Esas Suçlu

''Ne...Ne dedin?!!'' Küçük Şeytan İmparatoriçesi'nin derin ve sert ses tonu inanılmaz şiddetli bir karmaşa ortaya çıkarmıştı.

''Oh?'' Dük Ming gözlerini kaldırarak Yun Che'ye ilgili bir şekilde baktı ve '' Dük ne dediğini tam olarak anlamamış gibi görünüyor.'' dedi.

''Hehe!'' Yun Che'nin yüzünde küçümseme ortaya çıktı ve gözleri bile açıkça küçümseyici ve alaycı bakıyordu,''Sen,Dük Ming,dünyayı ele geçirebilecek bir hırsın var,eşsiz kaynak güce,hayaletlerin ve tanrıların bile öngöremediği çıkarcı bir zihne ve akreplerden ve yılanlardan on bin kat daha zararlı bir kalbe sahipsin...Esasen daha fazla yetenekli olamayacak, zorlu bir insan olduğunu düşündüm,ama ne kötü ki... bugün sizi görünce, yapmaya cesareti olan ama itiraf etmeye cesareti olmayan bir tavukmuşsunuz gibi gözüküyor, bu gerçekten beni hayal kırıklığına uğrattı.''

''Ölmek mi istiyorsun ?'' Dük Huai hemen sinirlendi ve birdenbire Yun Che'ye ulaşmaya ve onu yakalamaya yöneldi.Hayatı boyunca ilk defa birinin aslında babasını suçladığını görüyordu.

Ancak,Dük Ming uzanarak Dük Huai'yi durdurdu,ardından başını kaldırarak yüksek sesle kahkaha attı.''Hahahahahahaha! Sen gerçekten de oğlumu sefilce başarısız yapan genç bir adamsın.Ağzın ve şeytani aklın bıçak kadar keskinler ve sözlerin o kadar sert ki dük nasıl yanıtlayacağını bilemedi.''

Dük Ming bir kez daha gözlerini kıstı.Kısılmış,uzun yarık gözlerinden gelen ışık zehirli bir yılanınkinden gelenden daha korkutucuydu. ''Dük zamanı uzatmaya çalıştığını biliyor.Ancak,dükün bu dünyada ilgisini çeken çok az şey var ve üzülerek söylüyorum ki cevabını öğrenmek istediğim çok az şey var, o yüzden dük sana yaşamak için biraz daha zaman bağışlayacak.Burada,bu düke söyle, ne biliyorsun ?''

Dük Ming'in söylediği sözler soru değildi,zımni itiraftı.Küçük Şeytan İmparatoriçe'sinin nefesi berbat haldeydi ve bedenindeki alevler yükseldi ve gözlerinde yanan alevler Altın Karga alevi değildi artık, cehennem arafının dehşet verici kini gibiydi

Yun Che yumuşakça dudak büktü ve acelesiz ''Önceden,Gökyüzü Kaynak Kıtası aniden Hayali Şeytan Bölgesi'ni kuşattığında… Bu senin yüzünden oldu! Gökyüzü Kaynak Kıtası'nın Dört Büyük Kutsal Yerin Hayali Şeytan Bölgesi Şeytan İmparatoru'nun hazinesi 'Samsara Aynası' nın varlığından haberdar olması için bazı metodlar kullandınız ve 'Samsara Aynası'nın tanrısal güçleri olduğunu tarif etmiş, hırslarını tetiklemiş ve Gökyüzü Kaynak Kıtası'ndaki insanların,bütün kaynaklarıyla,Samsara Aynası'na el koymak için Hayali Şeytan Bölgesi'ni istila etmelerini sağlamıştın... ve tekrar tekrar istila etmelerinin ve zara görmeden geri çekilmelerinin nedeni,içerideki adamındı!''

Yun Che Dük Huai'yi işaret ederek soğukça '' Ve yaptıklarını yapma nedenin Şeytan İmparatoru'nun yerine geçmek ve Hayali Şeytan Bölgesi'nin sahibi olmaktı ! Önceki Şeytan İmparatoru'nun Gökyüzü Kaynak Kıtası'nı bizzat kovalamasının nedeni,kesinlikle hiddetinden ve pervasızlığından değildi... Tuzağına düşmüş olmalı! Küçük Şeytan İmparatoru'nun ölümü... çok içtikten sonra aceleci davranması ve Gökyüzü Kaynak Kıtası'na zorla paldır küldür girmesinden dolayı değildi. Senin ellerinde öldü,Dük Ming!!''

''Bunları inkar mı edeceksin ?''

Yun Che'nin neredeyse kurduğu her cümle ile Dük Huai'nin yüzü her seferinde değişti.Derinlerde,gözleri şaşkınlıkla dolmuştu.Söylediği şeyleri düşündü,bütün dünyada,sadece onların,baba ve oğlun bildiği şeyleri,üçüncü bir başka kişinin bilmesi imkansızdı...Gökyüzü Kaynak Kıtası'ndaki insanlar bile o zamanlar içerideki adamın kimliğini bilmiyordu.

Alkış... Alkış... Alkış... Alkış…

''Hahahaha!'' Dük Ming yüksek sesle güldü ve ellerini çarptı ve gözleri dalgasızdı,''Zekice,gerçekten çok zekisin.Yun Che,görünüşe göre  gurur duyduğum oğlum için, önünde onuru kaybetmenin yanlış olmadığını düşünüyorum.Bu dük yüce gönüllükle bunu kabul edecek; söylediklerin kesinlikle doğruydu. Gökyüzü Kaynak Kıtası'nın Kutsal Yer'inin Hayali Şeytan Bölgesi'ni istila etmesinin nedeni bu düktü.Dük o zamanlar onlara yalnızca Hayali Şeytan Bölgesi'nin Şeytan İmparatoru'nun değerli Samsara Aynası'nın ilahi kaynak sırlarını içerdiğini söyledi.Eğer Samsara Aynası'nın sırrını kırabilirlerse,o zaman Hükümdar Kaynak Bölgesi'nin sınırını aşabilir,Kutsal Kaynak Bölgesi'ne girebilecek ve efsanevi 'Kaynak Tanrısı' olabileceklerdi.”

''Bu insanlar dükün beklediğinden daha açgözlü ve daha aptallardı.Sadece buna inanmadılar,bir yıl sonra,bekleyemeyip Hayali Şeytan Bölgesi'ne girme hazırlıkları yaptılar.Dük doğal olarak uzaysal tünel inşa etmelerine yardım etmekten mutluluk duydu ve onlara dükün bilmelerini istediği şeyleri söyledi...Gökyüzü Kaynak Kıtası'ndaki bu insanlar dükü hayal kırıklığına uğratmadı.Şeytan İmparatorluğu Şehri'ne tamamen kaos getirdiler ve Şeytan İmparatoru'nu ve Küçük Şeytan İmparatoru'nu öldürmeleri bu dükün planladığından daha da mükemmel oldu !''

Dük Ming şiddetle güldü ''Hahaha! Gökyüzü Kaynak Kıtası Kutsal Yerleri,onlar sadece dükün avucunda kullandığı ve oynadığı satranç taşlarıydı. Şeytan İmparatoru ve Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne ise,bu dükün ellerinde,onlar sadece iki acınası küçük böceklerdi.Bu dük yalnızca küçük bir kurnazlık yaptı ve Şeytan İmparatoru'nu uzaysal tünele kolayca yol gösterdi.Tabii ki,ne kadar aptal olduğunun önemi yok,Gökyüzü Kaynak Kıtası topraklarında uzaysal tünel ve intihara doğru aceleyle koşmazdı... Ona yardım eden şey bu dükün tam zamanında ortaya çıkışıydı.Prenses Caiyi,acınası baban bu dükün ortaya çıktığını görünce gerçekten şaşırdı.Dük ondan iki adım uzaklığında oluncaya kadar yakınlaştı,hiçbir koruması yoktu, ve bu dük tarafından uzaysal tüneline doğru hafifçe tekmelendi...''

Küçük Şeytan İmparatoriçesi, ''!!!!''

Yun Che,''...''

''Uzaysal tünelin diğer tarafında,''Cennetin Güçlü Ruh'unun Bastırılmış Biçimi'' onu bekliyordu.Cennetin Güçlü Ruh'unun Bastırılmış Biçimi'ne girdiğinde,en güçlü kaynak biçimine sahipte olsa,kullanamazdı.'' Dük Ming hafifçe güldü,ifadesi sanki hiçbir şey kontrolü altından çıkamazdı gibi sınır tanımayan küstahlığı vardı.'' Tahta daha yeni çıkmış Küçük Şeytan İmparatoru'na gelince,o daha da kolay oldu.Büyük düğün gecenizde,aynı senin bugün olduğun gibiydi; bu düke cömertçe büyük şans verdi.Aslında önceki Şeytan İmparatoru'nu anmak için gitti...Ama,bu dük onu öldürmedi.Onu yalnızca sakat bıraktım ve onu Derin Gökyüzü Kıta'sına götüren uzaysal tünele fırlattı.Bu yolda,dük arkasında hiçbir iz bırakmadı.Dük yalnızca  onun için rastgele sözler bıraktı... Sonraki gün,bütün Hayali Şeytan Bölgesi tahta yeni çıkmış Küçük Şeytan İmparatoru'nun düğün gecesinde Küçük Şeytan İmparatoriçesi ile çok içtikten sonra acelece davrandığını ve Gökyüzü Kaynak Kıtası'na yalnız başına içeri daldığını biliyordu... Küçük Şeytan İmparatoru'nun ölümü için yas tutmaya nazaran daha çok aptallığına küfreden insanlar olmalı,hahahaha!''

''Dük...Ming!!!''

Küçük Şeytan İmparatoriçesinin üzerindeki alevler öfkeyle titriyordu, küçük vücudu inanılmaz derecede şiddetli bir şekilde titriyordu.Ona en yakın kişi olan Yun Che açıkça,neredeyse uzayı tamamen parçalayabilecek kadar güçlü haykırdığı öfkesini,nefretini ve ölüm saçan niyetini hissedebiliyordu.Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne yandan bir bakış attığında alevler kaplandığını gördü,kırmızı-sarı alevlerin yansıması altında,yüzü beyaz kağıt sayfası kadar solgundu ve ağzının kenarından yavaşça parlak kırmızı kan damlaları akıyordu.

Dük Huai'ye karşı savaşırken yaralanmamıştı;o kan izi... Çok yoğun olan kızgınlığının ve nefretinin neden olduğu içsel bir yaradandı.

Ve o anda,Yun Che'nin kalbinde Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ne karşı derin bir saygı meydana çıktı.

Bugüne kadar,babasının ve kardeşini öldüren suçlunun Gökyüzü Kaynak Kıtası değil önündeki Dük Ming'den başkası olmadığını bilmiyordu.Ona en yakın olan iki kişiyi öldürmüştü,Şeytan İmparatorluğu'nun klanının soyunun tükenmesine neden olmuştu,Şeytan İmparatorluğu Şehri'nde kaosa neden olmuştu ve hatta bütün Hayali Şeytan Bölgesi'ne zarar vermişti.Yun Che nefretinin ve ölüm saçan niyetinin ne kadar güçlü olduğunu hayal edebiliyordu…

Ama öyle bile olsa,tam anlamıyla mantıklılığını koruyabildi ve Dük Ming'e saldırmak için kemiklerini delen nefretinin etkisi altında her şeyden vazgeçmedi.Çünkü yetenekleri oldukça korkutucu olan Dük Ming'i öldürmenin imkansız olduğu için değil bu sadece kendisinin ve Yun Che'nin daha çabuk ölmesini sağlardı...O anda, o saniyede,yaşamak için her saniyeyi kazanmalıydı,böylece gelecekte intikam için bir imkanı olurdu!

Dük Ming gözlerini önce yuvarladı sonrada kıstı ve Küçük Şeytan İmparatoriçesi'nin o anki ifadesinden eğlendi... Bu doğru 'eğlendi'.Kemiklerini kül olana kadar yakmak isteyen güçlü bir nefret,onu parçalara ayırmak isteyen güçlü bir nefret,onu eğlendiriyor ve ona zevk veriyordu,''Gerçeği biliyorsun ve hala bu düke saldırmaktan sakınıyorsun,sen gerçekten de Prenses Caiyi'sin.Dükün yüz yıl boyunca seni öldürmek için mükemmel şansını elde edemeyişine değdi.Bu düke nezaketle teşekkür etmelisin,ölmeden önce klanını kimin ortadan kaldırdığını öğrenmene izin verdim...Oh,bu doğru, Küçük Şeytan İmparatoru o zaman dükün yüzünü gördüğünde ifadesinin ne kadar olağanüstü olduğunu biliyor muydun? Cık-cık,o kadar olağanüstüydü ki şimdi bile dük bunu düşündüğünde,tadı ağzımda kalmış gibi hissettiriyor.''

''Dük...Ming...''

Küçük Şeytan İmparatoriçesi'nin sesi o kadar çok kısık ve derindi ki kulağa insan sesi gibi gelmemişti.İki kısa kelime cehennem arafından geliyormuş gibi soğuktu ama kalbindeki on bin  nefretle kıyaslanamazdı.Yun Che'nin sakin yüzüne rağmen kalbindeki nefret Küçük Şeytan İmparatoriçesi'ninkinden daha az değildi,çünkü büyükbabasının,Yun Canghai'nin ölümü de Dük Ming yüzünden olmuştu! Yun Ailesi'nin düşüşü,Xiao Yun trajedisi ve onun kaderi... hepsi önündeki Dük Ming yüzünden olmuştu!

Derin bir nefes aldı ve soğuk bir şekilde ''Dük Ming,klanın kraliyet klanı olmayı başardı; hepsi Şeytan İmparatoru'nun klanı sayesinde! Sen sadece minnettar ve sadakat hizmetinde başarısız olamadın aynı zamanda kendi hırslarını büyülttün,bu noktada zalimlik yapıyorsun! Günahlarından dolayı yıldırım çarpmasından korkmuyor musun!'' dedi.

''Ne kadar çocukca sözler.'' Dük Ming hafifçe gülümsedi,''Dünyanın imparatoru kabiliyetli biri olmalı.Bu dük doğduğu andan beri,göğün altındaki insanlara hükmeden kişi olacağı belirlenmişti.Bu dükün yoluna çıkanlar,kim olduğunun önemi yok,dükün o insanlardan kurtulmak için yapamayacağı şey yok.Sözüm ona bu 'sadakat' ve 'doğruluk' şeyleri gülünç zayıf insanlara ait!''

''Bu dükün ne itiraf etmesini istiyorsunuz,dük her şeyi itiraf etti.Şimdi,düke söyleyin,dük hakkındaki bilgileri,nasıl buldun?'' Dük Ming dosdoğru Yun Che'ye bakıyordu,gözlerindeki dik bakışlar iki keskin bıçak gibiydi; Dük Ming devam ederken neredeyse kalbini ve ruhunu delecekti,''Bu Dük’ün ne yaptığının önemi yok,hiçbir iz bırakmadığını sandı,Geçen yüz yılda,bütün Hayali Şeytan Bölgesinde asla dükten şüphelenen biri olmadı.Nasıl,Yun Che,bunu öğrenebildi? Dük bu yolda hata yapmış olabilir mi?''

''Çok basit.'' Yun Che gelişigüzel bir şekilde bir adım geri gitti,Küçük Şeytan İmparatoriçesi'nin yanında durdu ve ''Çoktan bilmelisiniz, Yun Ailesi'nin oğlu da olsam,Gökyüzü Kaynak Kıtası'ndanım.Gökyüzü Kaynak Kıtası'ndayken Dört Kutsal Yerin Güçlü Cennet Kılıcı Bölgesi ile iletişimdeydim... Bunları,doğal olarak Güçlü Cennet Kılıcı Bölgesi'nden duydum!''

(FN: Güçlü Cennetsel Kılıç Bölgesi= Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi. Normalde düzeltiyordum, ancak hızlı olmasını istediniz. Bu ve benzeri terim farkları, biçimsel ve görsel hatalar vs gibi şeylere bakmadan, sadece okunabilir hale getirip bırakacağım. Hem hızlı, hem kaliteli edit pek mümkün değil şu durumda. Umarım memnun olursunuz.)

''Güçlü Cennet Kılıcı Bölgesi ? Heh!'' Dük Ming belli ki cevabından tatmin olmamıştı,ama sormaya devam etmedi onun yerine dudak büktü ve çoktan tehlikeli ışık yayan gözleri,anında daha soğuk oldu,''Dük şimdilik cevabına inandı.Çok geçmeden,zamanı uzatma hedefin halihazırda yeterince mükemmeldi,ama maalesef ki,beklediğin destek gelmedi.Şimdi,dükün önünde kendinin ve Prenses Caiyi'nin hayatını nasıl kurtaracaksın? Hı?''

Yun Che de ayrıca dudak büktü ve ''O zaman, Dük Ming burada olduğunu bilmeme rağmen buraya gelme nedenimin hiç uğruna ölmek olduğunu mu düşünüyorsun ?'' dedi.

''Dük meraklandı; bu dükün avucunun içinden neden kaçabileceğini düşünüyorsun?'' Dük Ming gülümseyerek sordu.Tehlikeli ama sakin ifadesi sanki Yun Che'ye harika bir numarası da olsa,ondan kaçmanın imkansız olduğunu söylüyormuş gibiydi,''Elinde tuttuğun Mutlak Göğün Ayaz Kılıcına'mı güveniyorsun?''