Bölüm 1718 - Moralleri Yok Etmek

Kuzey Bölgesi iblislerinin yıldız alemlerine saldırdığı haberi yayılmaya başladığında, Doğu İlahi Bölgesi'nin kuzey bölgelerini daha da korkunç bir felaket çoktan yutmuştu.

Gökler kararırken, şimşekler ve yıldırım  gürüldüyordu. Karanlık kaynak gemilerin büyük filoları birbiri ardına bir yıldız aleminin gökyüzünde göründü ve karanlık iblisler toplanmaya başladı.

İblisler kıyamet tufanı gibi gökten döküldü.

Bu karanlık, korku ve kötülük inerken, Doğu Bölgesi'nin kaynak gelişimcilerinin bedenleri ve savunmalarını acımasızca bıçak gibi kesti.

Chi Wuyao'nun stratejisi son derece basit ve şiddetliydi.

Alt yıldız alemlerini bastırmak için orta yıldız alemlerinden gelen güçleri ve orta yıldız alemlerini bastırmak için üst yıldız alemlerinden gelen güçleri kullanacaklardı.

Bundan sonra, bu orta ve alt yıldız alemlerinin tüm canlıları, üst yıldız alemlerine baskı yapmak ve kısıtlamak için rehin olarak kullanacaklardı... Üst yıldız alemleri tamamen çatışmaktan kaçınacaklardı.

Aşağılık bir yöntem mi? Utanmaz eylemler silsilesi mi? Zalimlik mi? İnsanlık dışı mı?

Bunlar, diğer üç ilahi bölgenin Kuzey İlahi Bölgesi'ne yapıştırdığı etiketler değil miydi!?

Eğer durum buysa, onların beklentilerini karşılayacaklardı!

Her karanlık kaynak gemi doğrudan bir yıldızın alem kralının tarikatına iniyordu.

Bir alemin çekirdeğini yok ettikten sonra, krallığın geri kalanını teslim etmek kolaydı.

Böylece, Doğu Bölgesi'nin kuzey bölgelerinde yüzlerce yıldız aleminde aynı anda inanılmaz derecede şiddetli savaşlar patlak verdi.

Sayısız karanlık kaynak ark, bu savaşlar devam ederken bile Doğu İlahi Bölgesi'nin daha derinlerine uçmaya devam etti. Sanki hiçbirinin içinde korku yoktu ve Doğu Bölgesi'nin kaynak gelişimcileriyle karşı karşıya geldiklerinde içlerindeki savaş arzusu her bir canlıda bir kat daha artıyordu.

Bugünü aniden gelen bir kabus olarak adlandırmak yanlış olmazdı.

Çok aşina oldukları topraklar şimdi bir viskoz kan denizine dönüşmüştü.

Bir süre önce birlikte güldükleri yoldaşları, şimdi ovalara dağılmış cesetlerdi.

Karanlık yayılmaya devam ettikçe, kaynak oluşumlar çöktü ve tüm mezhepler yok edildiğinde etraflarındaki hayatlar alındı. Mücadeleleri gittikçe güçsüzleşti, ta ki onlara sınırsız umutsuzluk bırakılana kadar...

Giderek daha fazla insan umutsuzluk içinde diz çöküyordu... Karanlık kafeslere mühürlenmelerine izin verirken, nefret ettikleri iblislerin önünde diz çöküyorlardı.

Bu şeytani insanlara teslim olarak tüm onurlarını ve gururlarını kaybedebilirlerdi ama en azından hala hayatları olurdu.

Aniden dünyalarına dökülen iblisler, normalde bildikleri iblislerden farklıydı! Onlar tamamen farklıydı!

Geçmişte, karşılaştıkları herhangi bir iblis kolayca katledilen avları olmuştu.

Bu, karanlık kaynak enerjiyle kaplı bu iblislerin ne kadar korkunç olduğunu ilk kez fark etmiştiler.

Onlarca bin yıl boyunca var olan dev mezhepler, bu iblisler tarafından birkaç saat içinde düzleştirildi ve yüz nesil temeli olan klanlar tamamen yok edildi… Yavaş yavaş, yıldız alemlerinin çekirdeği karanlık tarafından ezildi ve ele geçirildi.

Alem krallarının mezhepleri yok edilirken, kasvetli karanlık gökyüzüne nüfuz etmeye başladı. Onları güçlendirmek için gelen bu kaynak gelişimciler, evlerine geri dönmeden önce adımlarını durdular... Bazıları tüm klanlarını, mezheplerini kökünden söktüler ve evlerinden tamamen kaçtılar.

Tek bir günde, yirmi dört saatlik şok edici kısa sürede, Doğu İlahi Bölgesi'nin kuzey bölgelerindeki yaklaşık iki yüz yıldız alemi düşmüştü.

Ancak, bu yirmi dört saat sadece başlangıçtı.

Doğu İlahi Bölgesi, Kuzey İlahi Bölgesi'nin onları gerçekten istila edeceğini hiç hayal etmemişti.

Çünkü Kuzey İlahi Bölgesi'ne karşı hiçbir zaman korunma ihtiyacı duymamışlardı! Evlerinin o yer tarafından tehdit edileceğinden endişelenmelerine gerek yoktu!

Şimdi bu iblisler zincirlenmemiş olduğu için, bir milyon yıllık öfke, nefret ve savaş tutkusunu serbest bırakmıştılar. Bu tür savaş iblisleriyle karşı karşıya kaldıklarında, Doğu İlahi Bölgesi artık onların ne kadar korkunç olduklarını tam olarak biliyordu.

Soğuk Ayçiçeği Alemi'nde, Tian Guhu Soğuk Ayçiçeği Göksel Sarayı'nın kalıntılarından çıktı. Doğu Bölgesi'nin kaynak gelişimcilerinden oluşan gruplar onun etrafında karanlığa gömüldü. Giderek daha fazlası teslim oldu ve kısa bir süre sonra yakalanan kaynak gelişimcilerin sayısı ufka kadar uzandı.

Tian Guhu, güneye bakarken bakışlarını onun altındaki insanlara yöneltti.

O anda, devasa bir savaş gemisi güneyden onlara doğru hızlanıyordu ve inanılmaz derecede geniş enerji dalgalarını geride bırakıyordu.

Bu kaynak savaş gemisi, bir üst yıldız alemine ait olan korkunç gücü yayıyordu.

Kaynak savaş gemisi havada durdu ve mavi cüppeler giymiş daha yüksek bir alem kralı çıktı. Bir İlahi Usta'nın dünyayı sarsan baskıcı gücü bedeninden salındı.

Saçılmış Yıldız Alem Kralı—Luo Chuanyun!

Bir milyon güçlü kaynak gelişimcisi, savaş gemisini sular altında bıraktı ve hızla arkasında bir savaş düzenine dönüştüler.

Saçılmış Yıldız Alemi, Soğuk Ayçiçeği Alemi'ne en yakın üst yıldız alemiydi, bu yüzden gelişleri sadece beklenebilirdi.

Luo Chuanyun kibirli bir şekilde altındaki topraklara bakarken, kaşları derinden buruştu. Gördüğü iblislerin auraları, temas ettiği iblislerden çok daha güçlüydü. Karanlıktan açıkça ortaya çıkmışlardı ancak herhangi bir zayıflık belirtisi göstermiyorlardı.

Dahası, gözlerindeki nefret ve bedenlerinden sızan kötülük onu büyük ölçüde şaşırtmıştı.

Ve onun ilahi algısı Tian Guhu'nun üzerinde gezdiği an, göz bebekleri şiddetle seğirdi.

"Saçılmış Yıldız Alem Kralı, uzun zamandır sizi bekliyorum.” Tian Guhu'nun elleri sırtının arkasına katlandı ve kılıcını çekmek için hiçbir hamle yapmadı. “Ancak, saldırmamanızı şiddetle tavsiye ederim…”

Altındaki karanlık hapishanelerde hapsedilen rehinelere işaret etti. "Aksi takdirde bu kan okyanusu senin ellerinde olacak!”

"Heh!” Saçılmış Yıldız Alem Kralı soğuk bir kahkaha attı. "Sadece bir iblisin bu kralın önünde bu kadar kibirli davranmaya cesaret edeceğini düşünmek!”

Tek bir adım attığında vücudundan kaynak enerji patladı.

Ama bu adımı attığında, Tian Guhu'nun yüzünde uğursuz bir gülümseme parladı.

Boom!!

Karanlık patladı ve altındaki insanların denizinde kan renkli bir delik ortaya çıktı. Birkaç yüz bin kişi tamamen yok edildi.

"Sen!!!” Yüzündeki ifade dramatik bir şekilde değiştikçe Luo Chuanyun'un vücudu sertleşti.

Yüksek seviyeli bir yıldız sisteminin alem kralı olarak, ölümlülerin hayatları çim kadar ucuzdu. Luo Chuanyun'un kişisel olarak açık ve gizli olarak öldürdüğü insan sayısını sayarsak, yeni ölen insan sayısını çok aşardı.

Ancak, şu anda, Doğu İlahi Bölgesi ile Kuzey İlahi Bölgesi arasında bir çatışma, insan ve iblis ırkı arasında bir çatışmaydı. Bu yüzden, hiç şüphesiz, attığı tek adım yüzünden kaybedilen tüm bu hayatlardan sorumlu tutulacaktı... Ve belki de bundan asla kurtulamayacaktı. 

Korku ve dehşetin sefil çığlıkları, kanlı karla kaplı arazinin geniş bir bölümünde çaldı ve Saçılmış Yıldız Alemi kaynak gelişimcilerinin kafa derilerinin uyuşmasına neden oldu.

"İstediğin kadar feryat et ve ağla. Birini suçlamak istiyorsan, Ebedi Cennet Alemi'ni suçla!” Tian Guhu'nun gözünde merhamet ya da acıma yoktu. Aksine, bozunmuş bir sevinçle dolu görünüyorlardı. "Kuzey İlahi Bölgesi'nde kafese girmeye istekliydik ama Ebedi Cennet Alemi yıldız alemlerimizi yok etmek ve bizi yok olma eşiğine getirmek istedi!”

"Sırtımızı duvara itmek istedikleri için misilleme yaptığımızda şikayet etmeseler iyi olur!”

Saçılmış Yıldız Alem Kralı'na bakmak için başını yavaşça kaldırdı. "Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru adına bu yıldız aleminin kanını taşımak istediğinden emin misin? Hmmm?”

Altındaki sınırsız insan denizine baktığında, Saçılmış Yıldız Alemi Kralı'nın elleri titremeye başladı… Tian Guhu'nun sözleri ona, önce Kuzey İlahi Bölgesi'ni bencilce kışkırtan Ebedi Cennet Alemi olduğunu, önünde olan her şeyin Ebedi Cennet Alemi'nin hatası olduğunu açıkça hatırlatmıştı.

Durum böyle olduğu için, Ebedi Cennet Alemi kesinlikle harekete geçecekti. Aslında, harekete geçmek zorundaydılar, bu onların tek seçenekleriydi!

İntikam almak için cehennemden gelen bu iblisler, üst yıldız alemlerinden herhangi birine saldırmak gibi bir niyetleri yoktu, o zaman neden Ebedi Cennet Alemi adına sorumluluk almak zorunda kalıyorlardı?

Geri çekilme arzusu kalbinde ortaya çıktı ama çoktan buraya geldiğinden, bu şekilde geri çekilirse büyük miktarda haysiyet ve onur kaybedecekti.

O anda, ses iletim yeşimi aniden şiddetli bir şekilde çaldı. Bundan sonra zihninde paniklemiş bir ses çaldı. 

"Tarikat Ustası! İblisler istila ediyor! Halihazırda başkentimize ulaştılar! Şehrimizi koruyan bariyer saldırı altında! Lütfen geri dönün ve bizi destekleyin!”

Büyük şok, Saçılmış Yıldız Alemi Kralı'nın kalbini anında ele geçirdi. Tian Guhu'nun yüzünde soğuk bir gülümseme şekli gördü. “Bunu sadece Ebedi Cennet Alemi'nin günahları için kefaret etmeye zorlamak için yapıyoruz. Eğer sadece nefretimizi yayıyor olsaydık, bu insanları uzun zaman önce katletirdik.”

"Üst yıldız alemi mezhepleri itaatkar bir şekilde evde kaldıkça, biz de gelip sizi rahatsız etmeyeceğiz. Ancak, herhangi biriniz Ebedi Cennet Alemi için kendinizi feda etmek istiyorsanız... Sizi dünyanın yüzünden sildiğimiz için bizi suçlamayın!”

Saçılmış Yıldız Alemi Kralı'nın ifadesi bir dizi değişiklik geçirdi. Tüm aurasını vücuduna çekti ve sessiz bir sesle konuştu: "Halkınıza Saçılmış Yıldız Alemi'nden geri çekilmelerini söyleyin ve size söz veriyorum, Saçılmış Yıldız Alemi Kralı Luo Chuanyun olarak, hemen geri çekileceğiz ve size müdahale etmeyeceğiz.”

İnsanlar doğası gereği bencildi, özellikle de sorumluluk açıkça bir başkasına ait olduğunda.

Saçılmış Yıldız Alemi Kralı'nın şu anki duruşu tam olarak Chi Wuyao ve Qianye Ying'er'in tahmin ettiği şeydi.

Eğer ortak bir düşmanı paylaşırlarsa, birlikte toplanırlar ve acı sona kadar savaşırlardı.

Ama eğer Ebedi Cennet bu soruna neden olsaydı... O zaman Ebedi Cennet sonuçların ağırlığını taşımalıydı! Eğer bu çatışmanın dışında kalarak hayatlarını ve krallıklarını koruyabiliyorlarsa, neden iyi bir sebep olmadan kendilerini feda etmeleri gerekirdi ki?

“Çok iyi. Akıllıca bir karar," Tian Guhu yumuşak bir kıkırdama çıkardı. Bundan sonra, gülümsemesi yüzünde dondu ve sesi aniden alçaldı ve derinleşti. "Az önce adın ne demiştin?”

“?” Saçılmış Yıldız Alemi Kralı'nın kaşları, gururlu bir sesle cevap vermeden önce şaşkınlıkla bir araya geldi, "Saçılmış Yıldız Alemi Kralı, Luo Chuanyun."

"Heh.” Tian Guhu bir kez daha gülümsedi ama sesi şimdi bir uçurum kadar karanlık ve derindi. "Ne saygısız bir isim. Bu dünyanın yüzünden silinseydi daha iyi olurdu!”

Bzzz——

Göksel İmparatorluk Kılıcı kılıfsızdı, Yama İblis gücü vücudundan alevlendi. Onun gücü, sekizinci seviye İlahi Usta'nın gücüydü, Saçılmış Yıldız Alemi'nden gelen herkesin yüzlerinin beyazlaşmasına neden oldu ve bu Luo Chuanyun'u da içeriyordu.

"Sen... Sen!" Luo Chuanyun'un kalbi ve gözleri korkudan titriyordu.

Geldiğinde, Tian Guhu'nun bedeninden bir İlahi Usta'nın aurasını hissetmişti. Şok olmasına rağmen, hala gururlu ve kibirli kalmıştı.

Ama şu anda nefes almayı bile zor buluyordu. Vücudunu parçalamakla tehdit eden korkunç şeytani güç, ona önündeki bu genç adamın ondan en az yarım alem daha güçlü olduğunu söyleyebilirdi. Büyük olasılıkla, bu dönemin kaynak yolunun zirvesinde duran geç bir İlahi Usta'ydı.

İlahi Usta Alemi'nde atılan her adım, yeni bir cennete yükselmek gibiydi, bu yüzden onun arasında en az altı gök vardı, bir seviye iki İlahi Usta ve Tian Guhu!

Kuzey Bölgesi'nin bir üst yıldız alemi tarafından kontrol edilen diğer yıldız alemlerinin herhangi birine gitmiş olsaydı, tamamen zarar görmemiş olabilirdi. Ancak, o sadece Soğuk Ayçiçeği Alemi'ne gitmek zorunda kalmış ve masum adını vermişti.

"Kaçın... KAÇIN!!"

Luo Chuanyun, ruh delici öldürme niyetiyle yutulduktan sonra kükredi. Kaçmak için dönerken kaynak savaş gemisini terk etti.

Ancak, karanlığın dişleri arkasından ona kapandı ve acımasızca onu ölümün uçurumuna sürükledi.

Birçok benzer sahne, Kuzey İlahi Bölgesi tarafından fethedilen orta ve alt yıldız alemlerinin gökyüzünün üzerinde oynanmıştı.

Binlerce insan bu üst yıldız aleminin ahlakını bastırmak için rehin olarak kullanılıyordu, sebebi Ebedi Cennet Alemi'ne karşı intikamdı...

Üst yıldız alemlerini istila etmeyeceklerdi, ama eğer herhangi bir üst yıldız alemi müdahale ederse, intikamlarının kapsamına dahil edileceklerdi...

Kuzey Bölgesi'nin saldırısı, Ebedi Cennet Alemi'nin günahlarını telafi edene kadar sürecekti.

Birbiri ardına bir yıldız alemi iblislerin eline düştüğünde, bu söylentiler hızla tüm Doğu İlahi Bölgesi'ne yayıldı. Batı İlahi Bölgesi'ne ve Güney İlahi Bölgesi'ne bile ulaştılar.

Kuzey Bölgesi'nin şeytan insanları gerçekten herhangi bir üst yıldız alemine saldırmamıştı ancak üst yıldız alemleri açıkça onlara müdahale etme tehlikesini hissetmişti. Ebedi Cennet Alemi'nin bir adım öne çıkmasını ve bu sorunu çözmesini beklemiştiler. Hiç kimse körü körüne kendini feda etmeye veya Ebedi Cennet Alemi'nin hatası için herhangi bir sorumluluk taşımaya istekli değildi.

Her insanın doğasında var olan bencillik nedeniyle... Onlar oyalanırlardı. Ama ne kadar uzun süre kalırlarsa, o kadar uzun süre sessiz kalırlarsa, karanlık o kadar derinleşiyordu. Halihazırda Doğu İlahi Bölgesi'ne inanılmaz derecede korkutucu bulutlar çökmeye başlamıştı.

Dahası, hiç kimse bu kaos ve yıkımın ortasında sessizce tahtaya yerleştirilen gizli satranç taşlarının farkında değildi.

Buna ek olarak, “Kuzey İlahi Bölgesi'nin üç yıldız alemini yok etmesi” Ebedi Cennet Alemi'ne yığılmış olan övgü ve hayranlığın karşısında Kuzey İlahi Bölgesi'nin “intikamı” sonrasında yavaş yavaş kızgınlık, suçlama ve küfürlere dönüştü.

————

Batı İlahi Bölgesi, Ejderha Tanrı Alemi.

"Lord Kül, kuzeydoğu bölgelerimizden bazı haberler aldık. Kuzey İlahi Bölgesi'nin iblisleri, Doğu İlahi Bölgesi'nin kuzey topraklarına karşı tam ölçekli bir istila başlattı. Söylentilere göre, birçok alt ve orta yıldız alemi çoktan iblisler tarafından fethedildi... Tüm bu olayların başlama nedeni üç yıldız aleminin Ebedi Cennet Tanrı Alemi tarafından yok edilmesinin intikamını almak istemeleridir.”

"Hehehehe.”

Dev bir figür dev bir koltuktan eğildi. Uzun gümüş-grisi saçları ve keskin bir kılıçla şekillendirilmiş gibi görünen garip bir yüzü vardı. Gözlerinin göz bebekleri bile kül-grisiydi.

O, Ejderha Tanrı Alemi'nin Dokuz Ejderha Tanrısı'ndan biriydi- Kül Tanrı Ejderhası. 

Aynı zamanda en kibirli ve gururlu Ejderha Tanrısı'ydı.

Alaycı bir sesle konuşmadan önce soğuk bir kahkaha attı: "Bu zavallı iblislerin bu kafeslerinde yavaşça ölmelerine izin vermeliydik. Ancak Doğu İlahi Bölgesi'ndeki bu aptallar sadece onları kışkırtmak zorunda kaldılar. Bir köpeğin çaresizlik içinde bir duvarın üzerinden atlayacağını düşünemediler mi?”

"Lord Kül, iblisleri bastırmalarına yardım etmeli miyiz?"

"Yardım etmek mi? Bastırmak için?" Kül Tanrı Ejderhası yüzünde sıkılmış bir bakışla söyledi. "Bu iblisler Batı İlahi Bölgesi'ne adım attılar mı?”

"Hayır, bunu yapmadılar. Batı İlahi Bölgesi'nin sınırlarından çok uzaklar. Beni bağışlayın ama onlar Batı İlahi Bölge'mize yaklaşacak cesarete sahip değiller.”

“O zaman neden bir şey yapmalıyız? Ne zamandan beri, her aptalca bir şey yaptıklarında Doğu İlahi Bölgesi'ni temizlemek bizim sorumluluğumuzdu?” Kül Tanrı Ejderhası yan yan baktı. “Bu yaptıkları bir karmaşa olduğu için, kendileri temizlemeliler.”

"Ancak." Kül Tanrı Ejderhası'nın gözleri daraldı. "Bu konuda her halükarda Ejderha Hükümdarı'nı bilgilendirmemiz gerekiyor."

“Buna gerek yok.”

Masmavi Ejderha Tanrısı yavaşça içeri girip şöyle dedi, "Ejderha Hükümdarı son zamanlarda inzivaya girdi ve en az birkaç ay boyunca inzivada olacak. Hepinize, ne olursa olsun, böylesine küçük bir dış mesele için rahatsız edilmemesi gerektiğini söylememi emretti.”

"İnziva mı?" Kül Ejderha Tanrısı eğlenmiş görünüyordu. "Ejderha Hükümdarı neden aniden bunu yapma dürtüsüne girdi? Onun yetişimi zaten iki yüz bin yıl önce bu dönemin sınırlarına ulaştı. Birkaç aylık yetişim ne fayda sağlar?”

"Bu konuyu daha fazla araştırmaya kalkma ya da bunu bizzat Ejderha Hükümdarı'na neden bir 'inziva'ya girdiğine dair sorma cesaretinde bulun." Masmavi Ejderha Tanrısı, ayrılmak için dönmeden önce onu uyardı.

Kuzey İlahi Bölgesi'nin Doğu İlahi Bölgesi'ne karşı olan ani büyük istilasına gelince? Neredeyse hiç dikkat etmedi.

Ejderha Tanrı Alemi'nin Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru'nun karıştırdığı sorunla ne ilgisi olabilirdi!?

Kuzey İlahi Bölgesi'ndeki tüm iblisler bu savaş sırasında kesinlikle yok edilecekken, Doğu İlahi Bölgesi de ağır kayıplara maruz kalacaktı.... Batı İlahi Bölgesi'nin Ejderha Tanrısı olarak, bu olaydan Batı İlahi Bölgesi'nin “hem pastayı yiyebileceği hem de eğlenebileceği” sonucunun tadını çıkarmaktan mutluluk duyacaktı.