Bölüm 515: Çekilmeye Zorlama

Dük Hui Ye koltuğunu almak için geldiğinden beri Yun Waitian öne çıkıp onu karşılayan kişiydi; Yun Qinghong kesinlikle bir şey yapmamıştı. Bu süre içinde Dük Hui Ye de Yun Qinghong'un olduğu yöne bakmamıştı; sanki Yun Ailesinin gerçek Patriğini tamamen ihmal ediyormuş gibiydi.

O anda Yun Waitian Kutsal Bulut Arenasına atladı ve atasal abideye dönerek yüksek sesle bildirdi: "Bugün, Yun Aile Yarışması başlamak üzere. Ve bu yarışmanın yapılış amacını eminim ki hepiniz zaten biliyorsunuz. Önümüzdeki ay Küçük Şeytan İmparatoriçenin Yüz Yıl Saltanat Seremonisi olacak. Bu büyük mesele tüm Hayali Şeytan Ülkesini ilgilendiriyor. On iki Koruyucu Aileden biri olarak bizim Yun Ailemiz de bu büyük seremoniye katılacak. Zamanı geldiğinde kraliyet ziyafeti düzenlenecek ve konuklar her yerden gelecek. Her ne kadar Yun Ailemiz liderlik rolünde olmayacak olsa da o zaman geldiğinde Küçük Şeytan İmparatoriçeye görkemimizi göstereceğiz ve aynı zamanda orada seçkin kahramanlar da bulunacak."

"Yani ailemizin kudretini ve prestijini kaybetmemek için sadece aynı nesil içindeki en mükemmel birey oraya gitme ve büyük seremoniye katılma ayrıcalığını kazanacak. Çünkü o zaman geldiğinde büyük seremoniye katılan kişiler Yun ailemizin en güçlülerini temsil edecek... Özellikle genç nesilde zayıflar kendilerini herkesin önünde rezil edemez; bu sadece Yun Ailemize utanç getirir!"

Neresi olursa olsun herhangi bir kuvvet için en önemli şey sıradaki neslin gücüydü. Çünkü şu andaki neslin gücü çoktan yerleşmişti. Değişim kanatlarını haber verecek olan şey doğal olarak sıradaki neslin gücüydü!

"Aile Yarışması en doğrudan ve adil yöntem ile her nesildeki en iyileri seçecek. Kim kazandı ve kim kaybetti, kim güçlü ve kim zayıf, her şey ortaya çıkacak..."

"Pekala.  Daha fazla konuşmaya gerek yok, ana meseleye geçelim." Ulu Büyük Yun He aniden konuşarak Yun Waitian'ın sözlerini kesti.

Dük Hui Ye'nin gelişi Yun Waitian'ın aşırı ihtiyatlı konuşmasına neden olmuştu. Bu nedenle Ulu Büyük Yun He aniden konuştuğunda o aslında bir rahatlama nefesi almıştı. Üç Ulu Büyüğe doğru onayladı ve önceki sözlerle devam etmedi. Bunun yerine konuştu: "Madem öyle, o zaman daha fazla gereksiz şey söylemeyeceğim, ancak..." Konuyu değiştirdi ve ciddi bir şekilde bildirdi: "Aile Yarışması başlamadan önce ailemizin geleceğini ilgilendiren ve şu an hallolması gereken ağır bir mesele var. Ve Büyük Konsey de bu meseleyi aylar önce çoktan tartışmaya başlamıştı."

"Oh? Tüm klanın geleceğini ilgilendiren ağır bir mesele mi? Merak ediyorum da bu nasıl büyük bir olay olabilir?” Helian Peng gözlerini daralttı ve tamamen ilgisini çekmiş bir tonda konuştu.

Yun Waitian bu sözleri söylediğinde oradaki birçok kişi anında nefesini tutmuştu ve birçok kişinin bakışları doğrudan veya dolaylı yoldan Yun Qinghong'un yönüne kaymıştı. Temelde oradaki herkes bu meselenin neyle ilgili olduğunu biliyordu. Ve bugün, sonunda, o gün gelmişti.

Yun Waitian'ın bakışları herkesi süpürdü en sonunda Yun Qinghong'un oturduğu yerde sabitlendi. Ciddi bir ifade ile konuştu: "Yun Ailemiz on bin yıl boyunca gelişti ve kudretimiz tüm topraklarda bilinir hale geldi. Ama yüz yıl önce gerçekleşen felaket ile birlikte Yun Ailemizin on bir mihenk taşı tek gecede çöktüğünden ailemizin gücü de anında dramatik bir şekilde azaldı. Ve son yüzyıl içinde sırtımızda suçluluk taşımak zorunda kalırken genç neslimiz aşırı yüksek kısıtlamalar ile karşılaştı. Yirmi iki yıl önce Patriğimizin kaynak gücü sakatlandı ve taşıdığımız suç çok daha ağırlaştı."

"Ve artık herkes Yun Ailemizin hızlı bir düşüşte olduğunu biliyor. Patriğimiz sakat ve zar zor biraz gücü var. Bu durum devam ederse Yun Ailemizin On İki Koruyucu Aileden biri olacak niteliği bile kalmayacak. Bu nedenle Yun Ailemize, yeni Patrik olarak önderlik ederek ailemizi bir kez daha yükseltmeye nitelikli bir kişi seçmemiz..."

"Dur orada!"  

Yun Waitian daha konuşmasını bitirmeden kaba ve yüksek bir ses onun sözlerini böldü. Mu Yubai kalktı ve ciddi bir ifade ile konuştu: "Yeni bir Patrik seçmek mi? Yun Waitian ne demek istiyorsun? Yun Qinghong'u pozisyonundan zorla mı atmaya çalışıyorsun?"

Mu Yubai karıştığı için kimse şaşırmamıştı. Yun Waitian'ın ifadesi değişmedi ve sakince yanıtladı: "Genç Patrik Mu'nun sözleri çok ağır. Biz nasıl olur da Patriğimiz açısından 'zorla' sözünü kullanmaya cüret edebiliriz? Ama bizim saygıdeğer Patriğimizin tüm bedeni sakat ve neredeyse hiç zihinsel, fiziksel ve duygusal gücü kalmadı. Ve eminim ki Genç Patrik Mu da bunu reddetmeyecektir. Yun Ailemizin bu kriz içinde olduğu anlarda nasıl olur da zaten güçsüz olan Patriğimize Yun Ailesinin bir kez daha yükselme sorumluluğunu verebiliriz? Bu nedenle tüm klan ve şu anki Patriğimizin sağlığı için ailemize yeni bir Patrik seçme zamanı geldi."

Mu Yubai sonuçta Mu Ailesinin gelecek Patriği idi. Yun Ailesinin şu andaki düşen gücü ile onlar On İki Koruyucu Aileden birini gücendirmeye dayanamazlardı. Bu nedenle Yun Waitian hala sakin kalıp Mu Yubai'nin saygıdan eksik tutumunun karşısında sağduyulu davranmıştı.

Mu Yubai soğuk bir gülüş ile cevapladı: "Yun aileniz, geçtiğimiz on bin yıl boyunca peş peşe yetmişten fazla Patriğe sahip oldu ve Patriklerden her biri sizin orijinal Patriğinizin soyundan geliyordu..." Mu Yubai Yun Ailesinin atasal abidesini gösterdi ve devam etti: "Yun Ailenizin atasal abidesinin altında sizin ilk Patriğinizin soyundan gelen tüm kahramanların ruhları uyuyor! Yun Waitian! Bana neden tüm Yun ailesi içinde Yun Qinghong hariç başka kimin sizin Patik soyunuzu taşıdığını söylemiyorsun? Sen gerçekten bana Yun Qinghong'u pozisyonundan çıkmaya zorlayarak yeni patrik için Patrik soyuna sahip olmayan birini seçeceğini söyleme... Heh! Eğer doğru hatırlıyorsan, on bin yıl önce klanınız Kuzey Geçitlerindeki küçük bir barbar kabilesiydi. Ve Mor Bulut Sanatını oluşturup tüm kuzey bölgesini etki altına almanızı sağlayan ve ardından On İki Koruyucu Ailenin lideri olma pozisyonunu kuranlar da sizin Yun Ailenizin Patriklerinin soyundan gelenlerdi! Ve her bir Patrik istisnasız olarak ilk Patriğin soyundan geliyordu! Eğer Patrik soyunun liderliği ve yol göstermesi olmasaydı tüm klanınız herhangi bir yerde hala sefil varlığını devam ettirmek için çabalıyor olurdu! Ve şimdi Yun Qinghong sakat olsa bile o hala ölmedi ve hala aşırı genç! Ancak sen yine de onun pozisyonunu zorla elinden almak istiyorsun... Öldüğünde atalarının yüzüne nasıl bakacağın konusunda endişelenmiyor musun?”

Mu Yubai'nin sözleri acımasız ve insafsızdı. O basitçe Yun ailesinde Yun Qinghong hariç her bir üyeyi azarlıyordu. Yun Waitian kendini zaptetse de yüzü yine de hafifçe kızarmıştı. O anda Helian Peng'in yüksek sesi duyuldu: "Mu Yubai, seni eleştirmek istemiyorum ama söylediğin şeyler dayanamayacağım kadar gülünç. Yun ismi Yun Ailesindeki herkese ait, Yun Aile Patriğinin kesinlikle Yun Qinghong'un soyundan olmasının kararını veren kim? Yun Ailesi böyle bir geleneğe sahip olsa bile, heh... Yun Qinghong daha fazla sakat olamayacak kadar sakat. Onun Patrik olmasına devam etmesi dünyanın geri kalanının alayını görmezden gelseler bile er ya da geç tüm Yun Ailesinin sakat kalmasına yol açacaktır. Üstelik, Yun Qighong dışında Yun Ailesinin ilk Patriğinin soyundan gelen biri de yok gibi gözükmüyor... Oh, Yun Qinghong'un 'oğlu'na gelince, hehe... Sakın bana Yun Qinghong öldükten sonra Yun Ailesinin asla bir daha Patrik sahibi olmasına izin verilmeyeceğini söyleme. Ya da sen aslında Yun Ailesinin kökleri Kaynak Gökyüzü Kıtasından gelen bir pi..."

"Kapa çeneni!" Mu Yubai, Helian Peng'in konuşmasının bitiemesine izin vermeden bağırdı. Sakin bir ifade ile konuştu: "Bu mesele Yun Ailesini ilgilendiriyor! Yun Ailesinin Patriği bizim Mu Ailemizin damadı, yani benim konuşma hakkım var ama sen, Helian Peng, ağzını açacak hakkın yok! Kulağıma hoş gelmeyen sözlerine devam etmeye cüret edersen bu yerden dizlerin üzerinde ayrılmaya zorlamayacağıma mı inanıyorsun?!"

Mu Yubai'nin mizacı dürüst ve boyun eğmezdi ve o asla kendi duygularını bastırmak istemezdi. Eğer o bir şey söylerse bunu yapardı. Diğer taraf en güçlü Helian Klanından biri olsa bile sözleri hala karşı tarafa en ufak çıkış yolu veya nezaket bırakmayacak kadar güçlü ve boyun eğmezdi. Güç açısından Helian Peng Mu Yubai ile aynı kategoride değildi ama korku belirtisi göstermedi ve bunun yerine soğukça güldü: "Mu Yubai, senden korktuğumu düşünme. Eğer gerçekten savaşırsak kimse kimin dizleri üzerinde ayrılacağını bilemez!"

"Ölmek istiyorsun!"

Helian Peng'in sözleri hiç şüphesiz Mu Yubai'nin tepesini attırmıştı. Dahası Mu Yubai de bu yeri tersine çevirmek için bir fırsat arıyordu. Kızgınlık içinde bağırdı ve kaynak ışığı tüm bedeninden çıkarken katı buz zincirleri göğe yükseldi..

"Herkes, sessizleşsin. Bu Yun Ailesinin büyük etkinliği, sizin çekişip kozlarınızı paylaşacağınız bir yer değil."

Bu ses su kadar sakindi ancak zor dayanılacak bir kudret ve baskı taşıyordu. Dük Hui Ye konuştu. Yanındaki Saygıdeğer Taş Ejderhanın gözleri parladı ve sarı bir ışın atılarak Mu Yubai'nin buz zincirleri ile çarpıştı. Nazik bir çınlama ile birlikte buz zincirleri havada kayboldu.

Dük Hui Ye bu sözleri konuştuktan sonra Mu Yubai eylemlerine devam edemedi. Soğukça Helian Peng'e baktı, Yun Qinhong'un yanına döndü ve bakışları Yun Waitian'da sabitlendi.

"Ağabey, sen çok atılgansın." Mu Yurou usulca ağabeyini fırçalarken endişe içinde konuştu.

"Haha, Yubai atılgan olabilir ama asla aptalca davranmaz." Yun Qinghong gizemli bir gülümseme ile konuştu.

"Sonuçta, beni en iyi anlayan kişi eniştem. Heh." Mu Yubai hafif bir öksürük ile konuştu.

"Uh, Amca'mın ani siniri bilerek mi yapılmıştı?" Onların dediklerini duyan Yun Xiao Yun Che'nin kulaklarına fısıldadı.

"Evet." Yun Che başıyla onayladı: "Kıdemli Mu ne kadar atılgan ve çabuk öfkelenen bir şekilde davranırsa onlar daha kendinden emin olacaklardır... Görünüşe göre Kıdemli Mu teorilerinden bazılarını test ediyor."

"Teorilerini test mi ediyor? Ne teorileri?” Yun Xiao tamamen kafası karışmış haldeydi.

Yun Che hafifçe gülümserken Dük Hui Ye'ye yandan baktı ve fısıldadı: "Çok geçmeden, soruların cevaplanacak. Yun Xiao, bundan sonra ne olursa olsun, panik olma."

"Ah? Oh..." Yun Xiao'nun kafası çok daha fazla karıştı.

"Patrik Yun." Dük Hui Ye bir kez daha konuştu ve bu sefer doğrudan Yun Qinghong'a karşıydı. Yaş bakımından Dük Hui Ye, Yun Qinghong'dan bir nesil gençti, yani ona Patrik Yun demesi büyük bir şey değildi ancak ses tonunda en ufak bir saygı bulunmuyordu. Sonuçta Yun Qinghong tamamen sakattı: "Benim nacizane görüşüm, sizin bedeniniz nedeniyle, büyük Yun Klanına önderlik etmeye devam etmek için uygun olmadığınızdır. Ben Büyük Yun Waitian'ın sözlerini uygun buluyorum. Yun Ailesinin yeni bir Patrik seçmesi güzel bir şey, sadece Yun Ailesi için değil Patrik Yun için de böyle. Bu konuda Patrik Yun'un fikri nedir?"

"*İç çekme*" Ulu Büyük Yun He donuk bir iç çekti: "On bin yıldır Yun Ailemiz bizim Patrik soyumuz tarafından yönetildi ama Yun Ailesinin şu an karşılaştığı durumda liderin değişmesi kaçınılmaz bir şey."

Uu Büyük Yun Xi konuştu: "Qinghong, iyi bir istirahat çekmen için zaman geldi."

Ulu Büyük Yun Jiang devam etti: "Bu kesinlikle istediğimiz bir şey değil ama şu anki gücün ve fiziksel durumun klanı yönetmek için sana zorluk çıkarmaktan başka bir şeye yaramıyor."

Ulu Büyükler konuşmuştu ve hatta Dük Hui Ye bile Yun Ailesinin Patrik değiştirmesini destekliyordu. Patrik değiştirme meselesi çoktan sonuçlanmış gözüküyordu. Herkes Yun Qinghong'un tepkisini bekliyordu ama onlar onun ifadesinin huzurlu olduğunu gördüler. Biraz bile afallama veya hayal kırıklığı yoktu ve hatta iç bile çekmemişti. Bunun yerine o nazikçe ve sakince konuştu: "Madem Ulu Büyükler ve Ekselansları çoktan konuştu, doğal olarak benim, Yun Qinghong'un, bir itirazı olması zor. Madem tüm toplanan büyükler aylar öncesinden Patrik değişme mevzusunu konuşmaya başlamış, o zaman o uzun sürede mutlaka veliahtım da belirlenmiştir. Madem öyle lütfen kim olduğunu söyleyin. Eğer o buradakilerin yeterince güvendği biriyse o zaman ben, Yun Qinghong, memnuniyetle pozisyonumdan çekilirim."

"Hmph!" Sormana gerek var mı?” Mu Yubai soğukça güldü: "Tabii ki bu kişi, bu sözde Aile Yarışmasını kurmak için büyük acılar çeken ve senin mevkinden çekilmen için uğraşan Büyük Yun Waitian'dır!"

"Patrik değiştirme meselesi bizzat benim tarafımdan önerilmedi, bu tüm Büyük Meclisinin karar verdiği bir şey." Yun Waitian değişmemiş bir ifade ile konuştu: "Ben, Yun Waitian, erdem ve yetenek olarak kesiğim ve asla Patrik pozisyonunu istemeye cüret etmedim!"

----------ÇEVİRMEN NOTU--------

Sen değilsen kim lan o zaman dingil?

Patrik seçimlerinde neler olacak? Yun Qinghong neler yapacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????

Fullbringer Notu: Kesin artist iki yüzlü küçük gavat veliaht.