Çevirmen: Sefix

Şok, korku, soğukluk... tüm bu duygular kuzey bölgesinin kaynak gelişimcilerinin kalplerinde çılgınca bir hızla yayılıyordu.

Kuzey İlahi Bölgesinin temel gücü, Doğu ve Güney İlahi Bölgelerini durdurulamaz bir fırtına gibi süpürdü. Yama Ataları ve Brahma Ataları özellikle mevcut dünyadaki Tanrı İmparatorlarının büyük çoğunluğunu aşan varlıklardı.

Bu insanlar sadece bir kişiye saldırmak için bir araya geldiler... ama sadece bir vuruşta Mutlak Başlangıcın Ejderha İmparatorunu yenmekle kalmadı, aynı zamanda Ay Yiyicileri ve Yanan Ay İlahi Elçilerini tek bir vuruşta dağıttı. Bir Ay Yiyici bile direnemeden ezildi.

Long Bai'yi tuzağa düşürdüklerinde hayal ettikleri sonuç bu değildi.

Herkes Ejderha Hükümdarının güçlü olduğunu biliyordu... ama nasıl bu kadar güçlü olabilirdi!?

Dünya bir kez daha karardı. Bu sefer, Long Bai pençelerini Yama Şeytanlarının üstüne düşürdü.

Bu, korkunç Yama Şeytanlarının ve Yama Hayaletlerinin daha önce hayal ettikleri hiçbir şeye benzemeyen, kendi kişilikleriyle çok daha az hissettikleri bir baskıydı. Sanki dokuz gök kendilerine doğru düşüyordu.

“GİDİN BURADAN!”

Kimse saldırıya karşı savunmaya ya da misilleme yapmaya çalışmadı. Yama Şeytanlarından Yama Hayaletlerine kadar herkes kafalarına giren ilk şeyi yaptı ve bu onların tüm gücüyle kaçmaktı.

O anda yeni bir kükreme gökleri sarstı. Dev, masmavi bir kurt gökten indi ve doğrudan Long Bai'ye doğru ilerledi. Long Bai'nin pençelerine atılan Caizhi'ydi.

GÜM!!

Başka bir patlama Derin Deniz Tanrı Alemini sarstı ve masmavi kurt parçalara ayrıldı. Caizhi'nin kendisi, nihayet bir durağa gelmeden önce on beş kilometre kadar geri çekildi. Ancak çabaları boşuna değildi. Yama kuvvetleri hala dağılmış ve yaralanmıştı ancak saldırıdan kimse ölmemişti.

Gökyüzünde, Chi Wuyao gözlerini yarık haline gelinceye kadar daralttı.

Gerçek fiziksel formundan çok daha korkunç bir şeye bakıyordu.

Onun Ejderha Tanrısı İlahi Ruhuna!

Bir Ejderha Tanrısı ruhunun gücü, rakiplerine huşu duyma yeteneğinde yatıyordu. Bir kişinin savaş ruhunu ve iradesini anında parçalayabilir, korkularını her şeyi kapsayan dehşete dönüştürebilir ve hatta zorlayıcı bir teslimiyet duygusu uyandırabilirdi. Kişinin gerçekten huşu içinde olup olmadığına bakılmaksızın, iradesini ve gücünü yenilemesi inanılmaz derecede zor olacaktır.

Yama Ataları ve Brahma Ataları, Long Bai'nin mücadele etmeden kontrollerinden kaçmasına izin verdikleri noktaya kadar şaşırdılar.

Ay Yiyicileri ve Yama Şeytanları direnme iradelerini tamamen kaybettiler ve tüm güçlerini kaçmaya odakladılar.

Mutlak Başlangıcın Ejderha İmparatoru, hepsinden en çok etkilenendi... gerçek gücünün yüzde otuzunu bile serbest bırakamadı. Bu yüzden Ejderha Hükümdarına çarptıktan hemen sonra çöktü.

Bu, bir Ejderha Tanrısının ejderha ruhunun gücüydü ve İblis Kraliçesi bunu çoğundan daha iyi biliyordu, çünkü Kızıl Yıkım Ejderha Tanrısına karşı savaşırken kişisel olarak kendi deneyimlemişti. Ejderha Tanrısı, ruhu o zamanlar perişan bir karmaşada olmasına rağmen onu ciddi şekilde yaralayabilmişti.

Ayrıca, Yun Che'nin Kül Ejderha Tanrısını bastırmak ve onu öylece öldürmek için ne kadar şaşırtıcı olduğunu tekrar fark etmesini sağladı... korkunç olsa da daha uygun bir tanımlayıcı olurdu.

Ejderha Tanrı Aleminden hiç korkmamasının nedeni bu olabilirdi.

Mavi Kutup Yıldızına geri döndüğünde, Yun Che, Ejderha Tanrısı İlahi Ruhuyla bütün bir Tanrı İmparatoru grubunu sakatladı ve sadece İlahi Kral Aleminde olmasına rağmen kaçtı.

Yun Che'nin Ejderha Tanrısı İlahi ruhu, ilkel Masmavi Ejderhanın kendisinden, kesinlikle Long Bai'den daha yüksek bir seviyede olan bir varlıktan gelmişti. Ancak, ruh enerjisi o kadar zayıftı ki, tutabileceği süre çok uzun dayanmamıştı.

Öte yandan, Long Bai'nin Ejderha Tanrısı İlahi Ruhu, Yun Che'nin ruhuyla uyuşmuyordu ama yine de, ruh enerjisinin sınırsız bir deniz kadar geniş olduğundan bahsetmek bir kenara, önündeki her şeyi bastırmak için yeterliydi. Huşunun ne kadar süreceğini tam olarak tahmin etmek imkansızdı.

Chi Wuyao'nun göz bebekleri yavaş yavaş en derin siyaha karardı.

Eğer Shui Meiyin etrafta olsaydı, İlahi Paslanmaz Ruhu huşu kovalayabilirdi.

Eğer Yun Che etrafta olsaydı, Ejderha Hükümdarını kısa bir süre için bastırabilirdi.

Ne yazık ki... ikisi de şu anda mevcut değildi.

Onun Nirvana İblis Ruhu da üst düzey bir ruhtu ama gerçek gücü bir ruhu sakatlama ve kontrol etme yeteneğinde yatıyordu.

Durum göz önüne alındığında... ruhunun en iyi kullanımı değildi ama huşu etkilerini bastırma yoluyla atmaktan başka seçeneği yoktu ve bunun yeterli olduğunu umuyordu.

Chi Wuyao'nun gözleri aniden açılmadan önce yavaşça kapandı.

Genişlemiş göz bebeklerinde bükülmüş bir iblisin gölgesi belirdi.

Ürkütücü bir şekilde, iblisin gölgesi herkesin göz bebeklerinde, zihinlerinde ve ruhlarında da ortaya çıktı.

Sonrasında Chi Wuyao kısık ve uzak bir sesle fısıldadı:

“Bu dünyada, huşu uyandırmayı hak eden yegane güç İblis Efendisidir! Long Bai yalnızca öldürülmesi gereken listede yer alan bir ejderhadan fazlası değildir!”

Chi Wuyao'nun sesi ruhlarının içinde şeytani bir gong gibi yankılandı, gözlerindeki korkuyu kovaladı ve inançlarını ve dövüş ruhunu yeniden canlandırdı.

“Hiss… AH!”

Yan Bir aniden kulak delici bir çığlık attı ve çılgın bir İblis gibi Long Bai'ye doğru fırladı.

Birkaç nefes için, Long Bai onu korkuttu ve tutuşunun gevşemesine neden oldu... sadece birkaç nefesti ama hayatında yaşadığı en kötü aşağılamalardan biriydi!

Chi Wuyao'nun ruh sesi herkesin kulaklarında tekrar çaldı:

“Qianye, Gu Zhu, Cang Shitian, tüm gücünüzle onu bastırın!”

“Yan Bir, Yan Üç, Yama İmparatoru, Yan Wu, saldıracak olanlar sizlersiniz!”

“Caizhi, Mutlak Başlangıç Ejderhalarına şimdilik geri çekilmelerini emret!”

“Cadılar, hapishaneyi hazırlayın!”

“Herkes geri çekilsin ve bu dövüşten uzak dursun!”

Emirler uzundu ama ruh sesi sayesinde anında iletildiler.

Eğer herkes Long Bai'ye birlikte saldıracak olsaydı, bariyer kırılmadan önce onu öldürme şansları daha yüksek olurdu.

Ancak, Long Bai'nin gerçek formunu serbest bıraktıktan ve baskıdan kaçtıktan sonra yaptığı ilk şey, Ay Yiyicilerine ve Yama Şeytanlarına saldırmaktı. Mümkün olduğu kadar çoğunu mezara götürmeyi planladığı belliydi. Bazı hızlı müzakerelerden sonra, Chi Wuyao nihayetinde güçlerini korumaya ve Long Bai'ye sadece seviye on İlahi Ustalar ile saldırmaya karar verdi.

Yan Bir ve Yan Üç beyaz ejderhaya doğru koşmaya çalıştılar ama sahip oldukları tek şey bir kuyruk yüzüydü.

Ejderha Hükümdarı ile iki Yama Atası arasındaki ikinci çatışmanın sonucu, ilkiyle tamamen aynıydı: Yan Bir ve Yan Üç, bir çift top gibi sıçradı. Ancak bu sefer, iki Yama Atası çok ama çok sinirliydi.

“Nasıl dönüşeceğini bilen tek kişi olduğunu mu düşünüyorsun!?” Yan Bir, hırlarken neredeyse kendi dişlerini eziyordu. “İzle!” 

“HISSHAAAHHH!!”

Yan Bir ve Yan Üç başka bir kulak delici çığlık attı. Solmuş kemikleri aniden derilerini deldi ve sırtlarından siyah sis döküldü. Bir an sonra, her iki Yama Atası da en az üç yüz metre boyunda olan dev, fiziksel bir şeytana dönüştü!

Şu anda, görünüşleri Kuzey İlahi Bölgesinin tarih kitaplarında kaydedilen eski Yama Şeytanlarına inanılmaz derecede benziyordu!

“Seni paramparça edeceğim!!”

Ulumaları eskisinden birkaç kat daha korkunç hale geldi. Onların pençeleri de Kemik Deniz Uçurumunun yıkıcı gücü ile aşılandı.

Kesilir!!

Her iki pençe de Long Bai'ye üçüncü kez çarptı ancak her zamanki patlama yerine, çığlıkların kakofonisi, herkesin kulak zarlarına karşı çizilmiş bir kalbin patlamasına neden olacak kadar tiz bir sesle harlandı. Bu Ejderha Hükümdarı'nın etinin parçalanma sesiydi!

Korkunç pençeler Long Bai'nin etine bir taraftan girdi ve diğer taraftan çıktı. Açık yaralardan birkaç kan oku fışkırdı.

Long Bai'nin ne kadar büyük olduğu göz önüne alındığında yaralar gerçekten önemsizdi ama kanı en son ne zaman çıplak havaya maruz kalmıştı? Long Bai'nin kendisi bile böyle bir zamanı hatırlayamadı.

Dünyada onu kandıracak güce sahip çok az insan vardı.

“Ejderha Hükümdarı!”

Bariyerin dışında, korkmuş Ejderha Tanrıları imkansız manzaraya tanık olduktan sonra daha da sert saldırdı. Derin Deniz Bariyeri, neredeyse her geçen anda güçleri altında sarsıldı ve ezildi.

Long Bai'nin misillemesi hızlı ve ölümcül oldu. Beyaz parlayan kuyruğu uzayda bir delik açtığı gibi Yan Bir ve Yan Üç'e sert bir şekilde çarptı ve onları düşünülemez bir hızda uzayda yuvarladı.

Bununla birlikte, iki Yama Atası eskisinden daha hızlı ve daha nefret dolu bir şekilde geri döndü ve Ejderha Hükümdarına tekrar saldırdı.

Qianye Wugu, Qianye Bingzhu ve Gu Zhu da yukarıdan aşağı indi ve tüm güçleriyle Long Bai'ye çarptı.

Ejderha Hükümdarı'nın gücü dünyada eşsizdi ama o bile iki Yama Atasının doğrudan isabetine katlanmayı zor buldu. Gökyüzüne bakmadan ve bir kez daha kükremeden önce aniden 3 kilometre kadar indi.

ROAR

Vücudunu aşağı iten güç azaldığında, Long Bai hemen bir kez daha uçtu ve yıkıcı bir enerji fırtınasıyla uçan üç Brahma İlahi Ustasını gönderdi. Üç kişiden Gu Zhu solgunlaştı ve bir damla kanın dudağından aşağı kaymasını engelleyemedi.

Ancak, bu sefer işler farklıydı. Chi Wuyao'nun Nirvana İblis Ruhu sayesinde, güçlerini yeniden kazanabildiler ve sadece birkaç dakika sonra ikinci bir saldırı düzenlediler. Aynı zamanda, Qianye Ying'er'in İlahi Orağı ve Caizhi'nin Göksel Kurt İblis Kılıcı, sonik bir patlama ile havayı kesti.

Beş İlahi Usta'nın yıkıcı gücü Long Bai'yi kafasından vurdu.

Aşağıda, Yan Bir, Yan Üç, yan Tianxiao ve Yan Wu da midesine deli gibi saldırıyorlardı.

Cang Shitian bile ani, çılgın bir çığlık attı, havaya yükseldi ve Long Bai'nin göz kamaştırıcı gözlerine doğru keskin, mavi oklarla dolu bir dolu ateş etti.

RUMBLE!!

BUZZ

WHOOSH

KESİK!!!!!

Ejderha Hükümdarı, Yama Ataları, Brahma Ataları, Yama İmparatoru, İblis Kraliçesi, Tanrı İmparatoru Shitian…

Bu, hiçbir ölümlünün kendi gözleriyle göremeyeceği bir savaştı. Çünkü bu savaşın en küçük şok dalgası bile bir yıldızı kolayca yok edebilirdi.

Aslında, her an; bu savaşın bir saniyesinin her bir kısmı düşünülemez miktarda alanı çökertiyordu.

Tekrar ve tekrar, Derin Deniz Tanrı Aleminde yer alan Kuzey Bölgesi kaynak gelişimcileri savaşın şok dalgaları tarafından geri çekildi. Dengelerini geri kazandıklarında, savaş alanının merkezinden birkaç yüz kilometre uzakta olduklarını fark ettiler.

Başlarının üstündeki savaşa boş boş baktılar... neredeyse, güçlü İlahi Ustaların katılmak için niteliksiz oldukları bir savaşın var olduğuna inanamadılar.

Derin Deniz Bariyerinin dışında bile, çok sayıda Batı Bölgesi kaynak gelişimcisi savaşa o kadar odaklanmıştı ki, bariyere saldırmayı unutmuşlardı.

Ejderha Irkı tüm ırkların en büyük ırkıydı ve elbette kendi eşsiz kaynak sanatlarına ve kaynak becerilerine sahiplerdi. Ancak, bir ejderha ne kadar güçlü olursa, onları o kadar az uygularlardı.

Ejderha Hükümdarına gelince, bir zamanlar hafızasına kazındığı teknikleri neredeyse hatırlayamıyordu.

Çünkü hem bedeni hem de ruhu dünyanın zirvesinde duruyordu. Kaynak sanatlar ve kaynak beceriler onun için sadece bir yüktü.

Ne de olsa, onun soyu, bedeni, gücü ve ruhu tüm dünyadaki en güçlü kaynak sanatlardı.

Bununla birlikte, Long Bai ne kadar güçlü olursa olsun, Kuzey Bölgesinin en güçlü güçleriyle tek başına savaşmasının hiçbir yolu yoktu.

Bastırma daha kötü ve daha da kötüleşti. Brahma İlahi Ustaları ve Yama Şeytanları saldırılarına devam etti. Ancak, onun acımasız aurası hiçbir zaman zayıflamadı ya da en ufak bir düzensizliğe düşmedi ve misillemeleri ölümcül oldukları kadar şiddetliydi.

Bu Ejderha Hükümdarı'nın gerçek gücünün bir kanıtıydı. Çok uzun bir süre bastırılmış olmasına rağmen kaybetmedi.

Bariyerin dışında, Long Si konuşmadan önce ağır bir nefes aldı, “Onun ejderha ruhu ve bedeni bizimkilerden çok daha üstün. Ejderha bedeni özellikle ‘sınırı’ aşmış olabilir. O gerçekten Ejderha Hükümdarı olarak adlandırılmayı hak ediyor.”

“Ancak ejderha ruhu hala İblis Kraliçesi tarafından bastırılı halde.” Long Yi gökyüzündeki siyah gölgeye bakarken konuştu. “Uyurken bir sürü canavar yükselmiş gibi görünüyor.”

“Harekete geçme zamanı,” Long Er konuştu.

BOOM

Bir başka büyük, sağır edici patlama Long Bai'den patladı ve Yama İmparatoru, Qianye ve daha fazlasını uçurdu.

Long Bai yaralarla kaplıydı ama en derin olanı bile sadece bir ya da iki metre derinliğindeydi. Henüz kemiklerini görecek kadar bile derine inememiştiler.

Long Bai, en zayıf Yan Wu'yu vurmak için aniden döndü.

Yan Tianxiao, hızlı bir vuruş yapmak amacıyla siyah bir meteor gibi Long Bai'ye doğru atıldı ancak pençe aniden yön değiştirdi ve bunun yerine ona bastırdı.

Hazırlıksız yakalanan Yan Tianxiao saldırının tüm ağırlığını aldı. Korkunç bir ejder enerji patlaması göğsünden ve sırtından patladı.

Yan Tianxiao'nun yüz özellikleri çirkin bir görünüme dönüştü ve dişleri neredeyse onlara uyguladığı saf güçle parçalandı. Nefretinde, sadece yaralarını bastırmakla kalmadı, aynı zamanda tüm gücünü kanalize etti ve sahip olduğu her şeyle ejderha pençesine çarptı.

Çatırt!!

Sanki binlerce tepe çöküyor gibiydi. Ejderhanın Hükümdarının pençesi misilleme saldırısı altında kırıldı ancak Yan Tiaoxiao'nun kendisi kan püskürtürken yerin derinliklerine düştü.

“Soylu baba!!”

Yan Wu bir korku çığlığı attı ve babasının yardımına koştu.

Yan Tianxiao sırtına yuvarlandıktan sonra, göğsüne birkaç kez parmağıyla dokundu ve yarayı kapattı. Yukarı baktığında ve ona doğru uçan panik bir Yan Wu gördüğünde, öfkeyle bağırmadan önce ona karanlık bir enerji ile vurdu, “Onu al, beni değil!”