Köşeye Sıkışmış

''Evet. Siz yedi aile, kıdemlinizden, Şeytan Kral'dan özür dilemelisiniz!''

''Bölge Lordu Qin bile,kıdemliye saygı göstermişken,öne çıkmak için inisiyatif gösterdi ve oradaki herkesin önünde özür diledi. Esas failler olarak, Şeytan İmparatorluğu Mührü ile ilgili meseleye ek olarak… Reddetmek için ne nedeniniz var?! Bölgenin maskarası haline gelmekten korkmuyor musunuz?!''

''Patrik Chiyang, Chiyang  Ailen önceden Güney Deniz Bölgesi'ne Şeytan Kralı'nın günahını ilan etmek için insanlarını gönderdi… Ama şimdi gerçek ortaya çıktı, bütün klanının Yun Ailesi'nin önünde dizlerini çöküp özür dilemesi aşırıya kaçmaz. Bu şu an olabilir mi?  Şeytan Kralı'ın kalıntılarına karşı yaptığınız hataları kabul etmek bile istemiyor musunuz?''

''Şeytan Kral'ın cesedine bakarken azıcık bile utanç ya da suçluluk hissetmiyor musunuz? Eğer gerçekten öyleyse, hepiniz Koruyucu Aileler'in bir parçası da olsanız yine de sizi hor göreceğiz!''

Şeytan İmparatorluğu Salonu'na giren tek bir insan bile aptal değildi. Bugün gördükleri ve duydukları şeyler açıkça iki gruba ayrılıyordu, kasten anlaşmazlığa neden olan ve yedi Patriğin aşırı kibirlisi Dük Huai ve ona boğucu derece apaçık bağlıkları. Dahası, bütün bunlar titizlikle Yun Che tarafından tek tek ortaya çıkartılmıştı. Yani kalabalık şimdiye kadar nasıl kötü bir koku almasın?

En çok dikkat çeken şey yedi ailenin Yun Ailesi'ne karşı şiddetle birleşmesiydi. Bunun, aynı yedi ailenin Şeytan Kral'ını ve Yun Ailesi'nin suçlu bulunması için kışkırtması ve ısrar etmesi ile ilgisi de vardı. Kesinlikle önceden tasarlanmış ve belki de hakkında çok derin düşünmeye cesaret edemeyip sakladıkları planları da vardı.

Yedi ailenin yüz yıl önceki itici gücünün altında,  buradaki bütün egemenler suçlular ve satranç taşları haline geldi, hatta sadakat ve fedakarlığın adını kirleten günahkar derecesine gelmişlerdi. Bu egemenler Şeytan Kralın soyundan gelen kişileri yüz üstü bırakmışlardı, yani kalpleri nasıl kızgınlık ve pişmanlıkla dolmazdı? Ancak, diğer parti hala yedi büyük Koruyucu Aile'den oluşuyordu, yani onları rencide etmeyi göze alamazlardı… Ama biri elini kaldırdığında, diğerleri de ona uydu. Doğal olarak durum öncekinden tamamen farklılaştı.

Qin Zheng'in sözleri okyanustaki bir damla gibiydi, yine de genelde dalgalar tsunamiyi oluştururdu.Bütün Bölge Lordları, Şehir Lordları ve egemenler birbirleriyle hararetli bir şekilde konuşurlarken yedi aileye açık bir nefret ile bakıyorlardı. Belli bir süre, bütün Şeytan İmparatorluk Salonu yedi aileyi kınayan seslerle dolmuştu; eleştirinin sesi giderek daha da sağır etti ve daha da şiddetlenerek büyüdü.

Yedi Patriğin hepsinin yüzü vahşice seğirdi, alınlarında beliren soğuk terler parlıyordu. Kalpleri  otuz kilo ağırlığındaki iri kaya parçaları tarafından eziliyormuş gibi hissediyorlardı. Şeytan İmparatoru tarafından ağır bir şekilde kınanmış ve azarlanmış olsalardı, şu an hissettikleri kadar baskı hissetmezlerdi. Eğer şu an kendilerini eleştiren insanlardan herhangi birini seçebilselerdi, o kişinin başını onlara eğmekten başka seçeneği olmazdı.Ama ilk başta daha az önemli olarak gördükleri bütün bu insanlar bir araya gelirse, bütün Hayali Şeytan Bölgesi'nin ve içindeki insanların isteklerini temsil ederlerdi!

''Dük Huai… Ne… Şimdi ne yapmalıyız?'' Her birinin bedeni terle kaplanıyorken yedi Patrik aceleyle Dük Huai'ye ses transfer etti. Mevcut durumu göz önüne aldıklarında oldukça açıklardı, yaptıkları tek bir yanlış adımda on bin yıldır ellerinde tuttukları saygın itibarlarının bir taş gibi düşmesine neden olurlardı. Durum o kadar ağırdı ki eğer bir hata yaparsalar büyük ihtimalle bütün Hayali Şeytan Bölgesi'nin hedefi haline geleceklerdi.

Dük Huai hemen hemen bir iki dişini parçalara ayırmıştı. Bunca yıldır planlarının sonucunda Dük Huai Küçük Şeytan İmparatoriçesinden daha büyük bir güç tabanına sahip olmuştu, ama hareketleri her zaman daha ağır ve kısıtlıydı. Çünkü esasen ,insanların iradesi son birkaç yıldır sadece hayal edebileceği bir şeydi.

Bugünün Şeytan İmparatoriçesi'nin Saltanat Seremonisi bütün kahramanların toplandığı yerdi, her zaman beklediği mükemmel bir fırsattı! Gerçekten bütün heveslerinin gerçekleşmesi bugüne bağlıydı, ama daha hamlesini bile yapmadan, Yun Che'nin kendi planını ortaya atacağını kim düşünebilirdi ki… Ama orada durmadı, ansızın yakalanması üzerine halkın iradesi Yun Ailesi'ne kaymıştı ve ona pahalıya mal olan yedi Koruyucu Aile göz açıp kapayıncaya kadar oradaki herkesin düşmanı haline geldi.

Yun Ailesini yerdiği onlarca yıla gelince; Yun Ailesi'ni sadece Koruyucu Aile safhasından atamamış aynı zamanda bölgedeki bütün kahramanların suçluluk duygusunu, pişmanlığını ve büyük öfkesini uyandırmıştı. Ve sadece insanların kalbi, en çok kavramak istediği şey, kendisine doğru yönelmemişti. Onun yerine ona karşı partinin yanında durmuştu.

Planı daha yeni başlamıştı, ama daha şimdiden mahvolmuştu ve onu aşırı derecede sefil ve perişan göstermişti. Bu olacağını hayal ettiği son değildi.Dişlerini birbirine bastırdı ve kıyaslanamaz derin bir sesle haykırdı: ''Ne yapabiliriz? Acele edin ve şu cesetten özür dileyin... Ya da göğün altındaki herkes tarafından lanet altında ölüme boğulmak için mi bekliyorsun?!!''

Şimdi işler bu kadar ilerlemişken, Yun Canghai'nin cesedinden özür dilemek ne olursa olsun yapmak zorunda oldukları bir şeydi. Eğer yapmazlarsa,sonuçları Koruyucu Aile olarak çok ağır olurdu, belki de buna dayanamayabilirlerdi. O yüzden o anda,yedi Patrik aynı anda dişlerini gıcırdatarak Yun Canghai'nin cesedine doğru uçarken çok sayıda kalabalığın arasından geçtiler, daha sonra kıyaslanamaz bir güçlükle diz çöktüler.

Şeytan İmparatorluğu Salonu'nu sessizlik kapladı ve herkesin bakışları bu yedi kişinin figürüne odaklandı.Helian Kuang ve altı yurttaşı için bakışları, yargılanan suçlulara bakıyorlarmış gibiydi ve bu onlar için oldukça katlanılmazdı. Yedisi de Koruyucu Aile Patriği olarak, bir gün böyle bir çıkmaza düşeceklerini hiç hayal etmemişlerdi.

Helian Kuang sert bir şekilde dişlerini gıcırdattı ve ondan sonra, şiddetle nefes aldı. Sakin ve rahat bir yüz göstermek için bütün çabasını ortaya koyuyordu.Kafasını Yun Canghai'nin bedenine doğru eğdi ve beyan etti: ''En saygıdeğer Şeytan Kralı, bu genç başta ormanı ağaçlar için göremiyordu, bir anlık aptallıkla bu genç, kendinden emin bir şekilde,bütün Hayali Şeytan Bölgesi'nin adına hareket ettiğini düşündü. Ama bu genç bunun yerine bu kadar büyük bir hata işleyeceğini hiç düşünmemişti. Bu genç naçizane bir şekilde en saygıdeğer Şeytan Kralının affına sığınıyor.''

Helian Kuang affı için sığınsa da, 'günahını' son derece basit bir şeymiş gibi göstermişti. Mırıldandığı kelimeler Hayali Şeytan Bölgesi'nin iyiliği için yapılan bir şeye dönüşmüştü.Yun Che soğuk, sessiz bir şekilde güldü ama konuşmadı.Chiyang Bailie, Jiufang Kui, Bai Yi, Nangong Yan, Xiao Xifeng ve Lin Guiyan aynı şekilde takip ettiler ve af dilemek için uzun adımlarla ilerlediler. Söyledikleri sözler, Helian Kuang'ın söylediği sözlerle aynıydı.

(FN: Çünkü kendi beyinleri yok k… mallarının. İnsan hemen satar, bu ip..e yaptı her şeyi, ben yapmadım der. İmparator olası varmış bizi kullandı der. Dikkatleri onun üstüne atıp kendi neticesini kurtarır. Bunlar anca Dük k… ço…, napacaz diyor.)

Yedi Patrik ayaklarının üzerine kalktıklarında, yüzleri o kadar karaydı ki sanki bir tencerenin dibinden tırmanmışlardı. Yun Che’ye göz kenarlarıyla bir bakış attılar ve hepsi çıplak dişleriyle onu parçalara ayırmak istedi.

Yedi Patriğin "suçluluk kabulü"nün mahcubiyetten yoksun olduğu bariz de olsa, herkesin görebilmesi için Koruyucu Aile Patriği statülerine karşı kafalarını Yun Canghai'ye eğdiklerinden dolayı, kimse onlara karşı daha başka suçlama yapamıyordu. Yun Che sakin kalbini işgal eden mayhoş bir duyguyla Yun Canghai'nin huzurla dolu cesedine sessizce baktı… “Büyükbaba, Yun Ailesi'ni iyileştirmek bana mâl edilemez. Eğer yüz yıl boyunca inatla Şeytan İmparatorluğu'nun Mührünü son nefesini verene kadar savunmasaydın... Eğer güneş ve ayın yansıması gibi sadakatin ve dürüstlüğün olmasaydı, çok yetenekli de olsam, Yun Ailesi'nin insanların kalbini kazanmasını sağlayamazdım. Gün ışığını tekrar görmemi kendi hayatı pahasına sağlayan büyükbabamdı...Yine de büyükbabam için yapabileceğim şeyler ancak bu kadar... Büyükbabamın bana gösterdiği sevginin bir parçası bile değil.”

''Haha,yedi Patrik Şeytan Kral'ına karşı günahlarını kabul etmek için kişisel olarak dizlerinin üstüne çöktü. Yapılması gereken bir şey olmasına rağmen,açıkça bu yedi Patriğin kalplerinin genişliğini gösteriyor, aynı şekilde asil davranışlarını!'' Dük Huai ayağa kalkarken rahat bir ifadeyle söyledi.Sakince, açıkça büyük bir günah işleyen ve şu an oradaki herkes tarafından hor görülen yedi insanı övdü, davranışları şu anki karışık durumla hiçbir alakası olmayan birinki gibiydi. Yun Che'ye doğru baktı ve istikrarlı bir sesle ''Yun Che, yedi Patrik kendi itibarlarını önemsemeden Şeytan Kralı'na karşı günahlarını kabul etmek için dizlerinin üstüne çöktüler. Bu isteklerine tamamen uyuyor! Şimdi,Küçük Şeytan İmparatoriçe'sine Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü'nü geri iade etme zamanı.''dedi.

''Görünüşe bakılırsa Dük Huai'nin hafızası o kadar iyi değil!'' Yun Che hafifçe gözlerini eğerek konuştu. ''Önceden de açıkça belirttim. Eğer Şeytan İmparatorluğu Mührü'nü geri iade etmemi istiyorsanız, bu yedi insan önce diz çöküp büyükbabamın önünde tövbe etmeli ve bunu yaptıktan sonra, Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne bir kez daha bağlılık yemini etmeliler! Hiçbirini Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne bağlılık yemini ederken göremiyorum!''

Dük Huai'nin kaşları sıkıştı. Alçak bir sesle açıkladı: ''Yun Che, hesapta sen sadece küçüğümüz değil aynı zamanda Şeytan Kral'ın torunusun, dük ve yedi patrik sabırlı olmak için çok çabaladılar ve yapabilecekleri her yolda seninle uzlaştılar. Baskı yapmak... Haddine değil...''

Dük Huai ve yedi Patrik kesinlikle sabırlı davranıyorlardı, anlaşmaya varmak için uzlaşmacı ve istekliydiler. Ama kör olmadıkça, bunu baskı altında yaptıklarını söyleyebilirdiniz. Sadece Yun Che'nin zorlayıcı metodundan sonra anlaşmaya varmak için uzlaşmacı ve istekli olmaktan başka seçenekleri kalmamıştı. Herkesin gözünde yedi Patrik'in, herkesin görmesi için Küçük Şeytan İmparatoriçe'sine bağlılık yemini etmesi aslında küçük bir meseleydi... Çünkü Koruyucu Aile üyeleri olarak Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne bağlı olmak onların ilk göreviydi.

Ama Dük Huai Yun Che'nin gerçek nedeninin farkındaydı!

Yun Che onların bir kez daha bağlılık yemini etmelerini istiyordu… Dahası etmelerini istediği yemin zehirli bir yemindi. 'Eğer ayaklanırsak,o zaman soyumuz on bin jenerasyon boyunca köle ve fahişe olacak!' Eğer böyle zehirli bir yemin ederlerse, şüphesiz bu yedi Patriğin kalplerini zehirli bir iğne gibi delecekti ve eğer Dük Huai'nin ayaklanmasını takip ederlerse, şüphesiz kendilerini ve soylarını zehirlemiş olurlardı. Bölgenin bütün kahramanları şahitlik edeceği için, bütün Hayali Şeytan Bölgesi yedi Patrik tarafından edilen bu zehirli yemini hatırlayacaktı.

Bu sadece yedi Patriği iğrendirmiyordu aynı zamanda Dük Huai'yi de iğrendiriyordu!

Eğer yedi Patrik reddederse, o zaman şüphesiz bölgenin bütün kahramanlarına saklayacakları bir şey olduğu duyurulurdu… Bu noktada, bunun Yun Che bile olmasına gerek yok, konuşma yeteneği olan her kimse yedi Patriğin başının üstündeki yıkılmaz bok çanağına atlama fırsatını yakalayabilirdi.

Yun Che'nin hareketi onları öyle bir yere koymuştu ki, ilerleseler de korkunç, ilerlemeseler de korkunç... Bir şeytan lanetinden çok daha kötücüldü.

''Çok mu baskıcı oluyorum ?'' Beklenildiği gibi Dük Huai’nin ağzını açmasını Yun Che'nin karşı vuruşu takip etti. ''Dük Huai'ye bir soru sorabilir miyim? Hangi konuda baskıcı oluyorum? Saygın Koruyucu Ailelerine öncülük eden Patrikler olarak, onlar için Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne yemin etmek ilk başta yapmaları gereken tek doğru ve uygun şey! On bin yıldır Şeytan İmparatorluğu klanına sadıklar ve şimdi onlardan sadece bağlılıklarını yeniden tasdik etmeleri için yemin etmelerini istiyorum! Bu onlara sadece Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne olan bağlılıklarını bir kez daha ifade etmeleri için fırsat vermiyor, aynı zamanda Şeytan İmparatorluğu'nun Mührü'nün yasal sahibine geri dönmesini sağlayacak. Bu göğün altında yapılabilecek en basit şey, birazcık bile abartı veya rahatsız edici bir şey değil!! Yani nasıl baskı yaptığı mı söyleyebilirsin?''

Dük Huai'nin göğsü şiddetle şişip indi. Yun Che'nin böyle bir şey söyleyeceğinin farkındaydı. Tıpkı bütün Bölge Kahramanları'nın önünde söylediklerini yalanlayabilecek tek bir kelime edemeyeceğinin de farkında olduğu gibi... Koruyucu Ailelerin varlığı Şeytan İmparatorluğu Klanınına bağlılıklarına odaklıydı. Bu Hayali Şeytan Bölgesi'ndeki bütün insanlar için bilinen bir gerçekti. Eğer herhangi bir Koruyucu Aile Şeytan İmparatorluğu klanına ihanet ederse, şüphesiz bütün Hayali Şeytan Bölgesi'nin kınamasını ve düşmanlığını kazanırlardı. Dük Huai'nin kafası karıştı ve gönülsüzce, ''Bütün Koruyucu Aileler tam on bin yıldır Şeytan İmparatorluğuna bağlı ve tüm dünya hiçbirinin bocalamadığını biliyor! Yine de bu yedi Patriği zehirli bir yemin etmeye zorluyorsun! Bu onları küçümsediğinin ve bağlılıklarını sorguladığının kanıtı! Hmph, bu dünyada sözde edilmiş bütün yeminler sadece boş kelimelerdir. Eğer gerçekten kalleşlerse, ettikleri yemin bile bin kat daha zehirli olur,bu yeminin ne etkisi olur ?!''

''Dük Huai aslında tam üstüne bastı!'' Yun Che kafasını sallarken kuru bir kahkaha attı,''Zehirli yemin sadece boş kelimeler dizisi olduğundan,o zaman gelişigüzel bir şekilde kelimeleri haykırmak birinin bağlılığını ilan etmez, ama aynı zamanda Şeytan İmparatorluğu Mührü'nün Küçük Şeytan İmparatoriçesi'nin eline geri dönmesine neden olabilir. Bence bunu reddedecek tek bir insan bile yoktur,yanılıyor muyum ? O yüzden Dük Huai neden beni çok baskıcı olmakla suçluyorsunuz ?''

''...'' Dük Huai'yi tamamen dilsiz bırakmıştı.

''Hah...''Yun Che soğuk bir şekilde güldü,''Eğer yemin ettiklerinde bütün klanı temsil etmelerini istersem,bu gerçekten baskıcı olur.Sonunda kendi ailelerinin Patrikleri de olsalar,klanlarını temsil edemezler ve her birinin iradesi için karar veremezler.Ancak,benim isteğim yalnızca kendilerinin yemin etmeleri! Eğer bu yedi Patrik Küçük Şeytan İmparatoriçesine gerçekten bağlıysa,bu yemin on bin kat daha da zehirli olsa,yine de sakin kalabilir ve tek bir tereddüt ipucu ya da kalplerine süzülen bir telaş olmaz! Onun yerine,çoşkuyla bunu Küçük Şeytan İmparatoriçesine karşı ölmeyen bağlılıklarını bölgenin kahramanları önünde sunmak için bahane olarak kullanırlar!''

''Eğer bu küçük istek bile anlaşmazlığa ve şaşkınlığa neden oluyorsa...Hah,o zaman bu bize sakladığınız şeyler olduğunu göstermez mi?! Çünkü eğer böyle bir yemin ederseniz,doğrusu kendi kendinizi lanetlemiş olursunuz!!''

''Sadece bu da değil!'' Dük Huai ya da yedi Patriğin cevap vermesini beklemeden,Yun Che sıkıca kaşlarını çatarak ve birden elini uzatarak parmağıyla Dük Huai'yi gösterdi ''Dük Huai,sadece neden buna karşı konuştuğunu anlayamıyorum.Akıllara zararı olmayan basit, ama Asil Hayali Şeytan Ailesi'nin yararına bir hareket. Asil Hayali Şeytan Dük'ü olarak böyle bir hareketi sevindirici bulmalısın.Yine de buna karşı konuşup duruyorsun,yoksa Dük Huai,sen...''

Yun Che'nin sözleri orada durdu,ama duyan herkes bu sözlerin anlamını anlayabilirdi.Kısa bir duraksamadan sonra Yun Che'nin ifadesi ve ses tonu değişti ''Dük Huai,ben sadece düşük bir genç olabilirim ama burada Dük Huai'yi uyarmak istediğim bir şey var... Hayali Şeytan Bölgesinde,eğer biri Şeytan İmparatoru'na ihanet ederse,Koruyucu Aile üyesi de olsa,eninde sonunda herkes tarafından hor görülür.Ama Dük Huai,sen ve Asil Ailenin şu andaki bütün üyeleri,eğer kalbinizde isyan düşünceleri güdüyorsanız,gökler bile bunu gözardı etmez.''dedi.

Doğu kanadında oturan Asil Aile üyelerinin ifadeleri soldu ve Dük Zhong derin bir sesle bağırdı ''Yun Che... böyle bir şey diyerek ne kast ediyorsun?''

''Dük Zhong,anlaması gerçekten bu kadar zor mu?'' Yun Che'nin gözleri hafifçe kısıldı ve kıyaslanamaz yumuşak bir tonla ''Buradaki herkes,başında ilk Şeytan İmparatoru'nun bütün Hayali Şeytan Bölgesi'ni fethettiğini ve bitmeyen bir kaos döneminden çıkarıp on bin yıl süren barış ve huzur çağı getirdiğini biliyor! Başlarda Hayali Şeytan Bölgesi'ni birleştirdiği bütün savaşlarda Şeytan İmparatoru'na eşlik edenler On İki Koruyucu Aileydi.On bin yıl önce,On İki Koruyucu Aile köken Şeytan İmparatoru'nun kollarıydı.On bin yıl geçtiğinde,hala her zaman Şeytan İmparatoru'nun etrafını saran koruyucu duvarlardı.Dolayısıyla,kendilerini ihtişamla kapladıkları söylenebilir.Koruyucu Aile'lerin bugün sahip oldukları pozisyon ve prestij gerçekten hak ettikleri bir şey.''

''Ama Asil Aile'nizin bütün üyelerine,Şeytan İmparatorluğu soyunun parçası size miras kaldı diye doğumundan bu yana en asil şekilde davranıldı.En büyük pozisyonlara sahip oldun, en iyi kaynaklara eriştin ve sıradan bir adamın hayatında bir kez bile olsa zevk almayı hayal edemeyeceği bir lüksün kucağında yaşadın.Dahası,hiçbir şeye katkıda bulunman gerekmedi,hiçbiriniz savaş alanında kan ve ihtişam mirasınızdan da vazgeçmediniz! Bunların hepsinin nedeni Şeytan İmparatorluğu'nun klanının kanı size miras olarak kaldığı için! Bu nedenle,sahip olduğunuz her şey Şeytan İmparatoru klanının iyiliği sayesinde!!”

''Bunların keyfini temiz bir vicdanla sürebilirsiniz ama hiçbiriniz bunu size verenin kim olduğunu unutmamalısınız! Dahası,kalplerinizde en ufak bir ihanet işareti olamaz.Eğer olursa,kısaca nankör ve yediğiniz kaba pislemiş olursunuz! Gökler ve topraklar bile hareketlerinizi tolere edemez!''

''Şimdi,Küçük Şeytan İmparatoriçe'sinin klanı son on bin yılda karşılaştığı en büyük krizden geçiyor.Önceki Şeytan İmparatoru öldü, Küçük Şeytan İmparatoru öldü ve şimdi Küçük Şeytan İmparatoriçesi her şeyi kendi başına desteklemek için kaldı...Ama kadın olduğu için,sürekli sorgulandı. Asil Hayali Şeytan Ailesi'nden olan herkes on bin yıllık Şeytan İmparatorluğu sırasında iyiliğin keyfini sürdü ve şimdi Şeytan İmparatorluğu hattı benzeri görülmemiş bir sıkıntı içine battı, Şeytan İmparatorluğuna hattı geri ödemek için en iyi zaman değil mi?”

''Eğer şu anda,Asil Ailenin herhangi bir üyesi Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ni her şeyiyle korumak ve yardım etmek yerine kalplerinde hainlik güdüyorsa, o zaman hiç vicdanları kalmamış, köpek ve domuzlardan daha alçaklardır! Kesinlikle göksel bir şimşek çakılacak olan çirkin ve utanmaz zavallılar!''

Fullbringer Notu: Yoğun baskılar sebebiyle editi hızlandırmak için kalitesini düşürmek zorunda kaldım. Bundan da rahatsız olup, bu konuda da şikayet edecek çok sevgili arkadaşlar vardır. Merak etmesinler buna ayırabileceğim ilk zamanda tekrar düzenleyeceğim. Ancak şunu bilin ki yaklaşık 2 senedir, hiçbir karşılık almadığım halde büyük bir zevkle yaptığım bu işten soğudum. Bu toplunun çok büyük kısmını da gram zevk almadan yaptım. Buna sebep olan arkadaşlara teşekkürler. Sizi anladığım için vize dönemim gelmesine rağmen, hazırlamam gereken sunumlar ve ödevler olmasına rağmen, bunlara ayıracağım zamandan kısıp bu işi bitirmeye çalıştım. Durumu anlattım, anlayışla karşılayanlar ve karşılamayanlar oldu. Sağolsunlar.

İyi eğlenceler.

Useless notu: ben seni anlıyorum harun np. Sevilmesek de eleştirilsek de sıkıntı değil, alışığız.