Bölüm 578

avatar
17772 50

Against The God - Bölüm 578


Biri Bunu Nasıl İsteyebilir ?

 

Oradaki herkes derin bir şekilde iç çekti.Hiçbiri Yun Canghai'nin aslında Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda yüz yıl önce ölmemiş olduğunu,yalnızca üç yıl önce vefat ettiğini duymayı beklemiyordu.Şeytan İmparatoru'nun büyük kederinin üzerinden yüz yıl geçmişti bile,yine de sadece bugün gerçekten ve açık bir şekilde trajedinin arkasındaki olayları görebilmişlerdi.Önceden inandıkları ve bildikleri gerçekler ve olaylar kalplerinde tamamen tersine dönmüştü.

 

''Küçük kardeş Yun'un ve benim her zaman cennet tarafından ayrı düşürülmüş  olduğumuzu düşünürdüm ama asla bunun sadece 3 yıl önce gerçekleşmiş olduğunu beklemezdim...Haah...'’ Mu Feiyan uzun bir iç çekti ve bir anlığına, keder ve sevinç birleşmişti.Yun Canghai'nin geçen yüz yılda yaşadığı deneyimlerden dolayı üzülmüştü ama böyle bir torunu olduğu için de sevinmişti.Son aylarından biyolojik torununu görmek ve ona umutsuzca koruması için parçaları emanet ederek onun olağanüstü cesaretine bizzat şahit olmuştu,Mu Feiyan, onun dünyayı terk ettiği zaman gönül rahatlığı ile gülümsediğine inanıyordu.

 

Şeytan İmparatorluğu Salonun'da Yun Canghai'nin geriye kalan parçalarına bakan her bir çift göz ağır bir miktarda üzüntü,hayranlık,saygı ve derin bir suçluluk ile dolmuştu...

 

Yun Ailesindeki tüm büyükler uzun zaman önce gözyaşlarıyla kaplanmışlardı,Yun Ailesi'nin genç müritleri daha da kötüydü,Yun Canghai'ye bakarken yumruklarını sıkmışlardı...Bakışları sanki bir Tanrı'ya bakıyormuş gibiydi.Onlar doğduklarında Yun Ailesi çoktan reddedilmişti.Şeytan İmparatorluğu Şehri Yun Ailesi'ne karşı çeşitli dedikodu ve iftiralarla ebediyen dolmuştu.Koruyucu Aile'lerin geri kalanı ile yüzleşirken,her zaman onların aşağı seviyesinde olduklarını hissetmişlerdi.Yine de şu anda,Yun Ailesi'nin çocuğu olarak yoğun bir gururla dolmuşlardı.

 

Dük Huai'nin göğsü dalgalandı ve hala sakinliğine dikkat ettiği bir tonla ''Anlıyorum, o zaman bu gerçekten cennet tarafından yapılan ayarlamadır.Ama, bu Dük'ün anlamadığı  bir konu var... aynı zamanda oldukça önemli bir konu.'' dedi.Gözlerini kıstı ve ''Kaynak Gökyüzü Kıtasından Hayali Şeytan Bölgesi'ne tam olarak nasıl geldin ?!''

 

''Kaynak Gökyüzü Kıtası ve Hayali Şeytan Bölgesi uzun bir mesafeyle ayrılıyor ve zirve seviyesinde bir Hükümdar bile geçemez. Kaynak Gökyüzü Kıtasından Hayali Şeytan Bölgemizin içerisine sızmak için kullanılan gizli boyutsal geçiş uzun bir süre önce bizim tarafımızdan mühürlenmişti ve çevresinde onu gece gündüz koruyan üç büyük güç bile vardı. Bir kez daha bizi kızdırmaya cüret ederlerse,ilk defa bizim tarafımızdan kesinlikle saptanacaktı.Yine de, Kaynak Gökyüzü Kıtasından fark edilmeden herhangi bir şekilde gelebilmeyi başardın! Eğer sen itiraf etmeseydin hiçbirimiz senin Kaynak Gökyüzü Kıtasından geldiğini bilmeyecekti! Kaynak Gökyüzü Kıtasında hala herhangi bir boyutsal geçiş açılmış olabilir mi ? Ya da böyle bir mesafeyi geçmeye gücü yetecek eserleri kullanmış olabilir misin ? Eğer gerçekten...''

 

''Bu Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki aşağılık insanların bize herhangi bir anda sızması anlamına gelmez mi? Öyleyse, Hayali Şeytan Bölgemizin bir kez daha yüz yıl önceki gibi büyük bir krizle karşılaşması mümkün değil mi? "

 

Dük Huai'nin sözleri birkaç kişinin Yun Che'ye birbiri ardına bakarken nefeslerini tutmasına neden oldu.Yun Che Dük Huai'ye baktı ve anlatmasına izin vermeden,''Majesteleri Dük Huai,endişeleriniz gereksiz. Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda buraya gizlice girmelerini sağlayacak bir yol varsa, o zaman Samsara Aynasına olan bağlılıklarıyla,bu yüzyılda birkaç kezden fazla uzun süreli harekette bulunurlardı.Ses transferini buraya göndermek için neden tereddütsüz bu kadar çok belaya katlansınlar. ve büyükbabamın hayatı karşılığında Samsara Aynası'nı takas etmek istesinler?'' dedi.

 

Yun Che yavaşca devam etti: ''Üç yıl önce,geçmişimi öğrenmemi ve büyükbabamın bana emanet ettiği parçayı tutuğumu eklersek doğal olarak Hayali Şeytan Bölgesi'ne gelmek için inanılmaz bir istek duydum. Aileme geri dönmeyi ve dahası büyükbabamın ölmeden önce bana bıraktığı görevi yerine getirmeyi istiyordum.Beklenildiği gibi,gökler izin vermedi.Şanslı karşılaşmamızdan dolayı,beni buraya transfer edebilecek değerli bir yapı buldum ve üç ay önce Hayali Şeytan Bölgesi'ne döndüm.''

 

Doğal olarak,Yun Che En Eski Kaynak Ark'ı tarafından buraya gönderildiği hakkındaki gerçekleri söyleyemezdi. Ancak,anlattığı şey tamamen saçmalık da değildi.Çünkü ''değerli yapı'' dediği aslında En Eski Kaynak Ark'ıydı.Dük Huai kaşlarını çattı,tam konuşmak üzereyken Yun Che anında devam etti: ''Bu değerli yapının ne olduğuna gelirsek,bana, Yun Che'ye ait olan özel bir parça. Dük Huai bunun hakkında soru soracak kadar kaba biri değil,değil mi?''

 

Yun Che'nin tepkisiyle,Dük Huai soracağı soruyu geri yuttu.Daha fazla konuşmadı ve kaşlarını gizlice çattı gözlerinin derinliklerinde kemiklerini delen bir niyetle titriyordu.Küçük Şeytan İmparatoriçesi Yun Che'ye bakışlarını çevirmeden Dük Huai'ye baktı.Kolunu kaldırarak,gri renkli elbisesinin kolunun altından,yumuşak kar beyazı bir kız eli uzandı.''Yun Che,şimdilik Mührü Küçük Şeytan İmparatoriçeye teslim et.''

 

Dük Huai'nin ifadesi sertleşti,yine de bunun olmasını engelleyemezdi.Küçük Şeytan İmparatoriçe'nin Şeytan İmparatorluğu Mührü'nü elde ettiği anı içten içe biliyordu,kendi hedefini başarmaktaki zorluk birkaç düzine kez artacak olmalıydı,kötü davranışlarının sonuçlarına katlanmak zorunda kalmış olabilirdi.Yine de,özel Şeytan İmparatorluğu'nun Büyük Seremonisi'nde bunu engelleyememişti.Aynı zamanda,Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü’nün varlığı şüphesiz Şeytan İmparatoriçe'sinin de kalbini kıpırdatmıştı.Yalnızca Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü'ne sahip olarak Hayali Şeytan Bölgesi'nin gerçek hükümdarı olabilirdi.Gücü ve mevcut durumu,o zamandan beri inançlarını kökünden sarsan bir değişiklik geçirmişti.

 

Bunun için,Yun Che Şeytan İmparatorluğu Mührü'nü ortaya çıkardığında,bunu ona vermek yerine saklaması,soğuk bir göl gibi her zaman sessiz olan Küçük Şeytan İmparatoriçe bile şu an Yun Che ile yüzleşmek için inisiyatif gösterirken kendini daha fazla dizginleyemiyordu.

 

Ancak,Küçük Şeytan İmparatoriçe'sinin özel ricası ile karşılaşınca,Yun Che ne bir adım daha ilerledi ne de Şeytan İmparatorluğu Mührü'nü çıkarmak için bir hamle yaptı.Onun yerine,aynı pozisyonda durarak kıyaslanamaz şekilde sakin bir ifade ile ''Reddediyorum.'' dedi.

 

Yun Che'nin cevabı herkesin beklentisinin dışındaydı.Küçük Şeytan İmparatoriçenin kaşları hafifçe kalktı ve imparator salonundaki herkes şok olmuş bir ifadeyle birbirlerine baktı.

 

''Bu...'' Yun Ailesi'nin büyüklerinin hepsi şaşkınlıktan dilini yutmuştu. Yun Qinghong'un kaşları çatıldı, ancak konuşmadı ve basit bir şekilde Yun Che'ye sessizce baktı.

 

Uzun süredir huzursuz olan Dük Zhong ,sonunda Yun Che'ye sataşacak bir fırsat yakalamıştı.Bir adım öne çıkarak,yüksek sesle ''Yun Che! Nasıl saygısız bir davranıştır bu! Şeytan İmparatorluğu Mührü, Asil Hayali Şeytan Aile'sine ait bir parça ve Asil Hayali Şeytan Ailemiz için büyük önem taşıyor! Sen kendin sahiplenmeye çalışıyor olmayasın ?!''

 

Yun Che'nin gözleri eğildi  ve soğukça ''Dük Zhong,üç hata yaptın.Bir,Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü Şeytan İmparatorları'nın nesline ait,Asil Hayali Şeytan Ailesi'ne ait bir parça değil! Sadece Şeytan İmparatorları nesli buna sahip olma niteliğinde.Dük ve krallar doğal olarak bu nitelikte değiller.''

 

''Sen...'' Dük Zhong'un bedeni titredi. Hatta Dük Huai'nin dudakları bir an mora döndü.Yun Che'nin kelimelerinin arkasındaki gizli anlamlarla onlarla bariz bir şekilde alay ettiğini nasıl anlamazlardı ? 'Yalnızca bir dük olan biri nasıl Şeytan İmparatoru'nun Mührü'ne dokunabilirdi ...Hayali Şeytan Bölgesinin İmparatoru olabilecek niteliklere nasıl sahip olabilirdi?'

 

Yun Che birazcık bile ifadelerini umursamadan devam etti: “İki,bu Şeytan İmparatoru'nun Mührü,Şeytan İmparatoruna ait önemli bir hazine.Ama bana göre,ateşli kırmızı yeşim parçasından başka bir anlam ifade etmiyor.Bakmak dışında hiçbir faydası yok.Ona sahip olmak için en ufacık bir ilgim yok.''

 

''Üç...'' Yun Che'nin bakışları soğudu. ''Siz yalnızca bir dük olduğunuzdan doğal olarak kime ait olduğu konusunda müdahale edicek ya da karar verecek hakka sahip değilsiniz.Yüz yıl boyunca Gökyüzü Kaynak Kıtasındayken büyükbabam tarafından hayatı pahasına korundu ve bende buraya geri getirebilmek için bir sürü zorluklarla karşılaştım.Şimdi benim ellerimde,doğal olarak bunu kime emanet edeceğimin kararında özgürüm.Şeytan İmparatoru'nun Mührü'nü nasıl geri almaya gelince, bunu almak için bir çaba ve erdem göstermediniz.Bunu yapmaya yaklaşmadınız bile,yani parmaklarınızla işaret edip,bende hata bulacak konumda değilsiniz!!''

 

Şeytan İmparatorluğunun Büyük Seremonisi'nin başından bu ana kadar,herkes Yun Che'nin dilinin ne kadar keskin ve zehirli olduğunu bizzat görmüştü. Daha önce öfkeli bir halde küstahlık yapan yedi Patrik'in hepsi şu an sessiz duruyor ve çeşitli büyük dük saraylarından tek bir kişi bile tekrar Yun Che'ye sözel bir şekilde meydan okumaya cesaret edemiyordu.Dük Zhong ilk başta Yun Che'nin işçi sınıfının önünde Küçük Şeytan İmparatoriçe'sine isyan ettiğini düşünmüştü,ölümüne susamış gibi gözüküyordu,o yüzden eleştirmesi son derece mantıklıydı. Dük Zhong anında kafasından aşağı köpek kanı dökülmüş gibi bir misilleme ile karşılaşmayı hiç beklemiyordu.Dük Zhong'un göğsü kabardı ve dik gövdesi ürperdi.Kan kusmak üzereymiş gibi görünürken görüşü karardı.

 

Küçük Şeytan İmparatoriçesi,yine de kızgın değildi.Sakin bir şekilde.''Bunun Şeytan İmparatoru'nun soyuna ait çok kıymetli bir parça olduğunu bildiğini ve bunun sana büyükbaban,Şeytan Kralı tarafından İmparatoriçe'ye geri götürmen için emanet edildiğini söylediğine göre,şimdi neden bunu yapmayı reddediyorsun? Bir isteğin olabilir mi ? Kaynak Gökyüzü Kıtası'ndan Şeytan İmparatorluğu Mührü'nü geri getirdin,gökyüzünü kaplamaya yetecek kadar hak kazandın.Eğer herhangi bir isteğin varsa,eğer imparatoriçenin yapabileceği bir şeyse,doğal olarak yapmayı kabul ederim.''

 

Yun Che hafif bir kahkaha attı,bununla beraber,kafasını salladı.''İstek mi ? Bunu büyükbabamın ellerinden aldığımdan beri,günler ve gecelerce Hayali Şeytan Bölgesi'ne gelip Şeytan İmparatoriçe'sine vermek için yol aradım.Bu büyükbabamın ölmeden önce yerine getirmemi istediği tek dileğiydi ve ben asla buna güvenerek hiçbir ödül almayı düşünmedim.Çünkü bu elimdeki Şeytan İmparatorluğu Mührü büyükbabamın hayatını ve içten sadakatini taşıyordu.''

 

''Ama Hayali Şeytan Bölgesi'ne geldiğimde,gördüğüm şey Yun Ailesi'nin çoktan sefil bir duruma düştüğüydü.Duyduğum şey ise Yun Ailesi'nin aleyhine yapılan çeşitli dedikodu ve skandallardı,bütün Hayali Şeytan Bölgesi'nin Yun Ailemin ve büyükbabamın,hepsinin günahkar olduklarına inandıkları şeklindeydi! Heh...'' Yun Che güldü,oldukça iğneleyici bir şekilde güldü.''Büyükbabam önceden bana ailemi anlattığında,yüzü gururla dolmuştu.Yun Aile'mizin bütün Hayali Şeytan Bölgesi'ndeki en güçlü,en sert aile ve Şeytan İmparatoru'nun yanında en büyük savunma bariyeri olduğunu söyledi.Artık Yun Ailesi ile birlikte olmamasına rağmen onların her zamankinden daha çok geliştiklerini söyledi. Çünkü tarih boyunca Yun Ailesi her zaman On İki Koruyucu Aile'nin başındaydı ve tarih boyunca Şeytan İmparatorları tarafından en çok dikkate alınan aile olduğunu söyledi.''

 

''Ama Şeytan İmparatoru'nu kurtarmak amacıyla,büyükbabam tereddütsüz ailedeki bütün destek direklerini alıp aceleyle Kaynak Gökyüzü Kıtası'na gitmişti... Yun Ailem bunun için nasıl bir karşılık aldı? Sadece,büyükbabam bunun için ne tür bir karşılık aldı ?''

 

''Eğer büyükbabam bütün bunları bilseydi nasıl huzur içinde yatabilirdi?!''

 

''Önceki Şeytan İmparatoru'nu kurtarmak için,Yun Ailem'in on Ulu Büyüğü boşuna düştü.Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü'nü korumak için,büyükbabam yüzlerce yıl işkenceye katlandıktan sonra öldü.Yun Ailem,bunun yerine yüzlerce yıl günahkar unvanını taşırken,tekrar tekrar cezalara ve baskılara katlanırken,sayısız soğuk bakışa ve alaya uğrarken, şimdi tarif edilemez sefil bir duruma bile düşmüşlerdi. Bütün fedakarlıklar… Yun Ailem onlardan dolayı acı çekti. Bütün günahlar… Yun Ailem onları taşıdı. Bütün baskılar… Yun Ailem dişlerini sıkarak hepsine katlandı…

 

''Şimdi Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü geri döndü ve siz benden onu öylece vermemi istiyorsunuz...Söyleyin bana,bunu size vermeye nasıl istekli olabilirim?!''

 

Yun Che'nin gözleri öfkeyle parladı,sesi kükreyen bir gök gürültüsü gibiydi.''Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü'nü öylece size iade edersem,Yun Ailem'in çektiği onlarca yıllık haksızlık ile nasıl yüzleşebilirim?! Suçsuz büyükbabamın onlarca yıl çektiği rezillikle nasıl yüzleşebilirim ?!''

 

''Küçük Şeytan İmparatoriçesi,siz benim yerimde olsaydınız,siz buna istekli olur muydunuz?” Yun Che direk Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne baktı ve kısık gözlerle sordu.

 

Küçük Şeytan İmparatoriçesi sersemlemişti ve uzun bir süre dili tutulmuştu.İmparator Salonu'nda tek bir ses duyulmuyordu... Yun Che'nin Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü'nü vermeyi reddettiğini bağırdığı an,herkes Yun Che'nin sadece tamamen saygısız olduğunu düşünmüştü.Ancak,Yun Che'nin birbiri ardına sorduğu soruları duyunca,herkes sessizliğe gömülmüştü...Yun Ailesi'nin tek başına taşıdığı bütün fedakarlıklar,baskılar ve rezillikler.Şimdi Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü Yun Ailesi'nin bir çocuğu tarafından geri getirilmişti,eğer hemen öylece geri teslim edilmezse...Bunu yapmaya nasıl istekli olacaktı?! Kim bunu yapmaya istekli olacaktı?!

 

Yun Aile'sinin yüzlerce yıl çektiği her şey boşu boşuna mıydı ?!

 

Kendilerini yürekten sorguladılar. Eğer onun yerinde olsaydılar,onlar için hoşnut ve istekli olmak tamamen imkansızdı... Kesinlikle imkansızdı.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr