

 

Ne düşünüyordu bu!?

 

"Yun Che, sen..." Yun Che'nin cevabı Mu Bingyun'u derin bir kaygıya sürükledi ancak aniden onun öfkesini hatırlayınca ikna etmek çabasından vazgeçti.

 

"O ne halt düşünüyor?" Diye kendi kendine mırıldandı Mu Bingyun.

 

Ejderha Hükümdar hafifçe kaşlarını çattı ancak Yun Che'ye sinirlenmedi. Bunun yerine, Yun Che haricinde kimsenin anlamadığı bir şey söyledi. "Neden bu karara vardığımı bilmelisin."

 

Yun Che "...”

 

Ejderha Hükümdar, Yun Che'nin ifadesini görünce iç çekti ancak kararı aceleye getirmeye çalışmadı. "Öyle görünüyor ki kendine ait bir planın var. Boş ver, seni buna zorlamayacağım."

 

Ejderha Hükümdar'ın gözleri bunu dedikten sonra parladı. Sonra Yun Che'ye doğru ejderha şeklinde bir beyaz yeşim taşı yolladı.

 

Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru ilk başta kaşlarını çattı. Sonra birden gözleri genişledi "Ejderha Tanrı Damgası!"

 

Bunu duyunca her İlahi Usta'nın surat ifadesi değişti.

 

"Bu Ejderha Tanrı Damgası." Dedi, Ejderha Hükümdar, "İçine ejder aurası aşılanmış bu damga Batı İlahi Bölge'de benim irademi temsil ediyor!"

 

Ejderha Hükümdar'ın davranışı Yun Che'yi duygulandırmıştı ve bu sefer hediyesini geri çevirmedi. Dikkatli bir şekilde Ejderha Tanrı Damgası'nı kabul ettikten sonra, derince eğildi, "Bu hediye için teşekkürler, Büyük Ejderha Hükümdar. Bunun karşılığını şimdi veremem ancak kesinlikle..."

 

"Buna gerek yok!" Ejderha hükümdarı sözünü kesti. "Eğer Ejderha Tanrı Damgası'nı Batı İlahi Bölge'de gösterirsen, kimse sana itaatsizlik edemez ancak başka bir ilahi bölge i.in aynısı söylenemez. Eğer bir gün Doğu İlahi Bölge'nin artık sana uygun olmadığına inanırsan, Ejderha Tanrı Alemi'ne gelmekte özgürsün. Sahip olduğun ejderha ruhuyla... Ejderha Tanrı Alemi'nin senin için bütün dünyadaki en güvenli sığınak olduğunu göreceksin!"

 

Ejderha Hükümdar'ın sözleri açıkca anlamlıydı ve Yun Che neyi kastettiğini gayet iyi biliyordu. Ejderha Tanrı Damgasını dikkatlice sakladıktan sonra minnettarca konuştu, "Sözlerinizi unutmayacağım, Büyük Ejderha Hükümdar."