Bölüm 511

avatar
18535 41

Against The God - Bölüm 511


Çeviri: Useless Düzenleme: Fullbringer


Bölüm 511: Yun Aile Yarışması

Yun Che Yun Qinghong'un avlusuna geldi ve onun yeşillerle çevreli çardağın önünde olduğunu gördü. O biraz eski tarzlı bir tekerlekli sandalyede oturuyordu ve sandalyesi Yun Xiao tarafından itiliyordu. Yun Che'yi gördükten sonra yun Xiao hızlıca oraya koşarak onu karşıladı ve şevkli bir tonda konuştu: "Ağabey, bu kadar erken uyandığına göre ses tarafından rahatsız mı edildin? Oh doğru, bugün Yun Ailemizin Aile Yarışmasının günüydü ve saat dokuzda başlayacak. Ağabey oraya gidip bakmak mı istiyor?"

"Tabii ki bakmak istiyorum, bu olayla çok ilgileniyorum. Bu arada, annem nerede?” Yun Che sordu.

"Annem hala odasında." Yun Xiao cevapladı.

Yun Che başıyla onayladı ve ılıman bir tonda konuştu: "Neden gidip annemi çağırmıyorsun, Kutsal Bulut Arenasından savaşma sesleri geliyor yani erkenden oraya gitmeliyiz. Ayrıca özel olarak babama söylemek istediğim şeyler var."

Birlikte iki ay yaşadıktan sonra Yun Xiao pratikte kalbindeki yeminli kardeşini idolleştirmişti, yani Yun Che'nin Yun Qinghong'a ne söyleyeceğini aşırı merak etse de daha fazla irdelemedi ve tekerlekli sandalyeyi bıraktı: "Tamam, o zaman ben gidiyorum."

Yun Xiao gittikten sonra Yun Che ileri baktı, küçük bir yeşim tablet çıkardı ve Yun Qinghong'un önüne yerleştirdiktens sonra fısıldadı: "Baba bu senin için."

"Oh?" Yun Qinghong kafasını eğdi. Ama Yun Che avucunu gevşetip içindeki yeşim tableti gösterdiğinde orijinalde su gibi sakin olan Yun Qinghong bir yıldırım tarafından çarpılmış gibi gözüktü. Gözleri anında katlarca genişledi ve heyecan içinde yeşim parçasını yakaladı. İki eliyle küçük yeşim tableti kavradı ve onun içindeki varlığı hissetti. Elleri şiddetle titremeye başlarken kekeledi: "Bu... Bu... Bu..."

Aniden kafasını kaldırdı ve doğrudan Yun Che'ye baktı: "Che'er, bu şey... Nasıl sende? Bunu nereden aldın?!”

Yun Che, Yun Qinghong'un aşırı tepkisine şaşırmamıştı. Eğer başkası olsaydı o kişi kesinlikle duygularının kontrolünü tamamen kaybetmiş olurdu. Yun Qinghong'a sakince söyledi: "Baba, iki saatten kısa sürede Aile Yarışması başlayacak. Şu an bu eşyanın kökenini konuşma zamanı değil. Eğer babam Patrik olarak pozisyonunu korur ve şanını yeniden kurarsa bunun kökenini en küçük detayına kadar anlatacağım."

Yun Qinghong doğrudan ona baktı, ifadesi tamamen huzursuzluk doluydu. Uzun süre sonra sonunda sakinleşti ve nazikçe başıyla onayladı: "Pekâlâ... Ama zamanı geldiğinde bilmek istediklerimi kendini tutmadan anlatmalısın."

"Anlatacağım." Yun Che tereddütsüz bir şekilde başıyla onayladı. Yun Qinghong'un bileğine baktı ve emin olmak için sordu: "Baba, sen ve annem de olan 'Kaynak Mühürleme Bilekliği' herkesi kandıracak mı?"

"Her ne kadar etkisini yüzde yüz garanti edemesek de oradaki herkesin gözünde ben yirmi seneden fazla süredir sakatım yani onlar benim şu anki durumumu kontrol etmeyeceklerdir." Yun Qinghong cevapladı: "Ama o yıllarda, annen ve ben peşimizdekilerden kaçarken bu iki Kaynak Mühürleme Bilekliklerinin katkıları göz ardı edilemezdi."

Yun Qinghong konuşurken cübbesinin kolunu çekti, koluna taktığı şeyi gizledi.

Bugün Yun Ailesinin Yarışma günüydü. Böyle büyük bir aile etkinliği yapılıyordu ama o anda aile liderinin avlusu hala sessiz ve kimsesizdi ve tek bir küçük bile onlara bildirmeye gelmemişti. Yun Qinghong'un Patrik konumunun Yun Ailesinin kalanı için ne kadar boş olduğu görülebiliyordu. Yun Che'nin ifadesinden onun ne düşündüğünü anlayan Yun Qinghong donukça güldü ve konuştu: "Dünya nasıl olursa olsun kaynak gücü her zaman önceliklidir. Dünyanın uzun süredir unutmuş olduğu bir sakata en yakın arkadaşı ve ailesi hariç kim dikkat eder? Ben sakatım ancak Patrik unvanını yirmi küsur senedir devam ettiriyorum. Bunun tek nedeni Mu Ailesinin desteği ve bu da onların yapabileceklerinin limiti."

"Onların Yun Ailesini kuranın ve aynı şekilde Yun Ailesini Hayali Şeytan Ülkesinin zirvesine taşıyanın kim olduğunu bu kadar kolayca unuttuğunu söyleme. Eğer siz Patriklerin soyu olmasaydı o klan üyeleri şu anki pozisyon ve şanlarına sahip olabilirler miydi?!" Yun Che konuşurken kaşları ağırca battı. Yun Ailesinde kaldığı zamanda şu anki duruma olan anlayışı da netleşmişti. Tüm bu yıllarda Yun Ailesinin Patriği her zaman ilk Patriğin soyunun doğrudan geçtiği kişiler olmuştu. Ve İlk patrik tüm mücadeleyi yok etmek için mirasın nesillere geçişini bu kurala göre kurmuştu. Her Patriğin sadece bir erkek çocuğu olabilirdi, Yun Canghai'nin tek erkek çocuğu vardı ve Yun Qinghong da onun tek oğluydu, aynı zamanda şu an Yun Qinghong'un da tek erkek çocuğu vardı.

Her nesilde Yun Aile Patriği kıyaslanamayacak kadar öne çıkan bir birey olurdu ve bu Patrik sülalesi Yun Ailesinin On İki Koruyucu Ailenin lideri olmasını sağlamıştı; aynı aile binlerce yıldır Hayali Şeytan Kraliyet Ailesinden sonra gelen uhrevi bir varlık olacak şekilde tüm Hayali Şeytan Ülkesini şok etmiş ve huşu içinde bırakmıştı.

Ama şu an, Yun Qinghong'un neslinde Patrik unvanı böyle önemsiz ve değersiz bir konuma sahip olmuştu.

Yun Qinghong kafasını salladı ve kendini küçümseyen bir gülüş attı: "Onlar bu şeyleri düşünmeyecek. Onların tek dikkat ettikleri şey geleceklerine neyin faydalı olacağı... Bunun insan içgüdüsü olduğu söylenebilir."

"Yun Ailesinin on bin yıllık veraset geleneğinde sıradaki Patriğin liderliğe geçişi asla kaynak gücü ile ilgili olmadı; bu her zaman kan soyu ile belirlenirdi! Yun Ailesinin her bir üyesi sen sakat olsan bile Patrik konumunu elde etmeye nitelikli olan tek kişinin yine de sen olacağın konusunda aşırı net olmalı. Ama görünüşe göre herkes bilinçaltında bu noktayı unutmuş." Yun Che soğuk ve hafif bir gülüş attı: "Üstelik onlar sakatlandığın için Patrik porsiyonunu tanımamakla kalmayıp sana en temel saygıyı veya önemi bile göstermiyorlar. Yun Xiao, şu anki Patriğin çocuğu olsa da Yun Ailesinin sıradan öğrencileri tarafından bile kolaylıkla zorbalığa uğruyor. Ve Aile Yarışması gibi büyük bir olay için bile bu iki aylık sürede seninle tartışmak için tek bir kişi bile gelmedi... Yıllardır zirvede olan Yun Ailesinin bir grup bencil ve edepsiz insanla dolu olduğuna inanmıyorum."

Yun Qinghong nazikçe gözlerini kapadı ve hafif bir sesle cevapladı: "Bu yarışma açısından benimle tartışmaları gereken bir şey gerçekten yok. Çünkü bu sözde Aile yarışması sadece numara, gerçek güdüleri bu sakatı pozisyonundan vazgeçirmek. Çünkü bu bir aylık zamanda Küçük Şeytan İmparatoriçenin Yüz Yıl Saltanat Seremonisi olacak. Bu büyük seremoni kesinlikle biraz bile sıradan olmayacak. Aşırı yüksek ihtimalle tüm Hayali Şeytan Ülkesinin bundan sonraki yönünü belirleyecek. Ve dahası, İki Koruyucu Ailenin kaderini belirleyecek. Özellikle de tehlikede olan Yun Ailesinin kaderini. Yani bu kritik anda onların sakatlığım nedeniyle benim Patrik pozisyonumu kaldırma istekleri bu nedenden dolayı. İlk başka, bunu sessizce kabullenecektim ama asla seninle karşılaşacağımı düşünmemiştim."

Yun Qinghong'un yüzü melankolik bir havayla doluyken sessizce güldü.

Yun Xiao ve Mu Yurou dışarı çıktığında onlar daha fazla oyalanmadı. Kısa süre sonra Yun Xiao Yun Qinghong'un oturduğu tekerlekli sandalyeyi itti ve dördü yavaşça Yun Ailesinin hanesinin merkezinde bulunan Aile Yarışmasının gerçekleştiği yere gitti.

Yun Ailesinin gerçek merkezi Atasal Abidenin olduğu ve sürekli mor bir kaynak ışığı yayan yerdi. Atasal Abide yüz metreden daha uzundu ve üstünde her bir neslin Patriğinin ismi işlenmişti. Ve bu isimler arasında en göz alıcı olanı 'Yun Canghai' idi, çükü onun yanında ateşli koyu kırmızı renkle işlenmiş 'Şeytan Kral' sözleri vardı.

Yun Ailesinin tüm Patrikleri arasında sadece Yun Canghai 'Şeytan Kral' olarak adlandırma onuruna erişmişti. Ve bu sadece Yun Canghai'nin kişisel onuru değil tüm Yun ailesinin tüm nesillerinin onuruydu. Bu onurlu ışık diğer Koruyucu Ailelerin kıyaslanamayacak kadar kıskanma ve hayranlık hissetmesine neden olurken kayna bir yıldızın hızında karanlığa inmişti.

Atasal abidenin önünde devasa bir meydan vardı ve bu meydan tüm bölgeye yayılan koltuklarla doluydu. Bu koltukların kalbinde yüz metre uzunluğunda kare bir bölge vardı. Bu Yun Ailesinin iç yarışmalar için kullandığı Kutsal Bulut Arenasıydı. Yun Che'nin grubu geldiğinde Yun Ailesinin iki genç öğrencisi Kutsal Bulut Arenasında savaşıyordu.

Aile Yarışması sadece bir saatten biraz daha uzun süre sonra resmen başlayacaktı ama kendini zapt edemeyen birkaç Yun Ailesi öğrencisi çoktan birbirleriyle karşılaşmaya başlamıştı.

Yun Che'nin grubu aslında makul bir şekilde erken gelmişti. Bu yer ses ve kargaşa ile dolu olsa da kalabalığın çoğu genç öğrencilerdi. Bu genç öğrencilerden Yun Qinghong ve karısını gördüklerinde ileri çıkıp saygılarını sunanlar olsa da doğrudan uzaklaşan veya bakışlarını sanki onları görmemişler gibi Kutsal Bulut Arenasına çevirenler de vardı. Yun Che gözleri ile o Yun Ailesi öğrencilerini süzdü ve kıyafetlerini boy etti... Onlar basitçe gerçek gücü elinde tutan Yun Ailesi büyüklerinin çocuklarıydı. Onlar Yun Canghai liderliğindeki Yun Ailesinin onurlu günlerini asla deneyimlememişlerdi ve o günlerde Yun Qinghong'un kudretli gücünün tüm Hayali Şeytan Ülkesinin öne çıkan kahramanlarının neslini şok edip huşu içinde bıraktığına şahit olmamışlardı. Onların gözlerinde, onlar sadece boş bir unvanı elinde tutan ve kendi kıdemlileri ile bile kıyaslanamayacak sakatlardı... Ve aynı şekilde Patrik unvanı alınmak üzere olan biriydi. Yani doğal olarak Yun Qinghong ve karısına saygılarını sunmakla uğraşmamışlardı.

Yun Qinghong bu tür davranışlara uzun süre önce alışmıştı. O anda, Kutsal Bulut Arenasında iki genç mücadele ediyordu. İkisi de diğerine denk gibiydi ve mor yıldırımlar parlarken kılıçlarının sesi yankılanıyordu. İki turuncu Kaynak Kulpu birbiri ile yakından çarpışıyor ve sonsuz bağırış sesleri aşağından duyuluyordu. Sonunda iki kişinin birisi fırsatı değerlendirdi ve yıldırım ışınını kullanarak rakibini yere düşürdü. Bunun ardından Kanyak Kulpunun öfkeli ilerleyişiyle birlikte rakibini Kutsal Bulut Arenasından attı.

İki öğrenci gençti ama Yun Ailesinin aynı yaştaki öğrencileri arasında onlar kesinlikle mükemmel olarak düşünülürdü. Onların savaşını izlemeyi bitiren Yun Qinghong gizlice kafasını salladı ve yüzünde bir hayal kırıklığı parladı. Gizlice kafasını eğdi ve konuştu: "Xİao'er, oraya çık."

"Ah?" Yun Xiao hazırlıksız yakalandı ama kafasıyla onaylayıp cevapladı: "Pekâlâ!"

Konuştuktan sonra Yun Xiao zıpladı ve havada mor bir ışık parladı, arenanın ortasına inip çevresinde mor bir ışık sarılı uzun bir kılıcı kavradı. Bu Yun Qinghong'un ona on bir yaşındayken miras bıraktığı ve o zamandan sonra hiç yanından ayırmadığı İmparator Kaynak kılıcı “Dört Nala Giden Yıldırım” idi.  Yun Ailesinin çekirdek kaynak sanatı olan 'Mor Bulut Sanatı' ile birlikte o devasa bir güç sergiliyordu.  

"Kardeş Yun Qiu, lütfen bana talimat verin!" Yun Xiao sıkıca Dört Nala Giden Yıldırımı kavrarken bakışları rakibine odaklandı. İfadesi ağırbaşlı ve içtendi, kulaklarına gelen tüm kaosu ve sesi engelliyordu. Tüm bu yıllarda büyürken insanların baskısı ve şüphesi de ağırlaşmıştı. Ama o bunları sessizce sineye çekip dayanmıştı. Ailesine itibar kazandırmaya çalışmak için, ailesini gelecekte koruyacak gücü elde etmek için, gözü dönmüşçesine çalışmıştı... Kaynak Kulpu olmasa da tüm çabasını kullanmıştı. Herhangi bir kaynağı olmamasına rağmen çok daha büyük bir çaba harcamıştı.

Sonuç olarak yirmi iki yaşında Derebeyine yarım adım uzak bir konuma gelmişti! Onun yaşındaki kişiler arasında tüm rakipleri doğuştan Kanyak Kulpuna sahip olsa da o hala en iyisiydi. Ve kimse onun ne kadar ağır çalıştığını bilmiyordu.

Tüm bu zamanlarda o her zaman ailesinin güvenliğini düşündüğü için kimse ile mücadele içinde olmak istememişti. Zorbalık görüp aşağılansa bile basitçe katlanıp kendi sözlerini yutmuştu ama bugün... Ailesinin ve herkesin önünde sonunda kendisini göstereceği zaman gelmişti.

Aniden sahneye atlayan ve kendisine meydan okuyan kişinin Yun Xiao olduğunu gören Yun Qiu şaşırdı. Çünkü normalde Yun Xiao her zaman düşük profilde kalırdı ve onun bir tozdan farkı yoktu ve daha önce asla bir mücadele içine girmemişti. Yüzü anında gömülmeye başladı. Yun Xiao ondan genç olsa da ve Kaynak Kulpuna sahip olmasa da Yun Xiao'nun çoktan Tiran Kaynak Alemine yarım adım attığını biliyordu. Üstelik o, diğer çoğu Yun Ailesi öğrencisi gibi soy meselesi nedeniyle Yun Xiao ile gizlice dalga geçmişti. Yani herkesin önünde Kaynak kulpu olmayan ve herkesin alay ettiği birine yenilirse kesinlikle bundan sonra bunun unutulması zor olacaktı.

Anında haykırdı ve ilk kanı almak için girişimde bulundu. Kolu parladı ve kılıcından bir yıldırım zinciri çıktı. Aynı zamanda Kaynak Kulpu maddeleşirken sarı renkli keskin kılıç ta Yun Xiao'ya doğru havayı delerek inişe geçti.

Yun Xiao'nun ifadesi asla dalgalanmadı... Kılıcının ucu ileri doğru atıldı ve benzer bir yıldırım dizisi havaya uçtu. Ama onun ortaya çıkardığı yıldırım zinciri sıra dışı bir şekilde yoğun ve katıydı ve gerçek bir zincir gibi gözüküyordu. Onun yüzeyi yoğun, parıldayan mor bir ışık yayıyordu. Tüm zincir mor kristallerden yapılmış gibi gözüküyordu.

Sadece yıldırım zincirine bakarak bile herkes Mor Bulut Sanatını hangisinin daha iyi kavradığını söyleyebilirdi!

İki yıldırım zinciri birbirine dolandı ama birkaç nefeslik süre içinde Yun Qiu'nun yıldırım zinciri kırıldı. Yun Xiao yıldırım zinciri ile Yun Qiu'ya saldırmak için fırsatı değerlendirmedi. Bunun yerine havaya yükseldi ve patlayıcı bir kükreme ile Kaynak Kulpuna vurdu, bu kaynak kulpunun uzağa uçmasına ve ardından da havada kaybolmasına neden oldu.

Yun Qinghong yavaşça kafasıyla onayladı ve mutluluğunu gösteren sessiz bir gülümseme takındı.

Yun Qiu afallamış şekilde kıçının üzerine düşmeden önce ileri geri birkaç saniye sendeledi. Kaynak gücü Yun Xiao'ya denk değildi ama çok da uzakta değildi. Orijinalde kaynak kulpunun avantajı ile kesinlikle kolayca yenilmeyeceğine inanıyordu. Biraz korkak gözüken ve kimseyi kışkırtmaya cüret edemeyen, her zaman ihtiyatlı ve ürkek olan Yun Xiao'nun kaynak gücünün ve Mor Bulut Sanatının bu derecede geliştirdiğini beklemiyordu. Birkaç nefeslik zamanda tamamen bastırılmış ve yere serilmişti.

----------ÇEVİRMEN NOTU----------

Ee kimin yeminli kardeşi ????

Yun Xiao neler yapacak? Rakibi bu sefer kim olacak? Yun Che karşılaşacak mı? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr